Müşrik Nedir

Müşrik Nedir ? Müşrik Ne demek ?

1-)Allahü tealaya şirk, ortak koşan. Allahü tealadan başka ilah edinen; ağaçtan, taştan, madenden yapılan insan, hayvan ve garip mahlukat heykellerine, çeşitli cansız maddelere veya mücerret mefhumlara tapınan, bunların fayda ve zarar yapacağına inanan kimseler.

Müşrik, Arapça bir kelime olan şirk’ten türemiştir. Şirk, lügatte “ortak koşmak, Allahü tealadan başkası için ibadet etmek, putlara tapınmak” gibi manalara gelir. Şirket, şerik kelimeleri de aynı kökten türemiş olup “ortaklık, ortak” manalarına gelmektedir. (Bkz. Şirk)

Müşrikler, ikiye ayrılır: Uluhiyette müşrik, ibadette müşrik. Uluhiyette müşriklerden biri Mecusilerdir (Bkz. Mecusilik). Bunlar ateşe tapar. “Halık ikidir. Biri Yezdan olup, iyilikleri yaratır. Diğeriyse Ehrimen olup kötülükleri yaratır.” diye inanırlar. Eski tabiiyyeciler de “her şeyi tabiat yaratıyor” dedikleri için müşriktirler.

İbadette müşrik olanlar, putperestlerdir. Bunlar kendi elleriyle yaptıkları heykellere tapınırlar. Putlar, kıyamette Allah’a bizim için şefaat edecek derler.

Hıristiyanların çoğu Trinite yani teslis inancındadır. Yani “üç tanrı” olduğuna inanıyorlar. Çoğu da hazret-i Îsa’ya tanrı diyor. Yahudilerin bir fırkası da peygamberlerden Uzeyr aleyhisselam için Allah’ın oğludur diyor. Böylece hepsi müşrik olmaktadırlar. Fakat ellerindeki kitabın gökten indiğine inanırlar.

Bütün peygamberler, insanlara Allahü tealadan başkasına ibadet olunmayacağını bildirmişlerdir. İslam dininin esasını bildiren tevhid kelimesi: La ilahe illallah, ibadet olunmaya hakkı olan bir varlığın yalnız Allahü teala olduğunu bildirmektedir (Bkz. Kelime-i Tevhid). Peygamberlere uymayanlar, Allahü tealanın varlığına inanmakla beraber, tapındıkları putların ibadete müstehak olduklarına da inanıyorlar. Bunlar, Allahü tealadan başka ibadet olunmaya layık kimse olmadığını anlayamamışlar. Başkalarına ve çeşitli putlara tapınmışlardır. Hatta bunlara tapınmak için kilise, puthane gibi çeşitli tapınaklar yapmışlardır. Böyle puthaneleri ortadan kaldıran, putlara, heykellere, diri veya ölü bir insana tapınmayı önleyen, yalnız peygamberlerdir. Bunlar, Allahü taladan başkasına tapanların müşrik olduğunu bildirmişlerdir. Müşrikler, Allahü tealanın varlığının lazım olduğuna inansalar da, başkalarına tapındıkları için ve Allahü tealadan başkasına ibadet olunmayacağına ehemmiyet vermedikleri için müşrik olmaktan kurtulamıyorlar. İnsanı bundan kurtaran peygamberlerin getirdikleri dinlerdir. Peygamberlerin gönderilmesinden maksat da, insanları bu saadete kavuşturmaktır.

O halde bir kimse, Peygamberlerin dinine uymadıkça, yani Allahü tealadan başkasının ibadete layık olmadığını bilmedikçe, şirkten, müşrik olmaktan kurtulamaz. Kur’an-ı kerim’de Nisa suresi 48. ve 116. ayetlerinde mealen; “Allahü teala müşriki affetmeyecektir.” buyruldu. Burada müşrik kafir demektir. Şirk, küfrün kısımlarından biridir. (Bkz. Küfür)

Kur’an-ı kerim’de, müşrikler hakkında Allahü teala mealen buyuruyor ki:

Mekke müşrikleri Allah’ı bırakıp da, yalnız putlara (Lat, Uzza ve Menat’a) tapıyorlar. Onların bu putlara tapmaları da ancak inatçı bir şeytana ibadet etmektir. (Nisa suresi: 117)

Müşriklerin Cehennemlik oldukları (küfür üzere öldükleri) müminlere belli olduktan sonra, bunlar akraba bile olsalar, artık onlar için ne Peygamberin, ne de mümin olanların mağfiret dilemeleri yoktur. (Tevbe suresi: 113)

Allahü tealayı bırakıp da kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermeyecek şeylere (putlara) tapıyorlar ve bir de: “Bu putlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır.” diyorlar. (Onlara) de ki: “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz? Haşa Allah, onların ortak koştukları her şeyden çok uzaktır, çok yücedir. (Yunus suresi: 18)

