Fazıl Hüsnü Dağlarca Kimdir ?

Fazıl Hüsnü Dağlarca Biyografisi

Fazıl Hüsnü Dağlarca Kimdir ? Biyografisi, Hayatı, Eşi, Nereli, Kaç Yaşında, Öldü mü ?

Fazıl Hüsnü Dağlarca : son devir Türk şâirlerinden. 1914’te İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Anadolu’nun çeşitli illerinde yaptı. Kuleli Askerî Lisesini (1933) ve Harb Okulunu (1935) bitirdi.Piyâde subayı olarak yurdun birçok yerinde bulundu. 1950’de yüzbaşıyken askerlikten ayrılıp, serbest hayata geçti. Bir yıl Basın-Yayın ve TurizmGenelMüdürlüğünde çalıştı. 1953’ten 1959’a kadar da Çalışma Bakanlığında iş müfettişliği yaptı. 1959’dan sonra İstanbul’da “Kitap” adlı bir kitâbevi kurdu.

İlk şiiri “Yavaşlayan Ömür” 1932’de İstanbul Dergisi’nde çıktı. 1940’ta Çocuk ve Allah ile edebiyat çevrelerinin dikkatini çekti. Yalnız şiir türünde eserler verdi.

Şiirleri:Dağlarca’nın şiirleri tür, şekil ve muhtevâ yönlerinden devamlı değişmeler göstermiş, şiirin özünde de değişmeler olmuştur. Şekilcilikten şeklin inkârına kadar, açık seçik söyleyişten mânâsızın ötesine kadar, zor tanınır ve zor izah edilir şiirleri vardır. Konu ve üslûp bakımından değişik görünen bu şiirlerde, şâirin tabiatına, şahsına bağlı bulunan ortak özellikler onu çağdaşı şâirlerinden ayırmaktadır.

Fâzıl Hüsnü, ilk şiirlerinden beri kendini çok zengin bir tabiatın sırları, gizlilikleri içinde bulur.Gördüğü, seyrettiği ile yetinmeyerek o sırları bol görüntüler, semboller, mecazlar vâsıtasıyla şiire yansıtır.

Ağırlık noktalarına bakarak şiirleri üç bölümde toplanabilir: Destanlar, toplumcu-gerçekci şiirler,felsefî-lirik şiirler.

Destanlar: Destan tarzı, Dağlarca’nın verimli olduğu ve çığır açtığı bir alan olup bu yönü ile yenidir. Ondan sonra bu yolda yazarlar çok görülmüştür.Üç Şehitler Destanı, İstiklâl Savaşı, Delice Böcek, İstanbul Fetih Destanı... gibi kitapları, takım şiirler hâlinde koçaklamalardır. Fâzıl Hüsnü bu koçaklama şiirlerinde hem târih gerçekleri ve savaş bilgilerine, hem de söylentilerine bağlanmaktadır.

Toplumcu-gerçekçi şiirleri: Bu tür şiirleri, daha çok; Toprak Ana,Aç Yazı, Türk Olmak kitaplarında bulunmaktadır. Şiirler Anadolu üzerine açık düşünceler söylemekle destandan ayrılır. Bu şiirler halkın ve yurdun hâline acıyan, koyu gerçekçi, isyancı, inkârcı mısralar hâlindedir. Kişiler, basit değil, karmaşık iç dünyâsı olan çok yanlı insanlardır.

Felsefî-lirik şiirler: Bunlar Dağlarca’nın asıl tarzı olan şiirleridir. Şöhretini sağlayan kitabı Çocuk ve Allah’tan başlayarak ruh derinliklerini, tabiat üstüyü ve madde ötesini gözetmiştir.İnsan ve nesnelerin sathını bırakıp özüne inmeye çalışmıştır. Şiirlerinde karanlık, aydınlık, ölümle-dirim, korkuyla ümit, nefretle sevgi, geçmişle gelecek birbirleriyle çarpışan ve birbirine karışan bulut kümeleri gibidir.Her bucaktaki sır ve gizlilik hem rüyâ, hem de gerçek şiir hâlinde şiire yansımaktadır.

Üslûp: Dağlarca, ŞeyhGâlib’in istediği gibi “bir başka lügat”la konuşan şâirlerdendir. Konuşma diline fazla iltifât etmemiş, kitâbî kelimelere de az yer vermiştir.Her şiirde değişik sözler aramıştır.O, kelimelerle fazla oynayan bir şâirdir. Bâzı şiirlerinde iç ahenge önem verir. Şiirlerinde, âheng sağlamak için, kendince bir çeşit imâlelerden ve tabiat taklidi seslerden de faydalanmıştır. Fâzıl Hüsnü Dağlarca, buhranlarla, tatminsizliklerle dolu bir şâir olarak tanınır. Din, insan, hayat, ahlâk gibi konularda kendi yapısında bulunan kararsızlık ve bunalımlar, aynen şiirlerine aksetmiştir. Bu bakımdan kendinde ve eserlerinde çok keskin zikzaklara, tam ters dönüşlere çok sık rastlanır. Şiirlerini bu noktadan değerlendirmek, onun gerçek yapısını anlamak açısından faydalı olur.

