Bektasilık Nedir

Bektasilık Nedir ? Bektasilık Ne demek ?

1-)BEKTAŞÎLİK



Hacı Bektaş Veli tarafından
kurulduğu kabul edilen tarikatın adı. Bu tarikatın
kuruluşu her ne kadar Hacı Bektaş Veli'ye nisbet
ediliyorsa da esas teşekkülü daha sonraki dönemlere rastlar. Bektaşi
tarikatının silsilesini Bektaşiler şu şekilde
naklederler: "Hz. Ali, Hasan-ı Basri, Habib el-Acemi, Davud
et-Tai, Ma'ruf el-Kerhi, Şeyh Sırrı es-Sakati, Cüneyd-i
Bağdadi, Ebu Ali Meraği, Şeyh Ebu Ali Hasan,
Şeyh Ebu Osman Mağribi, Şeyh Ebu Kasım Gürgani,
Şeyh Ebu Hasan Harkani, Şeyh Ebu Farmidi, Fazl İbn-i
Muhammed et-Tusi Hoca Ahmed Yesevi, Hoca Yusuf Hemedani, Şeyh
Lokmanü'l-Horasani, Pir-i Tarikat Es-Seyyid Muhammed Bektaş-ı
Veli İbn-i İbrahimü's-Sani."

Hacı Bektaş-i Veli'nin neseplerini de şöyle
gösterirler: İmam Ali, İmam Hüseyin, İmam Zeynelabidin,
İmam Muhammed Bakır, İmam Musa el-Kazım, İmam
Ali Rıza, İmam Muhammed Naki, İmam Hasan el-Askeri,
İmam Muhammed Mehdi, Seyyid İbrahimü'l-Mükrimü'l-Hicap,
Seyyid Hasan, İbni Seyyid İbrahim, Seyyid Muhammedü's-Sani,
Seyyid Mehdi, İbni Seyyid Muhammedü's-Sani, Seyyid İbrahim,
İbn Seyyid Hasan, Seyyid Muhammed, İbn İbrahim, İbn
Seyyid, Elhak İbn Seyyid Muhammed, Seyyid Musa İbn Seyid
İshak, Seyyid İbrahimü's Sani, İbn Seyyid Musa, Seyyid
Muhammed eş-Şehir Hacı Bektaşi Veli, İbn Seyyid
İbrahimü's-Sani.

Hacı Bektaşi Veli'nin annesi Şeyh
Ahmed Nişaburi'nin kızı Hatem Hatun'dur. Bektaş-ı
Veli hicri 645 yılında Nişabur'da doğdu. 680'de
Ahmed Yesevi'nin tavsiyesiyle Anadolu'ya geçti. Kırşehir
yakınında "Karabük"e yerleşti, 738 de vefat etti.

Bektaşilik, Anadolu'nun ortasında
ıssız bir köyde doğmuştur. Âlimlerden uzak kaldığı
gibi şehirlilerden çok köylüler ve yörükler arasında
yayıldı. Hatta çoğu kez göze bile çarpmadı. Ancak
tamamıyla kurulduktan ve dal budak saldıktan sonra
anlaşıldı. Bektaşilik her tarikat gibi batınidir.
Batına ait birtakım tasavvufi esrar ile içli dışlıdır.
Fakat batınilik meselelerinde öbür tarikatlardan ayrılır.
Malum olan "Batıni"lere yaklaşır. Bektaşiler
her şeylerini gizli tutarlar. Her türlü teşkilatları
saklıdır. Birtakım işaretler ve remizler
kullanırlar. Buna binaen tarihte meşhur olan "Batıni"lerle
alakaları vardır. Tarikatların birçoklarında bulunan
"seyr-i süluk" Bektaşilik'te yoktur. Muayyen "evrad
ve ezkar" bile mevcut değildir. Ancak "inabe" ve
"ikrar" ile "ayin-i Cem" vardır.

