Batıl Nedir

Batıl Nedir ? Batıl Ne demek ?

1-)BÂTIL



Gerçekle ilgisi olmayan, doğru ve haklı olmayan, boş, temelsiz, yanlış şey.

İlmin olduğu yerde cehaletin, adaletin bulunduğu yerde zulmün tutunamadığı gibi, hakkın olduğu yerde de batıl tutunamaz. Arapça Ba-ta-la kökünden türeyen batıl kavramı Kur'anı Kerim'i: yirmisekiz ayetinde geçmektedir.

Allah hakkın batılla gizlenmesini yasaklıyor: "Hakkı batılla karıştırıp bile bile gizlemeyin. " (el-Bakara 2/42). "Ey ehl-i kitap, neden hakkı batıla karıştırıp bildiğiniz halde (bile bile) hakkı gizliyorsunuz. " (Âli İmran, 3/71).

İnsanların birbirlerinin hak ve hukukuna riayet etmeleriyle ilgili olarak batıl kavramı şöyle ifade edilir: "Ey iman edenler mallarınızı aranızda batıl yolla (haksızlıkla) yemeyiniz. " (en-Nisa, 4/29).

Bunların dışında bu kelime yerine göre yalan (el-Ankebut, 29/48), zayi etme, boşa çıkarma (el-Bakara, 2/264), zulüm ve haksızlık (el Bakara, 2/188), şirk (en-Nahl, 16/72) put ve tağut (el-Ankebut, 29/52) anlamlarında kullanılmıştır.

Ayrıca Kur'an'da "Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl ortadan kalkmaya mahkumdur. " (el-İsra,17/81) buyrularak hakkın hakim olduğu yerde, batıl'ın barınamayacağı ve her zaman batıl sistem ve yönetimlerin yıkılmağa mahkum olduğu gerçeği ifade edilmektedir.

Batıl kavramı bütün İslami ilimlere geçmiş bir kavramdır. Fakat özellikle bu kavram daha çok fıkıh ve fıkıh usulünde kullanılır. Rükün ve şartları tamamen veya kısmen eksik olan ibadetler batıl kabul edilir. Ayrıca Kur'an'a göre, Allah'ın emirlerinin uygulanmadığı gayr-i İslami düzen ve sistemler de batıl düzenlerdir.

İslam hukuk terminolojisinde ise, batıl ve bunun masdarı olan "butlan", sözlük anlamının dışına çıkmamakla beraber, yepyeni teşrü-ameli bir muhtevaya bürünmüştür. Buna göre batıl; aslındaki bir kusur (halel) nedeniyle kanun koyucu nazarında hukuki varlık kazanamayan ve dolayısıyla hüküm ve sonuçlarını meydana getiremeyen hukuki işlem ile, emre uygun şekilde yapılmayan ya da kaza borcunu düşürücü vasıfta olmayan ibadeti ifade eder.

Hukuki işlem, hüküm koyucu tarafından belirlenen hukuki muhtevasına ve yapısına asli yönden aykırı bir şekilde yapılırsa batıl olur. Burada "asli yön", akdin "taraflar", "konu" ve "siğa"dan ibaret temel unsurları ile bu unsurlarla ilgili in'ikad şartlarını ifade eder. Butlan daha ziyade alım-satım, kiralama gibi karşılıklı iki irade beyanına dayanan hukuki muhteva taşıyan akitler için söz konusu olmakla birlikte; ikrar ve dava gibi tek taraflı sözlü tasarruflar ile mebün teslimi, ihraz gibi fiili tasarruflarda da söz konusu olabilmektedir.

Hukuki işlemin, kanun koyucu tarafından belirlenen hukuk sistemine aykırılığı usuli açıdan izah edilecek olursa; bunun temelinde, kanun koyucunun yasağının (nehy) yattığı söylenebilir. Ancak, nehyin yorumu, diğer bir ifadeyle yasağın, hukuki işlemin varlık ve muteberliğine etki derecesi, bu konudaki temel tartışma odaklarından birini teşkil eder. Hanefi ekolü ile diğer İslami hukuk ekollerinin hükümsüzlük anlayışları arasındaki görüş ayrılığı da büyük ölçüde nehyin yorumuna dayanır.

Hanefi hukukçular, nehyin, hukuki işlemin asli unsurlarına (asl) veya bunlar dışındaki tamamlayıcı şartlarına (vasf) yönelik olması durumunu birbirinden ayırarak, birinci durumda hukuki işlemin "batıl", ikinci durumda ise, "fasid" olacağını ileri sürmüşlerdir. (Ubeydullah b. Mes'ud el-Mahbübi (ö. 747/1346), et-Tavzih (Telvih haşiyesi ile), Kahire 1957, I, 215-222; Mustafa Ahmed ez-Zerka, el-Fıkhu'l-İslami fi Sevbihi'l-Cedid, Dımaşk 1967-68, II, 641-671).