Eserleri:

Havaya Çizilen Dünyâ (1935) Çocuk ve Allah (1940). Daha (1943).Çakırın Destanı (1945), Taş Devri (1945), Üç Şehitler Destânı (1949). Toprak Ana (1950), Aç Yazı, İstiklâl Savaşı-Samsun’dan Ankara’ya (1951), İstiklâl Savaşı-İnönüler, Sivaslı Karınca (1951), İstanbul-Fetih Destanı (1953), Anıtkabir (1953), Delice Böcek (1957), Batı Acısı, Mevlânâ’da Olmak-Gezi (1958), Hoo’lar (1960), Özgürlük Alanı, Cezayir Türküsü (1961), Aylâm (1962), Türk Olmak (1963). Yedi Mehmedler (1964), Çanakkale Destanı (1965), Dışardan Gazel (1965), Yeryağ (1965),VietnamSavaşımız (1966).KubilayDestanı (1968), Haydi, 19 Mayıs Destanı (1969). Vietnam Körü, Hiroşima (1970), Kuş Ayak, Malazgirt Ululaması (1971), Kınalı Kuzu Ağıdı (1973), Hollandalı Dörtlükler (1977), Nötron Bombası (1981).



İstanbul Fetih Destanı’ndan

Sultan Mehmed’in Gemileri:

Bir sabah fermân ile uyandık İstanbul kıyılarında,

Bir sabah duyuldu, Sultan Mehmed:

“-Gemilerim karadan yüzdürülsün!

Dağlar Taşlar inledi:

“Emret!”

Kazıklarla yarıldı yer, ufuklarca

Saçılıp zümrüt göklere, gümüş böceklere merhamet

Acayip pınarlardan, meçhul koruluklardan geçtik

Zamanımızla durdu iki yanda

Geçmiş devirler sed sed

..............................

İlk defa, bu koca dünyâ ilk defa,

Bir şey âşikâr oluyordu bütün milletlere ibret,

Tabiat üzerinde açan kuvvet gülü,

Allah’ın toprağı geçit veriyordu.

Türk’ün koluna hürmet.

.................................

İniverdik uyumuşların önüne, karadan gemilerle,

Kesildiler, serâpâ nûr, serâpâ hayret.

Açıldı onlara Doğu’dan.

Bize Batıdan,

Ebediyet.


