Cemaat Nedir

Cemaat Nedir ? Cemaat Ne demek ?

1-)topluluk, kalabalık.Namaz kılmak, vaaz veya mevlid dinlemek için bir araya gelmiş kimselerden meydana gelen topluluk. Aynı dinden veya soydan insanların topluluğuna da cemaat denir: İslam cemaatı, Musevi cemaati gibi.

Tarihte yeniçeri ocağı, saray gibi yerlerde çeşitli hizmetlerin yürütülmesiyle görevli çeşitli topluluklara da cemaat ismi verilmiştir.

Bütün Müslümanlar için “İslam cemaati” denilmiştir. Ümmet kelimesiyle eş anlamlıdır. Peygamber efendimiz cemaat kelimesini sık sık söylemiş, İslamiyeti yayarken komşu hükümdarları İslam cemaatine katılmaya çağırmıştır. Hadis-i şeriflerde buyruldu ki: “Cemaatten bir karış bile ayrılan kişi, İslam bağını boynundan çıkarmıştır.”; “Cemaatten bir karış ayrılan ve o halde ölen kişi, cahiliye ölümü ile ölür.”; “Allahü tealanın rahmeti (yardımı) cemaat üzerinedir.”; “Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez.”

Allahü teala Âl-i İmran suresinin yüz üçüncü ayet-i kerimesinde mealen buyurdu ki: “Hepiniz Allahü tealanın ipine sarılınız. Fırkalara bölünmeyiniz.” İslam alimlerinden bazıları, Allahü tealanın ipi, “cemaat, birlik” demektir dediler.

İslam dininde namazların cemaatle kılınması, Peygamber efendimizin mühim (kuvvetli) sünnetidir. Müminin cemaate tabi olması lazımdır. Hatta cemaatle kılınan namazın sevabı yalnız kılınandan yirmi beş veya yirmi yedi derece daha fazladır. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu ki: “Cemaatle kılınan namaza yalnız kılınan namazdan yirmi yedi kat fazla sevap verilir.” ve “İyi bir abdest alıp, mescitlerden birine cemaatle namaz kılmak için gidenin, Allahü teala, her adımına bir sevap yazar ve her adımında amel defterinden bir günahı siler ve Cennet’te onu bir derece yükseltir.”

Namazda en az iki kişiden birinin imam olması ile cemaat meydana gelir. Cuma ve Bayram namazları için cemaat şarttır.

Cemaatle kılınan namazda kendisine uyulan kimseye “imam” denir. İmamlığın ve buna uyup cemaat olmanın şartları vardır. Bunlar ilmihal kitaplarında uzun anlatılmaktadır. Hasta, felçli, bir ayağı kesik olan, yürüyemeyen ihtiyarların ve amanın cemaate gitmesi şart değildir.

Regaib, Berat ve Kadir gecelerinde kılınan nafileler cemaatle kılınmaz. Vitir namazı, Ramazan ayında cemaatle kılınır. Başka zamanlarda yalnız kılınır.

Cemaatle namaz kılmanın hikmetinden birisi de cemaatten birinin namazı kabul olursa, onun hürmetine diğerlerinin namazı da kabul olur.

Özür hali müstesna, cemaate devam etmek iman alametlerinden sayılmıştır. Cemaatle kılınan namaz, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği sağlar. Sevgi ve bağlılığı artırır. Cemaat toplanıp birbirleriyle sohbet ederler. Dert ve sıkıntıları olanlar, hastalar bu sayede kolayca ortaya çıkar. Cemaat, Müslümanların tek kalb, tek vücud gibi olduklarının en güzel nümunesidir.

Namaza dair cemaatin fazileti ile ilgili hadis-i şeriflerden bazısı şöyledir:

Cemaatle namaz kılan, günün tamamını ibadetle geçirmiş sayılır.

Camiye devam edenin imanlı olduğuna şahitlik ediniz.

Ezanı işittiği halde, cemaate gitmemek insana kötülük olarak yetişir.


2-)CEMÂAT



İnsan topluluğu, bir fikir ve inanç etrafında toplanmış kimseler. İslam cemaati.

İslam dini, müslümanların cemaat halinde yaşamalarına; her hususta birbirlerini destekleyen ve birbirlerine yardımcı olan bir toplum olmalarına önem vermiştir. Peygamber (s.a.s.) müminleri, bir binayı oluşturan ve birbirleri ile kenetlenmiş tuğlalara benzetmektedir. Kur'an-ı Kerim de, onları "kardeşler" olarak niteler.

İslam cemaati kardeşlik, eşitlik, yardımlaşma ve karşılıklı fedakarlık üzerine kurulmuştur. Aralarında sınıflaşma, ırk ve bölge ayırımı yoktur.

