Materyalizm Nedir

Materyalizm Nedir ? Materyalizm Ne demek ?

1-)Alm. Materialismus (m), Fr. Matèrialisme (m), İng. Materialism. Toplum hayatını ve fertler arasındaki ilişkileri ve davranışları belirleyen tek faktörün madde olduğunu savunan felsefe akımı. Tarihteki maddeci felsefe akımlarının, on dokuzuncu yüzyıldan başlıyarak günümüzde yeniden düzenlenmesinden ibarettir.

Materyalizm, ruhi ve zihni kabiliyetlerin maddi bir açıklaması olduğunu ileri sürer. Mekanik materyalizm adı verilen birinci maddeci yaklaşımda bütün biyolojik, psikolojik, tarihi ve içtimai (sosyal) olaylar basit bir mekanik süreç olarak kabul edilir. Buna göre düşünce ve her çeşit duygular, maddenin (insan beyninin) oluş ve davranış biçimidir. Bu temelleri ile mekanik materyalizm bir tabii determinizm şeklinde görünür.

Materyalizmin ikinci türü olan evrimci materyalizme göre madde, evrim geçirir ve insanların hissi ve ruhi davranışları da, ya daha önce bilinmeyen kabiliyetlerin ortaya çıkması veya sonradan elde edilen nitelikler halinde tezahür eder. Diyalektik materyalizmde, maddenin kendisini evrimle ilgili harekete iten zıt bir güçle karşılaştığı kabul edilmektedir. Birbirleri arasında da tenakuzları olan bütün materyalizm türlerinin temel ortak vasfı, ruhu inkar ederek felsefeyi ateizm (Allah’ı inkar) haline getirmektedir.

Yirminci yüzyılda “Kuvantum Fiziği” ve “İzafiyet Teorisi” (Relativite) alanlarında meydana gelen gelişmeler “Materyalizm” felsefesinin geçersizliğini, bu felsefenin doğum yeri olan batı dünyasında da kesin bir biçimde ortaya koymuştur.

Ne var ki materyalizm hala cemiyetin birçok kesimlerinde revaç bulabilmektedir. Bunun sebebi, inançsızlık ve yeterli bilgiden mahrum olmaktır. Nitekim günümüzde bu felsefenin geçerli olduğunu savunan ülkelerde materyalizm git-gide çökmektedir.

Komünist ülkelerin anayasalarının ve dünya görüşlerinin nüvesini teşkil eden materyalizm, demirperde ülkelerinde birçok ilim adamanının haklı itiraz ve isyanlarına sebep olmuşsa da; özellikle Sovyet Rusya’da “Marksist fizik olmaz!” sözü klişeleşmiştir. Kümünizmin yıkılmasından sonra getirilen liberalizm de maddeciliği teşvik etmekten ileri geçememiştir. (Bkz. Komünizm)


2-)MATERYALİZM



Allah ve kainattaki herşeyi madde ile izah etmek
isteyen ve alemde bir gaye, bir şuur ve bir irade görmeyen, toplum
hayatını ve fertler arasındaki ilişkileri ve
davranışları belirleyen faktörün madde olduğunu
iddia eden düşünce sistemi.

Avrupa'nın hayatında materyalist görüş,
Avrupa Rönesansı kadar eskidir. Hatta onun eski Grek felsefesinde ve
Hristiyanlıktan önceki Roma yaşayışında,
bazı yönleriyle bundan daha derin izleri vardır. Aslında
Avrupa Rönesans hareketi, dine düşmanlık esası üzerine
yükselmiştir. Rönesans, karşı durduğu ve kendisinden
sıyrıldığı Hristiyani-dini temeller yerine,
Grek ve Romen temellere dönerek onlardan destek bulmaya çalışmıştı.

Rönesans düşüncesi bir taraftan "hümanist"
(insancıl), diğer taraftan da dünya hayatına yönelik idi.
Bu hümanizmin manası şuydu: Bilginin kaynağı Allah
değil, insan olması gerekir. Hayatın gereklerinin ne
olduğu ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gereken
kaynak ilahi vahiy değil, insani düşüncelerdir.

Bu çağın ayırıcı özelliği,
insanın mutlak kişiliğinin farkına varması,
otoriteye ve sahiplerine karşı çıkması, bütün
dünyayı kendisine vatan olarak kabul etmesi gibi hususlarda ileri
noktalara kadar gitmek olmuştur. O bakımdan Yunan ve Roma
edebiyat ve ilimlerini inceleme konusunda uzmanlaşmak durumunda olan
kimseler, kendilerine "hümanistler" adını verirler.

