Cafer-İ Sadık Nedir

Cafer-İ Sadık Nedir ? Cafer-İ Sadık Ne demek ?

1-)on iki imamın altıncısı ve İslam alimlerinin büyüklerinden. Eshab-ı kiramı görmekle şereflenen Tabiin devrinin ve evliyanın yükseklerinden. Kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük alimlerin dördüncüsüdür. Künyesi, Ebu Abdullah’tır. Tahir, Fadıl gibi lakabları vardır. En meşhuru Sadık’tır. Babası Muhammed Bakır, onun babası İmam-ı Zeynelabidin, onun babası hazret-i Hüseyin ve onun babası da hazret-i Ali’dir. Annesi Ümmü Ferve olup, hazret-i Ebu Bekr’in neslindendir. 702 (H.83)de Medine-i münevverede doğdu ve 765 (H. 148) senesinde aynı yerde vefat etti. Kabri, Cennet-ül-Baki’de olup, babası ve dedesi yanındadır.

İmam-ı Cafer, ilmi, babası Muhammed Bakır’dan öğrendi. İlim ve fazilette zamanının bir tanesi oldu. Bütün din bilgilerinde olduğu gibi, zamanının bütün fen ilimlerinde de söz sahibiydi. Yetiştirdiği talebeler, cebir ve kimya ilimlerinde çeşitli keşifler yapmışlar, bu ilimlerin temel sistematiğini kurmuşlardır. Fizik ve kimya ilimlerinin konusunu teşkil eden madde ve onlar üzerindeki bilgisi o kadar çoktu ki, bu hususlarda zamanında yaşayan herkese akıl, ilim hocalığı yapardı. Kimyanın babası sayılan Cabir de, Cafer-i Sadık’ın talebesidir.

İmam-ı Cafer’in en meşhur talebesi Hanefi mezhebinin kurucusu ve Ehl-i sünnetin reisi olan İmam-ı A’zam Ebu Hanife Nu’man bin Sabit’tir. İmam-ı A’zam Cafer-i Sadık’ın derslerine ve sohbetlerine devam ederek, o gizli ve aşikar marifet kaynağından ilim ve evliyalık yolunda çok istifade etti. İmam-ı A’zam, onun huzurunda kavuştuğu yüksek mertebeleri anlatmak için; "O iki sene olmasaydı, Nu’man helak olmuştu!" buyurmuştur. İmam-ı A’zam, bu sözüyle hocası Cafer-i Sadık hazretlerinin büyüklüğünü, kıymetini, kavuştuğu dereceleri anlatmak istemiştir.

Bütün tasavvuf yolları, Cafer-i Sadık hazretlerinde birleşmektedir. İmam-ı Cafer-i Sadık iki yoldan Resulullah’a bağlıdır. Birisi babalarının yolu olup, hazret-i Ali vasıtasıyla Resulullah’a ulaşır. Buna Vilayet yolu denir. İkincisi, annesi tarafından dedelerinin yolu olup, hazret-i Ebu Bekr vasıtasıyla Resulullah’a bağlanmaktadır. Bu yola da Nübüvvet yolu denir.

Tefsir ilmindeki derecesi pek yüksekti. Namaz kılarken kendinden geçip, düştüğü olurdu. Pekçok kerameti görülmüş ve menkıbeleri kitaplarda yazılmıştır. İnce marifetleri bildiren sözleri nükte ve latifeleri pek meşhurdur.

Buyurdu ki:

Nefsi için nefsi ile mücadele eden, keramete kavuşur. Nefsi ile Allah için mücadele eden Allahü tealaya kavuşur.

Beş kimseyle beraber bulunmaktan sakının: Birincisi,yalan söyleyendir. Devamlı ona aldanırsınız. İkincisi ahmak, aklı az olandır. Sana iyilik yapayım derken, kötülük yapar. Üçüncüsü cimridir. En çok işine yarayacağı zaman seni bırakır. Dördüncüsü kötü kalbli kimse olup, menfaatine kavuşmak için seni harcar. Beşincisi fasık, yani açıkça günah işleyendir. Seni bir lokma ekmeğe satar.

Bir mümin kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan, birden yetmişe kadar özür kapısı araştır. Bulamazsan, "Belki benim anlayamadığım bir özür vardır!" de ve kapa.

Müslüman kardeşinizden manasını anlayamadığımız bir söz duyarsanız, iyiye yorunuz. En güzel bir şekilde yorumlayınız. Anlayamamaktan dolayı kendinizi ayıplayınız.

Bir kimsenin rızkı daralırsa, istiğfara devam etsin.

Namaz, her takva sahibi için yakınlıktır. Hac her güçsüzün cihadıdır. Bedenin zekatı oruçtur. Amel etmeden, iş yapmadan karşılık bekleyen, yaysız ok atana benzer.

Ana-babasını üzen, onlara isyan etmiş olur. Musibet zamanında dizini döven, sevabından mahrum olur. Allahü teala, sabrı, musibet miktarınca indirir.

Takvadan üstün azık yoktur. Susmaktan güzel şey yoktur. Bilgisizlikten zararlı düşman yoktur. Yalandan büyük hastalık yoktur.

Ey oğlum, insanlara kızmaktan çok sakın, sana da kızarlar. Boş iş ve söze karışmaktan sakın, aşağılanırsın. Laf taşımaktan çok sakın. Çünkü söz taşımak insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını gören onların hedefi olur."

Şiiler, kendilerine Caferi diyorlar. Bu Caferilerin İmam-ı Cafer-i Sadık’la ilgileri yoktur. Şiilerin bugün ellerinde bulunan hadis ve fıkıh kitaplarını, Ebu Cafer Muhammed bin Yakub Küleyni ile Ebu Cafer Muhammed bin Hasan Kummi yazdıkları için kendilerine Caferi diyorlar.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Cafer-İ Sadık kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Cafer-İ Sadık kelimesi anlamı 56 defa okunmuştur. [236493] Cafer-İ Sadık kelime anlamı, Cafer-İ Sadık nedir, Cafer-İ Sadık ne demek, Cafer-İ Sadık sözlük anlamı

Paylaş