Arslan Tekin Kimdir ?

Arslan Tekin Biyografisi

Arslan Tekin Kimdir ? Biyografisi, Hayatı, Eşi, Nereli, Kaç Yaşında, Öldü mü ?

Arslan Tekin : Arslan Tekin (1953) gazeteci, yazar
1953 yılında Yozgat'ın Yerköy kazasında doğdu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi ilçesinde, üniversiteyi A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde tamamladı (1977). Suudi Arabistan-Riyad’da Melik Suud Üniversitesinde iki dönem okudu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Dili Kürsüsünde "İbn-i Kesîr Tercümesi (4. Cilt, 1. Kısım) - Dil Özellikleri, Metin, Sözlük" teziyle Eski Anadolu Türkçesi sahasında doktorasını tamamladı.
Lise yıllarında başladığı gazeteciliğine İstanbul'da profesyonel olarak devam etti. Kısa bir süre Başbakanlık Osmanlı Arşiv Dairesinde Osmanlı belgelerinin tasnifinde vazife aldı (1979-1981). Hergün, Tercüman, Milliyet, Ortadoğu, Yeni Günaydın, Akşam, Türkiye ve Yeniçağ gazetelerinde muhabir, redaktör, haber müdürü, yazı işleri müdürü, köşe yazarı, röportaj yazarı olarak çalıştı. Bask bölgesinden Özbekistan'a, Yemen'den Çeçenistan'a 20 dolayında ülkeyi gezerek röportajlar yaptı. 1992'de "Bulgaristan"; 1996'da, "Ürperten İtiraflar", 1998'de "Aynaroz'un İç Yüzü" seri röportajlarıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin ödüllerini aldı.
Acun-Türkçe'nin Gücü adıyla aylık bir dil dergisi çıkardı (2 sayı, Ağustos-Eylül 1993).
Haftalık siyasî Türk Haber gazetesini kurdu ve genel yayın müdürlüğünü yaptı (24 sayı, 2002).
Türk Yurdu dergisinin 1911-1929 yılları arasında yayınlanan eski yazı 205 nüshasının yeni harflerle yayınlanması projesini yönetti (17 cilt, 1998-2001).
Uluslararası Hoca Ahmet Yesevî Türk-Kazak Üniversitesi Gazetecilik Bölümünde (Kazakistan) öğretim görevlisi olarak ders verdi (2004-2006).
ATATV’de program danışmanlığı yaptı.
ESERLERİ:
Yazıcıoğlu Ahmed- Bîcân-Envarü'l-Âşıkîn (Melek Tekin ile, 1983), Süleyman Çelebi-Mevlid (Vesiletü'n-Necat) (1983), Kovulacak Güçler (Yazılar, 1993), Balkan Volkanı (Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan röportajları, 1993), İbn-i Kesîr Tercümesi (4. cilt, 1. kısım) - Dil Özellikleri, Metin, Sözlük (1998), Alparslan Türkeş’in Liderlik Sırları (2000; Son Başbuğ adıyla, 2005) İmralı’daki Konuk (2 cilt, 1999; Son İsyan adıyla, 2004), Ata Yurda Yolculuk (Özbekistan röportajları, 2003), Edebiyatımızda İsimler (2005), Edebiyatımızda Terimler (2005), Aynaroz Papazı (Macaristan, Gürcistan, Yunanistan-Aynaroz, Ukrayna, Ahıskalılar, Türkmenistan röportajları, 2005), Çeçen Gülü (Bask Bölgesi, İsrail-Filistin, İran, Çeçenistan röportajları, 2005).
Arslan Tekin’in “Bütün Eserleri”, Bilgeoğuz Yayınları arasında çıkacak.
Baskıda olanlar:
Gökkonuksal Avrat-Türkçenin Türkçesi, Alevîler ve Bektaşîler Arasında, Balkan Volkanı (2. bs.), Alparslan Türkeş ve Liderlik (Ekli 9. bs.)
HAKKINDA YAZILANLAR
Dr. Arslan Tekin’den herkes için dev bir eser
Dr. Arslan Tekin, hem edebiyatçı, hem gazeteci kimliğiyle önemli eserlere imza atıyor.
“Edebiyatımızda İsimler ve Terimler” Arslan Tekin’in son çalışması diyebiliriz. Dördüncü baskısı yapılan eserin hemen bütün maddelerini gözden geçirmiş, yeniden yazmış ve çok sayıda yeni madde eklemiş. İlk baskıya oranla yarı yarıya, üçüncü baskıya aranla üçte bir sayfa sayısı artmış. Herkesin elinde olması, mutlaka göz atması gereken son derece faydalı bir kitap.
Türk edebiyatını edebiyatçıları ve kavramlarıyla başlangıcından alarak bugüne madde madde taşıyor.
Arslan Tekin bir üslûp adamı, titiz bir araştırıcı. Ayrıca gazeteciliğinin pratikliğini eserlerinin her satırında hissettiren, merak uyandırıcı bir kaleme sahip.
Bir özelliği fikrini ilmiyle karıştırmamış… Gazeteciliğinde yaman bir polemikçi olarak bildiğimiz Arslan Tekin, “Edebiyatımızda İsimler ve Terimler”de herkesin hakkını vermiş, sağ-sol ayırmamış. Edebiyata bir şeyler katan her ismi kitapta görmek mümkün. Arslan Tekin’in kitabı ortaya çıkana kadar, belli kesim sadece belli ideolojik görüştekileri ve artık vazgeçilemeyen herkesin bildiği, kitapta bulamazsa eksiklik göreceği isimleri alırlar, değerlendirmelerini de belli perspektiften yaparlardı. Arslan Tekin, bir bakıma aşılmayan bu tabuyu yıktı ve görülmek istenmeyen, yok sayılan kıymetleri de edebiyat tarihine intikal ettirdi.
