Naib Nedir

Naib Nedir ? Naib Ne demek ?

1-)NÂİB



Vekil, birinin yerine geçen, kadı, kadı vekili, İslam hukukuna göre hükmeden hakim, nöbet bekleyen, nöbetle gelen kimse. Çoğulu nuvvabtır.

Bu tabir genellikle memuriyette başkasına vekalet eden şahıs için kullanılır. İslam kültüründe idari ve hukuki bir terimdir. Ayrıca İslam tarihinin çeşitli dönemlerinde idari bir ünvan, makam ve rütbe olarak kullanılagelmiştir.

Memluklarda, Delhi sultanlarında, sultan vekili ya da sultan mümessili ve başlıca eyalet valilerine naib denirdi. Memluklarda sultanın naibi en yüksek mevkiye sahip olup devlet idaresinde bütün işleri sultan adına o yürütürdü. Fakat bu memuriyet geçici idi. Sultanın bulunmadığı zaman ona vekalet eden Kahire valisi ile sultanın naibine vekalet eden Dimaşk valisine Naibul-Gayb denirdi. Suriye Eyyubilerinde Dimaşk, Halep, Trablusşam, Hama, Saf'ad ve el-Kerek olmak üzere altı naiblik vardı. VIII. asrın sonlarında da Mısır, İskenderiye, Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır olmak üzere üç naibliğe bölünmüştür.

Sadece naib ünvanı, valilerin emrindeki kale kumandanları ile daha aşağı rütbedeki kumandanlara verilirdi. Delhi sultanlığında naib, sultana vekalet eden en kuvvetli vezir demekti.

En yaygın manasıyla naib tabiri, hakim yardımcısı veya kadı vekili anlamına gelir. Arapçada bu tabirden genel olarak mebus anlaşılır. Ayrıca en-Naibul-Umumi de, Müdde-i Umumi (savcı) demektir.

Naib, Osmanlıların daha çok ilmiye teşkilatında kullanılan bir isimdir. Mevali adı verilen büyük kadılar, bazen görevlerinin bütününü, bazen de bir kısmını, kadılık niteliklerine sahip birini vekil tayin ederek yaptırırlardı. Kanuni sürelerini tamamlayan yüksek derecede ilmiye sınıfına mensup kişilere veya vazifede bulunan bir müderrise, herhangi bir kaza "arpalık" adı altında verilirdi. Bu gibi durumlarda arpalık sahipleri, kendilerine verilen kazalara gitmeyip yerlerine bir naib gönderirlerdi. Naibler genelde beş kısma ayrılmaktaydı:

1. Mevali ve kadıların yerine giden kaza naibleri, 2. Birinci ve ikinci derecedeki kadılar adına hakimlik eden ve hizmetini onun dairesinde yerine getiren bab naibleri, 3. Mevaliye vekalet eden, yani onun bulunmadığı yerde kendisini temsil edenler, 4. Kadılara vekalet edenler, 5. Birinci derecedeki mevali ve müderrislerin arpalıklarına gönderilen naibler.

Öte yandan naib tabiri, naiblerin Anadolu ve Rumeli kadıaskerlerinin niyabetini (vekilliğini) yapmalarından dolayı da kullanılıyordu. Gerçekte Rumeli vilayetlerinin kadısı "Rumeli kadıaskeri", Anadolu vilayetlerinin kadısı ise "Anadolu kadıaskeri" idi. Kadıaskerler İstanbul'da oturur, taşraya kendilerine vekalet suretiyle kadılık etmek üzere birer vekil gönderirlerdi. İşte bu vekiller "naib" adını almıştı. Ayrıca mahkemeler tarafından bir iş için görevlendirilen bilirkişilerin çalışmalarına nezaret etmek üzere seçilen mahkeme görevlisine de bu ad verilirdi. Naibler gördükleri davalardan kadılar gibi harç alırlar ve bu harçlardan kadıaskerlere de hisse verirlerdi (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü İstanbul 1983, II, 644).

