Bayram Nedir

Bayram Nedir ? Bayram Ne demek ?

1-)Dini ve milli bakımdan ehemmiyeti olan, milletçe her sene kutlanan gün veya günler. Bayram kelimesinin çok eskilerde kullanıldığına dair elde bir delil yoktur. Ancak İslamiyetten sonra bayram manasına gelen "iyd" kullanılmıştır. Her yıl Müslümanların sevinçli neşeli günleri tekrar geldiği için böyle günlere iyd, yani bayram denilmiştir.

İslamiyetten önce kavimler, devletler kendi inanç, örf ve adetlerine göre belli günleri kendileri için kutsal kabul etmişler ve bu günleri çeşitli ayinlerle kutlamışlardır. Dede Korkut Hikayelerinde, hanların başa geçmelerini, doğum ve zaferlerini kutlamak için toplandıkları, şölenler tertib ettikleri, ölümleri için yuğ, yani yas merasimi yaptıkları bilinmektedir.

İslam dininde bayramlar; Arabi aylardan Şevval ayının birinci günü Ramazan bayramı, Zilhicce ayının onuncu günü Kurban bayramıdır. Ramazan bayramı, üç gün, Kurban bayramı ise dört gündür. Müslümanlar bayram günlerine ayrı bir önem verirler. Zira bu günler, günahların affedildiği, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır. Bayramlarda yapılması gerekli vazifelerden bazıları şunlardır:

Bayram günlerinde herkes temiz ve iyi giyinir, çocuklara yeni elbiseler alınır, yoksullar, yetimler sevindirilir, dost akraba ziyaret edilir. Dargınlar barıştırılır. Ekseriya bayram namazlarından sonra kabristanlar ziyaret edilerek, geçmişler, akrabalar, din büyükleri için Kur'an-ı kerim ve dualar okunur.

Peygamber efendimiz Medine'ye hicret edince, Medinelilerin cahiliye adetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce; "Allahü teala size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban Bayramı) ihsan etti." buyurarak Müslümanlara sevinç ve neşe günlerini bildirmiştir.Yine buyurdu ki: "Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tövbe reddolmaz. Fıtr (Ramazan) ve Kurban bayramının birinci geceleri, Şaban (ayı)nın on beşinci (Berat) gecesi ve arefe gecesi."

Ayrıca İslam büyükleri bir Müslümanın Allahü tealanın emirlerine uyup yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabul etmişlerdir.

Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sorduğunda onlar: "Bugün bayramımızdır." dediler. Bunun üzerine hazret-i Ali de; "Günah işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır." buyurdu.

Yine Müslüman ruhunu teslim (vefat) edeceği zaman rahmet meleklerini, Cennetteki nimetleri görüp onları görmenin zevkiyle can verme vakti de Müslümanın bayramı olduğu bildirilmiştir.

Dini manalarda kullanılan bayramlara, Cumhuriyetin ilanından sonra milli bayramlar da eklenmiştir. Her sene büyük merasimlerle kutlanan Cumhuriyet, 23 Nisan, 19 Mayıs Gençlik ve Spor, 30 Ağustos Zafer Bayramı, milli bayramlarımızdandır.


2-)BAYRAM, BAYRAM NAMAZLARI



Neşe ve sevinç günleri. Hemen hemen her akide ve ümmetin kendine has bir bayramı veya bayramları vardır.

İslam ümmetinin iki bayramı vardır. Bunlar bütün İslam aleminde kutlanan bayramlardır. Biri Kurban Bayramı, diğeri de Ramazan Bayramı'dır. Ramazan Bayramı Ramazan ayının bitiminde, Şevval'in birinde; Kurban Bayramı da Zilhicce ayının onuncu gününde olur. Ramazan bayramı üç gün, Kurban Bayramı dört gündür.

İslami kardeşliğin perçinlendiği bu mübarek günler, müslümanların sevinç ve mutluluk günleridir. Nitekim Hz. Peygamber Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman, Medinelilerin iki bayramı olduğunu öğrendi. Medineliler bu bayramlarında oyun oynar ve eğlenirlerdi. Bu durumu gören Hz. Peygamber Allah Teala size kutladığınız bu iki bayrama bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban bayramını lutuf olarak vermiştir. " (Ebu Davud, Salat 239, Nesei, I'deyn, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 103, 178)

