Hıyaru'l-Ayb Nedir

Hıyaru'l-Ayb Nedir ? Hıyaru'l-Ayb Ne demek ?

1-)HIYÂRU'L-AYB



Kusur muhayyerliği. Malın kusurunun anlaşılmasından dolayı oluşan tercih hakkı. Hıyar; seçme, tercih etme ve muhayyerlik. Ayb (ayıb); kusurlu ve ayıplı olmak, kusurlu ve eksik kılmak anlamına gelir. Çoğulu uyub'tur. Bir terim olarak ayıb; alışverişte satış bedelini olumsuz yönde etkileyen ve alıcının akit sırasında bilseydi malı almaktan vazgeçeceği ölçüde kusur teşkil eden eksikliktir.

Satılan bir malda ayıp bulunursa alıcı dilerse malı iade ederek akdi fesheder, dilerse geçerli kılar. Buna ayıp muhayyerliği denir. Bilirkişi tarafından, kusur sayılan ve o mala rağbeti azaltan herşey "ayıp"tır ve muhayyerlik hakkı verir (en-Nevevi, el-Minhac, II, 50; el-Mevsıli, el-İhtiyar, II, 18).

Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Bir müslümanın kardeşine ayıbını açıklamadıkça ayıplı bir malı satması helal olmaz" (Şevkani, Neylü'l-Evtar, V, 211). "Bir kimse için herhangi bir şeyi, ondaki şeyleri (eksikliği) açıklamaksızın satması helal olmaz. Yine bir kimse için bildiği şeyleri açıklamaması helal olmaz" (Şevkani, Neylü'l-Evtar, V, 212).

Ebu Hureyre (r.a) den rivayete göre, Hz. Peygamber bir gün pazar yerinden geçerken, elini bir zahire yığınının içine sokmuş, altının ıslak olduğunu görünce satıcıya sebebini sormuştur. Satıcı, yağan yağmurun ıslattığını bildirince, Allah'ın elçisi şöyle buyurmuştur: "Bu ıslaklığı herkesin görmesi için zahirenin üzerine çıkarman gerekmez miydi? Hile yapan benden değildir" (Müslim, İman, 164; Ebu Davud Büyu', 50; Tirmizi, Büyu', 72). İmam Nevevi (ö. 676/1277) hadisin son kısmını; "Hile yapan benim yolumu izleyenlerden, ilim, amel hususunda yoluma uyanlardan değildir" şeklinde tefsir etmiştir (Askalani, Buluğu'l Meram, Terc. A. Davudoğlu, III, 55),

Büyük İslam hukukçusu el-Kasani (ö. 587/1191), ayıp muhayyerliğinin dayandığı delilin şu hadis olduğunu belirtir: Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Bir kimse memelerine süt biriktirilmiş bir koyunu satın alır ve az süt veren bu koyunun alıcıyı aldatmak için memelerinin şişirilmiş olduğunu anlarsa üç gün süreyle muhayyerdir': Başka bir rivayette; "Bu kimse üç güne kadar muhayyerdir. Dilerse akdi geçerli kılar, dilerse bozar ve koyunla birlikte bir ölçek (sa') buğday verir" (Şevkani, Neylü'l-Evtar, V, 214; Heysemi, a.g.e., IV,108; İmam Malik, Muvatta; II, 170).

Bir aybın kişiyi muhayyer kılması için şu şartların bulunması gerekir:1) Ayıp, bulunduğu mahallin kıymetini noksanlaştıracak kadar büyük olmalı. 2) Teslimden sonra ve fesih talebi sırasında varlığını korumalı 3) Muhayyer olan kimse ne akit ve ne de teslim sırasında ayıbın farkında olmamalı. Alıcı, akit sırasında veya teslim zamanında malın bir ayıbını görmüş ve susmuşsa, malın ayıplı haline razı olmuş sayılacağından muhayyerlik hakkı düşer.

Nikah akdinde cinsi temasa engel teşkil eden karna ve retka gibi kadına ait kusurlar, husyelerin çıkarılmış olması veya iktidarsızlık (ünne) gibi erkeğe ait eksiklikler karşı eşe fesih hakkı veren ayıplardır.

Ayıplı mal satımında, satım akdinin hükmü, alıcı için malda derhal mülkiyet hakkının sabit olmasıdır. Çünkü satım akdinin rüknü şartsız meydana gelmesidir. Ancak malın ayıplardan selameti delalet yoluyla sabit olur. Sağlamlık tam olmayınca ak din lüzumuna tesir eder, hükmüne değil. Şart muhayyerliği bunun aksinedir.