Bektaşilik'te Ehl-i Beyt'e fazla sevgi
gösterilir. Bu muhabbet ifrata kadar varır. Hatta
Bektaşiliği mezhep itibarıyla "Ca'feri"; irfan ve
felsefe itibarıyla "Hurufi" diye tanımlayanlar
vardır. Gerçekten Anadolu Bektaşileri (Aleviler) Ca'feri
mezhebinde olduklarını açıktan açığa söylerler.
Mezhepte Ca'feri, tarikatte Bektaşi ve Alevi bulunduklarını
itiraf ederler.

Bektaşiler, Ca'feri fıkhını kabul
ettikleri gibi İmamiyye mezhebini de kabul etmişlerdir. Oniki
imamı takdis ederler. Hz. Ebu Bekr, Osman, Ömer ile Hz. Âişe'yi
pek sevmezler. Bektaşilik'te az çok tasavvuf, büyük miktarda
Hurufilik, Ahilik, Babailik,* Batınilik, Hulul* ve Tenasuh*,
Ca'ferilik, Şii'lik, İmami'lik, Şamani'lik, Lama'lık
hatta teslis gibi eski ve yeni bir çok unsurlar vardır. Onun için
içinden çıkılmaz bir şekil almıştır.

Yeniçeri Ocağı'nın kuruluşunda
Hacı Bektaş Veli dua etmiş, bu nedenle Yeniçeriler onu
pir olarak tanımışlardır. Yeniçeri Ocağı'na
"Hacı Bektaş Ocağı" denmesi bundan
dolayıdır. Bu tarikatın Türkler arasında
tutunmasının, yaygınlık kazanmasının
sebeplerinden birisi Yeniçerilerle ilgisinin bulunmasıdır. Çeşitli
grupları ve cereyanları bünyesinde barındırması,
toleransı, tarikat mensuplarının halkla içli dışlı
olması; özellikle Bektaşi edebiyatını oluşturan
eserlerin Türkçe ile ve halkın rahatlıkla anlayacağı
bir üslupla yazılması, Bektaşiliğin
yaygınlık kazanmasını sağlayan başlıca
hususlardır.

Bektaşilik Anadolu sınırları içinde
kalmamış; Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Mısır,
Arnavutluk ve Macaristan'a kadar yayılmıştır.

Sünni bir yapıya oturan Osmanlı devletinde,
Şii-Batıni unsurların karıştığı
Bektaşilik, aynı tempo ile yürüyemedi. Yeniçeri Ocağı'nın
etkisi azalınca, hatta Sultan II. Mahmud'un Yeniçeri Ocağı'nı
ilgasıyla Bektaşilik de ilga edildi. Ancak Sultan Abdülaziz
zamanında yeniden canlandı, gelişimini sürdürmeye başladı.
30 Kasım 1925'te tekkelerin kapatılmasıyla Bektaşilik
resmen son buldu.

Bektaşilik başlıca iki kola
ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi Hacı Bektaş
Veli'nin evli olduğunu kabul eden Çelebiler koludur. Bunlar,
kendilerini Hacı Bektaş Veli'nin neslinden sayarlar. Bu nedenle
bunlara "bel oğlu" adı verilir. Bu kol Anadolu'da
yaygınlık kazanmıştır. İkinci kol
mensuplarına Babağan kolu denilir. Bunlar tarikat yoluyla Hacı
Bektaş Veli'ye bağlı oldukları için "yol oğlu"
adıyla anılırlar. Bu kola mensup olanlar Hacı
Bektaş Veli'nin bekar olduğunu kabul ederler. Bu
anlayış İstanbul, Rumeli ve Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinde yaygınlık kazanmıştır. Zaman zaman
bu iki grup birbirlerine karşı düşmanca tavır
takınmışlardır.

Bektaşiliğe girecek olan kişi belirli
bir müddet denenir. Sonra "ikrar ayini" denilen bir törenle
tarikata girer.

Bektaşilik'te müridler beş dereceye
ayrılır: 1-Muhiblik, 2-Dervişlik, 3-Babalık, 4-Mücerredlik,
5-Halifelik.

