İsmail Saib Sencer Biyografisi
İsmail Saib Sencer : Arabî dili ve edebiyâtı âlimi, kütüphâneci. 1871 senesinde İstanbul’da Kocamustafapaşa’da doğdu.
Rüştiye ve idâdi tahsilinden sonra tıbbiyeye girdi. Kendisinin ve âilesinin geçimini temin etmek zorunda kaldığından tıbbiyeyi yarıda bıraktı ve Mekteb-i Hukuka başladı. Bâyezîd Umûmî Kütüphânesi ikinci hâfız-ı kütüplüğü dolayısıyle hukuk tahsilini de bırakmak zorunda kaldı. Bir yandan kütüphâne memurluğu yaparken diğer taraftan önceden başladığı câmi derslerine devam etti. Bâyezîd dersiâmlığı pâyesini kazandı. Medreselerin kapatılmasına kadar müderrislik (profesörlük) yaptı. 1920 senesinde Bâyezîd Umûmî Kütüphânesi müdürü oldu. Ölünceye kadar (1940) bu vazifede kaldı ve hayatının son elli yılını burada geçirdi. Bu kütüphânede kitapların muhâfazasında mühim hizmet etti. Tedkik, araştırma yapanlara, ilim adamlarına yardımcı olurdu. Hiç evlenmedi. Hayatını kitaplara verdi. İlmi gibi ahlâkı, fâzileti de yüksekti.
Arabîyi ve Arap edebiyâtını çok iyi bilirdi. Muhtelif ilimlere âit çok kitap okumuş ve hıfz etmiştir. Kütüphânenin bir odasında kaldığı için bütün zamanını kütüphâneye ve kütüphâneye gelenlere hizmetle geçirirdi. Kâtip Çelebi’nin Keşfü’z Zünûn’una birçok tashih ve ilâveler yapmak sûretiyle bir zeyl meydana getirdi. Yumuşak huylu, çok nâzik ve mütevâzi bir insandı. 1940 senesinde vefât etti ve Merkez Efendi Mezarlığına gömüldü.
İsmail Saib Sencer : İsmail Saib Sencer kütüphaneci
Arapça dili ve edebiyatı alimi, kütüphaneci. 1871 yılında İstanbul’da Kocamustafapaşa’da doğdu.
Rüştiye ve idadi tahsilinden sonra tıbbiyeye girdi. Kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmek zorunda kaldığından tıbbiyeyi yarıda bıraktı ve Mekteb-i Hukuka başladı. Beyazıt Umumi Kütüphanesi ikinci hafız-ı kütüplüğü dolayısıyle hukuk tahsilini de bırakmak zorunda kaldı. Bir yandan kütüphane memurluğu yaparken diğer taraftan önceden başladığı cami derslerine devam etti. Beyazıt dersiamlığı payesini kazandı. Medreselerin kapatılmasına kadar müderrislik (profesörlük) yaptı. 1920 yılında Beyazıt Umumi Kütüphanesi müdürü oldu. Ölünceye kadar (1940) bu vazifede kaldı ve hayatının son elli yılını burada geçirdi. Bu kütüphanede kitapların muhafazasında mühim hizmet etti. Tedkik, araştırma yapanlara, ilim adamlarına yardımcı olurdu. Hiç evlenmedi. Hayatını kitaplara verdi. İlmi gibi ahlakı, fazileti de yüksekti.
Arapça ve Arap edebiyatını çok iyi bilirdi. Muhtelif ilimlere ait çok kitap okumuş ve hıfz etmiştir. Kütüphanenin bir odasında kaldığı için bütün zamanını kütüphaneye ve kütüphaneye gelenlere hizmetle geçirirdi. Katip Çelebi’nin Keşfü’z Zünun’una birçok tashih ve ilaveler yapmak suretiyle bir zeyl meydana getirdi. Yumuşak huylu, çok nazik ve mütevazi bir insandı. 1940 yılında vefat etti ve Merkez Efendi Mezarlığı’na gömüldü.
Bu bilgi faydalı oldu mu ?