Ayıp iki kısma ayrılır:

1) Satılan maldan bir parçanın eksik oluşunu yahut içten değil, dış görünüşünde değişiklik durumunu ifade eden ayıplar. Satılan hayvanın bir veya iki gözünün kör olması, dişlerinin dökülmüş bulunması, müzmin hastalığının olması gibi.

2) Şekil bakımından değil, mana bakımından kusur sayılan ayıplar. Hayvanın kaçmaya alışık olması, yolculukta alışılanın dışında çok ağır hareket etmesi gibi (el-Kasani, Bedayiu's-Sanayi', V, 274; İbnü'l-Hümam, Fethu'l Kadir, V,154,155 vd.; İbn Âbidin, Reddü'l Muhtar, IV, 78).

Ayıp muhayyerliğinden dolayı akdin fesih edilmesi halinde mal iki durumda bulunabilir:

1) Mal henüz satıcının elinde olabilir. Bu durumda akit, alıcının "akdi reddettim" demesiyle bozulur. Hanefi ve Şafiilere göre hakimin hükmüne veya iki tarafın rızasına ihtiyaç olmaz.

2) Mal, alıcının elinde bulunabilir. Bu durumda akit, Hanefilere göre, hakimin hükmü veya tarafların karşılıklı rızası bulunmadıkça bozulmaz. Çünkü kabzdan sonra fesih, akdi ortadan kaldırmaktır. Nasıl akit, tek taraflı iradeyle oluşmazsa, kabzdan önce feshin aksine, tek yanlı iradeyle ve hakimin hükmü olmaksızın bozulmaz. Şafiilere göre ise, akit, ne hakim hükmüne ve ne de satıcının rızasına muhtaç olmaksızın, alıcının "akdi reddettim" demesiyle ortadan kalkar. Çünkü feshin geçerli olması, ittifakla şart muhayyerliği sebebiyle fesih ve Hanefilere göre görme muhayyerliği ile fesih gibi ne hakimin hükmüne ve ne de karşı tarafın rızasına bağlı bulunmaz (el-Kasani, a.g.e., V, 281; ez-Zühayli, el-Fıkhu'l-İslami ve Edilletüh, IV, 565, 566; eş-Şirazi, el-Mühezzeb, I, 284).

Hanefi ve Hanbelilere göre, malı ayıp sebebiyle geri verme, muhayyerliği geciktirilebilir (terahi) malı, aybı öğrendikten sonra derhal geri verme (fevr) şart koşulamaz. Satın alan, ayıbı öğrenince, malı geri vermeyi geciktirse, rızaya delalet eden bir hareket olmadıkça muhayyerlik hakkı batıl olmaz. Şafiilere göre ise, aybı öğrendikten sonra malı derhal (fevr) geri verme şart koşulabilir. Alıcı, aybı öğrenir ve geri vermeyi özürsüz olarak geciktirirse, onun geri verme hakkı düşer. Çünkü muhayyerlik maldan zararı kaldırmak için meşru kılınmıştır. Bu yüzden şüfa'da olduğu gibi derhal kullanılır. Özürsüz geciktirme halinde bu hak düşer (eş-Şirazi, a.g.e., I, 274; İbn Kudame, el-Muğni, IV,144).

Muhayyer olan taraf, malı ayıplı şekilde aynen iade eder. Kendisinin yanında başka bir ayıp daha zuhur etmiş veya mala geri vermeye mani bir ilave yapmışsa geri verme hakkı düşer. Bu taktirde satıcıdan, önceki aybın bedelden düşülmesini talep hakkı doğar. Ancak, malı ayıplı haliyle kabul ettikten sonra, satış bedelinde indirim isteyemez. Ahmed b. Hanbel indirim isteyebilir görüşündedir (el-Mevsıli el-İhtiyar, II,18).

Hamdi DÖNDÜREN


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Sizde içinde Hıyaru'l-Ayb kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Hıyaru'l-Ayb kelimesi anlamı 8 defa okunmuştur. [250763] Hıyaru'l-Ayb kelime anlamı, Hıyaru'l-Ayb nedir, Hıyaru'l-Ayb ne demek, Hıyaru'l-Ayb sözlük anlamı

Paylaş