Rüşvet Nedir

Rüşvet Nedir ? Rüşvet Ne demek ?

1-)Alm. Bestechungsgeld (n), Fr. Pot-devin (m), İng. Bribe, bribery. Haksız bir menfaat sağlamak için yetkili kişilere çıkar sağlamak. İş gördürmek gayesiyle kanunen yetkili bir kimseye gayrimeşru olarak verilen para, mal vesair menfaat ve fayda. Rüşvetle, ya hak edilmeyen bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına tecavüz edilmektedir. Rüşvet, devlete karşı işlenen suçlardan biridir. Yüzkızartıcı bir fiildir. Memurun veya görevlinin devletin verdiği vazifeyi kötüye kullanmasıdır. Rüşvetle elde edilen kazanç, insanların yüz karasıdır. Rüşveti almak da, vermek de suçtur. Alan da, veren de cezalandırılır.

Rüşvet, haksız kazanç yollarından biridir. Bütün dinlerde günah sayılmış ve devletlerin ceza kanunlarında devlet idaresine karşı işlenen bir amme (kamu) suçu kabul edilmiştir. Rüşvet almak da, vermek de dinimizde suçtur, günahtır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifinde; “Rüşvet alan da ve rüşvet veren de Cehennemdedir.” buyurdu. Devletin, kamu hizmeti görmeleri ve kendisinin himayesine sığınmış vatandaşlarına yardımcı olmaları için tayin ettiği ve bir takım kanuni yetkiler verdiği memurların ve diğer idarecilerin rüşvet almaları, vatandaşların devlete olan güvenini sarsmakta ve adalet mercii olan mahkemelerde verilen kararlara şüpheyle bakılmasına sebep olmaktadır.

Rüşvet, ictimai (sosyal) bir hastalıktır. Toplumda rüşvetin yayılması, devleti zaafa düşürmekte ve vatandaşların kendisine olan itimadını yok etmektedir. Bu ise, devlet otoritesinin yıkılmasına idarede başıboşluğun alıp yürümesine, anarşinin baş göstermesine sebep olmaktadır. Rüşvet, devletin, vatandaşları üzerindeki hükümranlık hakkını zedelemekte, adil kararların verilmemesine yol açmaktadır. Rüşvet sebebiyle, zulmün, haksızlıkların çoğalması ve böylece insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının ortadan kalkması da, devletteki birlik ve beraberliğin dağılmasını ve nihayet devletin yıkılmasını hazırlayan amillerdendir. Rüşvet alan memur, devletine ihanet etmekte ve namus, haysiyet sahibi vatandaşlara zulüm yapmaktadır. Zulüm ise, büyük suçtur ve günahtır. Rüşvet teklifi dahi suç sayılmıştır.

Türk Ceza Kanunu’nda rüşvet, devlet idaresi aleyhinde işlenmiş suçlar arasında sayılmıştır. T.C.K.’nın 211. maddesine göre, hükumet etme yetkisini elinde tutan başbakan ve bakanların; il, ilçe, köy ve belediye idaresinde görevli memurların; hakim, savcı, avukat ve noter gibi adalet işlerini yürüten görevlilerin, kanun ve nizamlara göre yapmaya mecbur olduğu bir şeyi yapmak veya yapmamak için aldıkları veya başkalarına aldırdıkları para ve hediye adı ile aldıkları eşya ve her ne suretle olursa olsun temin ettikleri diğer menfaatler rüşvet olup, bu suça verilecek cezalar T.C.K.’nın 212-227’nci maddelerince düzenlenmiştir.

Rüşvet de dahil haksız kazancın her çeşidi dinimizde yasaklanmıştır. Rüşvetle kazanç temin etmek, alana da verene de hatta aracılık yapana da haram edilmiştir. Gasp edilmiş malı ve zulüm, hırsızlıkla alınan ve rüşvet, faiz, kumar ücretleri ve diğer hiyanet yollarından birisiyle ele geçen kazancın yenilmesini ve başkalarına yedirilmesini yasak etmiştir. Allahü teala, Bakara suresi 188. ayetinde mealen; “İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günah işleyerek ele geçirmek için, iş başındakilere yedirerek mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin!” buyurmuştur. Mahkemelerde, rüşvet verilerek haksız hükümlerin çıkarılmasına sebep olanı, Peygamberimiz lanetlemiş beddua etmiştir. Hadis-i şerifte; “Hüküm vermede, rüşvet verene ve alana, Allah lanet etsin!” buyruldu.