Fazıl Hüsnü Dağlarca : Fazıl Hüsnü Dağlarca (1914) şair, yazar
1914 yılında İstanbul’da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi’ni (1933), Harp Okulu’nu (1935) bitirdi. Piyade subayı olarak Doğu ve Orta Anadolu’nun, Trakya’nın bir çok yerlerini dolaştı. Orduda hizmeti on beş yılı doldurunca, önyüzbaşı iken askerlikten ayrıldı (1950). Çalışma Bakanlığı İş Müfettişi olarak İstanbul’da çalıştı (1952-1960). Aksaray’da Kitap Kitabevini açtı (Aralık 1959) ve yayıncılık yaptı. Türkçe adında bir de aylık dergi çıkardı (43 sayı,1960-1964). Sonra kitabevini kapattı (1970).
İlk yazısı (bir hikaye) ortaokul öğrencisiyken Yeni Adana gazetesinde yayınlandı (1927). Sanat dergilerinde ilk kez, Kuleli Lisesi son sınıftayken Yavaşlayan Ömür şiiriyle göründü (İstanbul Dergisi 1933). Sonra Varlık dergisine şiirler vermeye başladı (Mayıs 1934). Harbiye’den subay çıktığı gün (30 Ağustos 1935) satışa çıkardığı ilk kitabı Havaya Çizilen Dünya’da ölçülü, uyaklı, aşık tarzı denemeleri bulunuyordu.
İkinci kitabının çıkmasıyla (Çocuk ve Allah, 1940) Cumhuriyet devrinin en kuvvetli şairlerinden biri oldu. 1970’de sayısı 34’ü bulmuş kitapları içinde Çocuk ve Allah, Daha, Çakırın Destanı, Toprak Ana, Aç Yazı, Asu, Türk Olmak, Haydi özellikle ön planda yer alır.
15 Ekim 2008 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Kazandığı armağan ve ödüller:
Türkiye’de bir şiiriyle (Çakırın Destanı kitabındadır) C.H.P Şiir Yarışması’nda üçüncülük (1946); Asu kitabıyla 1956 Yeditepe Şiir Armağanı; Delice Böcek kitabıyla Türk Dil Kurumu 1958 Şiir Ödülü; Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nun Turhan Emeksiz Armağanı (1966). Arkın Çocuk Edebiyatı 1973 Yarışması’nda jüri, üç şiirine "yarışma üstün onur ödülü" verdi (1974); Horoz şiir kitabıyla Sedat Simavi Vakfı Ödülü’nü Peride Celal ile bölüştü (Aralık 1977). Yurt dışında International Poetry Forum /uluslararası Şiir Forumu, Pittsburg, Amerika/ Dağlarca’yı en iyi Türk şairi seçti (1967). Struga (Yugoslavya) Şiir Festivalleri’nin 13.sünde ödül Altın Çelenk Dağlarca’ya verildi (Ağustos 1974) ve Milliyet Sanat Dergisi’nce de "1974 Yılının Sanatçısı" seçildi.
ESERLERİ:
Bir ara Sözcü dergisine 1960 ve Vatan dergisine 1961-1962 yazdığı, özdeyiş niteliğinde kısa düzyazıları bir yana bırakılırsa, yalnız şiirle uğraşan ve şiirlerini Türkiye’nin hemen bütün edebiyat dergilerine yaymış olan Dağlarca’nın kitapları, ilk baskı yıllarıyla şunlardır:
Havaya Çizilen Dünya (1935), Çocuk ve Allah (1940), Daha (1943), Çakırın Destanı (1945), Taş Devri (1945), Üç Şehitler Destanı (1949), Toprak Ana (1950), (Aç Yazı 1951), İstiklal Savaşı- Samsun’dan Ankara’ya (1951), İstiklal Savaşı- İnönüler (1951), Sivaslı Karınca (1951), İstanbul-Fetih Destanı (1953), Anıtkabir (1953), Asu (1955), Delice Böcek (1957),Batı Acısı (1958), Mevlana’da Olmak-Gezi (1958), Hoo’lar (1960), Özgürlük Alanı (1960), Cezayir Türküsü (Fransızca, İngilizce ve Arapça çevirileriyle birlikte, 1961), Aylam (1962), Türk Olmak (1963), Yedi Memetler (1964), Çanakkale Destanı (1965), Dışarıdan Gazel (1965), Kazmalama (1965), Yeryağ (1965), Vietnam Savaşımız (İngilizcesiyle, 1966), Kubilay Destanı (1968), Haydi (1968), 19 Mayıs Destanı (1969), Vietnam Körü destan-oyun, (1970), Hiroşima (Fransızca, İngilizce çevirileriyle, 1970), Malazgirt Ululaması (1971), Kınalı Kuzu Ağıdı (1972), Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973), Horoz (1977), Hollandalı Dörtlükler (1977), Çukurova Koçaklaması (1979), Nötron Bombası (1981), Yunus Emre’de Olmak (1981), Çıplak (1981), İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985), Uzaklarda Giyinmek (1990), Dildeki Bilgisayar (1992).
Dağlarca çocuk şiirleri de yazdı. Bu alanda ilk kitabı Açıl Susam Açıl Yugoslavya’da basıldı (Üsküp, 1967),bunu İstanbul’da çıkan Kuş Ayak (1971), Arkaüstü (1974), Yeryüzü Çocukları (1974), Yanık Çocuklar Koçaklaması (1976), Balina ile Mandalina (1977),Yaramaz Sözcükler (1979), Göz Masalı (1979), Şeker Yiyen Resimler (1980), Yazıları Seven Ayı (1980), Cinoğlan (1981), Hin ile Hincik (1981), Güneş Doğduran (1981), Kaçan Ayılar Ülkesinde (1982) kitapları izledi.
Şiirlerinden seçmeler Dört Kanatlı Kuş(1970)’ta toplanmıştı. Şairin eserlerinin çeşitli baskıları ve başka dillerde yayınlanmış "şiirlerinden seçmeler" kitaplarını listesi, Hollandalı Dörtlükler sonunda belirtilmiştir. Bütün eserleri Cem Yayınevi’nce toplu olarak yayınlanmakta olan şairin bu yeni Dağlarca Dizisi’nde 13 kitabı çıktı (1964-1979).
VEFAT-HABER
Türkçe dil bayrağım şairi vefat etti

Ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca İstanbul'da hayatını kaybetti.
Bir süredir Marmara Üniversitesi Hastanesi'ndeki tedavi gören dağlarca 94 yaşındaydı.
Altunizade’deki Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kürşad Tokel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 94 yaşındaki şair Dağlarca’nın, kronik böbrek yetmezliği ve kateter enfeksiyon sebebiyle 28 Eylül 2008 tarihinde bir başka hastaneden hastanelerine getirildiğini belirtti.
O tarihten buyana hastanede tedavi altında bulunan Dağlarca’nın enfeksiyonun antibiyotiklere yanıt vermemesi sebebiyle bugün yoğun bakıma alındığını kaydeden Prof. Dr. Tokel, tüm müdahalelere rağmen durumu giderek kötüleşen Dağlarca’nın saat 16.50 itibariyle vefat ettiğini söyledi.
Milliyet 15.10.2008

Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Fazıl Hüsnü Dağlarca Özgeçmişi

Fazıl Hüsnü Dağlarca Hayatı

Sizde Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili bildiklerinizi paylaşır mısınız ?

Fazıl Hüsnü Dağlarca biyografisi 242 defa okunmuştur. [538]