Vecd Nedir

Vecd Nedir ? Vecd Ne demek ?

1-)VECD



Bulma, var olma, hasıl olma, buluş, kulun herhangi kasdı ve çabası olmadan, onun kalbine tesadüf eden şey (ilham, his, feyiz, varid) anlamında bir Tasavvuf ıstılahı.

Tasavvufta vecd kelimesinin bir çok manası vardır. Salikin dini his ve heyecanı ile yaşadığı mistik hal "vecd" sözü ile ifade edilir. Dinin bir bilgi (zahir, şeriat) yönü, bir de his ve heyecan (yaşama, hal) yönü vardır. En küçük dini his ve heyecanlara da "vecd" denilmekle beraber, bu tabii daha ziyade şuur ve bilgi haline galip olan dini his ve heyecanları ifade etmek için kullanılır. Vecd, zorlama ve yapmacık olmaksızın kalbe gelen şeydir. Bir başka deyişle kast ve tekellüfsüz olarak kalbe gelen feyz ve tecellidir. O, kalpte şimşek gibi parlayıp sonra aniden sönen parılıtılardır (Seyyid Şerif Cürcani, Tarifat, İst.,1253,160). En genel anlamıyla, ilahi aşkın doğurduğu heyecan haline denir. İbn Arabi'ye göre vecd, kalpten perdenin kalkması, sonra Hakk'ın müşahede edilmesi ve gaybın mülahazasıdır (Tahanevi, Keşşafu Istılahati'l-Filnun, II, 1454).

Tasavvufta bazan "zevk" de denilen vecd hali bütün sufilerde görülür. Batı dillerinde vecd karşılığı kullanılan "ecstase" kelimesi, aslında, "kendinden dışarı çıkma" demektir ve çok eski bir kökü vardır. Geniş anlamda söylenecek olursa, havf-reca, ünsheybet, galebe-huzur, gaybet-şuhud, cem-fark, sekr-tecelli, sekr-sahv, fenabeka vs. gibi mistik haller birer vecd hadisesidir.

Vecd, karşılaşma, yüz yüze gelme, buluşmadır. Kalbin karşılaştığı hüzün ve neşe gibi şeylerin hepsi birer vecddir. Vecd, Hakk'tan gelen mükaşefeler tecellilerdir.

Vecd, daha çok, kendinden geçme ve istiğrak manasında kullanılmaktadır. Bu anlamdaki vecd bir sır olup, tarifi mümkün değildir; ancak yaşamakla öğrenilir.

Vecd'in çoğulu "mevacid"dir. Vecde gelene de "vacid" denir, Vecdin basit şekli "tevacüd", en mükemmel şekli ise "vücud"dur. Sufi Allah'ı temaşa etmek arzusuyla tutuşarak kendinden geçer. Onu bu hafi "vecd"dir. Vecdin sonunda aradığını bulması ise"vücud" tabiriyle ifade edilmektedir. Bunlarla yakından ilgili bulunan "tevacd" tabiri ise, insanın kendisini zorlayarak (zikir veya diğer hareketlerle) vecdi araması demektir. Tevacüdde vecd; içten olmayıp dış vasıtalarla sağlandığı için bir çeşit gösteri mahiyetindedir. Bu yüzden onun, ki, bir ve gurur verdiği (çünkü başkaları görmektedir) söylenerek pek hoş görülmez.

Vecd iki türlüdür:

1- Mülk vecdi: Saliki bulan ve ona hakim olan vecddir.

2- Lika vecdi: Salikin bulduğu vecddir.

Vecd buluş, faklı kaybediştir. Bunlar iki ruh halidir; biri gelince öbürü gider. Bir mutasavvıf "Rabbımı bulunca kalbimi (kendimi), kalbimi bulunca Rabbımı kaybediyorum" demiştir. Vecd halinde ilim ve şuur olmaz; ilim ve şuur olunca da vecd olmaz (Kuşeyri Risalesi, Haz. Süleyman Uludağ, İst. 1978, 152-153; Gazali; İhya, Ist.1985, II, 266). Sufi hakikati gördüğü zaman onun görüşü özel bir halde özel bir idrak olayıdır; bu hal insanın normal şuur hali değildir, idraki de anlaşılan cinsten (duyu organlarıyla) bir idrak değildir.

