Kelam Ilmı Nedir

Kelam Ilmı Nedir ? Kelam Ilmı Ne demek ?

1-)

İslam'ın inanç esaslarını inceleyen ilim. Tarih boyunca hem adı, hem de muhtevası çeşitli değişikliklere uğradı. Sözgelimi iman temellerini (akide) incelediği için Akaid ve Usuli'd-Din; konularının ağırlığımı Allah'a iman, Allah'ın birlenmesi (tevhid) ve sıfatları oluşturduğu için İlm-i Tevhid ve Sıfat; fıkhın inançla ilgili yönlerini ele aldığı için Fıkhu'l-Ekber (Büyük Fıkıh); temel yöntem olarak düşünme ve akıl yürütmeyi seçtiği için İlm-i İstidlal ve Nazar gibi adlarla anıldı.

Kelam ilmi kelamcılar tarafından konusu ve amaçları açısından farklı biçimlerde tanımlanmıştır. Konusuna göre Kelam ilmi, "Allah'ın zat ve sıfatlarından, peygamberlikle ilgili konulardan, başlangıç ve sonları bakımından varlıkların durumlarından İslam'ın teınel nasları doğrultusunda söz eden ilim" olarak tanımlanır. Tanıma "başlangıç ve sonları bakımından" kaydı Kelam'ı tabii bilimlerden; "İslam'ın temel nasları doğrultusunda" kaydı da felsefeden ayırmak için konulmaktadır. Kelam, amaçları açısından da "kesin delillere dayanarak muhaliflerin ileri sürdüğü şüphe ve itirazları ortadan kaldırmaya ve bu yolla İslam inançlarını ispatlamaya çalışan ilim" olarak tanımlanır.

Kelam ilminin muhtevası, tarihi içinde giderek genişlemiştir. Başlangıç döneminde Kelam ilminin başlıca konusu Allah'ın zatı, sıfatları ve fiilleridir. İslam dünyasında felsefenin yaygınlık kazanmasından sonra Kelam'ın konusu genişleyerek "varlık" (mevcud)u da içine aldı. Ancak Kelam "varlık"ı tabii bilimler gibi değil, başlangıcı ve sonu açısından (mebde ve mead), yaratılışı ve döneceği yerle ilgili meseleler açısından konu edinir. Gazali'den (ö.505/1111) sonraki kelamcılar döneminde Kelam ilmi'nin muhtevası daha da genişleyerek felsefenin konularıyla birlikte mantığın birçok temel konusunu da içine aldı. Bu dönemde Kelam, bir bilgi nesnesi (malum) olabilen hemen tüm konularla ilgilenmeye başladı. Bu dönemde Kelam ilminin ilgilendiği bilgi konuları iki ana öğeden oluşuyordu. Birinci öğeyi mesail ve makasıd denilen temel dini inançlar; ikinci öğeyi de mebadi ve vesail adı verilen, temel dini inançları ispatlamaya yarayan bilgiler meydana getiriyordu. Örneklemek gerekirse, "Allah vardır ve birdir" gibi inanç esasları mesail ve makasıdın; "cevherler arazlardan hali değildir, evren sonradan varolmuştur, hadistir" gibi hükümler de mebadi ve vesail konuları içinde yer alıyordu. Ondokuzuncu yüzyıldan bu yana Kelam'ın muhtevasında yeni değişiklikler gözlendi. Yeni İlm-i Kelam dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Kelam ilmi, felsefi bir görüş olarak materyalizmi bütün biçimleriyle reddeden, dine karşı yapılan biyolojik ve psikolojik eleştirileri cevaplayan, yeni felsefe akımlarını İslam esasları açısından eleştiren, tabii bilimlerden yararlanarak Allah'ın varlığını kanıtlayan, İslam'ın inanç ilkelerini açıklayan bir ilim durumuna geldi.

Kelam bilginlerine göre Kelam ilminin çeşitli amaçları vardır. Bunlardan ilki, Kelam'la uğraşanlara ilişkindir. Bu amaç, kişiyi taklit düzeyinden araştırma ile elde edilen kesin bilgi (tahkik) düzeyine yükseltmektir. Kelamla uğraşmayanlara ilişkin olan ikinci amaç, inanç sorunlarını açıklığa kavuşturarak doğru yolu arayanları aydınlatmak ve şüpheleri, itirazları ortadan kaldırarak inanmamakta inat edenleri susturmaktır. İslam'ın temel inançlarına ilişkin olan üçüncü amaç, temel inanç ilkelerini yanlış yoldakilerin ortaya attıkları şüphelerle sarsılmaktan korumaktır. Dördüncü amaç, diğer İslam ilimlerine ilişkindir. Bu, İslam ilimleri için üzerinde hareket edebilecekleri sağlam bir inanç temeli hazırlamaktır. İnsanın davranışlarına, edimlerine ilişkin olan beşinci amaç, kişinin davranış ve edimlerindeki niyet ve inancı güçlendirmek, sağlamlaştırmaktır. Nihayet bütün bu amaçların toplamıyla ulaşılacak asıl büyük amaç ise kişiyi dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmaktır.

