Haram Nedir

Haram Nedir ? Haram Ne demek ?

1-)HARAM



İslam dininde kesin olarak yapılmaması istenilen şey. Çoğunluk İslam hukukçularına göre, haram; delaleti kesin olan ayetle mütevatir ve meşhur hadisle veya zanni delil sayılan ahad haberle (haber-i vahid) de sabit olur. Çünkü zanni deliller itikad konusunda huccet sayılmazsa da, amel bakımından huccet sayılır. Hanefilere göre ise, haram ancak kesin delille sabit olabilir. Bu da; ayet, mütevatir veya meşhur hadis kabilinden olur. Kur'an'da şöyle buyurulur: "Diliniz yalana alışmış olduğu için her şeye, "şu helaldir, bu haramdır" demeyin" (en-Nahl, 16/116). Bu ayette, yasak edilen duruma düşülmemesi için, haberi vahid gibi zanni bir delille, yapılmaması kesin olarak istenilen şeye "tahrimen mekruh" adını verirler. Âyette şöyle buyurulur: " Ey iman edenler, size açıklanınca, hoşumuza gitmeyecek şeyleri sormayın..." (el-Maide, 5/101). Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Allah sizin için dedikoduyu, çok soru sormayı ve malı boşa harcamayı hoş görmedi" (Buhari, İstikraz,19). Tahrimen mekruh, vacibin karşıtıdır. Erkeklerin ipekli giymesi, altın yüzük takınması buna örnek verilebilir. İkincisi tenzihen mekruh adını alır ki, mendub'un karşıtıdır.

Ebu Hanife (ö. 150/767), Ebu Yusuf (ö.182/798) ve İmam Muhammed (ö. I89/805) zanni delille sabit olan yasaklara "mekruh" demekle yetinirlerdi (Muhammed Ebu Zehra, Usulü'l-Fıkh, Daru'l- Fikri'l-Arabi tab'ı, tsz., s. 42).

Allah ve Rasulünün bir şeyi yasaklaması şu tarzlarda olabilir:

1) Haramlık lafzı ile. "Size, analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz... (ile evlenmeniz) haram kılındı" (en-Nisa, 4/23). "Vurularak öldürülmüş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak murdar ölmüş olan hayvanlar... size haram kılındı" (el-Maide, 5/3). Bu ve benzeri ayetlerde bir şeyin yasaklanması, açıkça "haram" lafzıyla ifade edilir.

2) Helallığın kaldırılması ile. "Artık bundan sonra senin için başka kadınlar helal değildir" (el-Ahzab, 33/52). Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: " Müslüman bir kimsenin malını onun gönül rızası olmaksızın almak helal olmaz" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 72).

3) Nehiy siğası kullanılmakla. "Zinaya yaklaşmayın, çünkü o, rezilliktir, kötü bir yoldur" (el-İsra;17/32).

4) Fiilden sakınmayı ifade eden bir lafızla. "Ey iman edenler, şarap, kumar, dikilitaşlar (putlar) ve şans okları sadece şeytanın işinden birer pisliktirler. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Maide, 5/90). Bu ayetteki "kaçının" sözü, yaklaşmayı yasaklayarak, bir şeyin haram olduğunu beliğ bir ifade ile ortaya koymaktadır.

Haramın Çeşitleri:

Bir şeyin haram kılınmasının esası, o şeyin zararlı olmasıdır. Yasaklanan bir şeyin zararlı yönü fazladır. Helal kılınanların ise faydalı yönü üstündür. Bir haramdaki zarar ya bizzat yasaklanan fiilin kendisinden kaynaklanır veya dolaylı yoldan bir sebebe dayanır. Buna göre haram, doğrudan ve dolaylı yoldan olmak üzere ikiye ayrılır.

a) Bizzat haram (haram bizatihi): Allah ve Rasulünün geçici bir sebebe dayalı olmaksızın baştan itibaren ve temelden haram kıldığı fiildir. Zina, hırsızlık, ölü hayvan eti satma, evlenme engeli bulunanlarla evlenme gibi. Bunlardaki zarar, kendi bünyelerindeki kötülüğe dayanır. Doğrudan haramlar; genel olarak korunması zaruri olan beş şeyi zedeleyen ve onlara zarar veren fiil ve hareketlerdir. Bu beş şey: Can, mal, akıl, din ve nesildir. Canı; öldürme yasağı, malı; hırsızlık, aklı; içki yasağı, dini; İslami esasları temelinden bozan davranışların yasaklanması ve nesli de; zina yasağı korumuş olur.

