Hayat Nedir

Hayat Nedir ? Hayat Ne demek ?

1-)Alm. Leben (m), Fr. Vie (f), İng. Life. Canlıların yaşama hali. Hayat, kainatın en mühim sırlarından biridir. İnsanoğlunun, bugün dahi yalnız aklı ve fen bilgisi ile çözemediği bu sır hakkında yapılan bütün tarifler eksik ve hatta yanlış olmaktadır.

Hayatın nasıl başladığı, manasının ne olduğu filozoflar ve fen bilginleri tarafından yüzyıllardır araştırılmıştır. Filozofların öne sürdüğü hayali izahlar, bilginlerin tecrübe ve teorileri “Hayat nedir?” ve “Nasıl başlamıştır?” sorularının cevaplarını vermekten çok uzak kalmıştır. Canlı varlıkların vücudundan hücreye, hücrenin iç yapısına, iç yapıyı meydana getiren elementlere kadar uzanan çalışmalar, hayatı izaha yetmemekte, tersine sorular çoğalmakta ve insanlığın bu noktadaki aczi büyümektedir. Bazı filozofların sarıldığı “tesadüf” kelimesi ise ilim dünyasında da reddedilmektedir.

Yeryüzünde hayatın ne zaman başladığı da kesin olarak bilinmemektedir. Fen bilginlerinin nazariyeleri, görüşleri milyonlarca yıl ile milyarlarca yıl arasında değişmektedir. Her birinin öne sürdüğü deliller hayat konusunu bütünüyle kavramamakta ve verilen zamanlar tahminlerden, zanlardan öteye geçmemektedir.

Araştırmalar neticesinde, canlı varlıkların çeşitli ortak özellikleri ortaya konulmakta, buna göre sınıflamalar yapılmaktadır. Akli ilimlerin herbirinin sınıflaması değişiktir. Kimyasal bakımdan yapılan incelemeler canlıların oksijen, karbon, hidrojen, azot, kalsiyum, potasyum, fosfor, sodyum, klor, kükürt, mağnezyum, demir gibi elementlerden teşekkül ettiğini göstermektedir. Bu elementler, farklı oranlarda bir araya gelerek, büyük ve karmaşık moleküller meydana getirirler. Bu moleküller, canlıdan canlıya değişen, fakat bütün bitki ve hayvanlarda var olan; hayat kaynağı, protoplazmanın bileşimleridir.

İlk canlı madde (Protoplazma): Protoplazma, plastik yani balçık çamuru halindedir. Dışarıdan bakıldığında bulanıktır. Yumurta sarısı ortasındaki esmer leke, civcivin protoplazmasıdır. Protoplazma muhtelif makinalardan müteşekkil bir organizasyon ve bundan dolayı uzviyet ismi verdiğimiz faal, canlı bir teşekküldür. Hayalimizde, bir cep saatini binlerce defa küçültelim. Bir mercimek, bir kum, bir toz ve nihayet görünmez şekilde düşünelim. Nokta kadar tasavvur ettiğimiz ve işlemekte olan saate, mikroskopla baktığımızı düşünürsek bunu tekrar binlerce defa büyütmüş ve hiçbir parçası ve faaliyeti değişmemiş bir halde görürüz. İşte protoplazmayı böyle, yani fevkalade küçük ve mükemmel tanzim olunmuş bir makina olarak düşünmek gerekir. Bu makinanın bugüne kadar mikroskopla ancak büyük parçaları tanınabilmiştir.

Protoplazmanın yarısından fazlası sudur. Bu su, saf olmayıp muhtelif tuzların bir eriyiğidir. Bu muhtelif tuzların, muhtelif vazifeleri vardır. Elektrik iletirler, osmatik basınç yaparak protoplazmayı gergin tutarlar. Eriyikteki şeker yanarak, bu makinanın enerjisini temin ederler.Protoplazmanın demiri, teneffüse lazım olan gazı içeri çeker. Kireç, protoplazmanın kanalizasyon teşkilatını idare eder... vs. gibi.

Nihayet bütün bunlar, var olan bir şeyin çalışmasının izahı olmaktadır. “Hayat nedir?” “Ne zaman ve nasıl başlamıştır?” sorularının cevapları ise, yapılan sun’i hücre meydana getirme denemelerine rağmen olduğu yerde durmaktadır. Fen bilgilerinin hayat konusunda söyleyebilecekleri özet olarak bu kadarla kalmaktadır.