Dinden sıyrılıp materyalizme doğru
yol alan bu gidiş, dini ruhanilikten dinsiz materyalizme bir anda ve
tek bir sıçrayışla geçmediği gibi; hedefine
doğru yol alırken, birtakım inişler-çıkışlar
yapmaksızın, dosdoğru bir şekilde ilerlemedi. Ancak
her bir sıçrayışında materyalizme daha çok yöneldi.
Bu bakımdan rönesans'ın başından itibaren gerçekleştirilen
ilmi ilerlemeler, Rasyonalist ve Emprsist görüşlerin ortaya
koyduğu şekilde Avrupa düşüncesinin izlediği yolda
gitmesine yardımcı unsur olmuşlardı.

Rasyonalizm ise kainatın tabiat öte;inden ve
tarihin akışı istikametinden Allah'ın
varlığı düşüncesini ortadan kaldırmayı
hedef alır. Ayrıca Empirizm'in de Rasyonalizmden pek farkı
yoktur. Empirizm'e göre gerçekler, his ile idrak edilebilen alemde
gizlidir. Duyularla idrak edilen tabiat olaylarının ötesinden
bilgi elde etmeye çalışmak ve bu alanda illet arayıp
bulmaya kalkışmak ise reddedilmesi gereken bir konudur.

Bu gelişmeler zamanla daha ileri boyutlara
ulaştı. Sonunda, tabiatın dine ve akla hakim olduğunu
ileri süren, tabiatı herşeyin kendisinden çıktığı
temel olarak değerlendiren ve insan aklını düşüncelerin
kaynağı kabul eden Pozitivist felsefe ortaya çıktı.
Bu görüşün önde gelen en önemli iki filozofu, Auguste Comte ve
Fuerbach'dır. Bu felsefe belirli bir atmosferde doğdu ve bu
ortamda pek çok ilim ve felsefe adamının ruhunda, özel bir
bilgi türüne sahip olan Kilise'ye karşı çıkmak arzusunu
uyandırdı.

Diyalektik Materyalizm, maddenin kainatta köklü ve
biricik gerçek olduğu ve kainattaki herşeyin ve herkesin
maddeden çıkıp, maddenin kanunlarına mahkum olduğu;
maddenin sınırlarının dışında
varlığın söz konusu olmadığı
iddialarına dayanır. Bu düşünceye göre, maddeden ortaya
çıkan bütün yaratıklar-insan da dahil olmak üzere- ve
bütün organizmalar bir taraftan maddidir, diğer taraftan da çelişkiler
arasındaki mücadeleye mahkumdur.

Tarihi materyalizme göre madde, bütün duyuş, düşünüş
ve idrakin kaynağıdır. İdrak ise türemiş ikincil
bir unsurdur. Çünkü idrak, maddenin yani varlığın bir
yansımasıdır. Düşünce ise, maddenin bir sonucudur.
Zira düşünce, tekamülü sayesinde mükemmelliğin üst
basamaklarına çıkabilmiştir.

Tarihi Materyalizm, insanlık tarihini maddeci
temellere dayandırarak açıklamaktadır. Buna göre madde
ezeli ve ebedidir ve kainatta var olan her şey madde
tarafından yaratılmıştır. Tarihi Materyalizmin
sosyolojiye sunduğu temel, Evrim Teorisi'nin tabii seleksiyon
yoluyla biyoloji ilmine sunduğu temelin aynısıdır.
İncelenmekte olan tür ne olursa olsun, o tabii seleksiyon yoluyla
evrim geçirmiş bir türdü. İşte bu, onun
tabiatının sınırlarını çizer. Aynı
şekilde incelenmekte olan toplum ne olursa olsun, üretim ilişkilerinin
üretimle olan ilgisine, düşünce ve kurumların üretimle olan
ilişkisine göre şekillenmiş bir durumdadır.

Ayrıca tarihin materyalist yorumu insanlık
hayatında bir takım değerlerin
varlığını inkar edip, hayatı sadece yemek, içmek,
giyinmek, barınmak ve cinsi ilişkiden ibaret olarak kabul
etmektedir.

Din, ahlak ve ailenin materyalist yorumu ile aynı
anda iki şey kastedilir. Bunların birincisi; bu kurumların
bizatihi ve kendiliklerinden ayakta duran bir takım değerler
olmadıkları, onları bu şekilde görmenin mümkün
olmadığı, dolayısıyla bu kurumların ne köklü
ve ne de kutsallıklarından söz edilemeyeceğidir.
Materyalizme göre her ne olursa olsun din, insanların zihninde
onların günlük hayatına egemen olan dış güçlerin
vehmi bir yansımasından başka bir şey değildir.
Bu yansımada yeryüzünün güçleri, tabiat üstü bir takım güçler
şeklini alır.

Materyalistlere göre aile, ebedi bir sosyal yapı
değildir. Çağlar boyunca ailede pek çok değişiklikler
görülmüştür. İşte bu evrim son tahlilde ekonomik etken
ile belirlenir.

