Düşme Nedir

Düşme Nedir ? Düşme Ne demek ?

1-)sukut Bir geminin rüzgar ve akıntı etkisiyle bulunduğu rotadan veya mevkiden kayması Düşmek işi Yağmak HÜLK CE'F SAKTA boylamak SAR' sukut etmek TARR TAHV Bir zorunluk sebebiyle bulunduğu yerden ayrılmak, gitmek Uğramak, kapılmak Yakışık almak Eksilmek Vakti gelmeden (ölü) doğmak Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek Vurmak, değmek, rastlamak Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Düşkünleşmek Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek Belirli zamana rastlamak Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak Alışmak, müptela olmak Eksilmek, azalmak Biriyle yaşamak, çalışmak, birlikte olmak durumunda kalmak Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak İş başından uzaklaşmak Bulunmak Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılır Bir zorunluk sebebiyle bulunduğu yerden ayrılmak, gitmek:"Bir lokma ekmek uğruna çoluk çocuğu ile gurbet ellere düşmüştü." H. Taner Eksilmek:"Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü." N. Cumalı Aşırı ilgi veya sevgi göstermek Uğramak, kapılmak:"Kadınlar yeni baştan telaşa, heyecana, korkuya düştüler." A. Gündüz Yakışmak, uygun gelmek Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak Vurmak, değmek, rastlamak:"İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu." Ö. Seyfettin. Ölü doğmak Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek:"Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım." S. F. Abasıyanık Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek:"Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." R. N. Güntekin Yere devrilmek, yere serilmek Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak Yakışık almak:"Övünmesi de komşulara, arkadaşlara düşer." H. Taner. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak:"Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar." H. Taner Bulunmak:"Birlikte evden çıkmışlar, limanda iskelenin karşısına düşen kahveye doğru yürümüşlerdi." N. Cumalı Belirli zamana rastlamak:"Babasının Sütlüce'de yeni bir ev alması bu tarihlere düşer." M. Ş. Esendal Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek:"Bir raslantı sonucu aralarına düşmüştüm." H. Taner Fırsat çıkmak Olmak, olumsuz bir duruma girmek Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak:"Medine'nin düştüğünü söylemek istedim." F. R. Atay Sonradan düşmüş." R. N. Güntekin Düşkünleşmek:"Babam balıkçı amma, vaktiyle zenginmiş efendim Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak:"O asker, gittiğimiz yerde bir aralık benim bölüğüme düşmüştü." R. N. Güntekin Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak:"Bu yaşta mahkemelere düşmek..." S. F. Abasıyanık. İşbaşından uzaklaşmak Hızı, gücü, değeri azalmak Isı, basınç ve ateş, eksilmek, azalmak:"İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi." R. N. Güntekin Bayağılaşmak


2-)Düşmek işi.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Sag.
İngilizcesi İngilizce
Fall.
İngilizcesi İngilizce
Downfall.
İngilizcesi İngilizce
Falling down.
İngilizcesi İngilizce
Drop.
İngilizcesi İngilizce
Descent.
İngilizcesi İngilizce
Falling off.
İngilizcesi İngilizce
Falling-Away.
İngilizcesi İngilizce
Flop.
İngilizcesi İngilizce
Precipitation.
İngilizcesi İngilizce
Scale-Down.
İngilizcesi İngilizce
Slump.
İngilizcesi İngilizce
Spill.
İngilizcesi İngilizce
Tumble.
İngilizcesi İngilizce
Comedown.
İngilizcesi İngilizce
Decline.
İngilizcesi İngilizce
Setback.
İngilizcesi İngilizce
Trip.
İngilizcesi İngilizce
Falling.
İngilizcesi İngilizce
Crash.
İngilizcesi İngilizce
Leeway.
İngilizcesi İngilizce
Decrease.
İngilizcesi İngilizce
Depreciation.
İngilizcesi İngilizce
Sinking.
İngilizcesi İngilizce
Drift.
İngilizcesi İngilizce
Declination.
İngilizcesi İngilizce
Depression.
İngilizcesi İngilizce
Attenuation.
İngilizcesi İngilizce
Pitching.
İngilizcesi İngilizce
Squash.
İngilizcesi İngilizce
Crash landing.
İngilizcesi İngilizce
Tumbling.
İngilizcesi İngilizce
Deducting.
İngilizcesi İngilizce
Deduction.
İngilizcesi İngilizce
Degradation.
İngilizcesi İngilizce
Fail.
İngilizcesi İngilizce
Prolapse.
İngilizcesi İngilizce
Shortfall.

  • STAR ABD TEMSİLCİSİ SELÇUK ACAR'IN ANALİZİ Bush döneminin gözden Düşme yazarlardan kabul edilirken,'Yeni Amerika'karşıtı kalan ve Türkiye'deki muhalefe attığı paslarla tanınan Pipes, Türkiye'ye ayar verme girişimlerine devam ediyor.
  • Savaş uçaklarından fırlatılan bombaların şehir üzerine Düşme anı saniye saniye kaydedildi.

Sizde içinde Düşme kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Düşme kelimesi anlamı 28 defa okunmuştur. [180234] Düşme kelime anlamı, Düşme nedir, Düşme ne demek, Düşme sözlük anlamı

Paylaş