XVI. asır sonlarında yürürlükteki kanuna göre naiblerin yaptıkları işlerden aldıkları ücretleri, diğer görevlilerle birlikte şöyle idi: "Sicil resmi"nden altısı kadı'nın, biri naib ve biri katibin olmak üzere sekiz akçe; "hüccet resmi"nin yirmisi kadı'nın, dördü naibin ve ikisi katibin olmak üzere yirmi altı akçe; "mürasele resmi"nden beşi kadı'nın, ikisi naib ve biri katibin olmak üzere sekiz akçe ve "mukataa resmi"nden onu kadı'nın, üçü naib ve biri katibin olmak üzere ondört akçe ve "abik (köle) resmi" nden onu kadı'nın, üçü naibin ve biri katibin olmak üzere on dört akçe; "boşanma resmi"nden ellisi kadı'nın, onu naibin ve altısı katibin olmak üzere altmış altı akçe; "sicil sureti resmi"nden on biri kadı”nın, ikisi naibin ve biri katibin olmak üzere on dört akçe alınıyordu (İ. Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı, Ankara 1984, s. 85).

İlk dönemlerde değerli ve namuslu kişilerden seçilen naiblerin yerine sonraları, özellikle çöküş devirlerinde, aralarında yine değerli ve namusluları bulunmakla beraber cahillerin de seçilmeye ve bu yüzden de hakların kaybolmaya başladığı görülmektedir (Pakalın, a.g.e., II, 644-645. Ayrıca "Niyabet" maddesine bakınız).

Mefail HIZLI


2-)Allahü teala bir hac ibadeti ile üç kişiyi Cennet'e koyar: 1) Haccı vasiyet edeni, 2)Vasiyeti infaz edeni (yerine getireni), 3)Naib olarak hacca gideni. (Hadis-i şerif-Beyheki

Naib olarak hacca giden masraftan fazla bir şey alamaz. Naiblik ticari maksatla olmaz. Naib olarak hacca gideceklere yakışan esas maksat; Beyt-i muazzamayı (Kabe'yi) ziyaret ve dolayısıyla öteki kişiyi borçtan kurtarmak için ona yardımcı olmaktır. (İbn-i Hümam)

Hacda naibliğin şartlarından biri de, naibin, hacca gidip gelmekten aciz olanın parasıyla haccetmesidir. (M. Zihni Efendi)

Naib, hacda israf ve cimrilik etmemek şartıyla yerine hac yaptığı kimsenin parasını sarf eder ve hac dönüşü de artan parayı kendisine veya varisine iade eder (verir). (M. Zihni Efendi)

2. Kadı vekili.

Osmanlı Devleti'nde Mevali adı verilen büyük kadılar (hakimler), bazan hizmetlerinin bütününü, bazan da bir kısmını, yerine getirmek için yerlerine kadı evsafını (şartlarını) taşıyan ehliyet (bilgi ve tecrübe) sahibi birini tayin ederlerdi. Bu sebeble bulundukları beldelerin kazalarına naibler gönderirlerdi. Naibler vazifelerine göre; Arpalık naibi, Ayak naibi, Bab naibi, Kaza naibi, Mevali naibi gibi kısımlara ayrılmışlardır. (İslam Tarihi Ansiklopedisi)


3-)1. vekil, birinin yerine geçen, kadı vekili, şeriata göre hükmeden hakim. 2. nöbet bekleyen, nöbetle gelen


4-)Karga gibi çirkin sesli kuşların ötüşü.


5-)(Nevb. den) Vekil, birinin yerine geçen.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

  • Sen dünyanın Naibisin

Sizde içinde Naib kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Naib kelimesi anlamı 408 defa okunmuştur. [242371] Naib kelime anlamı, Naib nedir, Naib ne demek, Naib sözlük anlamı

Paylaş