Cansız maddenin kanunlarının insana
uygunluğu iddiası, insanlık düşünce tarihinde daha
önce hiç bir şekilde görülmemiş "ilmi" bir efsane
biçimindedir. Bu ilmi efsanenin ortaya konulmasının patenti,
mutlak anlamda olmasa bile materyalist komünistlere aittir.

Materyalizm sadece komünist rejimlerde geçerli bir
anlayış değildir. Kapitalizm de en az komünizm kadar
materyalist bir anlayışa dayanmaktadır.

Bu sosyal düzen, katıksız olarak maddeci bir
düzendir. Bu düzende insan, yaratılış ve ahiretinden
soyutlanmış olarak ele alınır. Maddi hayat
içerisinde sadece maddi çıkarlarıyla varolan bir "homo
ekonomicus" (ekonomik insan)dır.

Kapitalist demokrasi düzeni, azgın bir
materyalist ruh taşımaktaysa da Materyalizmin hayat felsefesi
ve onun hayatı açıklayan öğretisi üzerine kurulmamıştır.
Bu düzenin sosyal atmosferinde hayat, maddi çıkar
hudutlarının dışındaki tüm alakalardan soyutlanır.
Fakat, bu soyutlama işlemi bir felsefi anlayışa sahip
değildir. Buda kapitalist dünyada materyalist felsefi ekollerin
bulunmadığı anlamına gelmez. Aksine materyalizm,
ikbalini bu düzenin dünyasında bulmuştur. Zira sanayi devrimi
ile ortaya çıkan deneysel zihniyetin etkisi, mutlak doğru kabul
edilen birtakım fikirlerin
yanlışlığının ortaya çıkmasıyla
başlayan görüş ve anlayışlardaki
değişmenin doğurduğu şüphecilik ve fikri kargaşa,
aklı ve fikri donduran, zulüm ve baskı yolunu seçen, sosyal
kargaşayı kendi lehine körükleyen hristiyanlığa
karşı yüz gösteren hoşnutsuzluk ve ondan cayma ruhu;
batılı zihniyetlerde materyalizmi
hazırlamıştır.

Allah'ı inkar temeline dayalı olan bu
batılı düşünce sistemi, artık ilk doğduğu
topraklar üzerinde ve ideolojilerini buna dayandıran rejimlerin hakim
olduğu ülkelerde bile tartışılmış, büyük
kitleler ve ilim adamları tarafından reddedilen bir düşünce
olmuştur. Haklı olarak bunun geçersizliğini ve
ilkeliğini gören demir perde gerisi devlet ve rejimler de bu düşünceden
vaz geçmeye başlamışlardır.

Sami ŞENER


3-)Materyalizm, beşeri değer ölçülerini yoketmek için ne mümkünse yapmaktadır. İnsanın değerini, sahib olduğu madde ile tayin etmektedir. İslam'ın; "Yüksek bir izzete, şerefe sahib olarak" yaratıldığını haber verdiği insanı, yıkmak peşindedir. Manevi ve ulvi (yüksek) değerlerin hor görüldüğü ve gözden düşürüldüğü cemiyetler, madde karşısında daha hırslı duruma gelmekte, birer dünyaperest kesilen insan yığınları, manevi ve mukaddes değerlerin yerine maddeyi, parayı, lüksü, israfı, maddi zevk ve eğlenceleri koymaktadırlar. Yani materyalizm, insanın idealist karakterini çökertmeye çalıştıkça, ondaki ruhi boşluğu büyültmektedir. Böylece madde karşısında derin bir manevi açlık duygusuna itilen kişi ve kitleler, mabedlerin yerine batakhanelere ilgi duymaktadır. (S. Ahmed Arvasi)

İslam alimleri, binlerce yazdıkları kitaplarda tabiiyyecilerin, materyalizmi savunanların sözlerini ve müslüman olmıyanların İslamiyet'e sokmak istedikleri uydurmaları deliller ve tartışmalar ile reddederek hepsini susturmuşlar, din düşmanlarının fitne ve fesad ateşlerini söndürmüşlerdir. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)


4-)(Materıausm) Bkz.
maddecilik


5-)Dünyada, yalnızca maddenin varlığını kabul eden, Tanrı, ruh vb. manevi kavramları ret ve inkar eden felsefi görüş, maddecilik, özdekçilik.


6-)Bk. özdekçilik


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Materialism.

  • Nihilizmi doğuran vülger Materyalizm daha sonra bu tür etkiler yaratamamıştı.

Sizde içinde Materyalizm kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Materyalizm kelimesi anlamı 200 defa okunmuştur. [239029] Materyalizm kelime anlamı, Materyalizm nedir, Materyalizm ne demek, Materyalizm sözlük anlamı

Paylaş