Hafıza Nedir

Hafıza Nedir ? Hafıza Ne demek ?

1-)Alm. Gedächtnis, Erinnerung (svermögen (n) (f), Fr. Mémoire (f), İng. Memory. Öğrenilen, işitilen, görülen, hissedilen, kısaca dış çevreden alınan bilgilerin hatırda tutulması ve gerektiğinde kullanılması. Hafıza zihnin en önemli işlerinden biridir. Bütün bilgilerin beynin hücrelerinde kalıcı değişiklikler yaparak depolandığı kabul edilir. Bilgiler, hücreden hücreye aracı maddelerle geçerler ve depolayıcı hücrelerde şekillenerek muhafaza edilirler.

Herkes öğrendiği çeşitli bilgilerin muhtelif zamanlarda unutulduğunun farkındadır. Bazı bilgiler birkaç saniye içinde unutulduğu halde, hayatımızda mühim yeri olan bilgi ve tecrübeleri hayat boyu hatırlayabiliriz. Bu durum hafızanın çeşitli derecelerde işlediğini veya çeşitli basamakları olduğunu gösterir.

Genel olarak üç çeşit hafızadan söz edilir: Hissi hafıza, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza.

Hissi hafızadan anlaşılan hissi bir algılamadan sonra his sinyallerinin çok kısa bir süre için beynin hisle ilgili olan alanlarında saklanabilmesidir. Genellikle bu sinyaller analiz için yüzlerce milisaniye el altında tutulurlar fakat yerlerini kısa bir sürede yeni hissi sinyaller alır. Beş duyumuz açıkken her an gayret sarf etmeden elde ettiğimiz hisler bu gruba girer.

Kısa süreli hafızada bilgiler; birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar beyinde tutulurlar. Mesela kişinin telefon rehberinde bir numaraya baktıktan sonra birkaç dakika için bu numarayı aklında tutması bu tip hafızaya bir örnektir. Bu hafızanın sınırı yedi parçalı gibidir. Bunun için bir kişi ikinci bir telefon numarasına bakarsa birincisini büyük bir ihtimalle unutacaktır.

Uzun süreli hafızada bilgiler, günler, aylar hatta ömür boyu saklanabilir. Bunun da iki alt grubu vardır. Birincisinde orta derecede öneme sahip olan bilgiler saklanır. Bunların unutulması kolay, hatırlanması bazan zordur. İkincisinde ise bilgiler o derece kuvvetli iz bırakmıştır ki genellikle şahsın hayatı boyunca saklanırlar. Bunlara örnek olarak kişinin kendi ismini unutmaması, akrabalarını, yakınlarını tanıması verilebilir.

Bugün için hafıza işleminde dört safha olduğu kabul edilir: Algılama, kaydetme, depolama ve hatırlama.

Algılama ve kaydetme bir sesin teyp bandına alınması gibidir. Depolama ise kaydedilen bilgilerin tekrar kullanılmak üzere uygun yerde ve şekilde saklanmasıdır. Kaydetme için dikkatin o noktaya yoğunlaştırılması gerekir. Bunun yapılamadığı şuur bulanıklığı, alkol alımı, uyuşturucu ilaç kullanma, aşırı yorgunluk gibi durumlarda hafızaya alma işlemi gerektiği gibi çalışmaz.

Bir bilginin günlerce sonra hatırlanacak şekilde beyinde saklanması için sinir devrelerinde pekiştirilir. Bunun için gerekli zaman, en küçük miktarda pekiştirilmek için 5-10 dakika, tam pekiştirme için birkaç saat veya daha fazladır. İyi bir öğrenmeden sonra, beş dakika içinde beyinden elektrik akımı geçirilirse, uyandıktan sonra şahıs o bilgiyi hiç hatırlayamaz. Elektrik akımı 15 dakika sonra verilirse bilgilerin bir kısmını, bir saat sonra verilirse tamamına yakınını hatırlayabilir.

Bir bilginin sürekli olarak tekrarı, kısa süreli hafızayı, uzun süreli hafızaya dönüştürür. Bu kabiliyet, şahsa ve bünye özelliklerine bağlıdır. His hafızaları içinde en kuvvetli olanı göz hafızasıdır. Çocukların çoğunda göz hafızası çok kuvvetliyken erişkinlerin pek azında bu özellik görülür.

Yapılan son çalışmalarda, öğrenilmiş basit bir bilginin hatırlanması için, beynin yaklaşık onda biri yani en azından 5-100 milyon arasında nöron faaliyette bulunmaktadır. Hafıza beyne yayılmış bir şekilde bulunmakta ve bazı nöronlar, birden fazla bilginin depolanmasında görev almaktadır. Devamlı uyarılar, hücrelerin tamamen değişmesini, dolayısıyla yeni nöron bağlantılarının meydana gelmesini sağlamakta ve hafıza bu şekilde oluşmaktadır. Hafıza oluşurken, geniş nöron grupları arasında son derece ahenkli bir yardımlaşmaya ve iş birliğine rastlanmaktadır.