Aralarındaki birlik ve beraberliğin temel dayanağı ise Kur'an ve Kur'an'ı açıklayan sünnettir. Birlik, Kur'an ve sünnetin bildirdiği yol üzere olur. "Ey inananlar, Allah'tan O'na yaraşır biçimde korkun ve ancak müslümanlar olarak ölün. Ve topluca Allah'ın ipine (Kur'an'a) sarılın, ayrılmayın." (Âli İmran, 3/102-103). "Sen yönünü Allah'ı birleyici olarak doğruca dine çevir. Allah'ın yaratma kanununa (uygun olan dine dön) ki, O, insanları ona göre yaratmıştır. Allah'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler. Yalnız O'na yönelin ve O'ndan korkun; namazı kılın ve (Allah'a) ortak koşanlardan olmayın. Onlar ki dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her grup kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir. " (er-Rum, 30/30-32).

Ne yazık ki bugün müslümanlar genelde bu duruma düşmüşler, dinlerini parça parça edip gruplara ayrılmışlardır. Övünmeleri de diğer gruptakilere karşıdır.

Hz. Peygamber (s.a.s.): "Cemaat rahmettir, tefrika ise azaptır" buyurmaktadır. (İbn Hanbel, IV,145). Yine şöyle buyurur: "Allah'rn eli cemaatle beraberdir. " (Tirmizi, Fiten, 7).

"Bereket cemaatle beraberdir. " (İbn Mace, At'ime, 17).

Allah'ın birliği ve toplumun bütünlüğü inancı etrafında toplanmayı en mühim gaye sayan İslam dininde, "cemaat" denilince: inançta olduğu gibi, dünya işlerinde de bir araya gelip yardımlaşarak yaşayan samimi ve ihlaslı müslümanların teşkil ettiği birlik akla gelir. Çünkü insan daima cemaat ve daha geniş anlamıyla cemiyet halinde yaşayan "zoonpolitikon: Toplumcu bir canlı yaratık"tır.

Vicdan ile birlikte, beraber yaşama isteği, cemaat ruhu insanda oluşmaya başlayınca, onu kibirden, bencillikten, dar görüşlülükten çıkarır ve o nisbette sosyalleştirir. Kibirli ve dar bir vicdan yalnız kendini sever. Ümidi kendisi için, korkusu yine kendisi içindir.

Fakat yüce bir duyguyla bu sevgi ve korku biraz yükselip de bir başkasını da kendisi gibi ve kendisine eşit bir değerde görmeye, onun iyiliğine sevinip, zararına da kendisi zarar görüyormuş gibi üzüntü duymaya başlarsa, onda cemaat ruhu oluşmaya başlamış demektir.

İnsanın bu "toplum halinde yaşama" ihtiyacını en doyurucu bir şekilde din giderebildiğinden, cemaatler din sayesinde ortaya çıkmış ve dine özgü gruplar olarak kabul edilmişlerdir.

Cemaat, bir peygamber etrafında ve ashabının kendisine tamamen şahsi bağlılıklarına dayanarak oluşur.

Prensibi samimiyet, sadakat ve ihlas olan bu İslam cemaatinin yegane başarı sırrı, kardeşlik ışığındaki birlik-beraberlik şuurudur'. Allah (c.c.) onlar hakkında Kur'an-ı Kerim'de:

"Allah yolunda hepsi birbirine kenetlenmiş, yekpare ve müstahkem bir bina gibi, saf bağlayarak mücadele edenleri sever. " buyurmuştur. (es-Saff, 61/4).

Dinimiz, toplumun huzuru, ahengi ve sosyal gelişmenin gerçekleşebilmesi; yalnız muayyen bazı fertlerin değil, bütün bir toplumun maddi refahı ve saadeti için müminlere, kişisel vazifeler yanında ictimai ödevler de yükler. Cemiyeti oluşturan kişileri inançta, yaşayışta, gayede, ızdırap ve refahta birleşmesi gereken kardeşler ilan eder. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) "Birbirini sevmede, birbirlerine acımada ve korumada müminler bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa, diğer organlar toptan humma ve uyumsuzluğa tutulur" buyurmuştur. Ayrıca ayırım yapmaksızın bütün insanların birbiriyle kenetlenmelerini birbirine yardım elini uzatmalarını, bir iman vazifesi olarak emretmiştir. Cenab-ı Hakk: "... İyilik etmek ve fenalıktan sakınmak konusunda birbirinizle yardımlaşın; günah işlemek ve haddi aşmak üzere Yardımlaşmayın. " buyuruyor. (el-Maide 5/2). Bu tür sosyal vazifelerimizi yapmadıkça müslüman olarak yaşayabilmemize imkan yoktur. Çünkü "Gerçek müminler kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederler. " (el-Haşr 59/9). Ayrıca yine "Sizden birini, kendi nefsi için sevdiğini mümin kardeşi için de istemedikçe gerçek mümin olamaz." buyuran Hz. Peygamber, cemiyetin temelini en sağlam bir tarzda şöyle ifadelendirmiştir:

"İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. " (el-Acluni, Keşfu'l-Hafa, s. 472).