b) Dolaylı haram (haram li gayrihi): Temelde meşru olduğu halde, haram kılınmasını gerekli kılan geçici bir durumla bağlantılı olan fiildir. Bu bizzat haram değildir, fakat bizzat haram olan bir şeye vasıta olmaktadır. Mesela; bir kadının avret yerine bakmak haramdır, çünkü zinaya sebep olmaktadır. Zina ise bizzat haramdır. Faizli satış haramdır, çünkü faiz bizzat haramdır. Bir menfaat karşılığı borç para vermek haramdır, çünkü faizciliğe götürür, bu ise haramdır. Birbirine mahrem olan iki kadını bir nikah altında birleştirmek haramdır, çünkü bu, ikisi arasındaki hısımlık bağının, sıla-ı rahmin kopmasına sebep olur. Halbuki Cenab-ı Hak, "..Allah'tan ve hısımlık bağlarını koparmaktan sakının..." (en-Nisa, 4/1) buyurarak sıla-ı rahmin devam ettirilmesini kesin olarak istemiştir (bk. en-Nisa, 4/36; er-Ra'd,13/25; en-Nahl,16/90; er-Rum, 30/38; Muhammed, 47/22, 23). Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir kadın halası, teyzesi, erkek kardeşinin kızı veya kız kardeşinin kızı üzerine nikah edilemez; eğer siz bunları yaparsanız, hısımlık bağlarını koparmış olursunuz" (Buhari, Nikah, 27; Müslim, Nikah, 37, 39). Sıla-i rahmin kesilmesi bizzat haramdır, buna sebep olabilecek fiil ve davranışlar da dolaylı yoldan yasaklanmıştır (Muhammed Ebu Zehra, Usulü'l-Fıkh, Daru'l-Fikri'l-Arabitab'ı, tsz., s. 43; Zekiyüddin Şa'ban, Usulü'l-Fıkh, Terceme: İbrahim Kafi Dönmez, Ankara 1990, s. 216, 217):

Dolayısıyla haram, kimi zaman da arızi bir halden ötürü olur. Gasbedilmiş bir toprak üzerinde namaz kılmak, Cum'a namazı için ezan okunurken alış-veriş etmek gibi. Aslında alış-veriş bizzat haram değildir. Fakat Kur'an'da; "Ey iman edenler, Cum'a günü namaz ipin çağrıldığınız vakit, Allah'ı anmaya koşun ve alım satımı bırakın" (el-Cum'a, 62; 9) buyurulduğu ve insanı namazdan alıkoyduğu için, yalnız sınırlı bir süre için yasaklama yoluna gidilmiştir. Başkasının dünür olduğu bir kızla evlenmek de caiz değildir, ancak ilk dünür olan vazgeçer veya kendisine olumsuz cevap verilmiş bulunursa, bu yasak kalkar. Hadiste şöyle buyurulur: "Sizden biriniz din kardeşinizin dünürlüğü üzerine dünürlük göndermesin. Ancak, dünür gönderen ondan önce vazgeçer veya kendisine izin verirse bu durum müstesnadır. "(Buhari, Nikah, 45, Büyu', 58, Şurut, 8; Müslim, Büyu', 8, Nikah, 38, 39, 42). Aslında evlilik güzel bir şeydir ve İslam'da teşvik edilmiştir. Ancak burada, başkasının kurmaya çalıştığı güzel münasebetleri engelleme ve bozma söz konusu olduğu için, böyle bir kızla evlenmek geçici olarak caiz görülmemiştir (Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam Hukuku, İstanbul 1983, s. 169-171).