Onların çoğu, ancak Allahü tealaya ortak koştukları halde, Allah’a iman etmezler. (Yusuf suresi: 106)

Dünyada Allahü tealaya ortak koşan müşrikler, ahirette bu ortaklarını (putlarını) görünce; “Ey Rabbimiz! Bunlar seni bırakıp da kendilerine taptığımız ortaklarımızdır.” diyecekler. Tapındıkları putlar da onlara şu cevabı vereceklerdir: “Muhakkak surette, siz yalancısınız, biz sizi kendimize çağırmadık.” (Nahl suresi: 86)

Kur’an-ı kerim’de müşrikler hakkında daha birçok ayet-i kerime bildirilmektedir. Mesela: Nahl suresi: 56, İsra: 56-57, Kehf: 102, Meryem: 81-82, , Hac: 12-13-73, Furkan: 3, Ankebut: 25-68, Sebe: 21, Fatır: 13-14-40, Yasin: 74-75, Necm: 19-25 surelerinde de müşrikler anlatılmıştır.


2-)MÜŞRİK



"Ortak (şirk) koşan" kimse. Kelimenin kökünü "ortak koştu" manasını taşıyan eşreka mazi fiili meydana getirir. Bu kelime if'al babındandır ve müşrik kelimesi de eşreka fiilinin ismi failidir. İslami istilahta şirk, Allah Teala (c.c.)'ya inanmakla birlikte, kudret ve kuvvette ona denk başka Allahların da var olduğunu kabul etmek demektir.

Açıktan açığa, hiç bir engel tanımaksızın Allah(c.c.)'a ortak koşan, birkaç ilahın varlığını kabul edenler "zahiri müşrik" olarak isimlendirilirler. Mecusiler gibi. İslam dininin esaslarını reddeden, "la ilahe illallah" akidesini kabul etmeyen ve bunları açıkça ilan edenler de "hakiki müşrik" olarak isimlendirilirler. Yahudi ve Hristiyanlar "hakiki müşrik" grubuna dahil olmaktadırlar. Bilindiği gibi "la ilahe illallah" akidesi, Allah (c.c.)'tan başka Allah olmadığı, O'nun ortağının, eşi ve benzerinin bulunmadığı esasına dayanır. Yahudi ve Hristiyanlar, bu esası kabul etmeyerek Allah (c.c.)'a şirk koşmuşlardır. Allah Teala (c.c.). Yahudi ve Hristiyanların bu tutumları hakkında Kur'an-ı Kerim'de; "Yahudiler "Uzeyr Allah'ın oğludur", Hristiyanlar da "Mesih (İsa) Allah'ın oğludur" dediler. Bu, daha evvel kafir olanların sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah'tan bulsunlar. Nasıl da uyduruyorlar. Bunlar Allah'ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini, Meryemoğlu İsa'yı tanrılar edindiler. Halbuki onlar da ancak bir olan Allah'a ibadet etmelerinden başkasıyla emr olunmamışlardır. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O, bunların eş tutageldikleri her şeyden münezzehtir" buyurmaktadır (et-Tevbe, 9/30-31).

Allah'a (c.c.), şirk koşmanın küfür olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Açıkça anlaşılmaktadır ki Allah(c.c.)'a şirk koşmak O'nun ilahlık sıfatını kabul etmemek demektir. Ve Allah Teala (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de:

"Ey iman edenler, müşrikler necistir. Onun için bu yıllarından sonra onlar Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse kendi fazlından sizi zenginleştirir. Çünkü Allah gerçek bilicidir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. Kendilerine kitap verilenlerden ne Allah'a ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Rasulünün haram ettiği şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak kabul etmeyen kimselerle, ta boyun eğip itaat ederek cizyeyi verinceye kadar savaşın " (et-Tevbe, 9/28-29) buyurarak, müşriklerin necis olduğuna hükmetmekte ve mü'minlerin müşriklere karşı takınmaları gereken tavrı en anlaşılır şekilde gözler önüne sermektedir.

Bu ayette geçen "müşrik"ten maksat, müfessirlerin çoğunluğuna göre, putlara tapanlardır. Zira müşrik kelimesi, Allah(c.c.)'tan başkasını ilah kabul ederek, onlara tapan kimseler için kullanılmaktadır. Kitap ehli ise, her ne kadar kafir olsalar bile, müşrik olarak kabul edilemezler.

Bazı alimlere göre ise "müşrik" kelimesi ister putperest, ister kitap ehli olsun, bütün kafirleri ifade eder. Çünkü Allah Teala (c.c.) "Yahudiler "Üzeyr Allah'ın oğludur" dediler.

