Dersim Harekatı Nedir

Dersim Harekatı Nedir ? Dersim Harekatı Ne demek ?

1-)Dersim (bugünkü Tunceli) ve çevresinde devlete karşı girişilen İsyanlar sebebiyle düzenlenen siyasi, idari ve askeri harekat. Osmanlılar zamanında Dersim yöresi halkı diğer yerlere nazaran özel bir statüye tabiydi. Dersim’de Ocaklık ve Yurtluk adı verilen idari birimlerin başında aşiret reisleri bulunuyordu. Gerek çevrelerinden gördükleri itibar, gerekse devletin kendilerine verdiği bazı yetkiler sebebiyle güçlü duruma gelen aşiret reisleri merkezi devlet otoritesine karşı zaman zaman başkaldırdı. Tanzimat ile Doğu Anadolu’da yapılan idari düzenleme sırasında Dersim, Hozat merkez olmak üzere Dersim sancağı adıyla Erzurum vilayetine bağlandı. Ancak kendilerine has idare tarzına alışmış olan Dersim bölgesi halkı yeni düzenlemeye karşı çıktı. Daha sonra bir ara Erzurum vilayetinden ayrılarak bir vilayet haline getirilen Dersim 1862’de mamüretü’l-aziz (Elazığ) Vilayetinin kurulmasından sonra bu vilayetin bir sancağı haline getirildi. Bu durum karşısında güç durumda kalan hükumet, denetimi sağlamak asker ve vergi toplamak için aşiret reislerine rütbe ve nişanlar dağıtarak onları ede etmeye çalıştı. Bölgede devlet otoritesinin yaygınlaştırılmasından rahatsız olan aşiret reisleri devlete karşı topluca isyan ettiler. Yaklaşık bir yıl süren isyan hükumet kuvvetlerince bastırıldı. İsyancıların başı olan Hüseyin Bey tutuklanarak Vidin kalesine sürüldü, oğlu Ali Bey de Erzincan’da ikamet etmeye mecbur edildi. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sebebiyle Dersim yöresindeki askeri kuvvetler Erzurum’a gönderilince aşiret reisleri yeniden isyan ettiler. Bu isyanlar Kurt İsmail Paşa, Samih Paşa daha sonra da Gazi Ahmed Muhtar Paşa tarafından bastırıldı. Dersim de müstakil vilayet haline getirildi.