Bir memurun hak sahibinin bir hakkını araştırması ve bir işini yapması karşılığında hediye, ücret alması, dinimizde de yasaktır. Çünkü bu bir rüşvettir. Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) zekat toplamak için gönderdiği bir memurun, dönüşünde; “Bu beytülmalindir (hazinenindir), şu da bana verilen hediyedir.” demesine karşılık, Resulullah efendimiz; “Eğer doğru söylüyorsan, git, anne-babanın evinde otur ve bu hediyeler sana gelsin, görelim!” buyurdu ve böylece memura ancak rüşvet düşüncesiyle hediye verilebileceğini anlatmak istedi.


2-)RÜŞVET



Haksız bir menfaat elde etmek için kişilere çıkar sağlama; lehe hüküm vermesi için hakime verilen mal veya para; başkasının malını haksızlıkla yeme yollarından biri. Rüşvetle ya hak edilmeyen bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına tecavüz edilmektedir.

Rüşvet yalnız alan için değil veren ve aracılık yapan için de haramdır. Allah Teala; "İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günah işleyerek ele geçirmek için iş başındakilere yedirerek mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin" (el-Bakara, 2/188) buyurmuştur.

Rüşvetin devlet dairelerine, özellikle mahkemelere girmesi çok büyük bir suçtur. Rasul-i Ekrem Efendimiz "Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lanet etsin " (Tirmizi, Ahkam, 9) diye beddua etmiştir. Bir memurun rüşvetle haksızlık yapması çok kötü bir iştir. Rüşvet, bir hakkı araştırmak, bir işi yapmak için de alınamaz. Bu zaten memurun görevidir. Devlet memurlarının hediye almaları da dinimizce rüşvet sayılmıştır. Peygamberimizin, zekat toplamak için gönderdiği bir memurun, dönüşünde:

"Bu sizindir, şu da bana verilen hediyedir" demesine Rasulüllah (s.a.s) kızmış ve "Eğer doğru söylüyorsan, git, anne-babanın evinde otur ve bu hediyeler sana gelsin, görelim " (Müslim, İmare, 26-30) buyurmuş, böylece memura ancak rüşvet düşüncesi ile hediye verilebileceğini anlatmıştır.

Rüşvet dört kısım da ele alınabilir.

1- Hakim veya idareci olabilmek için verilen rüşvet.

2- Hakimin lehinde hüküm vermesini sağlamak için verilen rüşvet.

3- Bir kimse ile idarecinin arasını düzeltmek karşılığında üçüncü kişiye verilen rüşvet. Burada rüşvet veren ya idareciden gelecek bir zararı önlemek veya meşru bir menfaat elde etmek istemektedir.

4- Bir kimsenin malına ve canına bir zarar vereceğinden korktuğu kişiye verdiği rüşvet.

Birinci ve ikinci maddede tarafların her ikisi için de vermek veya almak haramdır. Üçüncü madde yalnız alana haram, verene haram değildir. Dördüncü maddede de hüküm aynıdır. Çünkü bir müslümanın müslüman kardeşinin malına canına zarar vermemesi gerekir.

Ayrıca rüşvet kabul eden hakimin vermiş olduğu hüküm geçerli değildir. Aynı zamanda böyle bir hakim adalet sıfatını kaybeder ve fasık olur, görevine de son verilir. Devlet görevinde çalışan memurların ve hakimin almış olduğu hediyeler de rüşvet sayılır. Çünkü onlar bu görevde olmasalardı kendilerine hediye verilmeyecekti. Hediye vermekten maksatları işlerini gördürmektir. Hatta rüşvet alan hakim doğru karar vermiş olsa bile yine aldığı haramdır. Çünkü hüküm vermek onun görevidir. Ayrıca başka bir şey alması gerekmez.

Rüşvet alan bir kimse almış olduğu mala dinen sahip olamaz; onu geri vermesi gerekir. Bir kimsenin dinine gelecek bir zararı önlemek için rüşvet vermesi bir çare ise verebilir. Bu, verene haram olmaz. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) dine dil uzatan şairlere ve aleyhte bulunmalarını istemediği kimselere bir şeyler verirdi. Bu konuda müellefe-i kulub'a zekattan pay verilmiş olması yeterli bir delildir (İbn Abidin, IV, 303, vd., V, 272).

Rüşvet toplumsal bir hastalıktır. Rüşvetin yaygınlaştığı yerlerde halkın birbirine ve devlete karşı besledikleri güven duygusu yok olur. Herkes yapılan işlerden, özellikle mahkemelerde verilen kararlardan şüphe eder; her işin, her kararın arkasında rüşvet var zanneder, rüşvetsiz iş yapılmayacağına inanır. Bu inanca namuslu insanların da kapılması, rüşveti toplumsal bir felaket haline getirir. Artık doğru dürüst hiç bir şey yapılamaz olur. Giderek devlet çarkı işlemez, işler zamanında yapılamaz hale gelir; haksızlık her yanı sarar, diğer ahlaksızlıklar çoğalır. Bütün bunların alışkanlık haline gelmesi, toplum hayatını temelinden sarsar hatta büsbütün çökertir. Rüşvet liberal ekonomilerde ve demokratik rejimlerde çok sık rastlanan toplumsal bir hastalıktır.