Muhib'in iki Bektaşi'nin kefaletiyle tarikata
intisabı kabul edilir. Buna "el almak" veya "nasib
almak" da denilir. Dervişliği isteyen erkek muhib tekkeye
alınır. Hizmetleriyle bunu isbata çatışırsa
dervişliğe kabul edilir ve dervişlik tacı giydirilir.
Üçüncü derece babalıktır. Babalık dervişe halife
tarafından verilen bir mertebedir. Yeteneğini ispat eden
dervişe bizzat halife tarafından bu paye verilir. Halifenin
icazetiyle bundan sonra muhib ve derviş yetiştirebilir.
Babaların Hz. Peygamber soyundan geldiklerini kabul edenler
yeşil sarık sararlar.

Dördüncü derece mücerredliktir. Bu dereceye
yükselmek için evlenmemiş olmak gerekmektedir. Mücerredliğe
seçilen aday dervişlerden ve babalar arasından seçilir. Bu
derece halifeye en yakın olanıdır. Belirli bir merasim yapılır.
Adayın sağ kulağı delinir; Menguş adı
verilen bir küpe takılır. Bunlar kendilerini tarikata
adadıkları için evlenemezler, çocuk sahibi olamazlar.

Bektaşi babası halifelik makamlarından
birine müracaat eder. Eğer halifeliğe gerek varsa ve müracaatı
da kabul edilirse ona halifelik icazeti verilir. Bunun
dışında bir baba, üç mücerredin imzasıyla da
halifelik makamını elde edebilir. Bektaşilik dört temel
üzerine oturur. Bu dört temele dört kapı denir. Şeriat kapısının
mensupları Şeriata ve Ehl-i Beyt'in yoluna uymak zorundadır.
Tarikata giren "yol oğlanları" da bu yolun gereklerine
uymağa mecburdur. Hakikat kapısının mensubu, evrenin
sırrını öğrenecek, marifet kapısının
mensubu da nefsini masivadan temizleyecektir.

Bektaşilikte ana ilke Hz. Muhammed (s.a.s.)'in
soyunu ve oniki imamı sevmek ve Ehl-i Beyt düşmanlarından
uzak olmaktır.

Bektaşi tarikatının kendine özgü
gelenekleri vardır: Bıyıklarını ve
sakallarını uzatırlar.
Karşılaştıkları zaman sağ ellerini
kalplerinin üstüne koyarlar. Birbirinin ellerini öperler. Başlarına
oniki dilimli taç giyerler. Göğüslerine "teslim taşı"
adını verdikleri oniki dilimli bir taç takarlar. Hırka
giyerler, kemer kuşanırlar.. Birbirlerine ömür boyu yardımcı
olmak amacıyla :"yol kardeşi" adını
verdikleri bir arkadaş edinirler. Evfi Bektaşiler boşanmazlar.
Nasib kapanmasın diye kaşığı sofra üzerine
yüzüstü bırakmazlar. Kapının eşiğine basmazlar.
Hulul, tenasuh ve hatta teslis anlayışı, inanç olarak
Bektaşiliğe hakim olmuştur.

Bektaşilik alevilikle iç içe girmiş bu
nedenle özellikleri bozulmuştur. Bazı adetler değişikliğe
uğramıştır- Çelebiler ile Babağan arasındaki
mücadeleden sonra evlenmemek adet haline getirilmeye çalışılmıştır.
Daha önceleri şerbet içilirken, sonraları bunun yerini
şarap ve içki içme adeti almıştır. Allah'ın
yasakladığı bazı haramlar mübah sayılmaya
başlanmıştır. Namaz kaldırılmış,
yerine niyaz ikame edilmiştir.

Bektaşi tekkeleri genellikle dağ eteklerinde,
ıssız, sakin yerlerde kurulmuştur.

Bektaşi edebiyatı halk şiirinden
yararlanmış, genellikte halk şiirindeki vezin, kafiye vb.
özelliklere sadık kalınmıştır.

Bektaşi tekkelerinde ve dergahlarında icra
edilen musiki genelde halk musikisine çok yakındır.
Bektaşilik zengin bir tekke musikisine sahiptir.

Cemil ÇİFTÇİ


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Sizde içinde Bektasilık kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Bektasilık kelimesi anlamı 6 defa okunmuştur. [250749] Bektasilık kelime anlamı, Bektasilık nedir, Bektasilık ne demek, Bektasilık sözlük anlamı

Paylaş