Batın Nedir

Batın Nedir ? Batın Ne demek ?

1-)BÂTIN



Bir şeyin içi, gözle görülemeyen tarafı, Allah'ın isimlerinden biri.

Batın kelimesi Kur'an'da değişik anlamlarda kullanılmıştır. Batın, her şeyden önce Esmau'l-Hüsna*'dan biridir: "O evvel (her şeyden önce) dir, Ahir (kendisinden sonraya hiç bir şeyin kalmayacağı son)'dur. Zahir (varlığı aşikar)'dır. Batın (gerçek mahiyeti insan için gizli) olandır. " (el-Hadid, 57/3). Ebu Hüreyre (r.a.)'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte de Allah Teala'nın doksandokuz ismi olduğu zikredilmiş, bunlardan birinin de el-Batın* olduğu belirtilmiştir. (Tirmizi, Daavat, 82). Batın, bazı ayetlerde de gizli anlamınadır: "Günahın gizlisini (batın) de açığını (zahir) da bırakın!" (el-En'am, 6/120) " Âçık (zahir) ve gizli (batın) olarak size bolca nimetler ihsan ettiğini görmez misiniz?" (Lokman, 31/20). Rağıb el-Isfahani, son ayette geçen zahiri nimeti peygamberlik müessesesi; batıni nimeti de akıl olarak yorumlamaktadır. (el-Müfredat fi Garibi'l-Kur'an, Mısır 1970, s. 97) Zahiri nimeti sağlam vücud, batıni nimeti güzel ahlak olarak anlayanlar da vardır.

Batın, hadislerde genellikle bir şeyin içi anlamında geçmektedir. Mesela, "batınu'l-keff elin içi, "batınu'l-kademeyn" ayağın çukuru demektir.

Hadislerde Batın'a, Cenab-ı Hakk'ın adı olarak da rastlamak mümkündür. Ebu Davud, Edeb, 95). Bu isim, Cenab-ı Hakk'a izafe edildiğinde "kendisini zatı itibariyle gereği gibi tanımak mümkün olmayan zat" anlamına gelir.

Allah'ın "evvel" sıfatı "ahir" sıfatıyla beraber kullanıldığı gibi, "batın" sıfatı da "zahir" sıfatıyla beraber kullanılır. Ayrı olarak kullanılmazlar. (Ragıp el-Isfahani, el-Müfredat, s. 52).

Allah evveldir; O'ndan evvel hiç bir varlık yoktur. O'nun öncesi mevcut değildir.

Allah ahirdir; varlığının sınırı yoktur. Her şey yok olacak yalnız Yüce Allah baki kalacaktır.

Allah zahirdir; varlığı her şeyden aşikardır. Çünkü kainattaki herşey O'nun varlığına delildir. Sıfatlarının tezahürüyle, ilim ve kudretinin tecellisiyle varlığı apaçık olarak bilinmektedir.

Allah "batındır", zatı ve mahiyeti kavranamaz, niceliği ve nasıllığı bilinemez. Allah zatı itibariyle gizlidir. Zatının hakikatı duyu organlarıyla bilinemez. O'nun gizli oluşu, aşikar oluşunun şiddetindendir. Hakikatı, akıl ve idrakin ihatasına sığmaktan yücedir.

Zahir ve batın kelimelerinin Kur'an'da geçmesi, bu iki kelimenin terim olarak yerleşmesinde etkili olmuş, özellikle fakihlerle mutasavvıflar arasında bazı münakaşaların çıkmasına yol açmıştır. Her şeyin bir zahiri ve batını bulunduğunu, ilimlerin de zahiri ilimler ve batıni ilimler olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade ederek Cibril hadisi*nde anlatılan "İslam"ı, zahir ve dış; "Îman"ı, batın ve iç olarak değerlendirmişlerdir. Zahiri ameller, dış organlarla yapılan amellerdir ki; ibadet, taharet, namaz, oruç, hac, zekat, nikah ve benzerleri bu gruba girer. Batıni ameller ise kalplerin, tasdik, yakin, iman ve ihlas gibi amelleri, murakabe gibi halleridir. Sufiler, ihlası tarif ederken "kulun fiillerinin zahir ve batında eşit olmasıdır" diyerek zahiri amellerle batıni amellerin dengesine dikkat çekerler. Zahir ve batın dengesinin batın lehine bozulması mutasavvıfları ürkütmez; fakat bu dengenin zahir lehine bozulması mutasavvıfları rahatsız eder. Nitekim Cüneyd el-Bağdadi'nin "Zahirini süslemeye çalışanın batını haraptır" sözü bu anlamdadır.

İlmin de ameller gibi zahiri olanı ve batıni olanı vardır. Zahiri amellere ve görünen şeylere aid açık bilgi ve zahir ilmi; kalp, gönül ve keşfle ilgili bulunan ilme batın ilmi denir. Bu manaya göre ayetlerin de hadislerin de bir batıni tarafı olduğunu düşünmek tabiidir. Mutasavvıfların,.Hüzeyfetü'l-Yeman'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerife istinaden "Allah'ın kulunun kalbine yerleştirdiği bir sırr olarak" (Münavi, Feyzu'l-kadir, IV, 326) nitelendirdiği "ilm-i batın" asla ilm-i zahir'e muhalif olmamalıdır. Nitekim Ebu Said el-Harraz'a atfedilen ve bütün mutasavvıfların ortak kanaati haline gelen "Zahire muhalif her batın batıldır" (Sülemi, Tabakatu's-Süfiyye, s. 231) görüşü bunu teyid etmektedir.

H. Kamil YILMAZ


2-)Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

Allahü teala Batındır. (Hadid suresi: 3)

2. Kalb ve ruh, iç alem, gönül.

Bütün azaları (organları) İslamiyet'in emirlerini yapmakla süsledikten sonra, batına teveccüh etmeli (yönelmeli), böylece yapılan ameli, ibadeti gafletten, Allahü tealayı unutarak yapmaktan uzak tutmalıdır. (İmam-ı Rabbani)

Öyle yaşayınız ki, etrafınızda bulunanların batınları toparlansın. (İmam-ı Rabbani)


3-)İç.


4-)Gizli, görünmeyen.


5-)Karın.


6-)Kuşak.


7-)Gövdenin, göğüs ve pelvis bölgeleri arasındaki kısmıdır. Göğüsten, bir kas bölme teşkil eden diafragma ile ayrılmış olan batının, alt kısmında pelvis boşluğu ile devamlılığı vardır.


8-)Allah'ın 99 isminden biri


9-)İç, dahili. Gizli. İçyüz. Sır, esrar. Künh ve zatı itibarı ile gizli. (Zıddı: Zahir'dir) (Bak: Batn) (Osmanlıca'da yazılışı:batın)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Generation.
İngilizcesi İngilizce
Abdomen.
İngilizcesi İngilizce
Abdomen karın.
İngilizcesi İngilizce
Generation göbek.

  • Batın içi cerrahi  müdahaleyi takiben göz bölümünden arkadaşlarımız sağ göze yönelik cerrahi  müdahalede bulundular.
  • NASIL KÂRA GEÇİYORLAR · Bilgisayarlı tomografide incelemeyi geniş aralıklarla, kontrast madde vermeden veya gerekenden az vererek, Batın incelemelerinde bağırsakları doldurmadan ve bir bölgeyi sadece bir kez tarayarak işlem yapılıyor.

Sizde içinde Batın kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Batın kelimesi anlamı 510 defa okunmuştur. [241587] Batın kelime anlamı, Batın nedir, Batın ne demek, Batın sözlük anlamı

Paylaş