Abdest Nedir

Abdest Nedir ? Abdest Ne demek ?

1-)Alm. Rituelle Waschung (f), Fr. Ablution (f), İng. Ritual Ablution. İslamiyette ibadetlerden önce yapılan temizlik (hadesten taharet). Abdest kelimesi; “el suyu, el yıkama suyu” anlamında Farsça birleşik bir kelimedir. Arapçada ise "vudu" denir. Bu da temizlik, güzellik anlamındadır.

Vahiy meleği Cebrail aleyhisselam, ilk vahyi getirdikten sonra Mekke'nin yukarısındaki vadide Peygamber efendimizin yanında abdest aldı. O da melekten gördüğü gibi abdest aldı. Böylece İslamiyette ilk abdest alınmış oldu. Bundan sonra Cebrail aleyhisselam imam oldu, iki rek'at namaz kıldılar. Sonra melek göklere doğru yükselip gözden kayboldu. Peygamber efendimiz büyük bir ferahlık içinde evine döndü. Durumu hanımı hazret-i Hadice'ye anlattı; ona melekten gördüğü gibi abdest almayı öğretti ve iki rek'at namaz kıldırdı.

Böylece İslamiyetin başlangıcında abdest ve namaz ibadeti de yapılmaya başlandı. Abdestle ilgili olarak Kur'an-ı kerimin Maide suresi altıncı ayet-i kerimesinde mealen; "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman, yüzünüzü ve dirseklerinizle beraber ellerinizi yıkayın, başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınızla beraber yıkayın..." buyruldu. Bu ayet-i kerime ile abdestin, namaz ve diğer bazı ibadetler için lazım olduğu açıklandı.

Abdestin farzları, sünnetleri, edebleri ve bozan şeyleri vardır. Farzları dörttür: 1) Yüzü yıkamak, 2) İki kolu dirseklerle beraber yıkamak, 3) Başın dörtte birini meshetmek (yaş eli sürmek), 4) İki ayağı iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte bir kere yıkamak.

Abdestin sünnetlerinden bazıları: Besmele ile başlamak. Yıkanacak yerleri sıra ile üçer kere yıkamak, yüzü yıkarken niyet etmek. Elleri bileklerle birlikte üç kere yıkamak. Ağzı, burnu ayrı ayrı su ile üç kere yıkamak. Dişleri bir şey ile oğmak, temizlemek, başın tamamını iki kulağı ve enseyi bir kere meshetmek. Yıkanan yerleri oğmak ve her uzvu birbiri ardından yıkayıp ara vermemek.

Abdestin edeblerinden bazıları ise şöyledir: Namaz vakti gelmeden abdest almak, kıbleye yönelerek abdest almak, abdest alırken konuşmamak, her uzvu yıkarken Kelime-i şehadet veya abdest dualarını okumak, ağıza ve buruna sağ el ile su vermek, burnu sol el ile temizlemek, su bol ise de israf etmemek, abdestten sonra sübha, yani iki rek'at namaz kılmaktır.

Sünnete uygun abdest almak için, önce eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak araları hilallenir. Sağ el ile ağza üç kere su verilip, misvakla veya parmakla dişler oğulur. Sonra burna üç kere su verilip, sol el ile temizlenir. Avuçlara su alınıp yüz üç kere yıkanır. Suyu yüze çarpmamak lazımdır. Önce sağ kol, sonra sol kol dirseklerle birlikte üç kere oğularak yıkanır. Kollar yıkandıktan sonra başın dörtte biri meshedilir. (Yaş el sürülür.) Başın hepsini kaplama mesh yapmak sünnettir ve çok sevaptır. Sağ ve sol elin şehadet parmakları ile iki kulağın delikleri meshedilir. Başparmaklar ile de kulakların arkası, sonra da ellerin dış yüzü ile ense meshedilir. Bu meshler bir defa yapılır. Ense meshedildikten sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuklarla birlikte önce sağ ayak, sonra sol ayak üç kere yıkanır. Her uzvu yıkarken, abdest dualarını okumalıdır. Bilmeyenler kelime-i şehadet söylerler.

Abdesti bozan şeyler: Önden ve arkadan çıkan şeyler (tabii ihtiyaç giderme, yellenme gibi). Ağız dolusu kusmak, kan ve katı kan; safra, mideden gelen yemek, ağız dolusu olursa abdesti bozarlar. Deriden çıkan kan, irin, sarı su, ağrılı çıkan renksiz su bozar. Yatarak veya bir yere yaslanarak uyumak, bayılmak, deli olmak ve sara tutmak, yürürken sallanacak kadar sarhoş olmak, namazda kahkaha ile gülmek.