Bu bayramların neşe ve sevinç günleri olduğunu yine bizzat Hz. Peygamber ifade buyurmuşlardır. Buhari'nin Hz. Âişe'den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Hz. Âişe (r.a.) şöyle anlatmıştır: "Bir defasında, Kurban Bayramı'nın ilk günlerinde Hz. Peygamber yanıma girdi. Yanımda, "Buas" ezgilerini (def çalarak) okuyan iki kız vardı. Yatağına uzanıp, yüzünü çevirdi. Derken babam Ebu Bekr (r.a.) içeri girdi. "Bu ne! Resulullah'ın (s.a.s.) yanında şeytan çalgıları mı?" diyerek beni azarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.) ona dönerek, "Onlara dokunma" buyurdu. Ben de babam bir şeyle meşgul olunca kızlara işaret ettim, onlar da çıktılar. (Müslim, Salatu'l- ideyn,16). Yine bir bayram günü Habeşiler kalkan ve mızrak oyunu oynuyorlardı. Bunlara bakmak için ya ben Hz. Peygamber'den izin İstedim veya O "Bakmak istiyor musun?" diye bana sordu (iyice hatırlamıyorum). Ben "Evet" dedim. Bunun üzerine beni arkasında yanağım yanağına değecek şekilde ayak üstü durdurup, oyun oynayanlara "Haydi devam edin Erfideoğulları!" buyurdu. Nihayet ben usanınca Artık yeter mi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Öyleyse git!" buyurdular." (Buhari, ideyn, 2).

Buhari'nin diğer bir rivayetinde, söz konusu hadisede, Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekr (r.a.)'e "Ebu Bekr! her ümmetin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır" buyurmakla, bu günlerde yapılacak meşru eğlence ve sevinç izhar etme keyfiyetine cevaz vermişlerdir. Düğünlerde olduğu gibi, bayramlarda da sevinçli olduğunu açıkça göstermek için, İslam'a aykırı olmayacak şekilde eğlenmeler tertiplemek caizdir. Hatta bayramlarda sevinçli olduğunu açıkça ortaya koymak İslam'ın prensiplerindendir. (Tecridi Sarih Tercümesi, III, 157).

Bayramlarda yapılması mendup (dinimizin güzel gördüğü) hususlar vardır, şöyle ki: Bayram sabahında erken kalkmak, yıkanmak, gusletmek; misvak kullanmak, ağızı temizlemek; güzel koku sürünmek; en güzel elbisesini giyinmek; Allah'ın verdiği nimetlere şükretmek için sevinçli ve neşeli görünmek menduptur. Ayrıca: Ramazan Bayramı'nda sabahleyin camiye gitmeden önce tatlı bir şey yemek. Varsa bunun hurma olması ve bir, üç, beş gibi tek adetli olması; Kurban Bayramı'nda kurban kesecek kimsenin onun etinden yemesi için namazdan önce bir şey yememesi güzel bir davranıştır. Sonra namaza erken davranıp sabah namazını mahalle mescidinde kılarak bayram namazı için, varsa namazgaha ve büyük camiye gitmek; namaza giderken Ramazan Bayramı'nda içinden ve Kurban Bayramı'nda açıktan tekbir getirmek; dönüşte mümkün ise başka yoldan gelmek; müminlere rast geldikçe güler yüzlü olmak ve tatlı söz söylemek; gücü yettiğince çok sadaka vermek menduptur. (Meraku'f-Felah, İstanbul 1327, 158).

Bütün bunların dışında çocuklar, bilhassa öksüz ve fakir çocuklar sevindirilir; akraba, eş ve dost ziyaretleri yapılarak, hal hatır sorulur. En önemlisi, aralarında dargınlık olanlar barıştırılır. Yüce Allah'ın ihsan ve rahmetinin tecellisine de sebep olan bu bayramların diğer yönden sosyal hayatta bu tür faydaları gayet açık görülmektedir. Biteviye akıp giden sosyal hayatın monotonluğu bayram gibi önemli günlerle kesilerek fakirler hatırlanmakta, yetimler sevindirilmektedir. Bu şekilde İslam'ın emrettiği gerçek kardeşlik sözden fiile geçirilmektedir.

Müslümanlar birbirlerinin bayramlarını, ya karşı karşıya gelerek ya da mektup, tebrik veya telefon gibi haberleşme vasıtalarıyla tebrik ederler. Uzun zaman hatırlanmayan dostlar bu vesile ile hatırlanırlar.

