Hıyaru'r-Ru'ye Nedir

Hıyaru'r-Ru'ye Nedir ? Hıyaru'r-Ru'ye Ne demek ?

1-)HIYÂRU'R-RU'YE



Bir kimsenin görmediği mal üzerine akit yaparak, malı görünce muhayyer olması. Malı gördükten sonra dilerse akdi fesheder, dilerse satış bedelinin tamamı ile akdi geçerli kılar.

Görme muhayyerliğinin dayandığı delil sünnettir. Ebu Hureyre ve İbn Abbas (r. anhüma)'dan rivayete göre Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Görmediği malı alan kimse malı görünce muhayyerdir" (ez-Zeylai, Nasbu'r-Raye, IV, 9). Görme muhayyerliği sadece akitte alıcı veya kiracı gibi kimselerden mal henüz tasarrufu altına girmeyenlerin hakkıdır. Satıcı veya kiraya verenin bu hakkı yoktur. Zira sahabenin uygulaması böyle olmuştur. "Hz. Osman, Kufe'deki görmediği bir arazisini Talha b. Ubeydillah'a sattı. Çevreden, Hz. Osman'a, "Aldandın" denildi. Hz. Osman, cevap olarak; "Ben muhayyerim. Çünkü görmediğim bir malı sattım" dedi. Talha'ya da: "Aldandın" denilince, Talha şöyle cevap verdi: "Ben de görmediğim bir malı satın aldığım için muhayyerim. Bunun üzerine Cübeyr b. Mut'im'i hakem tayin ettiler. Cübeyr de Talha'ya muhayyerlik hakkı verdi. Bu olay sahabenin huzurunda oldu ve onlardan kimsenin itirazı olmadı" (ez-Zeylai, Nasbü'r-Raye, IV, 9).

Satım akdinde görmenin amacı, mal hakkında bilgi sahibi olmaktır. Yoksa soyut olarak gözle görmek değildir (el-Mevsıli, el-İhtiyar, II, 16). Görme, binek hayvanı için binmek, esans için koklamak, et hayvanı için dokunmak, bal için tatmak, kanarya için dinlemek, ev için evi gezmek olabilir.

Numune ile belli olan mallarda numuneyi görmek, bütün malı görmek gibidir.

Hanefiler, satıcı için görmediği şeyi sattığı zaman görme muhayyerliğini caiz görmez. Başka bir beldedeki bir mala mirasçı olan kimse, bunu görmezden önce satsa, satım akdi geçerli olur ve kendisinin muhayyerlik hakkı bulunmaz (es-Serahsi, el-Mebsut, XIII, 69 vd.; İbnu'l Hümam, Fethu'l Kadir, V,137-140; el-Kasanı, Bedayiu's-Sanayi', V, 292; İbn Âbidin, Reddu'l-Muhtar, IV, 68).

Satıcı, sattığı şeyi alıcıdan daha iyi bilir. Ona muhayyerlik hakkı tanınmasına gerek yoktur.

Alıcı için muhayyerlik, malı gördüğü zaman sabit olur. Bu yüzden o, satım akdine, malı görmeden önce icazet verse; satım akdi bağlayıcı olmaz ve muhayyerlik hakkı düşmez. Onun malı geri verme hakkı vardır. Çünkü Hz. Peygamber, alıcı için muhayyerliği, malı gördükten sonrası için tesbit etmiştir.

İmam Şafii, görülmeyen malın satılamayacağını ve bu yüzden görme muhayyerliği diye bir hakkın olamayacağını söyler. Ancak Şafiilerde aksi görüşte olanlar da vardır (İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, V, 137; el-Ceziri, el-Mezahibü'l-Erbaa, II, 214 vd.).

Muhayyerliğin sabit olmasının şartları:

1) Akdin konusunun ta'yin ile belirlenebilir cinsten olması. Satım akdi, bir malı başka malla trampa şeklinde olursa, satıcı ve alıcıdan herbiri için malı görmediği zaman muhayyerlik sabit olur. Altın, gümüş, para ve döviz mübadelesinde (sarf) satıcı veya alıcı için muhayyerlik sabit olmaz. Çünkü bunda pratik bir fayda yoktur. Para karşılığı mal satımında yalnız alıcı için bu hak sözkonusudur.

2) Akdin konusunun görülmemiş olması. Satın almazdan önce görülmüşse, artık muhayyerlik hakkı bulunmaz.

Bir şeyi gören kimse, mesela bir ay sonra bu malı satın alsa, eğer mal gördüğü sıfat üzere ise, muhayyerlik hakkı bulunnıaz. Çünkü eski görmesi malın özelliklerini tanımak için yeterli olmuştur. Eğer malda değişiklik olmuşsa muhayyerlik hakkı doğar (es-Serahsi, a.g.e., XIII, 77; el-Kasani, a.g.e., V, 298; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, V, 150; İbn Âbidin, a.g.e., IV, 70, 72).

Görme muhayyerliği hakkını düşüren haller: Görme muhayyerliği, alıcının "Muhayyerliğimi düşürdüm" demesi gibi, açık düşürme ile, ne malı görmezden önce ve ne de sonra düşmez. Şart ve ayıp muhayyerliğinde ise durum bunun aksinedir. Görme muhayyerliği ihtiyari veya zaruri bir fiil ile düşer ve satım akdi bağlayıcı olur. İtiyari fiil ikiye ayrılır:

1) Açık rıza. Satım akdine icazet verdim veya razı oldum yahut tercih ettim, gibi sözlerle görme muhayyerliği hakkı düşer. Satıcı icazeti bilsin veya bilmesin hüküm değişmez.

2) Dolaylı rıza. Gördükten sonra malda bir tasarrufta bulunmak icazet ve rızaya delalet eder. Gördükten sonra malı başkasına satması, kullanması, tüketmesi gibi.

Görme muhayyerliğini düşüren zaruri fiil ise, alıcının hangi bir müdahalesi olmaksızın, kendisiyle muhayyerliğin zaruri olarak düştüğü ve satışın bağlayıcı hale geldiği işlemlerdir. Alıcının ölmesi, görmedikleri şeyi satın alan iki ortaktan birisinin icazet vermesi, malın tamamının veya bir kısmının helak olması, bitişik veya ayrı bir artışla artmış olması gibi. el-Kasani, bu konuda şöyle der: "Prensip olarak şart ve ayıp muhayyerliğini batıl kılan herşey, görme muhayyerliğini de geçersiz kılar. Ancak şart ve ayıp muhayyerliği sarih olarak vazgeçtim demekle düşer. Görme muhayyerliği ise ne görmezden önce ve ne de sonra görme muhayyerliğinden vazgeçtim demekle düşmez" (el-Kasani, a.g.e., V, 29; İbnü'l-Hümam, a.g.e., V, 141, 149).

Görme muhayyerliği akit konusu belirlenebilen feshi kabil bulunan ve akit sırasında veya daha önce görülmemiş olan akitlerde söz konusu olur. Satım, nira, taksim ve sulh akitleri gibi. Nikah ve muhalea gibi akitler ise feshe elverişli olmadıkları için bunlarda görme muhayyerliği geçerli değildir.

Hamdi DÖNDÜREN


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Hıyaru'r-Ru'ye kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Hıyaru'r-Ru'ye kelimesi anlamı 6 defa okunmuştur. [242009] Hıyaru'r-Ru'ye kelime anlamı, Hıyaru'r-Ru'ye nedir, Hıyaru'r-Ru'ye ne demek, Hıyaru'r-Ru'ye sözlük anlamı

Paylaş