Bu dönemde Ermeni komitacılarının da tahrikiyle (kışkırtmasıyla) isyanlar tekrar başladı. 1885 senesinde Ali Şefik Paşa idaresinde bölgeye gönderilen kuvvetler uzun süren çarpışmalardan sonra ayaklanmaları şiddetle bastırdılar. Ancak köklü bir ıslahat yapılmadığından ayaklanma ve eşkiyalık hadiseleri önlenemedi. Sultan İkinci Abdülhamid Han aşiret reislerinin gönüllerini alarak elde etmeye çalıştığı gibi, bölge halkından asker toplayarak “Hamidiye Alayları” adıyla yeni askeri birlikler kurdu. Böylece bölge halkının güvenlik ve emniyetini sağlamaya çalıştı. Ancak çeşitli tahrikler sebebiyle eşkiyalık ve şiddet hareketleri devam etti. Kureyşanlı, Koçuşağı, Şamuşağı ve Resikli aşiretlerinin birleşmeleri neticesinde 1907 senesinde büyük bir isyan hareketi ortaya çıktı. Kureyşanlı aşireti Kığı köylerine, Koçuşağı, Şamuşağı ve Resik aşiretleri de Kemah ve Çemişkezek köylerine saldırdılar. Elazığ Redif Tugayı kumandanı Neşet Paşa asiler üzerine giderek ayaklanmayı bastırdı. Fakat bir yıl sonra bu aşiretler öc almak için yeniden başkaldırdılar. Ayaklanmaların gelişerek genişlediği sırada İkinci Meşrutiyet ilan edildi. Harbiye Nezareti Dördüncü Ordu kumandanlığından aşiretlerle anlaşarak eşkiyalık hareketlerine son verilmesini istedi. Bazı aşiret reisleri anlaşarak merkeze boyun eğerken, bazıları ise cezalandırılarak kontrol altına alındılar. Fakat tekrar bazı taşkınlık hareketleri ortaya çıkınca Dersim bölgesi hakkında verilecek karara esas olmak üzere Ferik Ali Paşa ile Şuray-ı Devlet azası Mustafa Bey gerekli incelemeyi yapmakla vazifelendirildiler. Yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor üzerine Meclis-i Meb’usan tarafından Dersim bölgesinde ıslahat yapılması kararlaştırıldı. 1909 senesinde Müşir İbrahim Paşa Dördüncü Ordu kumandanı olarak Dersim’e gönderildi. Ovacık yakınlarında Ordugahını kuran İbrahim Paşa aşiret reislerinden hükumetin emirlerini dinleyeceklerine dair söz aldı. Boyun eğmeyen Haydaranlı aşireti üzerine kuvvet gönderdi. Askeri harekattan sonra bölgede sükun ve emniyet sağlandıysa da 1911 senesinde Pülümür çevresinde başlayan ayaklanma Haydaranlı aşiretinin de katılmasıyla genişledi. İki ay süren bir direnişten sonra bastırıldı. Balkan Savaşı sırasında ufak hareketler dışında bir isyan hareketi olmadı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusların Doğu Anadolu’da giriştikleri işgal hareketi sürerken 1916 senesinde Doğu Dersimde Kureyşan aşiretinin önderliğinde, bölge aşiretleri ayaklandılar. Nazımiye isyancıların eline geçti. Mazgirt, Pertek ve Çarsancak çevreleri baskın ve talana uğradı. Galatalı Şevki Bey kumandasındaki 13. Tümen, yaklaşık bir ay süren harekat neticesinde bölgede geçici de olsa kontrolü ele aldı.

Kurtuluş Savaşı sırasında 1921’de meydana gelen Koçgiri aşireti isyanına Dersim bölgesi halkı katılmadı. Bunda Kuvay-ı Milliye taraftarı ve TBMM üyesi Diyap Ağa ile diğer bazı aşiret reislerinin etkisi oldu. Osmanlı Devletinin Dersim’e hakim olmaya çalıştığı 1860 yılından Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Dersim’de birçok olaylar olmuş ve bunlardan bazıları tenkil harekatını gerektirmişti. 1877’den bu yana yapılan tedip hareketleri arasında 1907 ve 1908 yıllarında yapılanlar iyi düşünülerek tertiplenmiş ancak bunların neticelerinden faydalanılamayarak Dersim’in özellikle Birinci Dünya Harbinde eline geçirdiği silahlarla daha zararlı bir duruma girmesine sebebiylet verilmişti. Cumhuriyet döneminde 1925 senesindeki Şeyh Said isyanına katılmayan Dersim bölgesi halkı 1930’da başlayan Ağrı İsyanına katıldı. Ovacık kazası halkından ve Dersim bölgesinde nüfuzlu bir Derebeyi olan Seyid Rıza’nın adamları çapulculuk ve eşkiyalık ettikleri vergi vermemekte direndikleri için icra vekilleri heyeti (Bakanlar Kurulu) Danzig nahiyesinin Aşgirih, Gürk, Dağbey ve Harsi köylerine karşı harekat düzenlenmesini kararlaştırdı. İsyancılara Haydaranlı aşiretiyle, Mazgirt’teki Demenalı ve Yusufanlı aşiretleri de katılınca isyan hareketi kısa zamanda yayıldı. Girişilen askeri harekat neticesinde isyan bastırıldı.