Bayramlar yine, yenilip yedirildiği, içilip içirildiği ikram günleridir. Akraba ve eş-dost ile beraberce bu günün mutluluğu paylaşılır. Bunun için de bayramlarda oruç tutmak Hz. Peygamber tarafından yasaklanmıştır (Buhari, Savm, 66; Ahmed b. Hanbel III, 34, 35). Fakat bayramlar yukarıda belirtilen hedeflerinden de saptırılmamalıdır. Zira bayramlar sadece yemek, içmek ve tatil yapmaktan ibaret değildir. Bu gerçeği göz ardı edip cemiyet hayatını düzenleyen ve aradaki uçurumları kaldıran böyle bayramlarda, tatil bahanesiyle toplumdan kaçarak bir deniz kenarında vakit öldürmek, her şeyden önce bu bayramların fazilet ve sevabından mahrum kalmaktır.

Diğer taraftan bu bayramlar İslam'ın vakar ve şahsiyetini, olgunluk ve yüceliğini gösteren müesseselerdir. Bu hakikati görmek için, Güney Amerika karnavalları ile Avrupa'nın faşinglerini ve yılbaşı (Noel) bayramlarını, İslam'ın bayramları ile karşılaştırmak yeterlidir. İslami bayramlar, arkasında tatlı hatıralar, yetim ve kimsesizlerle, fakirlerin mutluluk gözyaşlarını bırakırken; yukarıda saydığımız diğer milletlerin bayramları, arkalarında sadece, sefalet, içki kokusu, yollarda metrelerle ölçülen pislik ve çöp, hepsinden de vahşisi içki ve alkolün sebep olduğu nice ölüler bırakmaktadır. Ramazan Bayramı, Kameri aylardan Şevval'in ilk üç gününde; kurban bayramı ise Zilhicce'nin 10,11,12,13. günlerinde kutlanır.

Bayram namazlarına gelince: Kime cuma namazı farz ise; o kimseye bayram namazı kılmak vaciptir. Bayram namazlarından sonra okunan hutbeler sünnettir, cuma hutbesi gibi farz değildir, cuma hutbesi namazdan önce, bayram hutbesi ise namazdan sonra okunur. Bayram namazları hicretin birinci yılında meşru kılınmıştır.

Bayram namazının vakti, güneşin doğup, ufukta bir veya iki mızrak boyu yükselmesinden itibaren başlar ve zeval vakti denilen güneşin tam tepeye dikilme zamanına kadar devam eder.

Bayram namazları ikişer rekattır. Cemaat şartı vardır. İmam okuduğu sureleri dışından =cehren okur. Ezan ve kamet getirilmeksizin, imam iki rekat Ramazan veya Kurban Bayramı namazına diye; cemaat de aynen imam gibi, hangi bayram namazını kılıyorsa o bayram namazına niyet eder ve imama uyduğunu söyler. Şöyle ki: Niyet ettim Allah rızası için iki rekat Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama der. İmam ve arkasından cemaat "Allahü ekber" diyerek iftitah tekbiri*ni alır. Arkasından hep birlikte eller bağlanır ve gizlice "Sübhaneke" okunur. Sonra imam açıktan, cemaat sessizce arka arkaya üç tekbir alır. Her tekbirde eller kulak hizasına kadar kaldırılır ve arkasından aşağıya indirilir. her iki tekbir arasında da üç defa "sübhanallah" diyecek kadar durulur. Üçüncü tekbirin ardından eller bağlanır ve imam gizlice "euzü besmele" çeker. Arkasından açıktan Fatiha ile bir sure okur veya en az Kur'an'dan üç ayet veya üç ayet miktarı bir ayet okur. Bunları okuduktan sonra hep beraber "Allahü ekber" diyerek rukua gidilir. Normal namazdaki gibi ruku ve secdeler yapıldıktan sonra ayağa kalkılır ve eller bağlanır. Yine imam içinden gizlice besmele çeker. Açıktan Fatiha ve bir zammı sure okuduktan sonra, tekrar "Allahü ekber" diyerek üç defa tekbir alınır. Her tekbirde, birinci rekatta olduğu gibi eller kaldırılır ve tekbir aralarında yine üç defa 'sübhanallah' diyecek kadar durulur. Tekbir aralarında eller bağlanmayıp aşağıya salıverilir. Dördüncü tekbiri de imam açıktan; cemaat gizli alarak, rukua giderler. Normal bir namazdaki gibi, ruku' ve secdelerden sonra oturulur. "Ettehıyyatü.." "Allahümme salli ve Barik" duaları ile "Rabbena atina.." duaları okunduktan sonra iki tarafa selam verilir.

Namaz bu şekilde tamamlandıktan sonra, hatib hutbeye çıkar ve oturmadan, hutbesine başlar. Bayram hutbelerine tekbir ile başlanır. Hatib Ramazan Bayramı hutbesinde, fıtır sadakasına dair; Kurban Bayramı hutbesinde ise kurban kesmenin adabına ve teşrik tekbirlerine dair bilgiler verir.