Kelam ilmini ortaya çıkaran nedenler Hz. Peygamber (s.a.s)'in ölümünden hemen sonraki döneme kadar uzanır. Hz. Peygamber (s.a.s)'in ölümünden sonra İslam toplumunda giderek artan anlaşmazlık ve toplumsal olaylar inanç konularına ilişkin görüş ayrılıklarının ortaya çıkmasına yol açtı. Hilafet tartışmaları, iç savaşlar, çeşitli din ve kültürlerle başlayan ilişkiler, felsefi düşüncenin çeviriler yoluyla yaygınlık kazanması, kimi ayet ve hadislerin farklı biçimlerde yoruma imkan tanıması gibi etkenlerle Allah'ın sıfatları, kader, büyük günah (kebair) işleyen insanın durumu, imamet gibi konularda çeşitli görüşler oluştu. İlk yüzyılın sonuna kadar süren tartışmalar, ikinci yüzyılın başında bütün bu konuları sistemli biçimde ele alan ilk kelam okulunun doğmasına neden oldu. Vasıl b. Ata (ö. 131/748) ve Amr b. Ubeyd (ö.144/761) tarafından kurulan bu Kelam okulu Mutezile olarak adlandırıldı. Mutezile okulu, iki yüzyıl boyunca tek okul olarak inanç konularındaki anlaşmazlıkları belli bir sistem içinde çözümlemeye, İslam'a yöneltilen eleştirileri cevaplamaya çalıştı. Ancak kendi içinde bütünlüğünü koruyamayarak ayrıntılara ilişkin kimi küçük görüş ayrılıkları üzerine kurulan çok sayıda kola ayrıldı.

Kelam ilmi alanındaki Mutezile egemenliği, dördüncü yüzyılın başlarında Mutezile içinde yetişen büyük Kelam bilgini el-Eş'ari (ö.324/936) tarafından kurulan ilk Sünni Kelam okulu ile sona erdi. El-Eş'ari, kelam anlayışını Basra ve Bağdat'ta yayarken, aynı zamanda Maveraünnehir'de Maturidi (ö.333/944) tarafından sünni Kelam'ın ikinci büyük okulunu ortaya çıkardı. Kurucularının adından hareketle Eş'ariye ve Maturidiyye olarak adlandırılan bu iki okul, küçük farklarla Sünni inanç esaslarını belirledi ve zamanla İslam dünyasında etkinlik kurdu. Mutezile okulu ise, varlığını ancak çok sınırlı bir çevre içinde sürdürebildi.

Sünni Kelam ilmi, tarih içinde geçirdiği aşamalar açısından başlıca dört dönemde incelenir. el-Eş'ari ile başlayan ve Gazali'nin hocası el-Cüveyni (ö.478/1085) ile sona eren ilk dönem, Mütekaddimin (Eski Kelamcılar) dönemi olarak adlandırılır. Gazali ile birlikte ikinci dönem başlar. Müteahhirin (Sonraki Kelamcılar) dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Kelam ilmi felsefe ile yoğun bir ilişki içindedir ve bu nedenle "felsefe ile meczedilmiş Kelam devri" olarak da tanımlanır. Hicri sekiz Miladi ondördüncü yüzyıl ortalarından başlayarak Miladi ondokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar süren üçüncü dönem, Kelam ilminin duraklama ve gerileme dönemidir. Bu dönemde, önceki kelamcıların eserlerine yorum ve açıklamalar yazılmakla yetinilmiştir. Kelam ilmi, on dokuzuncu yüzyılın sonları ile yirminci yüzyılın başlarında yeni bir döneme girdi. Çağın istek ve ihtiyaçlarına cevap verme zorunluluğunun doğurduğu bu yeni dönem Yeni İlm-i Kelam dönemi olarak anılır.

 


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Kelam Ilmı kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Kelam Ilmı kelimesi anlamı 70 defa okunmuştur. [244132] Kelam Ilmı kelime anlamı, Kelam Ilmı nedir, Kelam Ilmı ne demek, Kelam Ilmı sözlük anlamı

Paylaş