Masonluk Nedir

Masonluk Nedir ? Masonluk Ne demek ?

1-)insanlar arasında din, dil ve ırk farkı gözetmeden kardeşlik, hürriyet, eşitlik ve adalet ilkelerini savunduğunu iddia eden daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı milli ve manevi değerleri bozmak gayesi ile kurulmuş kısmen gizli bir cemiyet. Eski Mısır’dan alınmış bazı sembollerle birlikte; Yahudi tarih, din ve sembolleriyle çok yakın bir bağlantısı olan gizli masonluk yolunun resmen kuruluş tarihi 16. asrın sonudur. Teşkilat bilhassa 18. asrın başından itibaren gelişme göstermeye başladı. Bu asrın başlarında İngiltere’de 6 mason locası vardı. 24 Haziran 1717’de ilk büyük locası kuruldu.

1721 senesinde Montagu Dükünün masonluğu kabul etmesinden sonra, İngiliz Kraliyet Âilesi tamamen mason oldu ve bu durumu devam ettirdi. İskoç Büyük Locası ise 30 Kasım 1736’da kuruldu.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, ilk mason locası 1730 senesinde kurulmuş ve süratle yayılmıştır. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde 49 büyük loca, 15.770 loca ve 4 milyonun üstünde üye mevcuttur.

1877 Mason Locaları Genel Toplantısında üyelerin yeminlerini kutsal kitaplar üzerine değil, namus üzerine yapmaları kararlaştırıldı. Masonların 1900 senesinde bir toplantıda aldıkları kararla ilgili zabıtların 102. sayfasında “Dindarlara ve mabetlere galebe çalmak (galib gelmek) kafi değildir, asıl maksadımız dinleri yok etmektir.” yazılıdır. Papalık da Katoliklerin mason olmalarını yasaklamıştır.

Masonlar, İslamiyeti mason localarının direktiflerine uygun olarak anlatan din kitapları, Kur’an-ı kerim tefsirleri, ilmihaller yazdırdıkları gibi, bu kimselere “büyük İslam alimi, müctehid, müceddid” gibi isimleri yakıştırarak Müslümanları gerçek İslamiyetten uzaklaştırmaya çalışmışlardı. Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza gibi kimseler bunun önemli misalini teşkil ederler.

Fransa’da basılan Les Franco-Macons kitabında bunlar övülerek 127. sayfasında “Mısır’da kurulan mason localarının başına Cemaleddin Efgani ve ondan sonra Muhammed Abduh getirildi. Bunlar Müslümanlar arasında masonluğun yayılmasına çok yardım ettiler.” denilmektedir.

Bugün dünyada en yaygın olan mason kulüpleri Rotary ve Lions’tur. Asil, zengin, devlet adamı, ilim adamı gibi şöhret ve itibar sahibi veya ileride mevki ve makam kazanabilecek kimseleri tercihen cemiyetlerine üye kaydederler.

Üyeler arasında kabaca çıraklık, kalfalık ve ustalık gibi bir derecelendirme mevcuttur. Üye olmayanlara merasimleri hakkında bilgi vermedikleri gibi, üyeler arasında sıkı bir bağlılık ve gizlilik isterler. Birbirlerini muhtelif işaret ve amblemlerle tanırlar. Masonluğun gizlilikle ilgili genel prensibini şu şekilde ifade etmek mümkündür: “Masonluk kendini her yerde hissettirmeli fakat hiç bir yerde görünmemelidir.”

Masonluğa kabul edilen şahıs, önce kendi örf ve adetleri dikkate alınarak eğitilir. Daha sonra mason prensiplerine ağırlık verilerek, masonluk bir doktrin olarak şahsın kafasına yerleştirilir.

Masonların insan kazanmak ve cemiyetlerini yüceltmek için yaptıkları propaganda ile icraatları arasında büyük uçurumlar mevcuttur:

1. Masonluk, insanlık, dünya vatandaşlığı, enternasyonalizm gibi ülküleri benimsediğini ileri sürer. Uygulamada ise masonlar sadece aynı teşkilat mensuplarını kardeş görür ve ancak aynı teşkilata bağlananlara yardımcı olurlar.