Daha sonra bölgede idari ve sosyal reformların yapılması kararlaştırıldı. 1935’te 2884 sayılı Tunceli vilayetinin idaresi hakkında Kanun çıkarıldı. Buna göre Tunceli iline korgeneral rütbesinde bir zat vali ve komutan olarak tayin edilecekti. Aynı zamanda Dördüncü Umum Müfettiş Sıfatını alan valinin geniş idari, askeri ve adli yetkileri vardı. Asayişi ve sükunu sağlama açısından gerekli gördüğü durumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri il sınırları içinde bir yerden başka bir yere göndermeye, il sınırları içinde oturmalarını yasaklamaya yetkiliydi.

Kanunun uygulamaya başlamasıyla 1937 senesi başlarında olaylar çıktı. Kureyşan aşireti reisi ve kendisine Dersim generali sıfatını yakıştıran ve İngiliz hükumetinden yardım isteyen Seyit Rıza önderliğinde, asker ve vergi vermek istemiyen aşiretlerce yeni bir isyan başgösterdi. Cumhuriyet hükümeti, Dördüncü Ordu müfettişliğinin kurulmasını, Komutanlığına Abdullah Alpdoğan’ın getirilmesini ve Dersim bölgesinde geniş bir harekata girişilmesini kararlaştırdı. Ayaklanmaya Kureyşan aşireti dışında Haydaran, Yusufhan ve Demenan aşiretlerinden meydana gelen 5000 kişilik bir isyancı grubu katıldı. Ayaklanma hareketi Harsik köprüsünün yıkılması, köprüyle Kahnut bucağı arasındaki telefon hattının kesilmesiyle başladı. Bu sırada Suriye sınırında ve sınıra yakın bölge ve illerde de benzeri olaylar görüldü. Bölgede emniyet ve asayiş sağlanamadı ve otorite kurulamadı. Milletler Cemiyeti tarafından Hatay’a bağımsızlık kararı verilmesinden sonra, TBMM’de yapılan müzakerelerde bu gelişmelerin başta Fransa veFransa’nın mandası altındaki Suriye tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü. Başbakan İsmet İnönü, Tunceli ilinde iki yıldır uygulanan reform proğramının bölgede huzuru sağlamaya yönelik olduğunu belirtti. Fakat bölgede hükümete karşı direniş başgösterdi. Mart 1937’de olayların genişlemesi üzerine askeri harekat başlatıldı. 13 Eylül 1937’de sona eren harekat neticesinde ayaklanma bastırıldı. Devrin başbakanı İsmet İnönü tarafından yapılan açıklamaya göre isyancılardan 250 kişi ölü olarak ele geçirilirken 1000 dolayında kişi de teslim oldu. Askeri harekattan sonra isyancılar hakkında yapılan yargılama 15 Kasım 1937’de sona erdi. İsyan hareketinin elebaşısı durumunda olan Seyit Rıza ile birlikte yedi kişi idam edildi. Çok sayıda isyancı ise çeşitli hapis cezalarına çarptırıldılar. Ama olaylar yine durmadı. 1938’de yeni ayaklanmalar çıktı. Bunun üzerine ikinci bir askeri harekata girişildi. Eylül 1938’de ayaklanma tamamen bastırıldı. Harekat esnasında ve harekat sonunda, isyancıların kulandığı silahların Fransız ve İngiliz yapısı silahlar olduğu ve isyancıların Fransa ve İngiltere’den büyük destek gördüğü ve isyanın başlatılmasında büyük rol oynadıkları ortaya çıktı. Ayrıca bu isyancılar Hatay meselesi ile ilgili olarak Fransız ve İngilizler tarafından tahrik edildiği ve Türkiye’nin iç gailelerle meşgul edilmesi hedeflendiği tesbit edilmiştir.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Dersim Harekatı kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Dersim Harekatı kelimesi anlamı 10 defa okunmuştur. [236863] Dersim Harekatı kelime anlamı, Dersim Harekatı nedir, Dersim Harekatı ne demek, Dersim Harekatı sözlük anlamı

Paylaş