Dua Nedir

Dua Nedir ? Dua Ne demek ?

1-)Alm. Gebet, Fr. Priere, invocation, litanies, İng. Prayer. Allahü tealaya yalvararak, muradını, dileğini isteme. Allahü teala, dua eden Müslümanları sever. Dua müminin silahıdır. Dinimizin temel direklerinden biridir. Dua gelmiş olan dertleri, belaları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mani olur. Allahü teala Kur’an-ı kerimde mealen; “Bana halis kalp ile dua ediniz! Böyle duaları kabul ederim.” (Mü’min suresi: 60) buyuruyor.

Allahü teala herşeyi sebep ile yaratmakta, nimetleri sebeplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyler vermek için dua etmeyi sebep yapmıştır. Peygamberler aleyhimüssalevat hep dua ettiler. Ümmetlerinden de dua etmelerini istediler. Sebeplere yapışmadan yapılan dua kabul olmaz. Buna dua denmez, faydasız temenni denir. Peygamber efendimiz; “Çalışmadan dua eden silahsız harbe giden gibidir.” buyurdu. Bunun için çalışmalı, gayret etmeli sonra da şartlarına uygun edeple dua etmelidir.

Duanın kabul olması için şartlar vardır. İlk önce itikadı düzgün iyi bir Müslüman olmalıdır. Helal yemelidir. Haram lokma yiyenin duası kırk gün kabul olmaz. Dua ihtiyacı gideren, saadete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri helal lokmadır.

İbrahim Edhem’den sordular ki: Allahü teala “Ey kullarım! Benden isteyiniz! Kabul ederim, veririm.” buyuruyor. Halbuki istiyoruz, vermiyor. Cevap buyurdu ki: “Allahü tealayı çağırırsınız, dua edersiniz, O’na itaat etmezsiniz. Peygamberini sallallahü aleyhi ve sellem tanırsınız, O’na uymazsınız. Kur’an-ı kerimi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz. Cenab-ı Hakk’ın nimetlerinden faydalanırsınız, O’na şükretmezsiniz. Cennet’in ibadet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız. Cehennem’i asiler (günah işleyenler) için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız. Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız. Aybınıza bakmayıp başkalarının ayıplarını araştırırsınız. Böyle kimseler üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökden ateş yağmadığına şükretsin.”

Âdil hükumet memurlarının, mazlumların, sıkıntıda olanların, salihlerin, misafirin, oruçluların iftar vaktindeki duası, anasına-babasına itaat ve hizmet edenlerin, ana-babasının, hocasının, Müslümanların arkasından yapılan dua, sabreden hastaların duası, mübarek zamanlarda, mübarek yerlerde, namazlardan sonra, Peygamberimizin ve evliyanın kabirleri yanında, onları vesile ederek yapılan dualar çabuk kabul olur.


2-)DUA



Seslenmek, çağırmak, yardıma çağırmak, Allah'a yalvarmak, O'ndan dilekte bulunmak, O'na yakarmak.

Dua, insanda fıtri bir olgudur. Bu sebepledir ki, bütün dinlerde mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan şu veya bu şekilde dua eder. İnsanlar hayatları boyunca, üstesinden gelemeyecekleri birçok şeylerle karşılaşmakta, keder, sıkıntı, acz ve ümitsizliklere maruz kalmaktadırlar. Yüce Allah şöyle buyurur: "İnsana bir darlık dokunduğu zaman yanı üzere yatarken, otururken yahut ayakta bize yalvarır, ama biz onun sıkıntısını giderince sanki kendisine dokunan bir darlıktan ötürü bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder. İşte aşırı gidenlere yaptıkları iş böylesine süslü gösterilmiştir." (Yunus, 10/12)

"(Denizde) onları gölgeler gibi dalgalar sardığı zaman dini yalnız kendisine has kılarak Allah'a yalvarırlar. Fakat o, onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir kısmı orta yolu tutar, (birçoğu da inkar eder). Zaten bizim ayetlerimizi (öyle) nankör gaddarlardan başkası inkar etmez. " (Lokman, 31/32)

Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi dua, insanda fıtridir ve özellikle sıkıntılı anlarda Allah'a dua etmek, sadece samimi olarak Allah'a inananlara has bir durum değildir. Allah'a ortak koşanlar da bu gibi durumlarda Allah'a yönelir ve O'na dua ederler.