Abdestsiz olarak namaz kılınmaz, Kabe tavaf edilmez, Kur'an-ı kerim ele alınmaz ve okunmaz, tilavet secdesi yapılmaz.

Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu ki:

Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca mağfiret olunmuş (bağışlanmış) olarak oturur.

Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest imanlı olmanın alametidir. Abdest namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.

Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler ancak mü'minlerdir. Mü'min, gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca Allahü teala onu korur. Abdestli iken yiyip içenin karnındaki yemek ve su zikr eder. Karnında kaldıkları müddetçe onun için istiğfar ederler (bağışlanmasını isterler).

Abdestin insan sağlığına pekçok faydaları vardır. Kan dolaşımını sağlayan damarların esnekliklerinin korunmasını temin ederek damar sertliği ve tıkanıklığını önler. Ağzın, burnun ve ensenin su ile teması, beyindeki kan dolaşımının güçlenmesini temin eder. Vücudun temel koruma sistemi olan beyaz kan hücrelerini (lenfositleri) vücuda dağıtan lenf damarlarının düzenli çalışmasını temin eder. İnsan vücudundaki statik elektriğin fazlasının atılmasını sağlar ve sinir sistemi rahatsızlıklarını önler.

Abdest cilt hastalıkları ve iltihapları için en güzel bir korunmadır. Mikroplar, parazitler vücuda hep deri yoluyla girerler, abdest buna mani olur. Solunum sisteminde önemli bir rolü olan burun, abdestte yıkanınca, toz ve mikropların vücuda girmesi önlenir.

Yüzün yıkanması da cildi kuvvetlendirir. Baştaki ağrıları ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alanlar ihtiyarlasalar bile yüzlerindeki güzellikler kaybolmaz.


2-)ABDEST

İslam'da bazı ibadetlerin yerine getirilmesi için yapılan ve bizzat kendisi ibadet olan temizlenme. Abdest kelimesi Farsça'da su anlamına gelen "ab" ile el anlamına gelen "dest" kelimelerinden oluşmuş birleşik bir isimdir. Arapça karşılığı olan "vudu" kelimesi hadislerde kullanılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de ise temizlik anlamında "taharet" ve "zeka" kelimeleri geçmektedir. Vudu' kelimesi güzellik ve temizlik anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ibadete başlanmadan önce insanın iç dünyasını güzelleştirmesi ve dışını da iyice temizlemesi gerekir.

İslam'da abdestin farziyetine "Ey iman edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinizle birlikte ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin. Her iki topuğunuzla birlikte ayaklarınızı da (yıkayın)..." (el-Maide, 5/6), ayeti delalet etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in abdest almadan hiç bir iş yapmadığını görüyoruz (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, II, 1583). Ancak abdest her amel ve ibadet için değil başta namaz olmak üzere bazı ibadetler için farz kılınmıştır. Fakat müslümanın sürekli abdestli bulunması sünnettir.

Abdest her şeyden önce her türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddi ve manevi bütün pislik ve mikroplardan uzak kalmak için İslam'ın emrettiği önemli bir ibadettir. Mikrobun en kolay ürediği yer ağızdır. Ağızdan başlayarak el, yüz ve ayakların günde beş defa temizlenmesi İslam'ın temizliğe verdiği önemi gösterir. Böylelikle İslam yüzyıllar önce temizliğin üzerinde durup insanoğlunu maddi-manevi her türlü pislik ve mikroptan korumayı hedeflemiştir. Bunun yanında abdest alan bir insan, kendini manen temiz ve rahat hisseder ve bu güzel his ve temiz duyguyla Allah'a ibadete durur. Bu da ruhun temizliğini sağlamaktadır. İnsanın yaratılış gayesi olan Allah'a kulluk böyle bir temizleme ameliyesi ile başlayınca insanoğluna vereceği zevk ve rahatlığın değeri sonsuzdur.

İnsan abdestle bedenen ve manen temizlendikten sonra Allah'ın huzuruna çıkar. Böyle bir temizlenme ile günlük bütün yorgunlukları ve yükleri geride bırakır.

