Salmak Nedir

1-)Sürmek:"Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeğe başladı." R. E. Ünaydın Koymak, katmak Göndermek, yollamak Yüklemek Sürmek Üzerine yürütmek Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek Demir üzerinde dört yana dönmek Saldırmak Uğratmak Koymak, katmak:"Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız." R. H. Karay Göndermek, yollamak:"Bununla beraber peşine adam salmak gerekir." A. Gündüz Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek:"Derhal kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı." E. E. Talu Vergi yüklemek. Üzerine yürütmek Saldırmak:"Aç kurt, yılana da salar, taşa da! dedi." M. Ş. Esendal Gemi demir üzerinde dört yana dönmek Sarkıtmak Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek Salma, yelkenli teknelerin altında bulunan denge sağlamaya yarayan ağırlıktır. Genelde kurşundan yapılır, ağır olması gerekir çünkü yelkenlerin yarattığı kuvvete dengeleyici bir ters kuvvet üretmesi gerekir. Eğer yeteri kadar ağır olmazsa tekne sert bir rüzgarda alabora olabilir. Diğer fonksiyonu da yandan gelen rüzgarın tekneyi rüzgar altına sürüklemesine engel olmaktır Köy gelirlerinden olup ayni veya nakdi alınan gelir Kuş beslenip üretilen özel yer Kimi köylü giysilerinde kolun yeninden sarkan kumaş parçası Kuş üretme odası Köylerde halktan toplanacak para tutarını sağlamak için herkese biçilen pay Yelkenli teknelerin altında bulunan denge sağlamaya yarayan ağırlık Pirinçli bir çeşit et yemeği Bir teknenin rüzgara veya akıntıya bağlı olarak dönmesi Köy ihtiyar heyetinin kararıyla, köy işlerinin görülmesi için köylüden alınan para Sürekli akan su Bazı köylü giysilerinde kolun yeninden sarkan kumaş parçası Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para Salmak işi Başıboş bırakılmış hayvan Kuşların üretilmesine ayrılan oda Pirinçle pişirilen bir tür yemek Osmanlı devletinde kol gezen kolluk eri Bazı elbiselerinin kolunun yeninden sarkan uzun kumaş parçası Sürekli akan (su) Başıboş gezen (hayvan)

2-)Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Örnek:Derhal kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. E. E. Talu

3-)İvedilikle yollamak, hemen göndermek
Örnek:Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. A. Gündüz

4-)Koymak, katmak
Örnek:Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. R. H. Karay

5-)Sürmek
Örnek:Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. R. E. Ünaydın

6-)Uğratmak.

7-)Vergi yüklemek.

8-)Üzerine yürütmek.

9-)Saldırmak
Örnek:Aç kurt, yılana da salar, taşa da! dedi. M. Ş. Esendal

10-)(Özdek, öğecik vb.) Işın, erke, tanecik demetleri verip göndermek.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?