2. Îman ve vicdan hürriyeti mücadelesi yaptıklarını savunurlarken, asıl olarak gayeleri başta İslamiyet olmak üzere semavi dinleri yok etmek ve masonluk inancını bir din gibi benimsetmektir.

3. Kişide ehliyet ve liyakat vasıflarını esas kabul ettiğini iddia etmekle birlikte locaya mensubiyeti ilk planda tutmaktadırlar.

4. Dil ve ırk ayırımı yoktur sözlerine karşılık mason localarında bilhassa Yahudilerin ve dönmelerin en önemli mevkılerde bulunduğu görülmektedir. Nitekim zaman zaman masonluk, üyelerince, Yahudi emellerine, ülkülerine vasıta olduğu, İsrail Devletinin kurulması için bir araç olarak kullanıldığı ve Yahudiliğin beynelmilel himayesinin ardında bulunduğu ileri sürülerek tenkit edilmiştir.

Türkiye’de masonluk: On sekizinci asrın başlarında Halep ve İzmir’de locaların açılması ile faaliyete geçen masonluk; Hama, Humus ve İstanbul localarını açarak genişledi. 1820’den sonra İstanbul, Makedonya, Trakya, İzmir ve Suriye’de muhtelif büyük localara bağlı localar kuruldu. O tarihlerde bu localara kaydolan Müslümanlar yok denecek kadar azdı. İngiltere Büyük Locasına bağlı olarak 1856-1860-1861’de İstanbul’da açılan localara ise, başta Mısırlı Prens Mustafa Fazıl Paşa olmak üzere, devlet ileri gelenlerinden girenler oldu. 1861 yılında Mısırlı Prens Halim Paşa mason Osmanlı Şura-yı Âlisini kurunca, Reşid Paşa, Fuat Paşa, Süleyman Paşa, Mithad Paşa gibi ileri gelen devlet adamları da mason locasına girdiler. Sultan İkinci Abdülhamid Han bunların çalışmalarını, gayelerini, din ve devlet aleyhine bulunduğundan sıkı takibat altına aldı. Bunun için, İkinci Meşrutiyetin ilanına kadar Türk masonlarının gelişmesi durdu. Bu devirde sadece Selanik ve civarındaki mason locaları hummalı bir faaliyet ve canlılık içerisinde çalışmasını sürdürdüler. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra çoğunluğu mason olan Jön Türkler ve İttihatçılar (Talat Paşa, Enver Paşa, Mahmud Şevket Paşa, Cemal Paşa, Süleyman Paşa, Hüseyin Cahid Yalçın, Emanuel Karasu, vs.) Hareket Ordusu ile İstanbul’a gelip iktidarda söz sahibi olunca, Osmanlı Devletinde masonlar için yeni bir dönem başladı. 25 Haziran 19E2��da Türkiye Büyük Locası kuruldu. O zaman faaliyette bulunan değişik adlardaki localar, bu kuruluşa katıldılar. Yapılan seçimde Talat Paşa büyük üstatlığa, Filozof Rıza Tevfik katipliğe, Albay Galib Bey büyük üstat yardımcılığına getirildiler. Çalışmalarına büyük bir hızla devam eden masonlar, bütün Osmanlı ülkesinde 32 loca açtılar. Birinci Dünya Savaşı sırasında Bahriye Nazırı Cemal Paşa, Şeyhülislam Musa Kazım ve Hayri Ürgüplü, Polis Müdürü Bedreddin bey gibi tanınmış şahıslar da mason oldu. Birinci Dünya Savaşı bitip, Osmanlı Devleti işgal edilmeye başlayınca, İttihat ve Terakkiye mensup masonlar milletin gözünden düştükleri için, masonluktan çıkarıldılar. Cumhuriyetin ilanından sonra da çalışmalarına devam eden masonların faaliyetleri, 1935 yılında çıkarılan bir kanunla yasaklandı. 1948 yılına kadar pasif kalan masonlar, Tıp Profesörü Mim Kemal Öke’nin başkanlığında Türkiye Mason Derneğini kurdular. Türkiye Büyük Locası (Türk Yükseltme Cemiyeti) 1964’te İskoçya Büyük Locası ve 1971’de İngiltere Büyük Locası tarafından tanındı. Bugün İstanbul’da 26, Ankara’da 14, İzmir’de 18 loca bulunmaktadır (1993). Türkiye’de aralarında çeşitli anlaşmazlıklar bulunan genelde dört mason derneği vardır. Bunlar Türkiye Mason Derneği, Türk Yükseltme Cemiyeti, Türkiye Kültür ve Fikir Derneği ile Türkiye Büyük Mason Mahfili Derneğidir.