"Hristiyanlar da Mesih (İsa) Allah'ın oğludur" dediler..."Onlar Allah'ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini, Meryem oğlu Mesih'i tanrı edindiler... Allah, koştukları eşlerden münezzehtir" (et-Tevbe, 9/30-31) ayeti lafızlarında, kitap ehlinin de açıkça şirk koştuklarını beyan etmektedir. Bu ayet-i kerimedeki açıklamalardan hareket edilerek, ikinci görüşün sahih olduğu kabul edilmiştir.

Şirk, Allah Teala (c.c.)'nın bağışlamayacağı bir günahtır. Zira Allah Teala (c.c.); "Elbette Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bundan başkasını dilediği kimseye bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, çok uzak bir dalalete düşmüş olur" (en-. Nisa, 4/116) buyurmakta ve mü'min kullarını her türlü şirk günahına karşı ikaz etmektedir.

Ebu Bekr'e (Nufey) (r.a.)'dan Rasulullah(s.a.s.)'ın şöyle dediği rivayet olunmuştur: "Rasulullah (s.a.s.) üç defa "büyük günahların en büyüğünü size bildireyim mi?" buyurdu. Ashab, "evet, bildir ya Rasulallah" dediler. Rasulullah (s.a.s.) "Allah'a şirk koşmak, anaya babaya eziyet etmektir" buyurdu. Sonra dayanmakta iken doğrulup oturdu. Hemen; "İyi dinleyin, bir de yalan yere şehadettir" buyurdu. Rasulullah bu sözü durmadan tekrar ediyordu. (O derece tekrarladı ki) hatta biz "keşke sussa" diyorduk (Sahih-i Buhari, Tecrid-i Sarih tercümesi, VIII, 69, Hadis No: 1148).

Müşriklerin Ka'be'ye yaklaşmaları yasaktır. Nitekim Kur'an'da: "Ey iman edenler, müşrikler necistirler. Artık bu yıllarından sonra Mescid-i Harama yaklaşmasınlar" (et-Tevbe, 9/28) buyurulur. Çünkü müşrikler İslam'a göre temizliğe dikkat etmezler, gusletmeleri gerektiğinde yapmazlar, esasen müşrik olmaları nedeniyle manen pistirler; maddi temizliğe ne kadar dikkat etseler de, manevi pislikten kurtulamazlar. Halbuki Mescid-i Harama girmek için maddi ve manevi temizlik şarttır... Müşriklerin Mescid-i Haram'a ibadet maksadıyla girmeleri kesinlikle yasaktır. Ancak bunun dışında, bazı sebeblerle, Mekke'ye ve Mescid-i Haram'a girmelerine -müslümanların gözetimi altında izin olup olmadığı hususunda imamlar farklı görüşler ileri sürmüşlerdir:

a) İmam Malik'e göre, gerek Mescid-i Haram'a gerekse diğer mescidlere kafirin girmesi yasaktır.

b) İmam Şafii'ye göre kafir özellikle Mescid-i Haram'a sokulmaz. Onun için Şafii mezhebinde, emiru'l-mü'minin Mekke'de olsa ve müşriklerin elçisi gelse, onu Harem dışında karşılar, Hareme sokmaz. Hatta bir müşrik gizlice Mescid-i Haram'a girse; hastalanıp ölse ve defnedilse; mümkünse, kemikleri çıkarılır.

c) İmam-ı Azam'a göre ise, bunlara Mescid-i Haram'da Hac ve Umre yasaklanır. Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar demek, Hac ve Umreye gelmesinler demektir. Diğer mescidlere ve Hac dışında diğer maksatlarla geldiklerinde, müşriklere bazı şartlarla izin verilebilir. Nitekim Rasulüllah, Mescid-i Nebevi'de, Sakif ve Necran kabilelerinin heyetlerini kabul etmiştir (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, III, s. 2502).

İslam inancına göre müşriklere ve müşrik ataya mağfiret dilenmez. Kur'an'da şöyle buyrulur: "Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar, müşrikler için mağfiret dilemek Peygambere ve mü'minlere yaraşmaz"(et-Tevbe, 9/113). Çünkü en önemli mesele inançtır. İslam'ın hareket metodu ve temel kaidesi yalnız inanç bağı çevresinde toplanma temeline dayanır. Kafirler ve müşrikler ise cehennemliktirler. Onun için bir mü'minin cehennemlik bir müşrike mağfiret isteğinde bulunması doğru değildir. Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği bir hadiste de, Hz. İbrahim (a.s.)'ın kıyamette babası için mağfiret talebinde bulunması üzerine, Cenab-ı Hakkın: "Ya İbrahim, Ben Cenneti kafirlere haram kıldım" buyuracağı hikaye edilmektedir (Tecrid-i Sarih Tercemesi, IX, s. 13B Ayrıca bk. Mümtehine, 60/4).