Hayat konusu, çeşitli dinlerde de yer almıştır. Bunlardan İslamiyetin bildirdikleri, yapılan her ilmi çalışma ile doğrulanmaktadır. Kur’an-ı kerimde bildirildiği üzere: “Bütün alemler, canlı ve cansız varlıklar, insanların gördükleri, bildikleri veya bazılarını göremeyip bilemedikleri bütün varlıklar, yoktan yaratılmıştır. Varlıkları tesadüfi değildir. Onları yoktan var eden Allah’tır. Allah, canlıları sudan yaratmıştır.” Nitekim fen bilginlerinin ilk canlı madde dedikleri protoplazmanın % 80 kadarı da sudur.

Kur’an-ı kerim, hadis-i şerifler ve İslamiyetin diğer kaynakları, canlı ve cansız bütün varlıkların hayatlarının bir başlangıcı olduğunu ve bir de sonu olacağını bildirmektedir. Bunlardan madde alemi olan dünya ve dünyadaki cansız denilen varlıkların hayatı, bu dünyadaki kadardır.

İnsan için ise hayat iki çeşittir: Birisi, bu dünya hayatı; diğeri ahiret hayatıdır. Bu dünya hayatı ana rahmine düşmekle başlar, ruhun bedenden ayrılması demek olan ölümle sona erer. Kabirden itibaren ahiret hayatı başlar. Kabir hayatı, daha çok ahiret hayatına benzeyen ve dünyadaki hayata benzemeyen bir hayattır. Kıyamet koptuktan sonra başlayacak olan ahiret hayatı ebedidir. Bedenleri ile birlikte tekrar diriltilen insanlar, ahirette ebedi, yani sonsuz olarak yaşayacaklardır. Hayvanlar ise, birbirleriyle ve insanlarla hesapları görüldükten sonra yok (toprak) edileceklerdir. Âhiret hayatı, bu dünya hayatına benzemez. Âhiret hayatına inanmak, imanın şartlarındandır. İslamiyet, hayatı kısaca böyle açıklamakta, hayatın tesadüflerle değil, Allahü tealanın dilemesi ve yaratması ile meydana geldiğini bildirmektedir.

Hayat, Allahü tealanın subuti sıfatlarından biridir. Hayat, Allahü tealanın diri olması demektir. Her sıfatında olduğu gibi hayat sıfatı da, ezeli ve ebedidir. Yani Allahü tealanın diri olması, sonradan kazanılan ve bir müddet sonra sona erecek olan bir dirilik değildir. Zatı ile beraber vardır ve sonsuz olarak var olacaktır. Yarattığı varlıkların hayatı sonradan var olmuştur ve bir müddet sonra yok olacaktır.


2-)HAYAT



Allah'ın subuti sıfatlarından biri. Allah hakkında hayat sıfatının varlığı zorunludur. Sözlük anlamı, ölümün zıttı olan diri olmak demektir. Allah hakkında kullanıldığında bunun anlamı, Allah'ın her zaman için ölmeyen ve uyumayan diri olması anlamındadır. Hayatı için bir başlangıç ve sonuç yoktur. Diğer isim ve sıfatları gibi hayat sıfatı da ezeli ve ebedidir.

Hayat sıfatı Allah'ın ilim, irade ve kudret gibi sıfatlarla ittisafım sahih kılan, Zat-ı Bari ile kaim, subuti, ezeli ve vücudi bir sıfat olarak tanımlanmaktadır (Curcani, et-Tarifat, 65; İ. Hakkı İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, II, 104;Seyyid Sabık, el Akaidu'l-İslamiyye, s. 68; Metin Yurdagür Allah'ın Sıfatları Esmaü'l Hüsna, İstanbul 1984, s. 177).

Uyku hali canlıda his, idrak ve şuur duygularının yok olmasına sebeptir. Bu sebeple Allah hakkında uyumak ya da uyuklamak sözkonusu değildir: "Allah ki O'ndan başka ilah yoktur; daima diri ve yaratıklarını koruyup yöneticidir... Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar" (el-Bakara, 2/225).