Dua ettikten sonra insan gönlünde bir ferahlık ve serinlik hisseder. İsteğinin yerine getirileceği konusunda ümidi artar. Bu yönüyle dua, insana bir şifa ve ruhi bunalımlara karşı koruyucu bir sağlık tedbiridir. Bu nedenledir ki, dua etmeyen toplumlar ruhen çökmüş toplumlardır.

Âyet ve hadislerde dua teşvik edilmiştir: "Rabbiniz, şöyle buyurdu: Bana dua edin, size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim)" (Mü'minun, 23/60).

Hz. Peygamber (s.a.s.) de şöyle buyurur: " Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur." (Tirmizi, Daavat,1; İbn Mace, Dua,1) Dua aynı zamanda bir ibadettir. "Dua ibadetin ta kendisidir. " (Tirmizi, el-Bakara Suresi Tefsiri, 16)

O halde dua sadece Allah'a yapılmalı, araya başka biri aracı olarak sokulmamalıdır. Nitekim namazın her rekatında tekrar ettiğimiz Fatiha Suresi'nde: "Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz. " (el-Fatiha, 1/4) buyurulur.

Kullardan istenecek yardım, onların güçleri dahilinde olan bir şey olmalıdır. Güçlerinin yetmediği bir şey onlardan istenemez. Hatta kulların güçlerinin dahilinde olan bir şeyin yapılmasını kendilerinden istediğimiz zaman bile asıl sebebin Allah olduğunu, O'nun dilemesi olmadan o şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmek gerekir.

Allah insana şahdamarından daha yakındır ve O'nun insana merhameti, bir annenin çocuğuna merhametinden çok fazladır. Bir ayette şöyle buyurur: "Kullarım sana beni sorunca, haber ver ki, ben şüphesiz onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim. " (el-Bakara, 2/186)

Duanın muhteviyatı, Allah'tan istenen meseleyle ilgili olmalıdır. Mesela yemek duası ayrıdır yolculuğa çıkıldığında yapılacak dua ayrıdır... Birçok konuda Hz. Peygamber (s.a.s.)'den nakledilmiş dualar mevcuttur. Kur'an-ı Kerim'de geçmiş peygamberlerin duaları zikredilir. Dua bu me'sur dualarla yapılabileceği gibi, kişinin kendi gönlünden kopanın anlatımı da olabilir. Ancak belli davranışlarda; mesela kabir ziyaretlerinde, yemeklerden sonra, helaya girerken, yeni bir elbise giyerken, yolculuğa çıkarken... Hz. Muhammed (s.a.s.)'den nakledilmiş dualarla dua etmek hem sünnet, hem de daha güzeldir.

Dua eden kişi gönülden etmeli, duasında iyi şeyleri isteyerek kendisi de o doğrultuda çaba sarfetmelidir. Kişi duasında samimiyetini tavırlarıyla da ortaya koymalıdır. Mesela duasında Allah'ın emirlerine itaat eden samimi bir müslüman olmayı ifade ediyorsa, hareketleriyle de böyle bir müslüman olma çabası içerisinde olmalıdır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:

"Biliniz ki, Allahu Teala, kendisinden gafil bir kalbin duasını kabul etmez." (Tirmizi, Daavat, 64)

Şüphesiz ki Allah insanın kalbinden geçenleri ve ihtiyaçlarını bilir. Ancak dil ile dua etmenin insanın kendisinin eğitilmesi konusunda etkisi vardır. Ayrıca dua Allah'ın bir emrinin yerine getirilmesidir, bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de Hak Teala kendisine nasıl dua edileceğini kullarına öğretir, resullerinin dualarını bize haber verir. Müminler önce bu dualara bakmak ve böyle dualarla Allah'ı zikretmek durumundadırlar. Gerçekten bilmediğimizi ve en güzelini öğreten Allah'tır. "... Ey rabbimiz unutur veya hata edersek bizi sorumlu tutma... " (el-Bakara, 2/286) Eyüp Aleyhisselam,

"Ya Rabbi, gerçekten benim başıma bela geldi. Halbuki sen merhametlilerin merhametlisisin." (el-Enbiya, 21/83); Zekeriya (a.s.), "Rabbim, beni yalnız bırakma..." (el-Enbiya, 21/89); Âdem (a.s.), "Ey Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik. Eğer sen bizi affetmez ve bize acımazsan mutlaka zarara uğrayanlardan oluruz. " (el-A'raf, 7/23) diyerek dua etmişlerdir. "Beni müslüman olarak öldür ve beni salih kullarına kat... " (Yusuf, 12/101) duası Yusuf (a.s.)'ın; "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Ben zalimlerden idim. " duası da Yunus (a.s.)'ın duasıdır.