Buna göre, hukuki işlemin aslına yönelik olan nehiy, Hanefilere göre, kişiyi imtihan amacıyla yasaklanan şeyi yapma ya da yapmama seçeneği arasında muhayyer bırakan bir yasaklama değil; "nefy"den mecaz olur. Nefy ise, söz konusu yasakla korunmak istenen unsur olmaksızın hukuki işlemin hiç bir surette meydana gelemiyeceğini bildirme demektir. Burada Hanefi hukukçuların Cumhur hukukçulardan ayrıldığı temel özellik, Hanefilerin, kanun koyucunun yasağını butlan sebebi olarak kabul etmeyişleridir. Öyle görünüyor ki, Hanefi hukukçular öncelikle, akdin varlık-in ikad; "sıhhat" ve "nefaz" şartlarını belirlemişler ve nehyi bu şartlara göre değerlendirmişlerdir. Diğer bir ifadeyle; farklı derecelerdeki bu şartlara yönelik olan nehye şartın önem derecesine göre farklı sonuçlar yüklemişlerdir. Bu anlayıştan hareketle Hanefiler hukuki işlemleri "sahih", "fasid" ve "batıl" olmak üzere üçlü bir ayırıma tabi tutmuşlar; bazıları da bu ayırıma "mevkuf" akdi dördüncü bir kısım olarak eklemişlerdir. Bu görüşleriyle Hanefi hukukçular, İslam hukuk tarihinde dereceli hükümsüzlük sisteminin kurucuları olmuşlardır.

Cumhur hukukçular ise, nehyin, akdin aslına yönelik olması ile vasfına yönelik olması arasında bir fark gözetmemiş; her iki durumda da akdin batıl olacağını ifade etmişlerdir. Bu itibarla Cumhur, batıl ve fasid* terimlerini birbirinin müradifi olarak kullanır. Hanefiler de aynı şekilde ibadet konularında ve -hakim görüşe göre- nikah akdi konusunda batıl-fasid ayırımı yapmamışlardır.

Batıl akit, dış görünümü itibariyle mevcut olsa bile, hukukun yok hükmündedir ve sahih olması durumunda meydana getireceği hilkilm ve sonuçları meydana getiremez. Mesela, temyiz gücünden yoksun çocuğun yaptığı alım-satım; vakıf gibi kamuya ait mallar ile domuz ve şarap gibi kullanılması ve ticareti yasaklanmış haram malların satılması durumunda, söz konusu işlemler akit görünümünde olsalar bile kurucu unsurlarındaki kusur ve eksiklik sebebiyle hukuk nazarında yok sayılırlar.

Batıl akit, mülkiyeti nakil fonksiyonunu üstlenemediği için tarafların mal varlıklarında bir değişiklik olmaz: yani, mebi satıcının, semen de müşterinin mülkiyetinde kalmaya devam eder. Bu itibarla batıl akit icra edilmiş bile olsa, taraflar verdiklerini isteme ve alma hakkına sahiptirler.

Batıl akit hiç bir hüküm ifade etmez. Hukuk nazarında yok hükmünde sayıldığı için, sonradan verilen "icazet" ile ya da butlan sebebinin sonradan giderilmesiyle sahih hale gelmez. Taraflar, bu akdin sonuç doğurmasını istiyorlarsa onu şartlarına uygun olarak yeniden yapmak (tecdid) durumundadırlar. Batıl akit zaman aşımına da tabi değildir. Batıl akitler kendiliğinden hükümsüz olduklarından ayrıca iptal davası açmaya gerek yoktur. Ancak, bazı durumlarda bir tesbit davası açılabilir. Butlan, bir anlamda, genel yararı koruma amacı güttüğünden, gerektiğinde maslahatı olan herkes butlanı ileri sürebilir.

Batıl akit hiç bir hukuki sonuç doğurmamakla birlikte, bazı istisnai durumlarda, hukuki varlık kazanmış bir işlem olarak değil de, maddi bir vakıa olarak sonuç doğurabilir. Mesela, batıl bir evlenme akdine miras, cinsi ilişkinin helalliği gibi asli hükümlerin hiçbirisi terettüp etmez. Ancak, batıl bir evlenme akdinde cinsi birleşme (duhul) vukua gelmişse, bu fiili durumun bir sonucu olarak, kadın mehire hak kazanır ve iddet beklemesi gerekir. Çocuğun nesebi sabit olur.