Allah hakkında "hayat", Kur'an-ı Kerim'de: "Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diri (hayat sahibi) ve yaratıklarını koruyup yöneticidir..." (el-Bakara, 2/255); "Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diri ve (yaratıklarını) koruyup yöneticidir" (Âlu İmran, 3/2); "Bütün yüzler, O diri ve yöneliciye boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen perişan olmuştur" (Taha 20/111); "Ve ölmeyen (diriy)e tevekkül et ve O'nu överek tesbih et. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter" (el-Furkan, 25/58) ve el-Mü'min 40/65 olmak üzere beş yerde zikredilmektedir. Bu yerlerin üçünde, yaratıkları ayakta tutan, yöneten, idare eden ve koruyan anlamında olan "Kayyum" ismiyle birlikte zikredilmektedir. Bütün canlılar, hayatlarını Allah'a borçludur. Onları dirilten, var eden ve diri tutan O'dur. Onun için Allah'a muhtaçtırlar. Oysa Allah başkasına muhtaç değildir. O, Samed'dir, her şey O'na muhtaç olduğu halde kendisi başka bir şeye muhtaç değildir.

Allah'ın "hayat"ı, tam kamil bir hayattır. O, ölümsüzdür. Diğer canlılar hayatlarını devam ettirmek için hava ve gıda gibi başka şeylere muhtaçtırlar. Oysa Allah Teala'nın hayat için başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Onun için Allah Teala'nın hayatı, diğer canlıların hayatına benzemez.

"O'na benzer hiçbir şey yoktur" (eş-Şura, 42/11). Yaratıcı olan Allah'ın hayatı yaratılmışların hayatına nasıl benzesin ki, yaratılmışların hayatları bile biribirlerine benzememektedir. Bitkilerin hayatı ile hayvanların hayatı; hayvanların hayatı ile insanların hayatı birbirlerinden farklıdır. Hayat fonksiyonları farklılık arzetmektedir. Bitkiler de diridirler, doğar, yer, içer, büyür, ürer ve nihayet ölürler. Durumlarına göre bilgileri de vardır; kendilerine yarayan şeyleri yaramayanlardan ayırdederler. Ancak kendi hayatlarından daha yüksek ve daha kudretli bir hayata sahip varlıklardan haberleri yoktur. Hayvanların hayatı, bitkilerin hayatından daha ileridir. Hayvanlar fazladan olarak görür, işitir ve uzak yerlere hareket ederler.

İnsanların hayatı ise, hayvanların hayatından da ileridir; onlarınkine ilaveten düşünür ve değerlendirme yaparlar, mükellef olmalarının sebebi de budur.

Netice olarak tek bir ilah olan Allahu Teala'nın zatını tavsif buyurduğu Hayat sıfatı Hak Teala tarafından bahşedilmiş olan ve insanların teşekkülünü sağlayan hayat kaynağından daha başka kaynaklardan sudur etmektedir. İşte bu mana ile Allah hayat bakımından diğer eşyadan ayrılır. Hiçbir mebdeden başlamayan ve hiçbir nihayet ile müntehi olmayan ebedi ve ezeli hayatında kendisidir. Mahdut sınırların mahkumu, başlangıç ve sonuçların çerçevelediği ve zaman kavramından tamamen uzaktır. Allah'ın hayatı bambaşka bir hayat şeklidir. Cenab-ı Allah'ın hayat sıfatı, insanların hayat sıfatıyla alışageldikleri özelliklerin hepsinden uzak olduğu gibi mutlaktır da. İşte bu mana ile, beşer hayalinde dolaşan bütün efsanevi unsurlar vahdaniyet akidesinin dışında kalır... Kulu ne zaman O'na yönelirse O kuluna icabet eder. "Allah'ım! Sana teslim oldum, Sana inandım, Sana güvendim, Sana yöneldim, Senin için cihad ettim, Senin izzetine sığındım. Beni doğru yol üzerinde sabit kılacak Sen den başka ilah yoktur. Sen ölmeyen Dirisin, cinler ve insanlar hep ölürler" (Taftazani, Şerhu'l-Makasıd II, 64-65; Cürcani, Şerhu'l-Mevakıf, II, 353) şeklinde Hz. Peygamberin sözleri ve şu ayet-i kerime konuyu açık bir şekilde izah etmektedir: "O diridir, O'ndan başka ilah yoktur. Dini yalnız kendisine halis kılarak O'na yalvarın. Hamd alemlerin Rabbine mahsustur" (el-Mü'min, 40/65).

