Açmak Nedir

Açmak Nedir ? Açmak Ne demek ?

1-)Düğümü, dolaşmış veya iliklenmiş bu durumdan kurtarmak FAGR KAŞ' FETTE KEŞF HALL TAHLİL KAŞT TAYY BAKR NEFŞ İFRAC çözmek TEFLİC Tıkalı bir şeyi, bu durumdan kurtarmak Oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Bir şeyi kapalı durumdan kurtarmak Düğümü veya dolaşmış bir şeyi çözmek küşad Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek Bir aygıtı, bir düzeni vb.ini çalışır duruma getirmek Bir kuruluşu, bir iş yerini, bir yeri işler veya ilk defa kullanılır duruma getirmek Çevresini genişletmek Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek Yarmak Birbirinden uzaklaştırmak Bir toplantıyı başlatmak Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek:"Bu heykeli açmak için bir seneden beri münasip bir fırsat kollanıyordu." R. N. Güntekin Bir aygıtı, bir düzeni çalışır duruma getirmek Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Çevresini genişletmek Bir şeyi veya bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek:"Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı." S. F. Abasıyanık Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak:"Örtüyü açmaya mecburum." R. H. Karay Engeli kaldırmak Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak:"Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı." M. Ş. Esendal Alışverişi başlatmak Rengin koyuluğunu azaltmak Ayırmak, tahsis etmek Yapmak, düzenlemek Görünür duruma getirmek Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak Geçit vermek Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek:"Size derdimi açmaya geldim." F. R. Atay Savaşla almak, fethetmek Yakışmak, güzel göstermek Ferahlık vermek Beğenmek Bir konu ile ilgili konuşmak Satranç, poker vb. oyunları başlatmak teftih ikame Bir tür susamsız ve yağlı simit Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi Açmak işi Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı simit Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı çörek Ormandan ağaç kesme yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi Normalden fazla pozlanmış ve geliştirme banyosundan etkilenmiş film ya da baskılardaki yoğunluğun kimyasal yöntemlerle azaltılması


2-)Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
Örnek:Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık


3-)Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak
Örnek:Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay


4-)Engeli kaldırmak.


5-)Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
Örnek:Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı. M. Ş. Esendal


6-)Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak.


7-)Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak.


8-)Çevresini genişletmek.


9-)Birbirinden uzaklaştırmak.


10-)Almacı çalıştırmak için düğmeye basmak ya da düğmeyi çevirmek.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Offer.
İngilizcesi İngilizce
Lead.
İngilizcesi İngilizce
Uncurl.
İngilizcesi İngilizce
Unpin.
İngilizcesi İngilizce
Clear off.
İngilizcesi İngilizce
Decompress.
İngilizcesi İngilizce
Open.
İngilizcesi İngilizce
Elaborate.
İngilizcesi İngilizce
Open up.
İngilizcesi İngilizce
Uncover.
İngilizcesi İngilizce
Unclose.
İngilizcesi İngilizce
Unwrap.
İngilizcesi İngilizce
Clear away.
İngilizcesi İngilizce
Clear.
İngilizcesi İngilizce
Clear up.
İngilizcesi İngilizce
Expand.
İngilizcesi İngilizce
Open out.
İngilizcesi İngilizce
Spread out.
İngilizcesi İngilizce
Unfold.
İngilizcesi İngilizce
Unfurl.
İngilizcesi İngilizce
Untie.
İngilizcesi İngilizce
Undo.
İngilizcesi İngilizce
Unbind.
İngilizcesi İngilizce
Unlock.
İngilizcesi İngilizce
Turn on.
İngilizcesi İngilizce
Switch on.
İngilizcesi İngilizce
Ring up.
İngilizcesi İngilizce
Disclose.
İngilizcesi İngilizce
Sharpen.
İngilizcesi İngilizce
Whet.
İngilizcesi İngilizce
Bring up in conversation.
İngilizcesi İngilizce
Bring up the.
İngilizcesi İngilizce
Bare.
İngilizcesi İngilizce
Break.
İngilizcesi İngilizce
Confide.
İngilizcesi İngilizce
Dilate.
İngilizcesi İngilizce
Expose.
İngilizcesi İngilizce
Sink.
İngilizcesi İngilizce
Spread.
İngilizcesi İngilizce
Unloosen.
İngilizcesi İngilizce
Unwind.
İngilizcesi İngilizce
Power on.
İngilizcesi İngilizce
To open.
İngilizcesi İngilizce
To uncover.
İngilizcesi İngilizce
To unfold.
İngilizcesi İngilizce
To spread.
İngilizcesi İngilizce
To shave off.
İngilizcesi İngilizce
To clear up.
İngilizcesi İngilizce
To inaugurate.
İngilizcesi İngilizce
To untie.
İngilizcesi İngilizce
To unravel.
İngilizcesi İngilizce
To solve.
İngilizcesi İngilizce
To make lighter.
İngilizcesi İngilizce
To disclose / to mention.
İngilizcesi İngilizce
To let know.
İngilizcesi İngilizce
To suit a person.
Almancası Almanca
Einschalten, zuschalten
Fransızcası Fransızca
Allumer

  • Muhalefetin sert tepki göstermesi üzerine geri adım atmak zorunda kalan  Peillon, uyuşturucu trafiğinin önüne geçilmesi için esrar kullanımının serbest  bırakılmasını tartışmaya Açmak istediğini, ancak bunun hükümetin resmi ulusal  politikası olmadığını, kendi kişisel görüşü olduğunu söyledi.
  • Bu santralerin sahibi olan Kansai, şimdi 2 tane daha Açmak istiyor.

Sizde içinde Açmak kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Açmak kelimesi anlamı 122 defa okunmuştur. [185595] Açmak kelime anlamı, Açmak nedir, Açmak ne demek, Açmak sözlük anlamı

Paylaş