Abdest almakla, dünyevi ve uhrevi birçok fazilet ve güzellikler elde edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) abdestle ilgili olarak şöyle buyururlar:

"Bir müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında, yüzündeki azaların işlediği bütün günahları; el ve ayaklarını yıkadığında el ve ayaklarıyla işlediği bütün hata ve günahları, su damlalarıyla beraber akıp gider ve kendisi de tertemiz olur. Hatta kirpik ve tırnak diplerindeki günahlarından eser kalmaz. Âdap ve erkanına uymak suretiyle abdest alıp kıbleye dönerek: "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehu la şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasulühü" diyen bu kul için cennetin kapıları açılmıştır; o, cennet kapılarının dilediğinden içeri girer."(Müslim, Tahare, 32, 33; Tirmizi, Tahare, 2).

Abdestin Farzları

1- Yüzü Yıkamak

Yüzün bir defa yıkanması farzdır. Yüzün sınırları, saçın bittiği yerden sakal veya çene altına, kulakların köklerine kadar olan bölümdür. Gözlerin içine suyun ulaştırılması gerekmez. Ancak abdest alırken gözler sıkılmaz, tamamen açık bırakılmaz. Normal bir şekilde yüz yıkanır. Dudaklar yumulduğu zaman, dışarda kalan kısımlar yüzün sınırlarıdır. Sakal, bıyık ve kaşın altına suyu ulaştırmak gereklidir.

2- Kolları Yıkamak

Parmak uçlarından kol dirseklerine kadar -dirsekler de dahil- olan kısmı bir defa yıkamak farzdır. Eğer iğne ucu kadar kuru bir yer kalırsa veya tırnağının altına suyu geçirmeyecek (hamur, boya, çamur vb.) bir madde bulunursa, abdest alınmış sayılmaz. Ancak boyacıların tırnaklarındaki boyalardan kaçınmanın mümkün olmamasından dolayı bunlar abdeste zarar vermez. Tırnaklar parmak uçlarından dışarı taşacak kadar uzamış olursa o fazlalığı da yıkamak gerekir. Bir kimse abdest aldıktan sonra bu uzamış tırnağı keserse abdestini yenilemesi gerekmez. Parmakta yüzük var ve bu geniş ise abdest alırken bunu oynatmak sünnet, eğer yüzük dar ve altına su geçirmeyecek kadar parmağa oturmuşsa onu oynatmak farzdır.

3- Başı Meshetmek

Mesh, sözlükte eli bir şeyin üzerinden geçirmek demektir. İbadet hukukunda ise suyun bir vücut organına isabet etmesidir. Başın meshedilmesindeki farz oranı alın miktarıdır. Bu miktar ise başın dörtte biridir. Meshederken üç veya daha fazla parmağı kullanmak gerekir. İki parmakla yapılan mesh caiz değildir.

Başa giyilen sarık veya takke üzerine meshetmek geçerli değildir. Kadınlar da baş örtüleri üzerine meshedemezler.

4- Ayakları Yıkamak

Sağlam ve çıplak ayakları topuklarıyla birlikte bir defa yıkamak farzdır. Yaralı veya mestle örtülü ayakları yıkamaya gerek olmayıp sadece meshetmek yeterlidir. Maide Suresi 6. ayette geçen topuk = ka'b, ayağın iki tarafından inak kemiğine bitişik kemiktir. Rasulullah (s.a.s.): "Vay ateşten o topukların haline... " (Buharı, İlim 30; Vudu', 27,29; Müslim, Tahare, 25-28,30; Ebu Davud, Tahare, 46) buyurduğu ve ayakların tamamen yıkanmasını emrettiği bilinmektedir.

Bir kimsenin ayağında yarık varsa ve o yarığa su sızdırmayan bir ilaç sürülmüşse, o kimse ayağını yıkadığı zaman, su yarığın altına geçmezse bu durumda su, ayağa zarar verecekse abdest yerine getirilmiş sayılır ve bu caizdir. Ancak su zarar vermiyorsa abdest tam olarak alınmış sayılmaz. Dolayısıyla zarar vermediği takdirde yarıklara su ulaşacak şekilde yıkamak gereklidir .

Abdestin Sünnetleri

1- Niyetle Başlamak

Niyet, bir şeyi yapmayı kalbinden geçirmektir. Kalpden niyet etmeden, yalnız dil ile niyeti söylemek yeterli değildir. Abdest için niyet müstehap bir sünnettir. Ancak Şafii mezhebine göre niyet, başlı başına bir ibadet olduğundan abdeste niyet de farzdır. Bu sebeple niyetsiz abdest olamaz.