Bizzat haram ile dolayısıyla haram veya bir arız sebeble haramın hükümleri:

a) Bizzat haramın hükmü, fiilin temelden gayri meşru sayılmasıdır. Mükellef bu fiili işlerse herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. İşleyen bakımından bir suç teşkil edeceği için, sadece günah ve dünyevi ceza sorumluluğu söz konusu olur. Fiili hiçbir olumlu sonuç bağlanmaz ve ulaşılmak istenen menfaat fiilin sahibi için hak olarak ortaya çıkmaz. Mesela; zina fiili, nesep ve mirasçılığın sabit olması için sebep teşkil etmez. Hırsızlık fiili de, hırsıza, çalınan mal üzerinde mülkiyet hakkı vermez. Yasak fiil akitlerle ilgili ise, akit batıl olur ve hukuki sonuçlarını doğurmaz. Mesela; murdar et, şarap veya domuz eti için yapılan satım akdi İslam hukuku nazarında batıldır. Mahrem hısımlardan birisi ile yapılan evliliğe, meşru evliliğe ait olan mirasçılık ve nesebin sübutu gibi sonuçlar bağlanamaz. Çoğunluk İslam hukukçularına göre, ayrıca zina cezası da uygulanır. Ebu Hanife ise, nesebin sahih ve sabit olmayacağını kabul ederken, nikah şüphesinden dolayı, başka bir deyimle, eşlerin nikah akdine güvenerek cinsel temasta bulunmalarını dikkate alarak, ayrılık tarihinden önceki birleşmelere bir ceza gerekmediğini söyler (Ebu Zehra, a.g.e., s. 44, 45; Hamdi Döndüren, a.g.e., s. 251 vd.).

Akit, dolayısıyla veya arız bir sebeple, haram sayılmışsa, batıl olmaz. Mesela; çoğunluk İslam hukukçularına göre, Cum'a namazı vaktinde yapılan bir akit geçerlidir. Başkasının dünür olduğu kızla evlenme akdi de böyledir. Bu akitler sadece günaha sebep olur. Fakat hukuki sonuçlarını da doğururlar. Hanbelileler, Zahirilere göre ise kökeninde yasak bulunan bu gibi akitler geçerli değildir. Yine, gasbedilmiş bir toprak üzerinde kılınan namaz sahihtir; ancak başkasının malını gasbetme günahı devam eder. Faizli alış-verişler de hanefilere göre fasittir.

İbadetler konusunda fasit-batıl ayırımı yapılmaksızın bir ibadetin ya sahih ya da gayri sahih olmak üzere iki durumda bulunabileceği konusunda görüş birliği vardır. Çoğunluk İslam hukukçularına göre bu prensip akitler için de geçerlidir. Hanefilere göre ise, bir akdin rükünlerinde bir eksiklik bulunursa bu akit olur ve hukuki bir sonuç doğurmaz. Bir satım akdinde icap, kabul veya satılan mal unsurlarından birisinin bulunmaması gibi. Eğer eksiklik akdin şartında, yani vasıflarından birinde ise, sebep teşekkül etmiş olur ve bu buna bazı hukuki sonuçlar terettüp eder. Mesela; vadeli satışta vade tarihinin belirlenmemesi akdi fasit kılar. Bu eksikliğin giderilerek, akdin sahih hale getirilmesi mümkündür.

Çoğunluk İslam hukukçularına göre ise, bir akitle ilgili nehiy bulunur veya Allah ve Rasulü tarafından emredilen şartlarda bir eksiklik olursa akit geçersizdir. Çünkü yasak bulunan yerde akit yapmak Allah'a isyandır. Böyle bir akit zarara sebep olmuşsa cezayı gerektirir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: " Kim, bizim emrimize uymayan bir iş yaparsa merdud'tur. Kim dinimize, onda olmayan bir iş sokarsa merdud'tur" (Buhari, İ'tisam, 20, Büyu', 60, Sulh, 5). Onlar hakkında yasak bulunduğu için faiz ve müşriklerle yapılan evlenme akdinin batıl olduğuna hükmetmişlerdir (Bu yasaklar ve iki tarafın delilleri için bk. el-Bakara, 2/221, 275; Gazzali, el-Mustasfa Bulak, Mısır,1322, II, 31; Pezdevi, Usul, Keşfü'l-Esrar kenarında, İstanbul 1308, I, 66; İbnü'l-Hümam, et-Tahrir, Kahire 1316-1317, I, 329).