Kurban Bayramı namazını vaktinde kılmak için biraz acele etmek; Ramazan Bayramı'nda ise biraz tehir etmek sünnettir.

Bayram namazından evvel gerek evde ve gerek camide; bayram namazından sonra da camide nafile namazı kılmak mekruhtur. Eve gelirse kılınabilir.

Bayram namazına yetişemeyen kimse, artık onu kaza edemez ve tek başına kılamaz. Dilerse döner gider, dilerse dört rekat nafile namazı kılar.

Talat SAKALLI


3-)Resulullah efendimiz, Medinelilerin cahiliyye adetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce; "Allahü teala size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban bayramı) ihsan buyurdu" diyerek, sevinç ve neş'e günlerini göstermiştir. (Hadis-i şerif-Ebu Davud)

Rahmet kapıları dört gece açılır: O gecelerde yapılan dua, tövbe red olmaz. Fıtr (Ramazan) ve Kurban bayramının birinci geceleri, Şaban (ayının) on beşinci (Berat) gecesi ve Arefe gecesi. (Hadis-i şerif-Et-Tergib vet-Terhib)

Arabi aylardan Şevval ayının birinci günü Ramazan (Fıtr) bayramı, Zilhicce ayının onuncu günü Kurban bayramıdır. Ramazan bayramı üç, Kurban bayramı ise dört gündür. Bu günlere; günahlar affedildiği ve müslümanların sevinçli, neş'eli günleri tekrar geri geldiği için (İyd) yani bayram denildi. (Seyyid Abdülhakim bin Mustafa)

2. Cuma günü.

Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve aşure gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cenet'te mü'minlerin bayramıdır. (Hadis-i şerif-Riyad-un-Nasıhin)

Cuma, mü'minlerin ve gök ehlinin bayramıdır, Cennet'te bayram günüdür. (Hadis-i şerif-Huccet-ül-İslam)

3. Allahü tealanın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirilen günler.

Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp böyle eğlenip neş'elenmelerinin sebebini sorduğunda onlar; "Bugün bayramımızdır" dediler. Bunun üzerine hazret-i Ali de; "Günah işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır" buyurdu. (İmam-ı Gazali)

Bayram bineklere binenler için değildir

Ancak hata ve isyanı bırakanlar içindir.

(Behlül Dana)

4. Müslümanın ruhunu teslim (vefat) edeceği zaman rahmet meleklerini ve Cennet hurilerini görmenin zevkiyle can verme vakti.


4-)Milli veya dini bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler.


5-)Özel olarak kutlanan gün
Örnek:Üzüm bayramlarının eğlencelerinde bulunmak istiyorum. H. E. Adıvar


6-)Sevinç, neşe
Örnek:Sandalda, gemide bir sevinç, bir bayram, el çırpmalar, gülüşler, yaşalar. N. Cumalı


7-)Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün.


8-)Sevinç, neşe.


9-)1. neşe ve sevinç günü. dini bakımdan hususi değeri olan ve milletçe kutlamalar yapılan gün veya günler.


10-)Bir dinde mübarek addolunan gün.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Holiday.
İngilizcesi İngilizce
Festal.
İngilizcesi İngilizce
Hols.
İngilizcesi İngilizce
Holidays.
İngilizcesi İngilizce
Festival.
İngilizcesi İngilizce
Feast.
İngilizcesi İngilizce
Fete.
İngilizcesi İngilizce
Fiesta.
İngilizcesi İngilizce
Gala.
İngilizcesi İngilizce
Bairam.
İngilizcesi İngilizce
Rejoicing.
İngilizcesi İngilizce
Religious festival.
İngilizcesi İngilizce
National holiday.
İngilizcesi İngilizce
Festivity.
İngilizcesi İngilizce
Bean feast.
İngilizcesi İngilizce
Flag- day.
İngilizcesi İngilizce
General holiday.

  • Genel merkezi Konya'da olan Dost Eli Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Seçer, yaklaşan Bayram öncesi kurban bağışlarını almaya başladıklarını belirtti.
  • Bayram öncesi İsrail-Filistin çatışması Kurban Bayramı öncesi İsrail ile Filistin arasında gerginlik tırmanıyor.

Sizde içinde Bayram kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Bayram kelimesi anlamı 1764 defa okunmuştur. [236205] Bayram kelime anlamı, Bayram nedir, Bayram ne demek, Bayram sözlük anlamı

Paylaş