2-)MASONLUK



Uluslararası bir menfaat kuruluşu. Bünyesine
özel vasıflı ve seçkin insanları alarak geniş bir
teşkilatlanma içerisine giren masonlar, dünyanın hemen her
yerinde seslerini ve etkilerini duyurmuşlardır.

Masonluk, Yahudiliğin gizli faaliyet gösteren bir
örgütüdür. Bütün rütbelerini, sembollerini muharref Tevrat'tan almıştır.
Giriş törenleri Tevrat doktrinine uygun olarak yapılır.

Masonlar, Yahudilerle olan bağlarını sürekli
inkar etmekte ve onlarla hiçbir ilişkilerinin
olmadığını iddia etmektedirler. Eğer Yahudilerle
olan bağları anlaşılırsa, toplum tarafından
hoş karşılanmayacaklardır. Bunun yerine kendilerini
bir hayır kurumu, bir kardeşlik, yardımlaşma cemiyeti
olarak topluma lanse etmeye çalışmaktadırlar.

Masonlar yalnızca üyelerine mahsus olarak çıkarttıkları
Mimar Sinan, Türk Mason Dergisi, Akasya, Büyük Şark gibi
dergilerde, Yahudilerle olan bağlarını açıkça ifade
etmektedirler. "Ritüellerimizde Tevrat'tan sayısız
alıntılar mevcuttur" (Mimar Sinan, Sayı 47, s. 39).

Tevrat'ın, Yahudi ırkının bir
ideoloji ve doktrin kitabı olduğunu öncelikle belirtmekte fayda
vardır. Bu ideolojinin siyaset sahnesindeki ismi Siyonizmdir.
Siyonizm, Masonluk hep Tevrat'tan kaynaklanan felsefenin uygulamadaki
örnekleridir.

Bozulmuş ve değiştirilmiş Tevrat'ta
Yahudi ırkının dünya milletlerine yapması emredilen
vahşet ve katliam şekilleri ayrıntılı bir biçimde
belirtilirken, gizli, dikkat çekmeyecek yöntemler de detaylarıyla
anlatılmış, çeşitli yollar gösterilmiştir. Bu yöntemler
uygulandığında milletler içten çökertilecek ve ne hedef
alınan milletler bunu farkedebilecek, ne de olayların
arkasında bir Yahudinin ismi duyulacaktır.

Sadece kendi gizli kaynaklarında Yahudilikle
ilişkileri anlaşılan Masonluk, işte Yahudiliğin
Tevrat'ın telkinlerini aynen benimseyen ve gizli faaliyet gösteren
kollarından biridir.

Masonlar, Yahudilikle olan alakalarını gizli
tutmayı lüzumlu görmektedirler. Çünkü Siyonizm ile aynı
amacın güdüldüğünü anlatarak faaliyet göstermek yerine,
yardım kuruluşlarını paravan yapıp
hayırsever kişiler görünümü altında bu amaca hizmet
etmek kendileri açısından daha verimli sonuçlar doğurmaktadır.

Masonluk, esas itibariyle Yahudi olmayan birtakım
insanları bir gizli dernek çatısı altında
toplayıp, eğiterek, onları herhangi bir sahada
Yahudiliğe ve Yahudilik ideallerine hizmet eder hale getirmek için
verilen bir tedris usulüdür.

Siyonistler, Yahudilik kavramıyla beraber,
Siyonizm hedeflerinin insanları ilk planda ürkütebileceğini düşünerek
kendi tanımlamalarıyla, toplum içerisinde başarılı
olmuş, meslek sahibi, zengin, saygılı kişilerle,
kardeşlik, dostluk, barış gibi insanlara sıcak gelen
kavramlarla Masonluk bünyesinde ve Rotary, Lions, Liones gibi kulüpler
aracılığıyla çalışmalarını sürdüregelmişlerdir.
Böylece hem Siyonist hedefleri ilk planda öne çıkarmamış
olmak ve hem de Yahudi olmayan insanlar vasıtasıyla Yahudilik
ideallerine hizmet ettirmiş olmak amacını gerçekleştirmişlerdir
(Ali Uğur, Masonluk, Soruşturma Dış Politika dergisi,
s. 3).