2-Abdeste Besmele ile Başlamak

Abdeste başlarken Allah'u Teala'nın ismiyle yani besmele ile başlamak sünnettir. Rasulullah (s.a.s.): "Allah'u Teala'nın ismini zikretmeyen kimsenin abdesti yoktur." (Ebu Davud, Tahare, 48; Tirmizi, Tahare, 20; İbn Mace, Tahare, 41) buyurarak besmelenin faziletini belirtmiş olmaktadır. Besmeleyi abdeste başlarken okumak esastır. Çıplak bir halde iken veya tuvalette besmele okunmaz. Bir kimse abdestin başında "Lailahe illallah" veya "Elhamdülillah" dese besmele yerine geçer (Fetevayı Hinddyye, 1,7).

3-Önce Bileklere Kadar Elleri Yıkamak

Rasul-i Ekrem (s.a.s.): "Sizden birisi uykusundan uyandığı zaman, kat'iyyen elini yıkamadıkça su kabına daldırmasın. Çünkü o, eli nerede gecelemiştir bilemez" (Buhari, Vudu', 26; Müslim, Tahare, 87-88; Ebu Davud, Tahare, 49) buyurmuştur. Ayrıca insanın eli, temizleme hususunda bir araçtır. Dolayısıyla ilkin onu temizlemeye başlamak sünnettir. Bilindiği üzere, elleri, dirseklere kadar yıkamak (dirsekler dahil) farzdır. Fakat önce bileklere kadar yıkamak tertip olarak sünnettir.

4-Misvak Kullanmak

Rasulullah (s.a.s.): "Eğer ümmetime zorluk vereceğinden çekinmeseydim, her namazdan önce onlara misvak kullanmayı mutlaka emrederdim." (Müslim, Tahare, 15; Ahmed İbn Hanbel, II, 250, 400) buyurmaktadır. Dişleri parmakla yıkamak misvağın yerini tutmaz. Ancak misvak bulunmazsa sağ elin bir parmağı ile dişleri temizlemek misvak yerine geçerli olabilir.

5- Ağzı Yıkamak

Abdest alırken Rasulullah (s.a.s.)'in ağzını üç defa yıkadığı (mazmaza yaptığı) bize ulaşan bilgiler arasındadır. Bunun sınırı, suyun ağzın tamamını kaplamasıdır. Ayrıca her seferinde suyu yenilemek de sünnettir.

6- Burnu Yıkamak

Yine Hz. Peygamber (s.a.s.)'in abdest alırken burnuna da üç defa su çektiği bilinmektedir. Burna su çekerek sol eli ile suyu dışarıya verip yeniden su çekerek burnu sol el ile temizlemek sünnettir.

7- Kulakların Meshedilmesi

Baş meshedilirken kulakların da aynı şekilde sayılarak meshedilmesi sünnettir. Ayrı bir su ile meshedilmesini sünnet olarak kabul edenler de vardır.

8- Yıkanması Gereken Uzuvları Üçer Defa Yıkamak

Yıkanması farz olan yüz, eller ve ayaklar gibi organlarımızı üçer kere yıkamak sünnettir. Bu organlarımızdan her birini yıkamaya başlayınca ilk yıkama farzdır. En sağlam ve geçerli görüşe göre ikinci yıkama ise sünnettir. Abdest alırken, yıkanmakta olan organa su ulaşır ve ondan damla damla dökülüp akarsa, yıkamanın tamam olduğu tam anlamıyla anlaşılır.

9- Parmakların Arasını Yıkamak

"Parmaklarınızın arasını hilalleyiniz ki onların arasına Cehennem ateşi girmesin ve onları hilallemesin" (Ebu Davud, Tahare 56, 59; Tirmizi, Tahare, 30; Savm 68; Nesai, Tahare 91) buyuran Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bu buyruklarıyla belirtilen işi yapmak sünnet olmaktadır. Bu aynı zamanda, farz olan yıkamanın da kamil anlamda gerçekleşmesini sağlar.

10- Sakalı Ovmak

Abdest alırken sakalı bulunanların sakallarını, parmaklarını sakalın içine sokarak alt taraftan üst tarafa doğru hareket ettirmesi hilallemek olarak tanımlanmaktadır. Rasulullah (s.a.s.): "Müşriklere muhalefet edin, bıyıkları kısaltın, sakalı uzatın." (Müslim, Tahare, 56; Ebu Davud, Tahare, 29; Tirmizi, Edeb, 14; Nesai, Zinet, 1, 56) buyurarak mü'minler için sakalın gerekçe ve önemini belirtmiş olmaktadır. Dolayısıyla mü'minler sakallarını sünnete göre uzatmak ve sakal bırakmak konusunda duyarlı olmak zorundadırlar.

