Müste'men Nedir

Müste'men Nedir ? Müste'men Ne demek ?

1-)MÜSTE'MEN



İslam devleti sınırları içine müsaade alarak giren harbi veya yabancı bir ülkeye aynı şekilde müsaade ile giren müslüman ve zimmiler hakkında kullanılan bir İslam hukuku terimi. Müste'men, müsaade ile girdiği ülkede canı, malı ve namusu hakkında emniyet altında bulundurulan, kendisine eman verilen kimsedir. Buna, müste'min de denilir. Bu takdirde, yabancı bir milletin ülkesine girmek için o milletin hükümetinden müsaade isteyen, güven altına alınmasını isteyen kimse demektir. Müste'men dört kısımdır: a) Küfür ülkesine müsaade isteyerek giren müslüman, b) Küfür ülkesine eman ile giren zımmi*, c) İslam ülkesine eman ile giren gayrı müslim, d) Bir küfür ülkesinden diğer bir küfür ülkesine giren gayri müslim. Müste'men ile ilgili olarak Kur'an'daki hüküm şu ayetle belirlenmiştir: "Ey Muhammed! Müşriklerden biri sana sığınırsa onu güvene al; ta ki Allah'ın sözünü dinlesin. Sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur" (et-Tevbe, 9/6). Hudeybiye anlaşmasından sonra Medine'ye gelen Ebu Süfyan'a eman verilmiş ve ona dokunulmamıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.), küçük yaşta da olsa müslümanlardan herhangi bir kimsenin eman verme yetkisine sahip olabileceğini "Müslümanların taahhüdü bir bütündür, onu rütbesi en aşağıda olan da taşır" sözleriyle işaret etmiştir.

Müste'men, girdiği ülkede kısa bir süre kalabilir. Bu süre içinde aşağıda belirlenen bir kısım yetki ve sorumluluklara tabidir:

Yabancı bir ülkeye ticaret vb. bir maksatla giden müslüman müste'men, gittiği ülke halkının malına, canına, namusuna tecavüz edemez. Oraya girerken alınan giriş izni bir anlaşma hükmündedir. Müslüman, ahdine vefa göstermelidir. Ancak bulunduğu ülke idaresinin izni ile halkının, müslüman müste'mene yaptığı tecavüze misli ile mukabele edilir. Küfür ülkesindeki müslüman müste'men, kafir birinin malını onun rızasıyla alış-veriş, faiz ve fasit akitlerle alabilir. Ebu Yusuf bu görüşte olan Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e karşı çıkmış "Müslüman nerede olursa olsun İslam hukukuna göre hareket etmesi gerekir" ictihadında bulunmuştur. Gayrı müslimin malını çalmak, gasbetmek ve aldığı borcu ödememek caiz değildir.

İslam zimmetinde bulunan küfür ülkesindeki zimmi bir müste'men tecavüze uğrar veya esir edilirse bağlı bulunduğu İslam devletinin onu kurtarmaya çalışması lazımdır. Bir zimminin küfür ülkesine iltica etmesine Hanefi mezhebine göre müsaade edilmez. Çünkü böyle bir zimminin küfür ülkesine ilticası, İslam devleti aleyhine sonuçlar doğurabilir. Ancak ticaret veya sanat öğrenmek için gidip gelmesine müsaade edilebilir. Küfür ülkesi vatandaşlarından biri ticaret ve benzeri işler için uzun süre olmamak kaydıyla İslam ülkesine müste'men olarak gelebilir. İslam ülkesinde bulunan iki müslümandan biri diğerini kasıtlı olarak öldürürse katil hakkında kısas gerekir.

Müste'menliğin sona ermesi, Hanefi mezhebine göre, o kimsenin İslam ülkesinden çıkıp düşman ülkesine girmesiyle olur. Hanbeliler ise, geri gelmemek üzere çıkmış olmayı şart koşarlar. Bu mezhebe göre, İslam ülkesinden çıkıp bir süre sonra dönen kişinin müste'menliği devam eder.

Bulunduğu İslam ülkesinde bir yıl ve daha fazla ikamet eden gayri müslim bir müste'men, zimmet ehli olmayı kabul etmiş olur ve kendisinden cizye alınmaya başlanır. Haraci ve öşri araziden bir miktar yer alan müste'men, İslam ülkesinin zimmi vatandaşı kabul edilir ve kendisinden cizye alınır. Haraci bir araziyi icara tutan bir müste'men zimmet ehli kabul edilmez. Zimmetin sabit olması için haracın tahakkuku gerekir. Kitap ehli bir müste'men kadın, İslam ülkesinde müslümanla veya zimmet ehli birisiyle evlenirse kendisi de kocasına bağlı olarak zimmet ehli olur. Ancak erkek olan müste'men bu durumda zimmet ehli sayılmaz. Zimmeti kabul eden bir müste'menin kafirlere iltihak etmek için küfür ülkesine gitmesine müsaade edilmez. Zimmeti kabul etmiş bulunan İslam ülkesindeki bir müste'menin malı, rızasıyla da olsa, faiz ve fasid akidlerle alınamaz, esir edilemez, eza ve cefaya uğratılamaz, hiç bir surette kendisine zulmedilmez.

