Burhan Nedir

Burhan Nedir ? Burhan Ne demek ?

1-)BURHAN



Huccet, delil, ispat aracı. Kelam ilmi açısından "delil", "bizi, bir konu hakkında müsbet veya menfi hüküm vermeğe götüren şeydir." Delil birkaç bakımdan taksime tabi tutulabilir. Bu taksimlerden biri delilin akli ve nakli bölümlere ayrılmasıdır. Akli delil* bütün mukaddimeleri (öncülleri) akla dayanan delildir: Mesela, alem değişkendir her değişken hadistir (sonradan olmadır) gibi. Şayet delilin mukaddimeleri tamamen nakli ise, delil de naklidir: Allah'ın emrini terkeden asidir. Zira Kur'an'da: "Emrime asi mi oldun?" (Taha, 20/93) buyurulmuştur. Her asi Cehennem'liktir. "Allah'a ve Rasulüne asi olan için Cehennem ateşi vardır" (el-Cinn, 72/23) buyurulmaktadır. Nakli delil* ise bir bakıma akli sayılır. Çünkü nakli tebliğ eden zatın (peygamberin) doğruluğunu yine akıl ile ispat ederiz. O halde sırf akli delil ile akli-nakli delil vardır. Başka bir taksime göre delil kat'i* veya zanni* olur. Medlulünden (bildirdiği şeyden) muhalif ihtimalleri kaldıran delile kat'i; her türlü ihtimali izale edemeyen delile de zanni delil denir. İşte akli delil, kat'i olursa burhan adını alır. Mukaddimeleri kesin (yakin) olan delile burhan adı verilir. Burhan, cedel (diyalektik) ve münakaşalara dayanıklı bir delildir. "Alem değişkendir, her değişken hadistir" delili bir burhandır (Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi- Giriş, İstanbul 1981, 72-73).

Burhan, yakiniyattan meydana gelen bir kıyastan ibarettir. Yakiniyat denilen şeyler, bir kıyasın mukaddimelerini teşkil eder. Eğer bu mukaddimeler başlangıç olarak aslen yakiniyattan ise bunlara zaruriyat denir. Eğer dolaylı olarak yakiniyattan ise, bunlara da nazariyat adı verilir (Ömer Nasuhi Bilmen, Mülehhas İlm-i Tevhid Akaid-i İslamiyye, İstanbul 1973, 8).

İşte bu yollarla varılan neticelere, yakin ve kesin bilgi veren Burhani deliller denir.

Burhani delilleri ancak alimler anlarlar. Bu sebeple, muhatabın anlayacağı bir şekilde ifade etmek gerekir. İnsanların daima büyük çoğunluğunu teşkil eden avam, burhanı anlayamaz. Onlar ancak iknai delilleri kavrayabilirler. Kur'an-ı Kerim her tabakadaki insana hitap ettiğinden, hem burhani hem iknai (hatabi) deliller ihtiva eder. Bazı alimler, bütün Kur'an delillerinin burhan olduğunu kabul ederler (Dr. Ali Arslan Aydın, İslam İnançları Tevhid ve İlm-i Kelam, Ankara 1984,104; B. Topaloğlu, a.g.e., 73).

Burhani delillerin muhtelif türleri vardır:

a) Burhan-ı Temanu': Allah Teala'nın birliğini ispat eden akli kesin bir delildir.

Her sağduyu sahibi bilir ki uluhiyet (ilahlık) sıfatıyla nitelenen ve vücudu (varlığı) zatının gereği bulunan varlık, tam bir kudret, mutlak bir hüküm ve üstünlük sahibidir. Bu hal ilah olan varlığın tabiatı icabıdır. Aksi halde o, tam bir ilah sayılamaz. Bu sıfatlarla nitelenen, her bakımdan birbirine eşit iki ilah bulunduğu farzedilirse, yaratmakta ve hükmetmekte "tek" ve "rakipsiz" olmaları tam bir ilah olmanın tabiatı icabı olduğundan, bu iki ilahın her zaman ittifak edip, anlaşmaları imkansızdır. Buna rağmen, bu niteliklerde ve birbirine eşit iki ilahın bulunduğunu farzetsek, aralarında ihtilaf ve arzularında çatışma olacağı muhakkaktır. O halde böyle bir ihtilaf sonunda, mesela ilahlardan biri bir şeyin olmasını; diğeri de olmamasını istese ve dilese aklen biliriz ki mutlaka şu üç ihtimalden biri olacaktır:

1. Ya her iki ilahın da dilediği olacaktır.

2. Veya her iki ilahın dilediği de olmayacaktır.

3. Yahut da ilahlardan birinin istediği olacak, diğerininki olmayacaktır.

Halbuki bu ihtimallerin her biri aklen muhaldir, batıldır. Çünkü her iki ilahın istekleri de olsa; bir anda bir şeyin hem olması hem de olmaması, yani varlık ve yokluk gibi iki karşıtın bir araya gelmesi gerekir ki, bunun imkansız olduğu, mantık ilmi esaslarındandır.

Her iki ilahın da istekleri olmasa; bir anda hem olma (vücud) hem de olmamadan (adem) mahrum kalması (karşıtların kalkması) gerekir ki, bu da aklen ve mantıken mümkün değildir.