11- Abdest Almaya Sağ Taraftan Başlamak

"Şüphesiz ki Allah'u Teala, her şeye sağdan başlanmasını sever. Hatta ayakkabılar giyilirken ve çıkarılırken dahi" (Buhari, Vudu', 31) buyuran Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bu uyarısına göre de abdeste sağdan başlamak sünnettir.

12-Tertibe Uymak

Abdest alırken, Maide Suresinde beyan buyurulan sıraya uymak ve bu sıraya göre abdest almak da sünnettir. Yani önce elleri ve akabinde yüzü yıkamak, ardından da başı meshetmek ve en son olarak da ayakları yıkamaktır. İmam Şafii (rh.a) bu sıraya uymanın farz olduğu kanaatindedir. Şafii'nin bu içtihadı ile alimler abdestin farzının altı olduğunu tesbit etmişlerdir ki bunlar şöylece sıralanmaktadır: Niyet, ellerin yıkanması, yüzün yıkanması, başa meshedilmesi, ayakların yıkanması ve tertibe uymaktır.

13-Başın Tamamını Bir Defada Meshetmek

Abdest alan bir kimse, iki avucunu ve parmaklarını başının ön kısmından başlayarak arka kısmına kadar, başın tamamını kaplayacak bir şekilde arkaya doğru çekerek mesheder. Bu sünnettir. Başın tamamını devamlı olarak meshetmek ve özürsüz bir şekilde terk etmek günah olur.

Muvalat ise, organları ara vermeden birbiri ardında yıkamak demektir. Öyle ki ılıman bir havada ilk yıkanan organ, abdest tamamlanmadan kurumamalıdır.

Abdestin Çeşitleri

1- Farz Olan Abdest

Namaz kılmak, Kur'an-ı Kerim'e el sürmek ve tilavet secdesi yapmak için abdest almak farzdır. Cünüp veya abdestsiz olan kimsenin Kur'an-ı Kerim'i eline almasının helal olamayacağı hususunda İslam bilginleri arasında ittifak vardır.

2-Vacip Olan Abdest

Kabe-i Muazzama'yı tavaf* etmek için abdest almak vaciptir. Bir kimsenin Kabe'yi abdestsiz tavaf etmesi vacibi terk ettiğinden dolayı sorumlu olmakla beraber yaptığı bu tavaf caiz ve geçerlidir. Ancak bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır:

"Tavaf, namaz gibidir. Fakat tavaf sırasında konuşmak caizdir. Tavafta konuşan kimse hayırlı söz söylesin." (Tirmizi, Hacc, 112; Nesai, Menasik, 126) .

Farz olan tavaf abdestsiz olarak yapıldığı takdirde bir küçükbaş hayvan kurban etmek gerekir. Cünüb olan kimsenin ise böyle bir farz tavafı yapması halinde bir büyükbaş hayvan kurban etmesi lazımdır. Ancak bu farz tavaf, abdest alınarak yeniden yapılırsa böyle bir kurbana gerek kalmaz. Fakat farz günler dışında tekrar yapılması halinde geciktirilmiş olduğundan dolayı kurban kesmek gerekmektedir .

Yapılması vacip olan veda tavafını abdestsiz olarak yapan kimse bir miktar sadaka vermelidir. Fakat vacip olan tavafı cünüb olarak yapanın bir küçükbaş hayvan kurban etmesi lazımdır.

3- Mendup Olan Abdest

Uykudan önce veya uykudan kalktıktan sonra, cenaze yıkamak, cenaze taşımak, cenazeyi yıkadıktan sonra, cinsel temastan önce, ezberden Kur'an okumak, hadis okumak, Cenab-ı Allah'ı ta'zim veya tesbih etmek için veya kızgınlık sırasında kızgınlığını gidermek gayesiyle abdest almak ve sürekli abdestli olmak niyetiyle abdest almak menduptur.

Abdestin Mekruhları

1- Abdest alırken gereğinden fazla suyu boş yere tüketmek.

2- Gereği yokken suyu adeta azaları mesheder gibi çok az kullanmak.

3- Suyu abdest azalarına hızlı çarpmak, etrafa su sıçratmak.

4- Abdest alırken gereksiz yere konuşmak.

5- İhtiyacı olmadığı halde abdest almak için başkasından yardım ve su dökmesini istemek.

6- Temiz olmayan pis ve kirli bir yerde abdest almak.

7- Abdestin sünnetlerini bilerek terk etmek.

Abdestsiz Olarak Yapılması Yasak Olan Hususlar

1- Namaz kılmak.