Yüce Allah dünyayı ve semaları yaratmış ve insanoğlunun hizmetine sunmuştur. Bütün bu nimetlerden yararlanmada asıl olan bunların mübah olmasıdır. Şu ayetler yararlanmada cevazın genel olduğunu bildirir: "O, Allah, semalarda ve yerde ne varsa hepsini sizin emrinize amade kıldı" (el-Casiye, 45/13). "O, yeryüzünü size boyun eğecek bir şekilde yaratandır. Arzın omuzlarında yürüyün ve onun rızkından yeyin" (el-Mülk, 67/15). Ancak bu genel yararlanma hakkı ayet ve hadislerde yer alan ve haramları bildiren hükümlerle sınırlandırılmıştır. Haram veya helalleri belirleme hakkı Allah ve Rasulüne aittir. İnsanlara böyle bir yetki verilmediği ayette şöyle ifade edilir: "Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı güzel ve temiz şeyleri kendinize haram kılmayın ve sınırı aşmayın" (el-Maide, 5/87). "Dilleriniz yalana alıştığı için "bu helaldir", " şu haramdır" demeyiniz. Sonra Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise kurtuluşa eremez" (en-Nahl,16/116). Kendi düşüncesine göre, helalleri haram saymaya çalışan kimseleri Cenab-ı Hak şöyle uyarır: " Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar ziyana uğradılar, saptılar. Onlar doğru yola gelici de değildirler" (el En'am, 6/140).

Kur'an'da haram olduğu bildirilen başlıca yiyecek ve davranışlar şunlardır:

"Allah size ancak ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanın etini haram kıldı. Saldırmadan ve sınırı aşmadan, darda kalanın üzerine ise bir sakınca yoktur" (el-Bakara, 2/173).

"Vurularak öldürülmüş, uçurumdan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak ölmüş olan hayvanlar -henüz ölmeden usulüne göre kesmeniz dışında-, dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla şans aramanız size haram kılındı" (el-Maide, 5/3).

"Ey mü'minler!, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), Şans okları, şeytan işi bir pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Maide, 5/90).

"De ki, bana vahyolunanlar arasında, yiyen kimse için haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Ancak, murdar ölmüş hayvan veya akmış kan yahut domuz eti ki bütün bunlar pistir, yahut da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk (hayvan) olursa bu durum müstesnadır. Ama kim darda kalırsa, başkasının hakkına saldırmamak ve zaruret sınırını da aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir). Çünkü Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir" (el-En'am, 6/145).

"Kim Allah'ın haramlarına saygı gösterirse, o hareketi Rabbinin yanında kendisi için iyidir. Size açıklananlar dışındaki hayvanlar sizin için helal kılınmıştır. Artık o putperestlik pisliğinden ve yalan sözden kaçının" (el-Hacc, 22/30).

Aile hukuku ile ilgili haramlardan bazıları da Şunlardır: Bir kimse ile arasında ebedi mutlak evlenme engeli bulunan hısımlar ayette şöyle ifade edilir: "Size analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları, sizi emziren analarınız, süt kız kardeşleriniz, kayın valideleriniz, gerdeğe girdiğiniz karılarınızdan olup, evlerinizde bulunan üvey kızlarınız eğer henüz gerdeğe girmemişseniz üzerinize bir vebal yoktur - kendi sulbünüzden gelen oğullarınızın karıları ve iki kız kardeşi bir nikah altında toplamanız haram kılındı" (en-Nisa, 4/23).

Bu ayetin hükmüne göre üç mutlak evlenme engeli ve ebedi haramlık ortaya çıkmaktadır. Kan hısımlığı, sıhri hısımlık ve süt hısımlığı.

a) Kan hısımlığı: Bir erkeğe nesep veya hısımlık sebebiyle dört grup kadın haram olur,Bunlar; usul: Annesi ve nineleri gibi, Füru; kızı ve ilanihaye Torunları gibi, Kardeşleri ve kardeşin ilahiyhaye çocukları gibi, Dede ve ninelerin ilk füruu; hala, teyze, büyük hala ve büyük teyze gibi...