Eğer, üçüncü ihtimal gereğince ilahlardan birinin arzusu yerine gelir, diğerinin ki yerine gelmezse, arzusu olmayan ilah aciz olur, aciz olan ilah olamaz.

Bütün bu ihtimallerin batıl olduğu sabit olunca, bu neticeyi doğuran iki ilah faraziyesi de batıl olur. Öyle ise, bu nazariyenin karşıtı olan tek ilah nazariyesi doğrudur, gerektir. O halde ilah birdir o da Allahu Teala'dır.

b) Burhan-ı Tevarüd: Bu da Allah'ın birliğini ispat eden akli kesin bir delildir.

Eğer yerde ve gökte birden fazla ilah olsaydı bu alem:

1. Ya bütün ilahların müşterek kuvvet ve kudretiyle vücuda gelmiştir.

2. Veya her biri tarafından müstakil olarak ayrı ayrı yaratılmıştır.

3. Yahut da ancak birinin irade ve kudretiyle var olmuştur.

Fakat bu akli ihtimallerin üçü de batıldır. Çünkü:

Birinci ihtimale göre; ilahlardan her birinin güç ve kudreti bu alemi tek başına yaratmağa kafi gelmediğinden, ortaklaşa yarattıkları anlaşılır. Bu da, ilahların hepsinin aciz ve hiç birinin de ilah olmaya layık olmadığına delalet eder. Çünkü ilah olabilmek için, mutlak irade ve mutlak kudret sahibi olmak ve her türlü kemal (yetkinlik) ile muttasıf bulunmak şarttır. Aciz olan ilah olamaz. O halde bu ihtimal batıldır.

İkinci ihtimale gelince; ilahlardan her birinin güç ve kudreti bu alemi bağımsız olarak tek başına yaratmağa yeterli olduğundan, herbiri tam bir etkili kuvvet ve bu alemin yaratıcısı olur. Böyle olunca bir eserin iki veya daha fazla müessirden meydana gelmesi, yani bir malul üzerine iki veya daha fazla müstakil ve tam illetin tevarüdü (birbiri arkasından gelmesi) gerekir. Bu ise batıldır. Çünkü bu, hasıl olan bir şeyin tekrar tahsil edilmesini gerektirir ve ilahlardan birden fazlası mutlaka lüzumsuz olur. Lüzumsuz olan ise ilah olamaz.

Üçüncü ihtimale göre; eğer bu alem ilahlardan yalnız birinin irade ve kudretiyle meydana gelmiş, diğer ilahların hiçbir tesiri olmamışsa; tercih edici olmadan tercih gerekir. Bu ise batıldır. Çünkü ilahların hepsi kemal ve kudrette eşittir. O halde niçin bu alemi birisi yarattı da diğeri yaratmadı? Yaratıcı niçin bu ilah da öbür ilahlar değil? Müreccihsiz (tercih edicisiz) tercih, aklen fasittir, batıldır. Sonra, yaratıcılık sıfatı tecelli etmeyen ilahlar devre dışı kalacaklarından, aciz, dolayısiyle zaid ve lüzumsuz olurlar. Halbuki, bu ihtimallerin hepsi batıldır. Bütün bu ihtimaller batıl olunca, çok ilah nazariyesi de batıl olur.

Görüldüğü üzere bu delil Allah'ın birliğini ispat eden kuvvetli bir delil ve burhandır (Dr. A. Arslan Aydın, a.g.e., 282-286).

c) Burhan-ı Tatbik: Teselsül, her birinin varlığı daha öncekinin varlığına bağlı olarak birbirine dayanan ve ezele doğru uzandığı varsayılan sonsuz bir silsiledir. Sonsuz olduğu ileri sürülen olaylar silsilesinin, sonlu olduğu, dolayısiyle teselsülün batıl ve muhal olduğunu ispat eden akli ve mantıki delile burhan-ı tatbik denir (Dr. Ali Arslan Aydın, a.g.e., 99-100).

Ahmet ÖZGEN


2-)Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

(Yahudiler ve hıristiyanlar) dediler ki: "Yahudi ve Nasrani olanlardan başkası asla Cennet'e girmeyecek!"Bu onların kuruntularıdır. (Habibim onlara) söyle: Eğer (bu iddianızda) doğru kimseler iseniz, burhanınızı getiriniz. (Bekara suresi: 111)

2. Mantık ilminde mukaddime denilen ve kesin neticeye ulaştıran iki cümle (söz).


3-)Kanıt.


4-)Belgit.


5-)T. Yaradan, ilah, Allah.


6-)Şaman.


7-)Put.


8-)Uygur Türklerinde Buda&


9-)8217;ya verilen ad.


10-)Ar. (Aslı Bürhan) Kanıt, delil, ispat.


11-)1. delil hüccet. 2. hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran delil. 3. ilahi aydınlık.


12-)(Bak: Bürhan)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Proof.
İngilizcesi İngilizce
Evidence.
İngilizcesi İngilizce
İndisputable argument.

  • Yıldırım, konuşmasının ardından Vali Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Fatih Çiftçi, Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.

Sizde içinde Burhan kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Burhan kelimesi anlamı 566 defa okunmuştur. [241633] Burhan kelime anlamı, Burhan nedir, Burhan ne demek, Burhan sözlük anlamı

Paylaş