2- Kur'an-ı Kerim'e el sürmek.

3- Tilavet secdesi yapmak.

4- Cenaze namazı kılmak.

5- Kabe'yi tavaf etmektir.

Abdestin Edepleri (Âdabı)

Edeb; nezaket, zarafet, insanlara sözle ve davranışla yardımda bulunmak, gönüllerini okşamak demektir. Abdestin edepleri ise yapılması halinde sahibine sevap kazandıran hususlardır. Yapılmamaları halinde ise kişiye günah yazılmaz. Abdestin edepleri şunlardır:

1- Abdest alırken başkasından yardım istememek.

2- Abdest alırken suyun sıçramaması için dikkatli davranmak.

3- Kıbleye doğru yönelmek.

4- Gereksiz yere konuşmamak.

5- Niyet ederken dil ile niyet etmek.

6- Her uzvu iyice ovmak.

7- Abdest dualarını okumak.

8- Kullanılmış bir su ile abdest almamaya dikkat etmek.

9- Her uzvu yıkarken niyeti korumakla birlikte "Bismillah" demek.

10- Kulağını meshederken serçe parmaklarının uçlarıyla kulak deliklerini meshetmek.

11- Burna ve ağıza suyu alırken sağ eli kullanmak.

12- Sol el ile sümkürmek.

13- Özür sahibi olmayan kimsenin namaz vaktinden önce abdest alması.

14- Abdest bittikten sonra kıbleye karşı ayakta kelime-i şehadet getirmek ve dua yapmak, biraz su içmek.

15- Durgun veya akarak yer değiştiren sular ile birikinti halindeki sulara ve Kıble'ye karşı abdest bozulmaz.

Abdest Namazı

Abdest namazı abdest aldıktan sonra abdest azaları henüz yaş iken iki rek'at nafile namaz kılmaktan ibarettir.

Abdesti Bozan Durumlar

1- İdrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. Maide suresi 6. ayetinde "...sizden birisi abdest bozmaktan geri dönmüşse..." ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'e "Hades nedir?" diye sorulduğunda; "Her iki yoldan çıkandır" cevabını vermeleri, ön ve arka yollardan birinden çıkan idrar, dışkı, yel, vedi, mezi, meni, kurt ve diğer hususların abdesti bozduğunu ifade eder.

2- Aklın idrak gücünü gideren hususlar; uyumak, bayılmak, delirmek, sarhoş olmak vs.'dir. Ancak oturduğu yerde kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz. (Müslim, Vudu', 2; Ahmed b. Hanbel, 1, 256).

3- Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şayet bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla ise abdesti bozulur.

4- Ağız dolusu kusmak. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) "Kusuntu abdesti bozar" (Tirmizi, Tahare, 64) buyurmaktadır. Kusma ağız dolusu değilse abdest bozulmaz.

5- Cinsi münasebette bulunmak.

6- Tam olarak cinsi ilişki olmasa bile kadın ve erkeğin çıplak veya ince bir elbise ile vücutlarının veya tenasül uzuvlarının birbirine değmesi.

7- Teyemmüm yapan kimsenin su bulması .

8- Namazda sesli olarak gülmek. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: "Sizden biriniz namazdayken kahkaha ile gülerse abdesti ve namazı birlikte iade etsin. " Kahkaha namazın dışında olursa abdesti bozmaz.

Bir kimse abdest alırken bazı organlarını yıkayıp yıkamadığı konusunda endişe ederse, şayet bu ilk defa karşılaştığı bir şüphe ise o organını yeniden yıkar, yok eğer sürekli şüpheye düşüp duruyorsa bu şüphesinin önemi yoktur. Abdestini tam almış sayılır. Abdestinin bozulup bozulmadığını tam hatırlayamayan kişi kesin olarak abdest aldığını hatırlıyorsa abdestli demektir. Çünkü kesin olarak bilinen bir husus şüphelerle yok olmaz.

Ayrıca namaz haricinde abdestinden şüpheye düşenin abdest almasının takvaya daha yakın olduğu; fakat namaz içinde bulunan kimsenin ise abdestinden şüpheye düşmesi halinde namazını bozup abdest alması gerekmediği alimler tarafından ifade edilmiştir.

Abdesti Bozmayan Durumlar

1- Kişinin ön veya arka yollarından başka vücudunun herhangi bir yerinden kan çıkıp, bir damla halinde kalması.

2- Kabuk bağlamış bir yaranın kan çıkmadan kabuğunun düşmesi.

3- Yaradan, burundan yahut kulaktan bir vücud kurdunun düşmesi.