Bilge Oğuz yayınları, “Edebiyatımızın İsimler ve terimler” kitabının arka kapağında şu bilgileri veriyor:
“Edebiyatımızda İsimler ve Terimler Dr. Arslan Tekin’in artık klasikleşmiş bir eseridir.
Gerek isimleri gerekse terimleri, sıradan, alışılmış anlatımın dışında, satır arası bilgileri öne çıkararak yoğurmuş ve özel bir dağarcık ortaya koymuştur.
Edebiyatı ve okumayı sevdirdiğine inandığımız bir eseri elinizde tutuyorsunuz.
Edebiyatımızda İsimler ve Terimler, ne belli bir yaşa, ne belli bir kesime hitap ediyor. Her yaştan, her katmandan insan eserde kendisi için bir şey bulacak, çok yönlü bir bakış açısı yakalayacaktır.
İsimlerde kimsenin eksiği ve kimsenin fazlası verilmemiştir. Hangi şartlarda yetiştiklerini göstermek için mümkün olduğu kadar ayrıntı gösterilmiştir.
Bilgi çağında dünya çok küçülmüştür; Türk edebiyatçıları üzerinde etkili olmuş, Türkçede okunan yabancı yazarlar da kitaba alınmıştır.
İsimler ve terimler iç içe alfabetik sırayla verilmiştir. Çünkü, yazarların eserleriyle terimler ortaya çıkmıştır. Terimlerde örnekler ise yazarların eserlerinden seçilmiştir.
Edebiyatımızda İsimler ve Terimler’in bu baskısı önceki baskılardan daha farklı işlenmiş, yeni bilgilere göre hemen bütün madde elden geçmiş, yeni isimler ve terimler eklenmiştir.
Türk edebiyatçılar 1900 dolayındadır. Yabancı edebiyatçılar 200’e yakındır. Terim sayısı 800’ün üzerindedir. Örnek sayısı da aynı orandadır. Örneklerle de yetinilmemiş, yerine göre okuma parçalarıyla konular daha açılmıştır.
Dr. Arslan Tekin’in yıllara yayın emeğinin ürünü Edebiyatımızda İsimler ve Terimler herkesin kütüphanesinde, elinin altında bulunması gereken bir eserdir. Bu hacimdeki bir eseri tek ciltte vererek kullanım kolaylığı sağlamak istedik.”
*
Arslan Tekin, aynı zamanda bir Türk Dili doktoru olarak dilimiz üzerine de kafa yordu. Dil yanlışlarına dair çalışmalarını “Gökkonuksal Avrat- Türkçenin Türkçesi”, Alevîlik ve Bektaşîlik üzerine çalışmasını “Alevîler ve Bektaşîler Arasında”, Balkan röportajlarını “Balkan Volkanı”, Yunanistan röportajlarını “Aynaroz Papazı”, Çeçenistan ve Bosna Hersek röportajlarını “Çeçen Gülü”, PKK’nın başının İmralı’daki duruşmalarının hepsini takip ederek yazılmayanları “İmralı’daki Konuk”, Orta Asya izlenimlerini “Ana Yurda Yulculuk”, Alparslan Türkeş’in liderliğini ve mücadelesini “Alparslan Türkeş ve Liderlik” kitaplarında topladı.
“Bütün Eserleri” Bilgeoğuz Yayınları arasında sırasıyla çıkıyor.
1290 sayfayı bulan büyük boy “Edebiyatımızda İsimler ve Terimler”i Bilgeoğuz Yayınlarından isteyebilirsiniz. (Tel. 0212 527 33 64) YORUM
“Biyografi Kitabı” , ilmî bir çalışmadır
Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Tekin, Mahmut Çetin'in 'Biyografi Kitabı'nı yorumladı
Kendi 'kahramanınız'ı tanımazsanız...
Arslan Tekin
Yeniçağ 22 Ocak 2012
Türk sosyolojisine “Boğazdaki Aşiret”i armağan eden Mahmut Çetin “Biyografi Kitabı”ıyla karşımızda... Uzun zamandır böyle bir çalışma bekliyorduk. Mahmut Çetin’in neredeyse bütün yayınları biyografi ve “insan”ın iç yüzüne dairdir. Amiyane tabirle, Mahmut Çetin büyük bir cesaret göstererek “Türk”e yabancılaşmış, satılık ruhların ipliğini pazara çıkarmıştır.
İnsanın bir görünen yüzü vardır, bir de “karine”yle bilinebilecek iç yüzü... Mahmut Çetin yıllar yılı, kıyıda köşede ne bilgi bulmuşsa dağarcığına atmış, zamanı geldikçe bu bilgileri birbirine ulamış, analitik süzgeçten geçirdikten sonra bize ulaştırmıştır. “Boğazdaki Aşiret”, klanların cemiyetimiz üzerine nasıl gölge düşürdüğünü gösterir. “X İlişkiler”, kimin eli kimin cebinde, bütün çıplaklığıyla ortaya koyar. “Aydın Yabancılaşması”, içinden çıktığı topluma sırt çevirenleri didikler.