M.Sait ŞİMŞEK


3-)Cemaatle kılınan namaza, yalnız kılınan namazdan yirmi yedi kat fazla sevab verilir. (Hadis-i şerif-Tirmizi)

Güzel bir abdest alıp, mescidlerden birine cemaatle namaz kılmak için gidenin, Allahü teala her adımına bir sevab yazar, her adımında amel defterinden bir günahı siler ve Cennet'te onu bir derece yükseltir. (Hadis-i şerif-Et-Tergib vet-Terhib)

Nafile namazları cemaatle kılmak mekruhtur. (İmam-ı Rabbani)

Ey kardeşim! Sizin için üç şeyi seviyorum. Kur'an-ı kerimi gece gündüz okumanızı, cemaate devamınızı ve kötü işlere mani olmanızı. (Abdullah ibni Avn)

Açıkta, gizlide her zaman Allahü tealadan kork. Beş vakit namazı cemaatle kıl. Harama yönelme. Böylece, Allahü tealaya yakınlardan olursun. (Abdullah bin Dinar)

Dünyada, Allahü tealanın sevdikleri ile beraber bulunmak ve cemaatle namaz kılmaktan daha lezzetli bir şey kalmadı. (Cakir el-Kürdi)

2. Peygamber efendimiz ve Eshabının bildirdiği hak yol üzere bulunan müslümanlar, Ehl-i sünnet vel-cemaat.

Şeytan, insanın kurdudur. Kenarda köşede kalmış, sürüden ayrılmış koyunu kurt yakaladığı gibi, şeytan da cemaatten ayrılanları yakalar. Sakın cemaatten ayrılmayınız. (Hadis-i şerif-Muhtasar fi İlm-il-Hadis)

Cemaat rahmettir. Ayrılık azabdır. (Hadis-i şerif-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Cemaate yapışınız. Çünkü Allahü teala bu ümmeti dalalet üzere bir araya getirmez. (Hadis-i şerif-Tirmizi)

Kim cemaatten bir karış ayrılırsa, İslam ipini boynundan çıkartmıştır. (Hadis-i şerif-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Cemaat-i İslamiyye: Ebü'l-A'la el-Mevdudi'nin Pakistan'da kurduğu bozuk teşkilat.

Cemaat-i İslamiyye reisleri, Ümmet-i Muhammediyye'yi parçalamak ve Ehl-i sünnetin dışında sapık bir çığır açmak gayesiyle yeni bir teşkilat kurdular ve kendilerinden başkasının doğru yolda olmadığını söylediler. (Mevlevi Ebu Ahmed)


4-)(Communıty) Gemeinschaft.
Tophıluk. Aynı inanç, değer ve davranış kalıplarını benimsemiş, karşılıklı
olarak yakın, içten, yüzyüze ve samimi İlişkilerle birbirine bağh insan­lardan
oluşan, topluma oranla görece küçük homojen insan topluluğu. Bkz. Toplum, Grup, Millet.


5-)Bir imama uyup namaz kılan kişiler.


6-)İnsan kalabalığı, topluluk
Örnek:Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor. T. Buğra


7-)Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
Örnek:Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler. F. R. Atay


8-)Bk. dinsel topluluk


9-)Bk. ortaklaşalık


10-)Topluluk. ~vakfı: topluluk turgusu, bekiti.


11-)Bk. yerel toplum


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Parish.
İngilizcesi İngilizce
Congregation.
İngilizcesi İngilizce
Community.
İngilizcesi İngilizce
Crowd.
İngilizcesi İngilizce
Boodle.
İngilizcesi İngilizce
Caboodle.
İngilizcesi İngilizce
Communion.
İngilizcesi İngilizce
Flock.
İngilizcesi İngilizce
Fold.
İngilizcesi İngilizce
Sect.
İngilizcesi İngilizce
Troop.
İngilizcesi İngilizce
Assembly.
İngilizcesi İngilizce
Religious community.
İngilizcesi İngilizce
House.

  • Anma programına mesaj gönderen Serdar Denktaş “Hayatını kendi insanın özgülüğüne adayan, onurlu ve kurtuluş mücadelesinin liderliğini yapmış olan, Cemaat statüsünden devralıp devlet kurmuştur.
  • Kudüs'te Cuma namazından sonra, Mescid-i Aksa'ya giren İsrail askerleri ile Cemaat arasında çıkan çatışmada, 1'i gazeteci, 3 Filistinli yaralandı.

Sizde içinde Cemaat kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Cemaat kelimesi anlamı 1056 defa okunmuştur. [236571] Cemaat kelime anlamı, Cemaat nedir, Cemaat ne demek, Cemaat sözlük anlamı

Paylaş