Zevk veya vecd, sufinin zihnini her türlü dünyevi şeyden tamamen ayırıp, onu bomboş veya tertemiz bir hale getirdiği zaman, oranın aydınlanması ve tıpkı Peygambere gelen hakikat gibi bir takım hakikatlerin oraya aksetmesidir. İnsan tam bir zühd ve iman ile kalbini bu ilhama hazırlar; ilhamın muhtevası ise inanç konusu olan şeylerin doğrudan doğruya kavranarak bilgi haline gelmesidir. Vecd, arayan ile aranan arasında bir sırdır ki, ancak ilham ile ortaya çıkabilir.

Vecd, gaye olmaktan ziyade vasıta değeri taşır. Yani tasavvufi hayatın gayesi vecd değildir, vecdin götürdüğü yerdir.

Vecdin son noktası genellikle "tevhid" kavramıyla ifade edilir, fakat tevhid (birleşme) farklı manalarda anlaşılmaktadır. Bundan hulul, vusul, ittihad manalarını çıkaranlar genellikle Sünni itikattaki sufiler tarafından reddedilirler. Tevhidden maksad Allah'la birleşmek değil, onun birliğini bilmektir. Mamafih vecd yoluyla ulaşılan bu bilgi, insanın kendi benliğinden ve dolayısıyle dünyadan tamamen sıyrılması sonucunda Allah'tan başka hiç bir varlık hissi almayışıdır. Böylece bütün varlık sahnesine Allah hakim olur ve O, birdir. Vecdin götürdüğü bu birlik sayesinde mutlak varlık ferdi varlığa galebe çalar. Bu durumda Allah'ın galebesi insanı kendi melekelerini kullanmaktan mahrum bırakır; öyle ki yapan eden artık insan değildir. Bu yüzden sufiyi sorumlu tutmazlar. Ancak İslam şeriatına bağlı alimler, bu gibi durumlarda küfrü gerektiren sözler söyleyenlerin kafir olduklarını bildirmişlerdir.

Bununla birlikte vecdin insanı mutlaka ilahi bir aleme götürmediği, vecd sarhoşluğu içinde pekala ilhamların da alınabileceği kabul edilmektedir. O takdirde neyin ilahi neyin şeytani olduğunu ta'yinde Kur'an ve Sünnet rehber olacaktır. Kur'an ve Sünnetin şehadet etmediği her tülü vecd batıldır. Bu durumda mürşidin kontrolü de önemlidir. Ayrıca vecd halinde iyiyi kötüden ayırdedemiyen insan marifet sayesinde emniyette olabilir. Bir kimsede ilim hissiyata galip gelince, o kimse Allah'ın emir ve yasakları çerçevesinde kalır. Ama hissiyatı ilmine galip gelen kimse teklifin dışına çıkmış olur. Bunların yanı sıra, mutasavvıfın ayırabilmek için vecdin metodu, muhtevası ve neticesi üzerinde tahlillerde bulunmak gerekmektedir. Vecd, bir hastanın doktorunu araması gibi bir güven ve itmi'nan vasıtası (bir hipnoz olayı) değildir. Vecd hadisesi psikolojik bakımdan bir iç gözlem (tefahhus-i deruni) demektir, ancak bu iç gözlem belli bir ruhi hale vardıktan sonra yapılmaktadır. Bu ruhi hale hakim olan şey ise iman ve itikattır.

İbrahim EMİROĞLU


2-)Salikin (tasavvuf yolunda bulunan kimsenin) zahirini (dışını, bedenini), dinin emir ve yasaklarına uydurması, ibadet ve taatlerden tad almasına sebeb olduğu gibi, batın (kalb) işlerine, Allahü tealanın rızasından başka düşünceleri kalbinden çıkarmaya, kibir, hased (kıskançlık), kin gibi manevi hastalıklardan temizlemeye çalışması da, kalbde ve ruhta vecd halinin meydana gelmesine vesile olur. (İmam-ı Rabbani)

Haller ve vecdler, matlubun (aranılanın) başlangıcıdır, maksad değildir. (İmam-ı Rabbani)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

  • o zaman Vecd ile bin secde eder varsa taşım
  • Vicdanımıza Vecd gibi bir yolla gelen bu fıtri bilgide mevcut olan hakikatin birliğini bilmek yetmez : Bir eylem gerektirir.
  • Beyazın senfonisi altında Vecd halinde sayıklıyorlar.

Sizde içinde Vecd kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Vecd kelimesi anlamı 1435 defa okunmuştur. [242875] Vecd kelime anlamı, Vecd nedir, Vecd ne demek, Vecd sözlük anlamı

Paylaş