Ütopist mahiyette insanlık, dünya vatandaşlığı,
enternasyonalizm gibi kozmopolit ilkeleri benimsediğini iddia eden,
ancak aynı teşkilat mensuplarını kardeş gören ve
teşkilat içindekilere yardımcı olan; inanç ve vicdan
hürriyeti mücadelesinde bulunmakla beraber, Masonluk imanını
benimsetmek isteyen; umumiyetle liberal, kapitalist, kendi inancına
uymak şartıyla imtiyazlı; oligarşik olmakla beraber sözde
demokrat görünen; ehliyet, liyakat, fazilet esaslarına, Mason
kardeşliğini tercih eden; mali imkanları ve
elemanları geniş bir teşkilata sahip, disiplinli, otoriter,
beynelmilel hüviyetteki bu kurum, gizli, esrarengiz birtakım gelenek
ve sembollere sahip bulunuyor. Bu sembollerin köklerinin (üçgen, nur,
altı köşeli yıldız, akasya, duvarcılık,
hiram-mabet şekli vs.) eski Mısır ve Yahudi geleneklerine
dayandığı Masonluk yayınlarında
belirtilmiştir. Masonluk, insanlığı bir bütün olarak
görmek istemesine rağmen yalnız birbirini kardeş
tanıması, ehliyet, liyakat vb. vasıflar yerine locaya
mensup olduğu için himaye görmesi, bir tehlike anında veya bir
yardım isteğinde kendi milletine karşı da olsa, loca
mensubunun yardımına yönelinmesi, kozmopolit mahiyeti, biricik
hakikatin yalnız Masonluk ilkelerinde görülmesi, zaman zaman din ve
milliyet aleyhindeki tutumu dolayısiyle, localarda Yahudilerin, dönmelerin
bilhassa önemli mevkilerde bulunması gibi sebeplerle, itirazlara
uğramış ve Yahudi emellerine, ülkülerine vasıta
olduğu İsrail devletinin kurulması için bir araç olarak
kullanıldığı ve Yahudiliğin beynelmilel
himayesinin arka planda bulunduğu ileri sürülerek tenkid edilmiştir
(Ömer Rıza Doğrul, Eski Mısır'da Masonluk
İzleri, Selamet Mahfilinde Dört Konferans, İstanbul 1930, s.
4).

1717'de kökleri çok eski olduğu halde
İngilterede kurulup geliştirilen Masonluk, İngiltere
Yahudileri yanında, İngiliz Emperyalizminin sömürgeciliğinin
yanında, her tarafta ajanlar, sempatizanlar, aldatılanlar,
yanıltılanlar elde ederek gelişmiş ve İngiliz
uyduluğuna bilerek bilmeyerek hizmete sevkedilmişlerdir.
Aynı şekilde Amerika'da da Mason localarına Yahudiler
kesinlikle hakimdir. Orada da ticari, iktisadi, siyasi mevki sahip
olmak isteyenler onun desteğine muhtaç hale getirilmişlerdir.

1822-1884 yıllarında ilan edilen Anayasa ve
arkasından yapılan seçimler sırasında meclis
tutanakları gözden geçirilirse, Rumların, Ermenilerin ve
diğer azınlıkların nasıl çıkar ve bölünme
doğrultusunda gayret sarfettikleri anlaşılır. Bu
konuda önemli rolü bulunan Mithat Paşa'nın kimliği bir
hayli enteresandır. Macaristanlı bir hahamın oğlu olan
Mithat Paşa, Türk devletinde yenilikler yapmağa
başlamıştır. Yahudi prensiplerine dayanan mektepler açtırmış
ve mekteplerde ihtilacı doktrinleri öğretmiştir. Mithat
Paşa, Jön Türkler partisini kurmuştur. Bütün Avrupa'da kendi
sırdaşı olan Simon Deutch'un talimatıyla
yapılmıştır. Sultan Abdülaziz'in katli, Mithat Paşa'nın
gözü önünde gerçekleştirilmiştir (Kemal Fedai
Coşkuner, Yakın Tarihimiz ve Siyonizm, Orta Doğu, 10 Ocak
1976).