Müşriklere Benzeme

İslam her bakımdan diğer dinlerden farklı ve kendine has özellikleri olan bir din olduğu için; bağlılarının şahsiyet sahibi kimseler olarak yaşamalarını ister ve onların başka din mensuplarını taklid etmelerini, onların uydusu olmalarını yasaklar. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s): "Her kim bir topluma benzemeye çalışırsa, o benzemeye çalıştığı toplumdandır" (Ebu Davud, Feyzu'l-Kadir, Hadis No: 8593) buyurur. Hadis yorumcusu Abdurrauf Münavi bu hadisi şöyle açıklar: "Kişi, içiyle dışıyla onları tasvib eder, onların gelenek ve göreneklerini benimser, onlara ait işlerle tanınır, onları yapar, kılık kıyafet ve benzeri işlerde onlarla bütünleşir, onlarla iç içe yaşarsa; onlardan sayılır. Onların düzenlerinin üstünlüklerini kabullenmek onlara benzemektir. Kişi beğendiği, takdir ettiği kimseyi taklid eder, ona uyar, uymaya çalışır."

İslam dini ise Yahudilik, Hristiyanlık dahil İslam dışı bütün düzenlere benzemeyi reddeder. Hatta Hz. Peygamber açık bir şer ve zarar görülmeyen hususlarda bile onlara benzememeği emir buyurmuşlardır: "Müşriklere (her hal ve hareketinizde) muhalefet ediniz (ve benzemeyiniz). Sakallarınızı bırakınız, bıyıklarınızı kesiniz " (Tecrid-i Sarih Tercemesi, XII, s. 110-111).

Müşrik Çocukları

Müşriklerin çocukları, ahirette nereye gideceklerdir"? Cennete mi, Cehenneme mi? Bu konu İslam bilginleri arasında tartışma konusu olmuştur. Bu görüşler üç noktada toplanabilir:

1- Müşrik Çocukları babalarına tabidir.

2- Müşrik Çocuklarının cennetlik veya cehennemlik oldukları hakkında birşey söylenemez.

3- Müşrik Çocukları cennetliktir.

Geniş araştırma ve tetkik sahibi İslam bilginlerine göre, aklı olmayan ve büluğ çağına erişmeyen çocuklar (müslüman olsunlar-müşrik olsunlar) cennetliktirler. Bunlar "Biz hiç bir akıllı toplumu peygamber göndermedikçe azab etmeyiz" (el-İsra, 17/15): ayetini delil gösterirler.

Peygamber Efendimiz de bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: "Hz. Âişe anlatır: "Hz. Hatice (r.a.), Hz. Peygamber (s.a.s)'e müşrik çocuklarının durumunu sordu. Rasulullah;

"Babalarıyla beraberdir" buyurdu. Sonra bir kere daha sordu: "Allah'u Teala, nasıl yaşayıp nasıl öleceklerini bilir" cevabını verdi. Sonra üçüncü bir defa daha, İslam kuvvet kazanmaya başlarken sordu. Bu esnada;

"Yüklü bir kimse, başkasının yükünü yüklenemez; hiç bir günahkar başkasının günahından dolayı sorguya çekilmez" (el-Fatır, 35/18) ayeti nazil oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber de; "Müşriklerin çocukları İslam yaratılışındadır (yahut cennettedir) diye cevap verdi..." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, IV, s. 593).

Yalçın ÇETİNKAYA


3-)Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:

Mekke kafirleri, Muhammed ölecek, O'ndan kurtulacağız diyorlardı. Allahü teala da evet sen öleceksin. Fakat, o müşrikler de, elbette ölecekler. Kendileri elbet ölecek olan kimselerin, başkasının ölümünü beklemeleri, açık bir cahilliktir. (Zümer suresi: 30)

Müşriklerin kendileri değil, itikadları ve kalbleri pistir. Îtikadları düzelirse, kendileri de temiz olur. (İmam-ı Rabbani)

Müşrik, Hak tealadan başkasının ibadetine tutulmuştur. (Seyyid Abdülhakim-i Arvasi)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


  • Müşrik ve münafığın kalbi, hikmet, ilham ve feyizden yoksun çorak (verimsiz) toprağa benzer. O kalpte yalnızca dikenler ve ayrık otları yani fitne, fesat ve şerler yetişir.
  • Allah' a ortak koşan kişidir. Allaha şirk yapar.

Sizde içinde Müşrik kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Müşrik kelimesi anlamı 1550 defa okunmuştur. [239364] Müşrik kelime anlamı, Müşrik nedir, Müşrik ne demek, Müşrik sözlük anlamı

Paylaş