Müste'menler için verilen izinler; özel, genel, anlaşmalı, örfe dayalı izinler ve müste'menden dolayı yakınına hükmen verilmiş olan izinlerdir.

Müste'men olan bir müslüman küfür ülkesinde oranın vatandaşından birini öldürse veya malını telef edip sonra İslam ülkesine gelse, hakkında İslam hükümleri tatbik edilemez, ancak manevi sorumluluğu gerektirir. İslam ülkesinde bir kafiri öldüren müslüman veya zimmiye kısas tatbik edilmez. Ancak öldürülen şahıs müste'men olursa diyet ödenmesi gerekir. İslam ülkesinde bulunan iki müste'menden biri diğerini kasıtlı olarak öldürürse, katil de kısas edilir. Müste'menin, kul hakkı dışında işlediği suçlara ceza verilmez. İmam Ebu Yusuf'a göre sadece içki cezası tatbik edilebilir. İslam ülkesinde zimmeti kabul eden müste'men hakkında zimmet ehli hükümleri uygulanır.

Casusluk yaptığı ortaya çıkan müste'men, hakkında verilen devlet güvencesi (emanı) kaldırılmış olur ve çaprazlama uzuvları kesilerek (salbedilerek) öldürülür.

İslam ülkesinde vefat eden bir müste'menin yanındaki malları küfür ülkesinde veya İslam ülkesindeki varisleri adına muhafaza edilir. Mirasçısı bulunmayan müste'menin malı (terekesi) devlet hazinesine kalır.

slam ülkesindeki müste'menlerin devletin idari makamlarında bulunmaları siyasi sakıncadan dolayı caiz değildir. Müste'menlere, zımmiler hakkında tatbik edilen hukuk uygulanır. Ancak İslam hukukunun haklarında tanıdığı haklar müslümanların ve İslam devletinin menfaatlerini zedeleyici nitelikte olursa bu hakları kısıtlanır. Buna bağlı olarak müslümanları zayıflatıp İslam düşmanlarını güçlendireceği için müste'menlerin savaş malzemesi alıp ülkelerine götürmeleri fakihlerce caiz görülmemiştir. İslam ülkesine ticaret için gelen müste'men tacirler devletin himayesi altındadırlar. Hz. Ömer devrinde kendilerinden onda bir (1/10) nisbetinde ticaret vergisi alınmasına karar verilmiştir. Yabancılar ülkesinde ticaret yapan müslümanlardan alınan vergi nisbetine göre alınması kararlaştırılan bu vergi Hanefiler tarafından benimsenmiştir. İmam Malik ve İmam Ahmed, her ne olursa olsun onda bir (1/10) nisbetini sabit kılmışlar; İmam Şafii ise ticaret vergisi alınması şart koşulmayan yabancıdan bu verginin alınmaması gereğinde ictihad etmiştir. Ancak genel manada ağırlıklı görüş, İslam devletinin ve müslümanların menfaatinin gerektirdiği şekilde vergi almak ve almamak devlet reisine aittir. Alınacaksa da bir yılda bir maldan bir defa vergi alınması yine Hz. Ömer'in ictihadı ile sabit olmuştur.

İslam ülkesine giren bir müste'men kafirin şahsi hukuku koruma altındadır. İzinsiz giriş yaparsa esir muamelesine tabi tutulur. İslam ülkesine gelen karı koca yabancıdan biri müslüman olursa yanlarındaki küçük çocuklarına da müslüman muamelesi yapılır; çocuk büluğ çağında ise müslüman sayılmaz. Ancak küfür ülkesine müste'men olarak gelen kafir karıkocadan birinin müslüman olmasıyla yanındaki küçük çocuğun da müslüman olduğu kabul edilmez. Müslüman ülkede İslam'ı seçen kafir müste'menin kölesinin sahibi tarafından müslümanlara satılması lazımdır. Çünkü müslüman, kafire köle olamaz. Müste'men kendi ülkesine döneceği zaman şahsi eşyalarını da götürebilir. Ancak silah ve benzeri müslümanlara zarar veren eşyasını götüremez. İmam Şafii'ye göre ise düşmanın kuvvetini artıracak elbise, yiyecek gibi her türlü eşyanın kendi malı da olsa küfür diyarına götürmesine müsaade edilmez.

Küfür ülkesinde bulunan iki müslüman müste'menden biri diğerini kasıtlı olarak öldürürse, katil hakkında kendi malından diyet ödemesi gerekir; kısas edilmez. Hata ile öldürülmüş ise hem diyet ödemesi ve hem de keffaret vacip olur. Yine böyle bir müslüman müste'men, küfür ülkesinde esir bulunan bir müslüman veya müslüman olmuş o ülke halkından birini öldürürse kısas ve diyet lazım değildir. Ancak öldürme hata yoluyla olursa keffaret gerekir.

Cengiz YAĞCI


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Müste'men kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Müste'men kelimesi anlamı 229 defa okunmuştur. [242344] Müste'men kelime anlamı, Müste'men nedir, Müste'men ne demek, Müste'men sözlük anlamı

Paylaş