Batıl akde istinaden ve satıcının izniyle kabzedilen mebün, müşterinin elinde helak olması durumunda ortaya çıkan tazmin problemi de bu çerçevede ele alınabilir. Bu konuda Hanefi doktrinde iki görüş vardır. Bir görüşe göre, mebi' bu durumda müşterinin elinde "emanet" hükmünde olup, müşterinin kusur ve aşırılığı olmaksızın helak olmuşsa tazmin gerekmez. Mecelle de bu görüşü almıştır. (Mecelle, md. 370). Diğer görüşe göre ise, müşteri her halukarda mebii tazmin etmek durumundadır. (el-Kasani Alauddin Ebu Bekr b. Mes'ud (b. 587/1191), Bedaiu's-Sanayi', Kahire 1910, V, 305)

İslam hukukçuları, bölünme imkanı bulunan batıl akdin, sahih kısmını korumak amacıyla, bölünebileceğini genelde kural olarak kabul etmişlerdir. Bunun gibi, başka bir akdin unsurlarını kendinde bulunduran batıl akdin, bazı özel şartlarla o akde dönüşebileceğinin de bazı örnekleri vardır.

Batıl akde bazı istisnai ve arızi sonuçların yüklenmesi, hukuki işlemlerdeki istikrarı sağlama yanında, karşı tarafın veya üçüncü şahısların hukukunu koruma amacına da yöneliktir.

H. Yunus APAYDIN


2-)En güzel söz, (şair) Lebid'in "Allahü tealadan başka her şey batıldır" sözüdür. (Hadis-i şerif-Tefsir-i Mazhari)

2. Abes, boş, boşuna, sebebsiz yere, yok yere.

Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:

Göğü, yeri ve bunların arasında bulunan şeyleri biz batıl olarak yaratmadık. (Bilakis, kudretimize ve birliğimize delil olsunlar diye yarattık.) (Sad suresi: 27)

3. Hırsızlık, gasb, kumar gibi dinin helal etmediği, izin vermediği kazanç yolu.

Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:

Aranızda birbirinizin mallarını batıl (yollar) ile yemeyin. (Bekara suresi: 188)

Bir kimsenin malını içki, kumar ve zina gibi dinin yasakladığı şeylere harcaması da batıl (yol) ile yemektir. (Yusuf Sinanüddin)

4. Şirk, putlara tapmak.

Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:

Hak (İslamiyet) gelince batıl gider. Batıl her zaman gidicidir. (İsra suresi: 81)


3-)(False Belıef) Boş,
geçersiz, hükümsüz olan; hak ve gerçek olmayan; tevhid dinine alternatif olarak
ileri sürülen herşey. Temelsiz, yanlış inanç. Hakkın karşıtı.


4-)Doğru ve haklı olmayan.


5-)Çürük, temelsiz, asılsız.


6-)Geçersiz
Örnek:Bütün kıymet hükümlerinin batıl ve bütün ölçülerin bozuk olduğunu ispat yolunda birbiriyle müsabaka eden muharrir ve mütefekkirlerin adedi, o devirde, sayılmayacak kadar çoktu. Y. K. Karaosmanoğlu


7-)Asılsız.


8-)Çürük. ~ muamele: çürük işlem.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Superstitious.
İngilizcesi İngilizce
Unreasoningwesterner.
İngilizcesi İngilizce
Occidental.
İngilizcesi İngilizce
Unreasoning.
İngilizcesi İngilizce
Null and void.
İngilizcesi İngilizce
Non valid.
İngilizcesi İngilizce
Absurd.
İngilizcesi İngilizce
False.
İngilizcesi İngilizce
Fallacious.
İngilizcesi İngilizce
Null.

  • ben Batıl birşeyler buldum
  • Hak geldi Batıl zail oldu.
  • 13 fotoğraftan oluşan 2013 takvimi, kara kedinin uğursuzluğu, merdiven altından geçmek, kırık  ayna gibi Batıl inançlara da gönderme yapıyor.
  • Arınç, o zaman her gencin bir ihtiyacı olduğunu belirterek, bu yollardan giderek Batıl ideolojilerine elaman temin etmeye çalışanlar bulunduğunu kaydetti.

Sizde içinde Batıl kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Batıl kelimesi anlamı 523 defa okunmuştur. [241585] Batıl kelime anlamı, Batıl nedir, Batıl ne demek, Batıl sözlük anlamı

Paylaş