Beslemek Nedir

Beslemek Nedir ? Beslemek Ne demek ?

1-)TEFNİK tavlandırmak Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için, çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek Eklemek, katmak, çoğaltmak Bir duyguyu gönülde yaşatmak Yedirmek Yetiştirmek Bir duyguyu gönülde yaşatmak:"Uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi." Y. K. Beyatlı Semirtmek Yedirmek:"Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti." H. E. Adıvar Yiyecek ve içeceğini sağlamak:"Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk." H. E. Adıvar Eklemek, katmak, çoğaltmak:"Ateş zayıfladıkça besliyor, ateşe gömdükleri mısırlar piştikçe misafirin eline tutuşturuyorlardı." N. Cumalı Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için, çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek:"Bacaklarımızın altını iki sabun çuvalı ve atların yem torbalarıyla besleyerek sırt üstü yattık." R. N. Güntekin Maddi yardım yapmak, desteklemek Yetiştirmek:"Herkes kanarya, kedi, köpek beslemez ya!" H. Taner Yiyecek ve içeceğini sağlamak Beslemek işi Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen Evlatlık olarak alınan, ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek:"Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı." S. M. Alus besleme kız beslemelik Evlatlık olarak alınan, ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek Evde büyüyen ve devamlı evde kalan hizmetci kız


2-)Yiyecek ve içeceğini sağlamak
Örnek:Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. H. E. Adıvar


3-)Yedirmek
Örnek:Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. H. E. Adıvar


4-)Semirtmek.


5-)Eklemek, katmak, çoğaltmak
Örnek:Ateş zayıfladıkça besliyor, ateşe gömdükleri mısırlar piştikçe misafirin eline tutuşturuyorlardı. N. Cumalı


6-)Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek
Örnek:Bacaklarımızın altını iki sabun çuvalı ve atların yem torbalarıyla besleyerek sırtüstü yattık. R. N. Güntekin


7-)Yetiştirmek
Örnek:Herkes kanarya, kedi, köpek beslemez ya! H. Taner


8-)Bir duyguyu gönülde yaşatmak
Örnek:Uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi. Y. K. Beyatlı


9-)Maddi yardım yapmak, desteklemek.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Feed.
İngilizcesi İngilizce
Nourish.
İngilizcesi İngilizce
Raise.
İngilizcesi İngilizce
Breed.
İngilizcesi İngilizce
Bring up.
İngilizcesi İngilizce
Cherish.
İngilizcesi İngilizce
Foster.
İngilizcesi İngilizce
Harbor.
İngilizcesi İngilizce
Harbour.
İngilizcesi İngilizce
Nurse.
İngilizcesi İngilizce
Nurture.
İngilizcesi İngilizce
Suckle.
İngilizcesi İngilizce
Rear.
İngilizcesi İngilizce
To feed.
İngilizcesi İngilizce
To nourish.
İngilizcesi İngilizce
To breed.
İngilizcesi İngilizce
To raise.
İngilizcesi İngilizce
To rear.
İngilizcesi İngilizce
To keep.
İngilizcesi İngilizce
To support.
İngilizcesi İngilizce
To maintain.
İngilizcesi İngilizce
To cherish.
İngilizcesi İngilizce
To nurse.
İngilizcesi İngilizce
To bear.
İngilizcesi İngilizce
To harbour.
İngilizcesi İngilizce
To fatten.
İngilizcesi İngilizce
To reinforce.
İngilizcesi İngilizce
To fill up.
İngilizcesi İngilizce
Cultivate.
İngilizcesi İngilizce
Entertain.
İngilizcesi İngilizce
Feed on.
İngilizcesi İngilizce
Keep.
İngilizcesi İngilizce
Maintain.

  • Ama vegan olduktan sonra o sütü aslında ineğin yavrusunu Beslemek için ürettiğini fark ettim.
  • Kayaların arasındaki bu doğal havuzda kaplumbağalarla yüzmek ve yüzerken onları Beslemek ilginç bir deneyim.

Sizde içinde Beslemek kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Beslemek kelimesi anlamı 29 defa okunmuştur. [185540] Beslemek kelime anlamı, Beslemek nedir, Beslemek ne demek, Beslemek sözlük anlamı

Paylaş