İmam Ahmed b. Hanbel'in Ebu Said el-Hudri'den (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste: "Duanın karşılıksız kalmayacağı, bilakis üç şeyden birinin mutlaka meydana geleceği; ya kabul ya ahirete bırakma yahut eda edilen dua oranında günahın affedileceği" beyan buyurulmuştur.

Dua yalnız Allah'a yapılır; istek ve yardım sadece Allah'tan istenir. Allah'tan başkasından bir yardım ve istekte bulunan, müşriktir. Hatta ölümlerinden sonra kabirleri başında veya uzaktan peygamberlere ve salih kullara dua edip yakaranlar, aynen yıldızlara sığınan ve meleklerle peygamberleri rabler edinenler gibi Allah'tan başkasına dua eden müşriklerdir. Ancak melekler müminler için dua ve istiğfar etmektedirler.

Hz. Muhammed (s.a.s.) şöyle buyurur: "Ümmetimden yetmiş bin kişi sorgusuz sualsiz Cennet'e girecektir. Bunlar, rukye talep etmeyen, dağlayarak tedavi yapmayan, olayları uğursuzluğa yormayanlar ve Rablerine tevekkül eden kimselerdir." (Buhari, Tıb, 18; Müslim, İman, 371, 372) Yani müminler ancak "Bize Allah yeter. " demelidir. Rukye, okuyup üfleyerek tedavi demektir. Bütün peygamberler en kötü durumlarda yalnız Allah'a sığınmışlardır. Bunu da namaz*la yapmışlardır. Çünkü dua esas olarak namazdadır ve devamlılığı vardır.

Müslüman müslüman kardeşi için dua edebilir. Rasulullah, " Kim bir hidayete çağırırsa, o hidayete tabi olanların mükafatının aynısı onların mükafatından hiçbir eksilme olmaksızın bu kimseye de verilir. " buyurmuştur. (Müslim, İlm, 16; Ebu Davud, Sünnet, 6; Tirmizi, İlm,15) Ebeveyn, kendilerine dua eden çocuklarının amelinden istifade eder: "İnsanoğlu öldüğü zaman artık ameli kesilmiştir. Yalnız şu üç şey bunun dışındadır: Sadaka-i cariye, faydalanılan ilim ve dua eden salih evlat " (Müslim, Vasiyyet,14; Ebu Davud, Vesaya, 14). Rasulullah, ümmetinden kendisine dua etmelerini istemiştir. Cenab-ı Hak, "O'na salat ve selam getirin " (Ahzab, 33/56) diye emretmiştir. Mümin, Allah'tan peygamber için vesileyi isterse kıyamette o kimseye onun şefaati haktır. Rasulullah umreye giden Ömer (r.a.)'e: "Bizi de duandan unutma kardeşim." demiştir (Ebu Davud, Vitr, 23; Tirmizi, Daavat 13B İbn Mace, Menasik 5) Rasulullah her zaman ümmetini sadece Allah'a kulluğa çağırmıştır. Hanefi fukahası: "Bir yaratık aracılığıyla Allah'tan bir şey istenemez" demiştir. Hz. İbrahim,