Son eseri, büyük emek ürünü “Biyografi Kitabı” , ilmî bir çalışmadır; bize biyografinin nasıl yazılacağını anlatır.
Mahmut Çetin, kapağa bir Afrika atasözünü koymuş:
“Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.”
Bizim eksiğimiz, çok az yazmamızdır. Kendi “kahramanlarımız”ı bilmeyince, başkalarının “kahramanları”nda kendimizi arıyoruz!
Biyografi birinci derecede önem verdiğim bir konudur. “Edebiyatımızda İsimler”i biliyorsunuz. Mahmut Çetin bu kitabımın üzerinde neden durduğumun yakın tanıdığıdır ve bana hak verir. Biz “biz”i yazmazsak, başkaları “biz”i asla yazmaz; düsturum budur! Bundan ne demek istediğimi kitabımı karıştırınca anlarsınız. Herkes, hak ettiği kadar yer kaplamalıdır!
***
Prof. Dr. Ali Birinci Üstadımız zamanımızda biyografinin pîridir. “Yakın tarihin alaca karanlığı”nda kalmış kişiler üzerine derin araştırmalar yapmış ve bunları kalın kalın ciltler hâlinde yayınlamıştır.
Ali Birinci, biyografinin önemini anlatırken, biyografinin örnek insanların hayatını ele alarak yeni nesillere yol gösterdiğini işaret eder: “İyi ve başarılı insanları tanımak, iyi nesiller yetiştirmenin de ilk ve en tesirli vasıtasıdır.” (“Biyografi kitapları ne işe yarar?, Prof. Dr. Ali Birinci ile Konuşma”, Dergâh, S. 127, Temmuz 2001)
Biyografi, bir hayatı, eğitici yönleriyle model olarak sunar. Beşir Ayvazoğlu’nun dediği gibi, biyografi, hazır hayat tecrübesidir.\super
Biyografi yazarı Claire Tomalin’e göre, “Başka bir hayatla temas kurduğunuzda, sürprizler birbirini izler ve bu çok hoş bir şeydir.”
Dursun Gürlek, sohbetleri ve biyografik çalışmalarıyla tanınan kıymetli bir kültür adamımızdır. “Ayaklı Kütüphaneler”i yazmıştır. Dursun Gürlek de, “Kültür insanlarını tanımak ve anlatmak kadar güzel bir şey yoktur”der. Ona göre kültür yolculuğuna çıkmak için, kültür insanlarını, âbideleşen şahsiyetleri tanımak gerekir. Ne var ki bu insanların bir çoğu unutulmuş, tarihin derinliklerine gömülmüştür.
***
Yeni Türk edebiyatı sahasının yaşayan büyük otoritesi Prof. Dr. Orhan Okay, çok doğru söylüyor: “Biyografi tarihin üvey evlâdıdır.”
Hâlbuki tarih kişilerle vardır. Kişileri tanıdıkça tarihi doğru yorumlarız.
“Biyografi Kitabı”nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi, görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü, biyografik dokümanlar, Cv’nin hikayesi, Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ara başlıklarıyla ayrıntıları aralarsak kitabın önemini daha iyi kavrarız.
Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde, biyografiyle de ilgili dokümanter, kültür-sanat ve tartışma programları yapmıştır.
Çok önce kurduğu “www.biyografi.net” bugün Türkçenin vazgeçilmez kaynak sitelerinden biridir.