b)Sihri hısımlık: Sıhriyet, evlilik yoluyla meydana gelen bir hısımlıktır, Sonrada boşanma veya ölümle evlilik sona erse bile sıhri hısımlık ortadan kalkmadığı için, bu mutlak bir evlenme engeli teşkil eder, Sıhri hısımlar dört grupta toplanabilir:1)Üvey kızlar: Bir erkek dul bir kadınla evlenir ve cinsel ilişkide bulunursa, bu kadının önceki kocasından olan kızları veya torunları, bu üvey babaya ebedi olarak haram olur, 2) Kayın valideler: Mücerred nikah akdi sonucunda, damatla kayın valide ve hanımı tarafından nineleri arasında ebedi evlenme engeli doğar, 3) Baba ve dedenin karıları; Bir kimse üvey anne veya nineleriyle ebedi evlenemez, Âyette şöyle buyurulur: "Babalarınızla evlenmiş olan kadınlarla evlenmeyin. Ancak cahiliyet devrinde geçen geçmiştir" (en-Nisa, 4/22). 4) Gelinlerle evlenme yasağı vardır, Âyette şöyle buyurulur: "Kendi sulbünüzden gelmiş oğullarınızın karısı... size haram kılındı " (en-Nisa, 4/23). Ancak İslam'da evlatlık muamelesi yasaklanmış, evlatlığın boşayacağı kadınla, evlat edinen erkeğin evlenebileceği esası benimsenmiştir. İlk uygulama, Hz, Peygamber'in evlatlığı Zeyd'in boşadığı Zeynep binti Cahş'la olan evlenmesidir (bk. el-Ahzab, 33/37).

c) Süt hısımlığı: İslam hukuku kan ve sıhriyet yoluyla hısımlıktan başka, yabancı bir kadından süt emme yoluyla bir hısımlık çeşidi daha kabul etmiştir. Sütle kurulan bu bağ, çocukla süt ana ve diğer bazı hısımlar arasında evlenme engeli doğurur (bk. el-Bakara, 2/233; en-Nisa, 4/23; Buhari, Şehadat, 7, Nikah, 21; Müslim, Rada,1).

Kendini Allah'ın yerine koyarak helalı haram, haramı helal yapan kimseler hakkında yüce Allah şöyle buyurur: "Onlar, hahamlarını, papazlarını ve Meryemoğlu İsa Mesih'i, Allah'tan başka Rabler edindiler. Halbuki onlar, ancak bir olan ve kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah, onların koştukları ortaklardan münezzehtir" (et-Tevbe, 9/31). Bu ayet nazil olduktan sonra, daha önce Hıristiyan olarak Şam'a gitmiş bulunan Adıy b. Hatim et-Tai Medine'ye geldi ve Hz. Peygamber'e ayeti okuyarak; hıristiyanların rahip ve hahamlarına ibadet etmediklerini, dolayısıyla burada ne anlatılmak istendiğini sordu. Nebi (s.a.s.) şöyle buyurdu: "Onlar helalı haram, haramı helal yaptılar. Hıristiyanlar da onlara uydular. İşte bu, onlara ibadet etmeleridir" (İbn Kesir, Muhtasaru Tefsiri İbn Kesir, İhtisar ve tahk, Muhammed Ali es-Sabuni, Beyrut, 1402/1981, II, 137).

İslam kötü, pis ve zararlı bir takım şeyleri, kötü fiilleri yasaklamakla kalmadı, kötülüğü kökünden yok etmek için harama götüren yolları ve vesileleri de haram kılmıştır. Yukarıda, dolaylı haram (haram li gayrihi) kısmında temas ettiğimiz gibi, harama düşürecek sebepler de yasaklanmıştır. Yaban bir kadınla bir erkeğin kimsenin gelemeyeceği kapalı bir yerde başbaşa kalması, kadınların tahrik edici süs ve giysilerle dışarı çıkmaları, müstehcen yazı, resim ve müziğin yasaklanması bunlar arasında sayılabilir.

Şüpheli şeylerden kaçınmak da harama karşı bir tedbirdir. Hadislerde şöyle buyurulur: "Helal açıktır, haram da açıktır. Bu ikisi arasında şüpheli birtakım işler vardır" (Buhari, Büyu', 3). "(Şüpheli şeylerden) senin gönlünü rahatsız eden şeyi bırak, rahatsız etmeyeni yap" (Tirmizi, Kıyame, 60).