M. Sait ŞİMŞEK


3-)1. Allahü teala hakkında bilmemiz vacib olan sıfat-ı subutiyye'den biri. Allahü tealanın diri olması.

Allahü tealanın kamil (noksan olmayan) sıfatları vardır. Bunlar, hayat (diri olmak), sem' (işitmek), basar (görmek), kudret (gücü yetmek), irade (istemek), kelam (söylemek) ve tekvin (yaratmak)tır. Bu sekiz sıfata, sıfat-ı sübutiyye ve sıfat-ı hakikiyye denir. Bu sıfatları da kadimdir. Yani sonradan olma değildir. Kendinden ayrı olarak ayrıca vardır. Ehl-i sünnet alimleri böyle bildirmektedir. (İmam-ı Rabbani)

2. Bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman.

Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

Mal ve dünyadan size verilen şey, yalnız hayatta bulunduğunuz müddetçe, onunla geçinmektir. Îman edip Rablerine tevekkül edenler için ahirette Allahü tealanın indinde dünya nimetinden hayırlı ve daimi çok sevab vardır. (Şura suresi: 36)

Öldükten sonra da, hayatta olduğum gibi bilirim. (Hadis-i şerif-Deylemi)

3. Bir insanın ölümünden sonra başlayan ebedi (sonsuz) hayat.

Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

Dünya hayatı, oyun ve boş şeylerdir. Allah'tan korkanlar için ahiret hayatı elbette hayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz? (En'am suresi: 32)

Berzah hayatı, yani kabir hayatı, dünya hayatının yarısı gibidir.Kabirde ruhun bedene bağlanması, diri iken olan bağlanmasının yarısı kadardır. Gömülmemiş ölüler de, berzah hayatında oldukları için, azabı ve elemi duyarlar ve hiç hareket etmez, kıpırdayamazlar. (İmam-ı Rabbani)

Kabirdeki hayat, bir bakımdan dünya hayatına benzediği için, meyyit terakki eder, derecesi yükselir. Kabir hayatı insanlara göre değişir. "Peygamberler (aleyhimüsselam) kabirlerinde namaz kılar." buyruldu. (İmam-ı Rabbani)


4-)Canlı, sağ olma durumu.


5-)Yaşam
Örnek:Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. H. F. Ozansoy


6-)Biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.


7-)Durum
Örnek:Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı. R. N. Güntekin


8-)Geçim şartlarının bütünü
Örnek:Hayatımı yazılarımla kazanırım. H. E. Adıvar


9-)Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma.


10-)Yazgı.


11-)Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.


12-)Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa.


13-)Avlu.


14-)Balkon.


15-)Sundurma.


16-)Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.


17-)Bk. yaşam


18-)Bir hayvan ya da bitkiyi anorganik ya da ölmüş organik maddeden ayıran özellik. Canlının metabolizma, büyüme, üreme, çevreye uyum gibi gösterdiğihayati olaylar.


19-)Yaşam, dirim.


20-)Canlılarda, doğumdan ölüme kadar geçen süre


21-)Yaşama, yaşayış.


22-)1. yaşayan, diri. 2. canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. yaşama, yaşayış.


23-)Kasaba ve köy evlerinde üstü kapalı, bir, iki veya üç tarafı açık sofa.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Life.
İngilizcesi İngilizce
Living.
İngilizcesi İngilizce
Vita.
İngilizcesi İngilizce
Existence.
İngilizcesi İngilizce
Experience.
İngilizcesi İngilizce
Heart's-blood.
İngilizcesi İngilizce
Race.
Fransızcası Fransızca
Vie
Latincesi Latince
Vita:hayat

  •   Yurt dışına kaçtığı belirlenen uluslararası manken ajansı sahibi Lübnanlı Elie Nahas’ın çetenin başı olarak yargılanacağı davanın zanlıları arasında fuhuşa katılan genç Hayat kadınları da bulunuyor.

Sizde içinde Hayat kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Hayat kelimesi anlamı 60 defa okunmuştur. [237781] Hayat kelime anlamı, Hayat nedir, Hayat ne demek, Hayat sözlük anlamı

Paylaş