"Doğrusu benim Rabbim duayı işiticidir" (İbrahim,14/39) demiştir. Hz. Peygamber: Biriniz dua edeceği zaman Allah'a hamd ve sena ile başlasın, Resulüne salavat getirsin ve bundan sonra artık dilediği duayı yapsın" buyurmuştur. (Ebu Davud, Salat, 358; Tirmizi, Daavat, 65) Salih ameller vesilesiyle talepte bulunmanın örneklerinden birisi mağaraya sığınan üç kişinin duasıdır. Bunlardan her biri yalnızca Allah'ın rızasını gözettiği önemli bir amelini zikrederek duada bulunmuştu. Çünkü böyle bir amel, Allah'ın, sahibinin duasının kabulünü gerektirecek bir sevgi ile sevdiği ve razı olduğu bir şeydi. Birisi ana-babasına yaptığı iyiliği zikrederek. diğeri tam iffeti delaletiyle, öteki ise emanete gösterdiği riayet ve iyilikseverliği ile duada bulunmuştu. (Buhari, Hars,13) İbn Ömer'in meşhur duası şöyledir: "Ya Rabbi, Senden beni İslam'a erdirdiğin gibi ondan beni uzaklaştırmamanı ve müslüman olarak canımı almanı diliyorum. " (İmam Malik, Muvatta, Hacc, 128) Hz. Peygamber'den nakledilen rivayetlerde

"Ya Rabbi, Ya Rabbi" diye duaya başlanır, bazılarının yaptığı gibi "Ya Hannan, ya Mennan" denilmez. Yine cahil halkın büyük bir kısmı Allah'tan başkasından yardım dilemeyi öyle bir hale getirmişlerdir ki, kabirler Allah'a duada birer şirk aracı yapılmıştır. Oysa Rasulullah dahi, "Ey Allah'ım, benim kabrimi kendisine ibadet edilen bir put haline getirme... Peygamberlerin kabirlerini mescid edinen kimselere Allah'ın gazabı şiddetlidir... Benim kabrime ikide bir gelip orayı bayram yerine çevirmeyin." diye uyarmıştır. (İmam Malik, Muvatta, Kasru's Salat fi's-Sefer, 85; Ebu Davud, Menasik, 100) Halkın, Telli Baba, filan baba, falan şeyhin kabrinde kuyruğa girerek onlardan yardım dilemesi şirkten başka birşey değildir, bid'attir. Müminler, aynen müşriklerin ve bid'at ehlinin yaptığı gibi ölüye yakarmaz, onlardan birtakım ihtiyaçların karşılanmasını istemez, kabir başında yapılan duanın evde yapılandan üstün olduğuna inanmaz, bu kimselere yemin ederek Allah'tan talepte bulunmazlar. "Allah bize yeter, o ne güzel vekildir." derler. (Âli İmran, 3/173) Dinin esası da budur. Salat, Arapça'da dua anlamına da gelir: "Ey peygamber, Mü'minlere selat et, çünkü senin duan onlar için huzur ve sükunettir."(et-Tevbe, 9/103) Duada istenene kavuşma ve korkulandan kurtulma isteği vardır. Bu da ancak Allah'tan istenir. İslam bilginleri bid'at dua şekillerini şöyle tespit etmişlerdir: Ölü ya da gaip birinden yardım dilemek. Ey efendi hazretleri bana mağfiret et, tövbemi kabul et, demek şirktir. Peygamber ve salihlerden, ölmüş veya gaip birine benim için Allah'a dua et', demek bid'attir. Ölülerden medet umulmaz. Kabirleri ziyarette ölülere ancak selam verilebilir, onlara Kur'an okunur. Allah'a, Allah'ım senden filancanın yanındaki makamı hakkı için şunu şunu istiyorum; diye dua etmek, nehyedilmiştir. Çünkü, "Yardım Allah'tandır." (Enfal, 8/10) "İnsanlar (mahşerde) toplandıkları zaman kendisine dua edilenler, onlara düşman olurlar ve onların kendilerine olan dualarını inkar ederler." (el-Ahkaf, 46/6)

Dua Âdabı

Hz. Peygamber'e Allah'ı sormuşlardı. Cevaben Allah buyurdu ki:

"Kullarım sana beni sorduklarında: Ben muhakkak ki, yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin duasına icabet ederim." (el-Bakara, 2/186). Dua ederken seslerini aşırı şekilde yükseltenleri gören Rasulullah, şöyle buyurmuştu: "Ey insanlar! Kendinize gelin. Çünkü siz bir sağırı veya uzaktaki birini çağırmıyor, ancak herşeyi işiten ve çok yakın bulunan birine dua ediyorsunuz. Sizin kendisine dua ettiğiniz size bineğinizin boynundan daha yakındır." (Buhari, Cihad, 131; Daavat, 51; Tevhid 9; Ebu Davud, Vitr, 26; İbn Hanbel, IV, 394, 402, 418; Müslim, Sahih IV, 2076) Kul, duasında Allah ile arasında hiçbir engel hiçbir vasıta bulunmadığını böylece bilir; dua ederken yalnızca Allah'ı düşünür. Kalp başka birşey ile meşgulken dua etmek manasızdır. "Âmin" diye bağırıp çağırmak da manasızdır. İnsan dua ederek Allah'a yöneldiğinde, dileği, Allah'tan istediği şeylerin gerçekleşmesine yardımcı olacak sebeplerin yaratılmasıdır. Yani kul eylemiyle yakınlaşmazsa, ettiği duanın manası olmaz. Tembelliği huy edinmiş biri rızık için dua edebilir, ama önce çalışması lazımdır... Duada riya olmaz. Duanın hemen kabul edilmesinde acele edilmez. Hiçbir dua boşa gitmez. En güzel sözlerden biri "La havle vela kuvvete illa billah"tır.

Gönülden, gizlice, bağırmadan, samimiyetle dua edilir. "Rabbınıza gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu o, aşırı gidenleri sevmez. " (el-Â'raf, 7/55) Secili, kafiyeli, yazılı dualarda riya vardır. Başkalarına dua ediyor görüntüsü vermek de böyledir. Bu şekilde ağlayarak dua edenin gözyaşları öteki insanları etkilemek içindir ve duası riyadır. Özel olarak komutlu dua da böyledir.

Sünnet olan dualar

Uykudan önce: "Ey Allah'ım senin adınla ölür ve dirilirim."

Uykudan sonra: "Bizi uyku gibi bir ölümle öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Dönüş ancak O'nadır."

Sabahleyin: "Allah'ım senin yardımınla sabaha çıktık, senin yardımınla akşamladık, senin yardımınla yaşıyor, senin yardımınla ölüyoruz. Kabirden kalkış sanadır."

Akşamleyin: "Allah'ım, senden dünya ve ahirette selamet isterim. Allah'ım, senden dinim, dünyam, ehlim ve malım hakkında beni bağışlamanı ve selamete çıkarmanı isterim. Allah'ım, benim ayıplarımı örtüver. Korktuklarımdan emin kıl. Allah'ım, Önümden arkamdan, sağımdan solumdan ve üzerimden gelecek belaları defederek beni koru. Altımdan gelecek ani belalardan senin azametine sığınırım."

Evden Çıkarken: "Allah'ın ismiyle Allah'a güvendim. O'nun gücünden başka hiçbir güç yoktur."

Ezandan sonra: Ezanı tekrarlamak, salat ve selam etmek ve "Allah'tan başka ilah yoktur o tektir ortağı yoktur, Muhammed kulu ve Resulüdür, Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Muhammed'e razı oldum" demek.

İstiharede: bk. İstihare mad.

Sıkıntılarda: "Senden başka ilah yoktur. Seni her türlü noksanlıklardan tenzih ederim. Muhakkak ben zalimlerden oldum." (Ayrıca bk. Zikir, Namaz ve ilgili maddeler. Dualar için hadis kitaplarının "Daavat" bölümlerine bk.)

M. Sait ŞİMŞEK


3-)Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:

Bana (halis kalb ile) dua ediniz. Duanızı kabul ederim. (Mü'min suresi: 60)

Allahü tealayı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz. (Hadis-i şerif-Mevahib-i Ledünniyye)

Mü'minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, "Allahü teala, bu iyiliği sana da versin!Âmin" der. Meleğin duası red edilmez. (Hadis-i şerif-Riyaz-üs-Salihin)

Ümmetimin günah işlemeyen gençlerinin duaları kabul olur. (Hadis-i şerif-Künuz-üd-Dekaik)

Beş vakit farz namazdan sonra yapılan dua kabul olur. (Hadis-i şerif-Merak-il-Felah)

Lanet etmek için gönderilmedim. Hayır dua etmek için, her mahluka merhamet etmek için gönderildim. (Hadis-i şerif-Berika)

Kendinize, evladınıza, kötü dua etmeyiniz. Allah'ın kaderine razı olunuz. Nimetlerini arttırması için dua ediniz. (Hadis-i şerif-Berika)

Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir. (Hadis-i şerif-Mektubat-ı İmam-ı Rabbani)

Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua, nasıl kabul olunur? (Hadis-i şerif-Kimyay-ı Seadet)