Hamdi DÖNDÜREN


2-)

Kelime anlamı, hürmet gösterilen, dokunulmayan, saygın demektir. Terim olarak; farzın tam zıddıdır, yani Allah'ın, ya kendi sözüyle, ya da Elçisinin sözüyle yapılmamasını kesinkes istediği şeylerdir. Ancak haram herkes için haramdır. Geri kalan yönleri ise aynen farz gibidir. Mesela kabullenmeyen kafir olur.


3-)Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

De ki, Rabbim; bütün fuhşiyatı (küfür ve nifakı) açığını ve gizlisini, her türlü günahı, haksız isyanı ve Allahü tealaya hiçbir zaman bir burhan indirmediği herhangi bir şeyi ortak koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allahü tealaya isnad etmenizi, haram etti. (A'raf suresi: 33)

Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp, dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur? (Hadis-i şerif-Kimyay-ı Seadet)

İnsan, haram işlemeği kalbinden geçirir, Allah'tan korkarak yapmazsa, hiç günah yazılmaz. Haramı işleyince, bir günah yazılır. (Hadis-i şerif-Berika)

Allahü teala, haram olan şeylerde size şifa yaratmamıştır. (Hadis-i şerif-Buhari)

Haramlardan sakınmak, akıllıların şanından, şereflilerin tabiatındandır. (Hazret-i Ali)

Haramda şifa yoktur. (İmam-ı Rabbani)

Haramdan bir altını sahibine vermek, yüz altın sadaka vermekten faziletlidir, iyidir. (İmam-ı Rabbani)

Dünyada haram işleyen kimse, ahirette ondan mahrum kalır. Burada helal şeyleri kullananlar, orada o şeylerin hakikatine kavuşur. Mesela, bir erkek dünyada haram olan ipeği giyerse, ahirette ipek giymekten mahrum edilir. İpek ise, Cennet elbisesidir. O halde, bu günahtan temizlenmedikçe, Cennet'e girilemez demektir. Cennet'e giremeyen de Cehennem'e gider. Çünkü, ahirette, bu ikisinden başka yer yoktur. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)


4-)İslam hukukuna göre,
Müslüman ve mükellef insanlara Allah'ın yapılmasını kesin olarak yasakladığı
eylem ya da et­kinlik.


5-)Din kurallarına aykırı olan, dini bakımdan yasak olan, helal karşıtı.


6-)Yasak.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Forbidden.
İngilizcesi İngilizce
The sacred enclave in Mecca enclosing the Ka'bah, the focal point of the hajj.
İngilizcesi İngilizce
That which is against Islamic law.
İngilizcesi İngilizce
The Holy Precinct of Mekka.
İngilizcesi İngilizce
Something a Muslim must not do or eat.
İngilizcesi İngilizce
Something which is unlawful or prohibited in Islam.
İngilizcesi İngilizce
Forbidden by religion.
İngilizcesi İngilizce
İllicit.
İngilizcesi İngilizce
İll-Gotten.
İngilizcesi İngilizce
İllegimate.
İngilizcesi İngilizce
Unlawful.
İngilizcesi İngilizce
Wrong.
İngilizcesi İngilizce
This category is prohibited for the Muslim to do such as stealing and lying Doing the haram counts as a bad deed and not doing it counts as a good deed.
İngilizcesi İngilizce
Forbidden unlawful.
İngilizcesi İngilizce
Prohibited food; the word actually refers to that which is delineated or indeed sacred.

  • BAŞKALARIN ŞEYİNİ YEME Haram OLUR DİKAT
  • Bir kişinin hayatını yemek Haramdır
  • Haram mı diye müftüye soruyorlar ama birileri ‘devlete para ödemeyin’ diye yoğun propaganda yapıyor” dedi.
  • Müftüye ‘kaçak elektrik kullanıyorum Haram mı’ diye çok soru geliyormuş.

Sizde içinde Haram kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Haram kelimesi anlamı 1214 defa okunmuştur. [241945] Haram kelime anlamı, Haram nedir, Haram ne demek, Haram sözlük anlamı

Paylaş