3 Kasım 1839 Sultan Abdülmecid'in tecrübesizliğinden
istifade eden Mustafa Reşit Paşa'nın gayretiyle Tanzimat
Fermanı ilan edildi. Bunun üzerine yabancı kuruluşlar,
azınlıklar kuvvetlendi. Bu hareketi benimseyenlerce buna
"Tanzimatı Hayriye" adı takıldı.
Kozmopolitlik, yabancı etkisi ve aşağılık duygusu
yayıldı. Bu sebeple buna "Tanzimatı
Şerriyye" diyenler de vardır. Tanzimatı ilan eden
Mustafa Reşit Paşa, İskoçya Mason locasına mensup bir
kimseydi (Prof. Dr. Hikmet Tanyu, Siyonizm ve Türkler, İstanbul
Bilge Yayınları, s. I, 281)

Masonluktaki Tanrı anlayışı Deist
bir anlayıştır. Deizm ise İslamlık,
Hristiyanlık, Musevilik gibi semavi dinlerdeki Allah inancına
bir reaksiyon olarak ortaya çıkmıştır. Bu
anlayışa göre, kainatı aşan bir varlık
vardır. Fakat insanoğlu bu varlığı tam
manasıyla bilemez. Onun için bu varlığa yakarılmaz,
ondan birşey istenmez ve onun insanları sevmesi, imtihan etmesi
beklenemez. Böyle olunca ahiret düşüncesi ve öldükten sonra
dirilmek fikri de iptal edilmiş oluyor. Deist anlayışı
biraz daha ileri götürdüğümüzde Ateizm noktasına
gelirsiniz. Zaten özellikle Fransız locasına kayıtlı
masonlarda bu anlayış yaygındır (Yesevizade,
Soruşturma, Masonluk, Dış Politika, sayı 3, s. 109).

Sion kelimesi "Allah'ın
krallığı" manasına gelir. Tevrat'taki üstün
ırkla alakalı ayetler Siyonizm fikrinin temellerini teşkil
etmektedir.

Yahudilerin Allah'ın seçmiş olduğu
millet olduğu yolundaki söylentilerin kaynağı Tevrat'ta
çeşitli bablar içerisinde yer almaktadır. Bunlardan iki tanesi
aşağıdaki şekildedir:

"Ben dedim: Siz ilahlarsınız ve hepiniz
Yüce Allah'ın oğullarısınız. Kalk, ey Allah (ey
oğullarım) yeryüzüne hükmet. Zira, milletlerin hepsine sen
varis olacaksın" (Mezmur Bab. 82, Âyet. 6-8 s. 598).

"Çünkü sen Allah'ın Rabbe Mukaddes bir
kavimsin. Allahın Rab, yeryüzünde olan bütün kavimlerden
kendisine has kavim olmak üzere seni seçti" (Tesniye Bab. 7, Âyet
6 s. 184).

Yukarıdaki sapık ve ahlak dışı
sözde Tevrat ayetlerine daha yüzlercesini eklemek mümkündür. Bütün
bunlar da göstermektedir ki, Masonluk; azmış ve gözü dönmüş
Yahudinin Siyonist menfaatleri doğrultusunda ülkelerin yetişkin
insanlarını kendine hizmet ettirerek ideallerini gerçekleştirmek
yolundadır.

Sami ŞENER


3-)Birtakım kardeşlik ilkelerini benimseyen, birbirlerini parola ve işaretlerle tanıyan, loca denilen bölümlere ayrılan kimselerden kurulu dernek.


4-)Mason olma durumu, farmasonluk.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Masonry.
İngilizcesi İngilizce
Freemasonry.

Sizde içinde Masonluk kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Masonluk kelimesi anlamı 9 defa okunmuştur. [239024] Masonluk kelime anlamı, Masonluk nedir, Masonluk ne demek, Masonluk sözlük anlamı

Paylaş