Birinize derd ve bela gelince, Yunus peygamberin duasını okusun. Allahü teala muhakkak onu kurtarır. Dua şudur: La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin. (Hadis-i şerif-Tefsir-i Mazhari)

Sabah kalkınca, üç kerre:Bismillahillezi la-yedurru ma asmihi şey'ün filerdı vela fissemai ve hüvessemi'ul-alim (duasını) okuyana akşama kadar hiç bela gelmez. (Hadis-i şerif-Tenbih-ül-Gafilin)

Dua etmekle emr olunduk. Kulun Rabbine dua etmesi, yalvarması, yakarması, sığınması, ağlayıp sızlaması Rabbine hoş gelir. (İmam-ı Rabbani)

Duanızı öyle bir delil (vesile, vasıta) araya koyarak edin ki, o, günah işlememişlerden olsun. O delil, Allah dostları, Allah adamlarıdır. Onlara sevgi ve tevazu gösterin ki, sizin için dua etsinler. (Ali Ramiteni)

Allahü tealaya itaat et, emirlerine uy. Sonra dua et. Allahü teala duanı kabul eder. (Ammar-ı Yaser)

Zalim kimseleri, adil diye medh edenin ve din düşmanlarının ölüsüne, dirisine dua edenin imanı gider. (Abdülhakim Arvasi)

Binlerce top ve tüfek, yapamaz asla,

Gözyaşının seher vakti yaptığını.

Düşman kaçıran süngüleri, çok defa,

Toz gibi yapar, bir mü'minin duası.

(Muhammed Rebhami)


4-)Yakarış.
Örnek:Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. A. Gündüz


5-)Tanrı'ya yalvarma, yakarış için söylenen dini metin


6-)Bk. dinsel dilek


7-)Bk. doku uyuşurluk antijenleri


8-)Bk. yakarı


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Prayer.
İngilizcesi İngilizce
Disaster Unemployment Assistance - Section 407 of the Disaster Relief Act of 1974 created a program for the payment of unemployment assistance to individuals whose unemployment is the direct result of a major disaster as declared by the President of the United States.
İngilizcesi İngilizce
Disaster Unemployment Assistance - Section 407 of the Disaster Relief Act of 1974 created a program for the payment of unemployment assistance to unemployed individuals whose unemployment is the direct result of a major disaster as declared by the President of the United States.
İngilizcesi İngilizce
Directory User Agent The software that accesses the X 500 Directory Service on behalf of the directory user The directory user may be a person or another software element.
İngilizcesi İngilizce
Directory User Agents, when users wish to access a directory, they use directory user agents These agents directly represent the users in accessing the information stored in the Directory.
İngilizcesi İngilizce
Directory User Agent The software that accesses the X 500 Directory Service on behalf of the directory user The directory user may be a person or another software element See RFC1208.
İngilizcesi İngilizce
Directory User Agent.
İngilizcesi İngilizce
Disaster Unemployment Assistance.
İngilizcesi İngilizce
Supplication to Allah.
İngilizcesi İngilizce
Prayer or supplication.
İngilizcesi İngilizce
Devotions.
İngilizcesi İngilizce
Blessing.
İngilizcesi İngilizce
İnvocation.
İngilizcesi İngilizce
Orison.
İngilizcesi İngilizce
Devotion.
İngilizcesi İngilizce
Petition.
İngilizcesi İngilizce
Prayer or invocation.
İngilizcesi İngilizce
Agency A relationship in which a real estate agent or broker represents both parties in a transaction.
İngilizcesi İngilizce
Directory User Agent Specified in the X 500 specification.
İngilizcesi İngilizce
What.

  • Dua namazların sonunda okunan bir Dua
  • açtım ellerimi semaya ederim ben Dua.
  • Bir sürü Dua öğrendim.
  • Allahımdan Dualarımın gerçekleşmesi için yalvardım
  • Biz, Rusya ve ABD Başkanları olan Vladimir Putin ve Barack Obama’nın, terör ve tehditlere son vermek için güçlerini birleştirmeleri için Dua ediyoruz.

Sizde içinde Dua kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Dua kelimesi anlamı 2301 defa okunmuştur. [236943] Dua kelime anlamı, Dua nedir, Dua ne demek, Dua sözlük anlamı

Paylaş