İbn-İ Hazm Biyografisi
İbn-İ Hazm : Endülüs’te yetişen filozof ve âlimlerden. İsmi; Ali bin Ahmed bin Sa’îd bin Hazm olup, künyesi Ebû Muhammed’dir. İbn-i Hazm diye meşhur olmuştur. Ceddi âzâdlı bir köleydi. 994 (H.384) te Endülüs’ün Kurtuba şehrinde doğdu. 1064 (H. 456) te vefât etti.
Babası vezir olan İbn-i Hazm, çocukluğunda iyi bir terbiye almıştı. Ayrıca sarayda mükemmel bir eğitim ve öğretim gördü. Abdurrahmân Ebû Yezîd el-Ezdî, Ahmed İbn’ül-Cesûr ve zamânının diğer âlimlerinden hadis, fıkıh, kelâm ve çeşitli ilimleri tahsil etti. Öğreniminin ilk yıllarında İmâm-ı Mâlik’in El-Muvatta’ını okudu. Bir ihtilâl sonucu babası vezirlikten alınınca, ağır muâmelelere mâruz kaldı. 1011’de babasının ölümünden sonra Kurtuba’dan ayrılarak, Almeria’ya, bir müddet sonra da Hısn’ül-Kasr’a gitti. Dördüncü Abdurrahmân’ın, Endülüs Emevî hükümdârı olduğunu haber alınca, Valensiye’ye gitti. Hükümdârın iltifât ve ihsânlarına kavuşup, vezirlik makâmına getirildi. Vezirliği sırasında Gırnata önlerinde yapılan bir savaşta esir düştü ise de, bir müddet sonra serbest bırakıldı ve Kurtuba’ya döndü.
Beşinci Abdurrahmân Endülüs hükümdârı olunca, onu tekrar vezirliğe getirdi. Kısa bir müddet sonra Beşinci Abdurrahmân katledilince, hapse atıldı. Hapisten çıktıktan sonra, 1027’de Jativa’ya gitti ve kendisini tamâmen ilme vererek, talebe yetiştirdi.
İlk zamanlar Şâfiî mezhebine tâbi olan İbn-i Hazm, kelâm, hadis ve fıkıh ilimlerine dâir kitaplar yazdı. El-Fasl adlı kitabında yer küresinin yuvarlak olduğunu ve döndüğünü âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle ispat etti. Daha sonra Zâhiriyye mezhebinin mensuplarından oldu ve bu mezhebin Endülüs’te kolay anlaşılıp yayılması için kitaplar yazdı. Sonraları felsefeye daldı ve bâzı sapık fikirler ileri sürerek, müctehid imâmların ve diğer İslâm âlimlerinin kıymetini anlayamayıp kıyâsa ve taklide karşı çıktı. Özürlü veya özürsüz olarak namazı terk eden kimsenin bu namazı kazâ etmesine gerek olmadığını, hayırlı işlerin namaz yerine geçeceğini ileri sürdü. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere, kendi aklına göre mânâ vererek, sapıtıp Ehl-i sünnetten ayrıldı. Selef-i sâlihîni şiddetle tenkid ederek, tevili ve kıyâsı kabul etmediğini açıkladı. İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe, İmâm-ı Eş’arî ve İmâm-ı Mâlik gibi büyük Ehl-i sünnet âlimlerini hafife aldı. Bu sapık fikirleri az sayıda kimse kabul ettiğinden, fazla taraftar bulamadı.
İbn-i Hazm’ın müctehid imâmlara, kıyâs ve taklide karşı olan bu sapık fikirleri, zamânındaki Ehl-i sünnet âlimlerince tenkid edildi. Fikirleri, ilk olarak Ebû Bekr bin el-Arabî, daha sonra da Süyûtî tarafından çürütülüp, Ehl-i sünnetten ayrıldığı açıkça ortaya kondu. Halkın zihnini bulandırdığı ve temiz îtikâdını bozduğu için, zamânın devlet adamları tarafından tâkibâta uğrayan İbn-i Hazm’ın kitapları, İşbiliye’de halkın gözleri önünde yakıldı. Daha sonra memleketinden sürüldü. Bir köşeye çekilip edebiyâta ve felsefeye dâir birçok eser yazdı. İrili ufaklı 400 eser yazmıştır.
Eserleri:
İbn-i Hazm’ın çeşitli ilimlere dâir yazdığı eserlerinden bâzıları şunlardır:
1) Kitâb-ül-İmâmeti vel-Hilâfe fî Siyer-il-Hulefâ, 2) Tavk’ul-Hamâme fil-Ulfe vel-Ulaf, 3) Risâle fî Fazl’il-Endelüs, 4) Nüket’ül-Arûs fi Tavârîh’il-Hulefâ: Târihe dâirdir. Mağrib ve Endülüs’teki Arab ve Berberî kabîlelerinin şecereleri hakkında bilgi verir. 5) İbtâl’ül-Kıyâs ver-Re’y vel-İstihsân vet-Taklîd ve Ta’lîl: Bu kitabında kıyâsın, istihsânın ve taklidin câiz olmadığına, Kitap ve Sünnete uymadığına ve delil olmadığına dâir şahsî mütâlaalarını yazmıştır. 6) Kitâb-ül-Ahlâk ve’s-Siyer fî Müdâvât-in-Nüfûs: Ahlâk ilmine dâirdir. 7) Merâtib-ül-İcmâ, 8) El-Fasl, 9) El-Muhallâ.
Bunlardan başka kelâm, siyâset, kırâat, hadis, lisan ve edebiyâta dâir pekçok eseri vardır. İbn-i Hazm’ın eserlerinden bâzıları Avrupa dillerine tercüme edilmiş, bir kısmı kaybolmuş, bir kısmı ise günümüze kadar gelmiştir.
Bu bilgi faydalı oldu mu ?