Rüşvetin sadece topluma değil, onu alana da zararı vardır. Az çok dini inancı olan insanlar, er geç yaptıkları işin kötülüğünü anlayacak ve vicdanları rahatsız olacaktır. Asıl önemlisi de dünyada üç-beş kuruşluk menfaat sağlamak için rüşvet alanların Allah'ın lanetine müstehak olmaları ve dünyaları için ahiretlerini kaybetmeleridir. İslam'ın hakim olduğu toplumlarda rüşvet olayı asgari sınıra çekilir. Zira Hz. Peygamber'in rüşvet alana da verene de lanet ettiği ve ikisinin de cehennemlik olduğunu ifade ettiğini bilen müslümanlar mutlaka bundan uzak dururlar.

Ahmet ARPA


3-)Rüşvet alana, verene ve bunlar arasında rüşvete vasıta olana da Allahü teala lanet etsin. (Hadis-i şerif-Zevacir)

Resulullah efendimiz kıyamet alametlerini sayarken buyurdu ki: Hakimler rüşvet alarak haksız karar verir. Adam öldürmek çoğalır. Gençler, ana babalarını, hısım akrabasını aramaz, saymaz olur. Kur'an-ı kerim mizmardan, yani çalgı aletlerinden okunur. Tecvid ile, güzel okuyanları, şeriate uyan hafızları dinlemeyip musiki ile şarkı gibi okuyanları dinlerler. (Hadis-i şerif-Tergib-üs-Salat)

Rüşvet alan da, rüşvet veren de Cehennemdedir. (Hadis-i şerif-Keşf-ül-Hafa)

Şirk, zulüm, faiz ve rüşvet habistir. İnsanın iğrendiği, pis dediği her şey habistir. (Hadimi)

Hiç kimsenin dinine, malına, canına, şerefine, namusuna saldırmamalı, herkese borcunu ödemelidir. Rüşvet almak ve vermek haramdır. Yalnız zalimin zulmünden kurtulmak için ve ikrah edilince vermek rüşvet olmaz. Fakat bunu da almak haram olur. (M.Sıddik bin Said)

Gasb edilen, yani zulüm ile, zor ile alınan ve sirkat edilen, yani çalınan ve faiz, rüşvet, kumar ile alınan ve çalgı çalmak, şarkı söylemek ücreti ve alkollü içki satışı bedeli olarak alınan ve fasid akidle, sözleşme ile alınan mallara mal-i habis denir. (Abdülgani Nablüsi)


4-)Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
Örnek:Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış! Ö. Seyfettin


5-)Bk. yedirim


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Bribe.
İngilizcesi İngilizce
Bribery.
İngilizcesi İngilizce
Corruption.
İngilizcesi İngilizce
Palm oil.
İngilizcesi İngilizce
Palm grease.
İngilizcesi İngilizce
İnducement.
İngilizcesi İngilizce
Backhander.
İngilizcesi İngilizce
Boodle.
İngilizcesi İngilizce
Douceur.
İngilizcesi İngilizce
Graft.
İngilizcesi İngilizce
Kickback.
İngilizcesi İngilizce
Payoff.
İngilizcesi İngilizce
Secret commission.
İngilizcesi İngilizce
Gravy.
İngilizcesi İngilizce
Golden / silver key.
İngilizcesi İngilizce
Manche present.
İngilizcesi İngilizce
Meed.
İngilizcesi İngilizce
Slush money.
İngilizcesi İngilizce
Payola.
İngilizcesi İngilizce
Corrupt practices.
İngilizcesi İngilizce
Price.
İngilizcesi İngilizce
Protection money.
İngilizcesi İngilizce
Slush fault.
İngilizcesi İngilizce
Subornation.
İngilizcesi İngilizce
Sweet.

  • Milletvekili, Rüşvet soruşturmasında ifade verdi Azerbaycan'da, Rüşvet pazarlığı yaptığı iddiası ile hakkında soruşturma açılan iktidar partisi Yeni Azerbaycan Partisi ( YAP ) eski milletvekili Güler Ahmedova'nın savcılıkta ifadesi alındı.
  • Güler Ahmedova'nın, milletvekili olmak isteyen bir kişi ile yaptığı Rüşvet pazarlığının gizli kamera ile çekilmiş görüntülerinin yayımlanması ülkede şok etkisi yaratmış, Azerbaycan Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmıştı.

Sizde içinde Rüşvet kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Rüşvet kelimesi anlamı 268 defa okunmuştur. [239950] Rüşvet kelime anlamı, Rüşvet nedir, Rüşvet ne demek, Rüşvet sözlük anlamı

Paylaş