Merkez Bankaları Nedir

Merkez Bankaları Nedir ? Merkez Bankaları Ne demek ?

1-)Alm. Zentralbanken (f.pl), Fr. Banques (f.pl.) Centrales, İng. Central banks. Devlet adına para üreten para ve kambiyo politikalarını belirleyen ve yürüten bankalar. Bu bankalar, “emisyon bankası” veya “bankaların bankası” olarak da adlandırılır. Daha çok Merkez Bankası adıyla anılmalarının sebebi, para ve bankacılık işlerinde diğer bankaların merkezini teşkil etmelerinden, onları bir merkezden yönlendirmelerinden ileri gelir. Merkez bankalarının sahip olduğu bu yetkiler, devletin hükümranlık haklarındandır. Bu sebeple merkez bankalarının, mülkiyet yapısı ne olursa olsun, yetkileri hangi ölçülerde bulunursa bulunsun, görev konularında son irade, devleti yönetenlerdedir.

Merkez Bankaları ekonomik gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkmışlardır. Bilinen anlamda merkez bankalarının doğuşu ve gelişmesi bankacılığın gelişmesinden sonradır ve aşağı yukarı 19. yüzyıla rastlamaktadır. Merkez bankalarının gelişimi metal para sisteminin önemini kaybetmesi ve bankaların likidite hasıl etme fonksiyonunun ön plana çıkmasıyla paralel olmuştur. Bu tür bankaların ilk örnekleri banknot basan ve saklayan özel kuruluşlardı. Bunların modern merkez bankacılığı kimlik ve araçlarına sahip olmaları, metal para sistemlerinin ve banknotların altına konvertibilitesi mecburiyetinin ortadan kalkmasıyla olmuştur.

Bugün Merkez Bankalarının belli başlı görev ve faaliyetleri şunlardır:

1. Devlet adına banknot çıkarmak (emisyon),

2. Devletin hazinedarlığını yapmak,

3. Banka sisteminin rezervlerini tutmak,

4. Reeskont ve avans işlemleri yapmak suretiyle kredi açmak,

5. Banka sisteminin rezervlerini, reeskont ve avans suretiyle açtıkları kredileri artırıp azaltmak, hisse senedi ve tahvil alıp satmak, yani açık piyasa işlemleri yapmak suretiyle banka sistemini ve ekonominin likiditesini kontrol etmek ve ayarlamak,

6. Banka kredilerini nicelik ve nitelik yönünden kontrol etmek,

7. Kambiyo sınırlaması getirilmişse ülkenin döviz rezervlerini tutmak ve yabancı ülkelere döviz üzerinden işlemleri yürütmek, kontrol etmek.

8. Devletin ekonomik ve mali konularda danışmanlığını yapmak,

9. Bankalar arasında takas ve mahsup işlemlerini takas odaları aracılığıyla yürütmek,

10. Banka sistemini denetlemek.

Bu görevler, ekonomik gelişmişliğe ve sosyal yapıya göre ülkeden ülkeye farklılıklar göstermekte, zengin ve serbest piyasa düzenine sahip ülkelerde azalarak büyük ölçüde piyasadaki para hacmini ve banka sistemini denetlemekle kalırken, az gelişmiş ülkelerde merkez bankaları çok daha geniş fonksiyonlar üstlenmekte ve bu fonksiyonlar kaynakların ülke kalkınmasının gereklerine göre yönlendirilmesi şeklinde genişlemektedir.

Başlangıçta devlet bankası şeklinde kurulan merkez bankalarının sayısı çok sınırlıydı. Genellikle bir ticaret bankasına banknot ihraç yetkisi verilmesi şeklindeki tarihi gelişim, Merkez bankalarının çoğunun özel sermayeli olmasının bir sebebiydi. Ancak Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ve hükümetlerin bu bankalara duyduğu ihtiyaç, 1936’lardan itibaren kimi merkez bankalarının devleteştirilmesine, kurulanların da devlet bankası olarak kurulmasına yol açmıştır. Nitekim bu tarihten sonra Danimarka, Kanada, Yeni Zelanda, İngiltere, Fransa, Hollanda, Norveç merkez bankaları devletleştirilmiş, yeni kurulan İrlanda, Afganistan, Seylan, Irak, İsrail merkez bankaları da devlet bankası olarak kurulmuştur.

Merkez Bankaları, genellikle düşük sermaye ile çalışan kuruluşlardır. Bunlar idare binası, şube binaları ve demirbaşlar gibi sınırlı varlıkları için sermayeye gerek duyarlar. Merkez Bankası görevleri sermayeyi gerektirmez. Esasen bu bankaların karları da ticari bir faaliyet sonucu elde edilmeyen, ekonominin düzenlenmesiyle ilgili kararlardan doğan karlardır. Bu sebeple devletler, Merkez Bankalarında ne kadar pay sahibi olurlarsa olsunlar, karın bir kısmını mutlaka alırlar. Nitekim Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında, sermayenin tamamı hazineye ait olmadığı halde ortaklara en fazla % 12 oranında kar dağıtılmakta, kalanı hazineye verilmektedir.

Merkez Bankalarının bağımsız olması, öteden beri tartışma konusudur. Bir görüşe göre, merkez bankaları, mali ve siyasi otoritelerden apayrı bir hukuki bünye içerisinde düzenlenmeli ve özerk hareket edebilmelidir. Aksi halde hükümetler, merkez bankalarını piyasaya karşılıksız para çıkarmaya zorlayacaklar, enflasyona yol açacaklar, bunun sonucu olarak da halkın ve kurumların bu bankalara güveni sarsılacaktır. Merkez Bankası Almanya’da Deutsche Bundesbank, İngiltere’de Bank of England, ABD’de Federal Reserve adını taşımaktadır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası: Ülkemizde ilk kağıt para “kaimei mutebere” adıyla Sultan Abmdülmecid Han zamanında 1843’te çıkarılmış ve ilk merkez bankası görevleri yabancı sermayeli bir banka olan Osmanlı Bankası tarafından yürütülmüştür.

Cumhuriyetten sonra da imtiyaz mukavelesi 1935’e kadar uzatılan Osmanlı Bankası, merkez bankacılığı görevini tam olarak yerine getirmeyince 11 Haziran 1930’da çıkarılan bir kanunla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurulmuş ve 3 Ekim 1931’de fiilen faaliyete geçmiştir. 14 Ocak 1970 tarih ve 1211 sayılı kanunla son şeklini alan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, sermayesinin % 54’üne devletin sahip olduğu özel hukuk tüzel kişisi bir kuruluştur.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


  • Bununla birlikte Ağustos ile birlikte dünyadaki Merkez Bankaları likidite genişlemesine gitti ve bu da yabancı yatırımcıları risk iştahlarını artırdı.

Sizde içinde Merkez Bankaları kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Merkez Bankaları kelimesi anlamı 9 defa okunmuştur. [239114] Merkez Bankaları kelime anlamı, Merkez Bankaları nedir, Merkez Bankaları ne demek, Merkez Bankaları sözlük anlamı

Paylaş