4- Tenasül uzvuna (cinsi organına) el sürmek.

5- Kadın vücudunun herhangi bir yerine dokunmak.

6- Ağız dolusu olmayan kusuntu.

7- Ağızdan çıkan balgam.

8- Oturduğu yerde veya namazda uyumak .

9- Ağlamak.

Abdest Nasıl Alınır?

Farz, sünnet ve edeplerini yukarıdaki maddelerde verdiğimiz abdesti tertip ve usulüne göre ancak şöylece alabiliriz:

Abdeste başlarken şu dua yapılmalıdır:

"Bismillahilazim ve'l hamdülillahi ala dini'l İslam" .

"Yüce Allah'ın ismini anarak başlarım. Beni İslam dini ve akidesi üzere yarattığı için hamd ederim."

Abdest almaya niyetlendikten sonra, euzü besmele çekilerek eller bileklere kadar yıkanır. Parmakta yüzük varsa, kımıldatılır. Altına suyun geçmesi sağlanır.

Uzuvların yıkanması sırasında bizden öncekilerden nakledilen şu duaları okumak abdestin edeplerindendir.

A- Mazmaza=Ağıza su verme sırasında: "Allahümme einni ala tilaveti'l Kur'an ve zikrike ve şükrike ve hüsn-i ibadetike."

"Allah'ım, Kur'an-ı Kerimi okumada, seni zikretme, sana şükretme ve sana güzel şekilde kulluk etmede yardımını istirham ederim."

B- İstinşak = Buruna su verme sırasında: "Allahümme, erihni rayihate'l Cenneti verzukni min neimiha."

"Allah'ım, bana Cennetin kokusunu koklat. Cennet nimetlerinden beni rızıklandır."

C- Yüzü Yıkama Sırasında

"Allahümme, beyyid vechi binurike yevme tebyaddu vücuhun ve tesveddü vücuh."

"Allah'ım, bir kısım yüzlerin ağarıp nurlandığı, bir kısım yüzlerin ise karardığı gün, benim yüzümü nurlandır, ağart."

D- Sağ Eli Yıkama Sırasında

"Allahümme, a'tıni kitabi biyemini ve hasibni hisaben yesira."

"Allah'ım, kitabımı -amel defterimi- sağ elime ver ve hesabımı kolaylaştır."

E- Sol Eli Dirseklere Kadar Yıkama Sırasında

"Allahümme, la tu'tini kitabi bişimali vela min verai zahfi."

"Allah'ım, kitabımı -amel defterimi- sol elimden ve arkamdan verme."

Sonra sıra başı meshetmeye gelir.

Kaplama mesh için, eller ıslatılır, küçük parmakla üç parmak uc uca getirilir. Önden başlayarak başın üstü sıvazlanıp arka ve yan taraflarda böylece meshedilir.

F- Kulakları Yıkarken

"Allahümmec'alni minellezine yestemiune'l-kavle feyettebiune ahseneh."

"Allah'ım, beni hak sözü dinleyenlerden ve onun en güzeline uyanlardan eyle." denilir ve kulaklar yıkanır.

G- Boyuna Mesh Etme Sırasında

"Allahümme a'tik unuki (veya rakabeti) mine'n-nari."

"Allah'ım, boynumu Cehennem ateşinden azad buyur."

H- Ayakları Yıkama Sırasında

"Allahümme, sebbit kademeyye ales'sıratı yevme tezulü Fhi'l-akdam."

"Allah'ım, Sırat köprüsünde ayakların kaydığı günde ayaklarımı kaydırma, sabit eyle..."

Abdest alıp bittikten sonra Rasulullah (s.a.s.)'e salavat getirilmeli ve şu dua okunmalıdır:

"Allahümmec'alni minettevvabine vec'alni mine'l-mütetahhirin."

"Allah'ım, beni, tevbe eden ve günahlarından temizlenen kullarından eyle. . ."

Şamil İA


3-)

Islam'da bazı ibadetlerin yerine getirilmesi için yapılan ve bizzat kendisi ibadet olan temizlenmeye Abdest denir. Abdest kelimesi Farsça'da su anlamına gelen "ab" ile el anlamına gelen "dest" kelimelerinden oluşmuş birleşik bir isimdir. Arapça karşılığı olan "vudu" kelimesi Hadislerde kullanılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de ise temizlik anlamında "taharet" ve "zeka" kelimeleri geçmektedir. Vudu' kelimesi güzellik ve temizlik anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ibadete başlanmadan önce insanın iç dünyasını güzelleştirmesi ve dışını da iyice temizlemesi gerekir.