“Biyografi Kitabı” araştırıcılar ve öğrenciler yanında meraklıların da el altında bulunduracağı bir kaynak eserdir.
(Biyografi.net Yayınları,
0542 235 72 49)
HABER
Eski dergiler ikinci baharını yaşıyor
Zaman 2 Ağustos 2014
Sanat, edebiyat ve düşünce tarihi incelenirken bir devre tutulacak en iyi ayna vazifesi gören edebiyat dergileri, dönemin fikirleri, edebiyat dünyasına katılan yeni isimleri, akımları en iyi gösteren belgelerdir.
Ne var ki harf inkılâbı öncesinde çıkmış ve eski yazıyla vücut bulmuş dergiler, tıpkı diğer edebî eserler gibi toplumdan ayrı ve mahzun kalmışlar ve 1928 yılı öncesi herkes için ulaşılır olmaktan çıkar. Türk Edebiyatı Dergisi, ağustos sayısında “Eski dergilerin ikinci baharı” başlığıyla çıktı ve “ulaşılmaz ve okunamaz” dergilerin günümüze aktarılışını ele aldı. Beşir Ayvazoğlu'nun ‘Hasbıhal' yazısında belirttiği gibi hiç olmazsa ana düşünce akımlarını temsil eden önemli dergiler Kültür Bakanlığı, üniversiteler, TTK ve TDK gibi kurumlar tarafından günümüze kazandırılmalıydı. Ayvazoğlu, “Ancak bu kurumlar asıl görevlerini yerine getirmedikleri için böyle büyük işlere tek tek fertler soyunuyor.” diyor ve Türk Yurdu, Anadolu Mecmuası ve Dergâh gibi önemli dergileri yeni harflere aktaran Dr. Arslan Tekin'den ve tıpkıbasımı yapılan dergilerden bahsediyor.
Ayvazoğlu'nun tespitiyle tıpkıbasımı yapılan ilk dergi Orhan Veli ve arkadaşları tarafından 1949 ve 50 tarihleri arasında, 28 sayı çıkarılan “Yaprak” dergisi. Daha sonra tıpkıbasımı yapılan dergiler arasında ise Yakup Kadri ve arkadaşlarının çıkardığı “Kadro”, Necip Fazıl'ın 1936 yılında 17 sayı çıkarabildiği “Ağaç” dergisi bulunuyor. Yeni yazıya aktarılarak günümüz okuyucusuyla buluşturulan dergilerden bazıları ise M. Ertuğrul Düzdağ'ın büyük bir titizlikle üzerinde çalışarak çevirdiği Derviş Vahdetî'nin “Volkan” dergisi, Arslan Tekin'in kazandırdığı “Türk Yurdu” dergisi, İsmail Parlatır ve Nurullah Çetin tarafından yeni harflere aktarılan Ali Canip, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in “Genç Kalemler” dergisi, Cüneyd Okay'ın çevirisiyle “Türk Derneği”, Ali Fuat Bilkan ve Ömer Çakır tarafından aktarılan “Harp Mecmuası”. Bunların dışında “Sıratımüstakim”, “Dergâh”, “Anadolu Mecmuası” ve “Birlik” dergileri de yeni harflere kazandırılan dergiler arasında. Türk Edebiyatı dergisinin son sayısında ayrıca Sadık Kutalmış'ın Arslan Tekin'le gerçekleştirdiği bir söyleşi yer alıyor.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Arslan Tekin Özgeçmişi

Arslan Tekin Hayatı

Sizde Arslan Tekin ile ilgili bildiklerinizi paylaşır mısınız ?

Arslan Tekin biyografisi 265 defa okunmuştur. [2636]