Hafıza bozuklukları: İhtiyarlamış ve bozulmuş dimağlar, yetersiz idrak ve kusurlu dikkatler neticesinde şahıs yeni hatıralar tesbit edemez. Bu, genellikle başın bir yere çarpması ve zihni karışıklıklarda (bunamada) görülür. Şahsın konuşma ve muhakemesi normaldir. Fakat birkaç dakika geçtikten sonra hiçbir şey hatırlamaz. Bu durum yeni kayıt yapamayan bir teybe benzetilebilir. Bazan da eski hatıraları hatırlayamayıp yeni hadiseleri hafızaya alabilir. Bu da kayıt yapan fakat eski kayıtları çalamayan bir teyp gibidir. Bazan da kişi ne eski bilgilerini hatırlayabilir ne de yeni bilgileri hafızasına alabilir.

Hafıza yıkılması, en yeni öğrenilenden başlar. Bunaklarda akşam yediği yemek unutulur, ama senelerce önceki olaylar hatırlanabilir, bu durum hayret uyandırır. Hafızanın bu şekilde yeni hatıralardan başlıyarak yok olmasına, buna ilk defa işaret eden araştırıcının ismiyle “Ribot Kanunu” denir.

Aşırı hafıza denilen durum, şahsın evvelce hafızaya kaydetmek için gayret sarf etmediği, unutulmuş zannedilen hadise ve algıların hatırlanmasıdır. Bu duruma bilhassa “Mani” ruh hastalığında, sarhoşluklarda, histeride ve bazı bunamalarda rastlanır. Normalde dikkat edilmeyen en ince ayrıntılarıyla birlikte eski hadiseleri anlatabilir. Can çekişme sırasında da böyle bir hatırlama artması olur. Hatıraların zorlukla hatırlanması melankoliklerde, bunaklarda görülür.

Yanlış hatırlamalar hiç görmediği birini, daha önce gördüğünü zannetme veya çok iyi tanıdığı birini yabancı olarak addetme şeklinde olabilir. Bu hal, normal kimselerde de olabilir. Bazan şahıs hatırlama noksanlığını hissedip beklediği arayı çeşitli hikayelerle doldurmak eğilimine girer (masal uydurma).

Hafızaya giren bilgilerin tam öğrenilmesi ve unutulmaması için şu dört şart gereklidir: 1. Gözle alma, 2. Dudakla tekrarlama, 3. İşitme, 4. Yazma.

Lisan öğrenmenin ve unutmamanın da temeli bu dört şarttır.

Kereviz ve kuru üzüm yemenin hafızayı kuvvetlendirdiği bilinmektedir.


2-)Hocam Veki'e hafızamın zayıflığından şikayet ettim. Günahları terketmemi söyledi. (İmam-ı Şafii)

Az yemek yiyenin bedeni kuvvetli, kalbi nurlu, hafızası kuvvetli olur. Geçimi kolay olur, işlerinde lezzet bulur. Allahü tealayı çok anmış olur. Âhireti düşünür, ibadetten aldığı lezzet her şeyde isabeti (doğruyu bulması) ve irşadı (yol göstermesi) çok, ahirette hesabı kolay olur. (Muhammed bin Kutbüddin İzniki)


3-)(Memory) 1. Bellek. Zihnin geçmiş deneyimleri,
bilgi, olay ve görüntüleri yeniden
çağırma, hatırlama işlevi.

2. Bilgi ve
deneyimlerin depolanıp korunduğu yer.


4-)Bellek
Örnek:Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum. A. Gündüz


5-)Bk. bellek


6-)Kur'an'ı başından sonuna kadar ezberlemiş olan (kadın).


7-)Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek


8-)Muhafaza eden. Ezberleme kuvvesi. Kuvve-i hafıza. (Osmanlıca'da yazılışı:hafıza)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Memory.
İngilizcesi İngilizce
Mnemonic.
İngilizcesi İngilizce
Recollection.
İngilizcesi İngilizce
Store.
İngilizcesi İngilizce
Mind.
İngilizcesi İngilizce
Retention.
İngilizcesi İngilizce
Memory bellek.

  • 2 MP kamera, 512 MB RAM ve 32 GB Hafıza kartı özelliklerinin yanı sıra WiFi, bluetooth ve GPS desteğine sahip.
  • 2 yılda 2 milyonluk satış rakamına ulaşan iPod, müzik endüstrisinde ‘dijital satış’ döneminin kapılarını açarken; diğer üreticiler de daha fazla Hafıza şarkı kapasitesine sahip modelleriyle piyasadaki rekabeti büyüttü.

Sizde içinde Hafıza kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Hafıza kelimesi anlamı 806 defa okunmuştur. [237656] Hafıza kelime anlamı, Hafıza nedir, Hafıza ne demek, Hafıza sözlük anlamı

Paylaş