Islam'da abdestin farziyetine "Ey iman edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinizle birlikte ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin. Her iki topuğunuzla birlikte ayaklarınızı da (yıkayın)..." (el-Maide, 5/6), ayeti delalet etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in abdest almadan hiç bir iş yapmadığını görüyoruz (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, II, 1583). Ancak abdest her amel ve ibadet için değil başta namaz olmak üzere bazı ibadetler için farz kılınmıştır. Fakat müslümanın sürekli abdestli bulunması sünnettir.

Abdest her şeyden önce her türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddi ve manevi bütün pislik ve mikroplardan uzak kalmak için İslam'ın emrettiği önemli bir ibadettir. Mikrobun en kolay ürediği yer ağızdır. Ağızdan başlayarak el, yüz ve ayakların günde beş defa temizlenmesi İslam'ın temizliğe verdiği önemi gösterir. Böylelikle Islam yüzyıllar önce temizliğin üzerinde durup insanoğlunu maddi-manevi her türlü pislik ve mikroptan korumayı hedeflemiştir. Bunun yanında abdest alan bir insan, kendini manen temiz ve rahat hisseder ve bu güzel his ve temiz duyguyla Allah'a ibadete durur. Bu da ruhun temizliğini sağlamaktadır. Insanın yaratılış gayesi olan Allah'a kulluk böyle bir temizleme ameliyesi ile başlayınca insanoğluna vereceği zevk ve rahatlığın değeri sonsuzdur.

Insan abdestle bedenen ve manen temizlendikten sonra Allah'ın huzuruna çıkar. Böyle bir temizlenme ile günlük bütün yorgunlukları ve yükleri geride bırakır.

Abdest almakla, dünyevi ve uhrevi birçok fazilet ve güzellikler elde edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) abdestle ilgili olarak şöyle buyururlar:

"Bir müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında, yüzündeki azaların işlediği bütün günahları; el ve ayaklarını yıkadığında el ve ayaklarıyla işlediği bütün hata ve günahları, su damlalarıyla beraber akıp gider ve kendisi de tertemiz olur. Hatta kirpik ve tırnak diplerindeki günahlarından eser kalmaz. Âdap ve erkanına uymak suretiyle abdest alıp kıbleye dönerek: "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehu la şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasulühü" diyen bu kul için cennetin kapıları açılmıştır; o, cennet kapılarının dilediğinden içeri girer."(Müslim, Tahare, 32, 33; Tirmizi, Tahare, 2).


4-)Abdest, Kur'an-ı kerimde şu ayet-i kerime ile farz kılınmıştır:

"Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerle beraber ellerinizi yıkayın ve başlarınızı meshedin ve her iki topukla beraber ayaklarınızı yıkayın." (Maide suresi: 6)

Her kim abdest aldıktan sonra, benim üzerime on kerre salat ü selam getirse, Hak teala, o kişinin hüznünü giderip mesrur eder, duasını kabul eder. (Hadis-i şerif-Eyyühel veled İlmihali)

Her ne zaman ümmetimden biri abdest alırken, Bismillah deyip elini yıkarsa, eliyle yaptığı (küçük) günahların hepsi afv olur. Ağzına, yüzüne ve diğer azalarına su verdikçe, bütün günahları dökülür. (Hadis-i şerif-Eyyühel veled İlmihali)

Abdestli olarak ölen ölüm acısı çekmez. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)


5-)Müslümanların, bazı ibadetleri yapabilmek için belli bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.


6-)İdrar ve dışkı yapma.


7-)Namaz ve sair dini ibadetler için usulüne uygun olarak, el, ağız, burun, yüz, dirseklere kadar kolları ve topuk kemiği üzerine kadar ayakları üçer defa yıkamak ve kulaklara, başa ve enseye meshetmektir. (Osmanlıca'da yazılışı:ab-dest)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Purification by washing the hands before prayer; a Mohammedan rite.
İngilizcesi İngilizce
Ritual ablution.

  • Abdest alıp öyle çıktık.
  • Abdest almayı engellemeyen oje yaptılar HİNDİSTAN'da bir kozmetik şirketi, özellikle Körfez ülkelerindeki Müslüman kadınlar için Abdest almayı engellemeyen oje üretti.

Sizde içinde Abdest kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Abdest kelimesi anlamı 108 defa okunmuştur. [235576] Abdest kelime anlamı, Abdest nedir, Abdest ne demek, Abdest sözlük anlamı

Paylaş