Meryem Nedir

Meryem Nedir ? Meryem Ne demek ?

1-)Îsa aleyhisselamın annesi. Hazret-i Meryem’in babası, Davud aleyhisselamın soyundan ve Beni İsrail’in büyüklerinden İmran adında bir zattır.

Bu zatın hanımı Hunne, çocuğu olmadığı için; “Allahü teala bana bir çocuk ihsan ederse, onu Beytül Mukaddese hizmetçi yapacağım.” diye adakta bulunmuştu. O zaman erkek çocukları Beytül Mukaddese hizmetçi olarak adamak adetti. Hunne hamileyken kocası İmran vefat etti. Bir müddet sonra bir kız çocuğu doğurdu ve adını, Allah’ın kulu manasına gelen “Meryem” koydu. “Ya Rabbi! Ne yapayım kız doğurdum, sen onu kabul buyur.” diyerek, Allahü tealaya yalvardı ve çocuğunu alıp, Beytül Mukaddese götürdü. “Alınız bu çocuk buraya adaktır.” diyerek Meryem’i oradaki hizmetçilere bıraktı. Hazret-i Meryem büyük bir zat olan İmran’ın kızı olduğundan birçok kimse onu büyütüp, yetiştirmek istemişti. Fakat teyzesi Elisa’nın kocası ve peygamber olan Zekeriyya aleyhisselam, Meryem’i alıp evine götürdü. Hazret-i Meryem, teyzesinin yanında büyüdü. Daha sonra Zekeriyya aleyhisselam ona, Beytül Mukaddese’de hususi bir oda yaptırdı. Hazret-i Meryem odasına çekildi ve ibadetle meşgul oldu. Yanına Zekeriyya aleyhisselamdan başka kimse giremezdi.

Her gidişinde yanında yiyecek birşey olduğunu görürdü. Bu hususta Kur’an-ı kerimde mealen şöyle buyrulmaktadır: Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul buyurdu, onu iyi bir şekilde yetiştirdi ve Zekeriyya peygamberi de ona kefil (himayesine memur) kıldı. Zekeriyya ne zaman Meryem’in bulunduğu mihraba girdiyse, onun yanında bir yiyecek buldu: “Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?” dedi. O da: “Bu, Allah tarafından; şüphe yok ki, Allah dilediğini hesabsız olarak rızıklandırır.” dedi. (Âl-i İmran suresi: 37)

Hazret-i Meryem, on beş yaşındayken Yusuf-i Neccar adında biriyle nişanlanmıştı, fakat onunla evlenmedi. Allahü teala kendisine babasız olarak bir çocuk vereceğini müjdeledi. Bu hususta Kur’an-ı kerimde mealen şöyle buyrulmaktadır:

Melekler: “Ey Meryem! Allah kendinden bir kelimeyle (bir emirle yaratılacak çocuğu) sana müjdeliyor, ismi Meryem’in oğlu Mesih-Îsa’dır. Dünyada da, ahirette de şanı yücedir, hem de Allah’a yakın olanlardan...” demişlerdi. Meryem: “Ey Rabbim! Bana bir insan dokunmamışken nasıl benim bir çocuğum olabilir?” dedi. Allahü teala şöyle buyurdu: “Doğrudur, sana bir kimse dokunmamıştır, fakat Allahü teala dilediğini yaratır ve O, bir şeyi murad edince ona sadece “ol” der, o hemen oluverir. (Âl-i İmran suresi: 45-47)

Hazret-i Meryem, Allahü tealanın dilemesiyle hamile kaldı. Bundan bir müddet sonra normal hamilelik halleri görülmeye başladı. Yahudi kavmi hamile olduğunu anlayınca, ona iftira etmeye başladılar. Yapılan dedikodulardan çok üzülen hazret-i Meryem, doğumu yaklaşınca, insanlardan uzak olan, Kudüs’ün 10 km güneyindeki Beyt-i Lahm adı verilen kasabaya çekildi. Doğumun ilk alametleri belirdiği sırada bulunduğu yerin bahçesinde yürürken, kurumuş bir hurma ağacının altına geldi. Doğum sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı. Nihayet, yaslandığı kuru hurma ağacının altında hazret-i Îsa dünyaya geldi. İnsanların kendisine ağır ithamlarda bulunarak iftira yapacaklarından iyice endişelenmeye başlamıştı. Bu sırada kendisine ilham edildiği Kur’an-ı kerimde mealen şu şekilde bildirilmektedir: (Cebrail, yüksek bir yerde bulunan) Meryem’e aşağı tarafından şöyle çağırdı: “Sakın üzülme, Rabbin senin alt yanında bir su arkı yarattı. Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün. Artık ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen Ben rahmana (Allah’a) bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiç kimseye asla söz söylemeyeceğim.” de. (Meryem suresi: 24-26).

Hazret-i Meryem’in Beyt-i Lahm’de olduğunu ve çocuk doğurduğunu öğrenen Yahudiler, toplanıp Beyt-i Lahm’e gitiler. Hazret-i Meryem, onların geldiğini öğrenince, kucağında çocuğuyla beraber onların yanına gitti. Onu kucağında bir çocukla gören İsrailoğulları, hakaret etmeye başladılar. “Ey Meryem! Sen çok çirkin bir iş yaptın. Halbuki sen çok temiz bir aileye mensupsun.” dediklerinde; hazret-i Meryem onların kaba sözlerine karşı hiç ses çıkarmadan parmağıyla işaret ederek çocuğu gösterip; “Buna sorun.” dedi. Onun bu hareketini görenler çıkışarak; “Biz beşikteki çocukla nasıl konuşuruz. O çocuk bize cevap veremez.” dediler. Bu sırada kundaktaki çocuk (Îsa aleyhisselam) annesinin işaretiyle dile geldi ve mucize olarak konuşmaya başladı. Bu hal, Kur’an-ı kerimde mealen şöyle bildirilmektedir: Ben cenab-ı Hakk’ın kudreti ile yarattığı bir kulum. Bana kitap verdiği gibi peygamberlik de vermiştir. (Bu gerçekleşecektir.) Her nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı... (Meryem suresi: 31, 40)

İsrailoğulları beşikteki çocuğun şehadeti üzerine şaşırıp kaldılar, fakat dedikodu yapmaktan ve iftiralardan da vazgeçmediler.

Hazret-i Îsa’nın doğduğu sırada Filistin’deki Yahudi Kralı, çocukları öldürtüyordu. Hazret-i Meryem, oğlu Îsa’yı (aleyhisselam) alıp, Mısır’a gitti, on iki sene orada kaldılar. Sonra Kudüs’e gelip, Nasıra kasabasına yerleştiler. Hazret-i Meryem, oğlu Îsa aleyhisselamın göğe kaldırılmasından altı sene sonra vefat etti. (Bkz. Îsa Aleyhisselam)

Âl-i İmran 33, 37, 42, 47; Nisa 156; Meryem 16. ve 34.; Enbiya 91. ve Tahrim suresinin 12. ayetleri hazret-i Meryem’den bahseder. Tahrim suresi 12. ayetinde mealen şöyle buyrulmaktadır:

... Bir de İmran’ın kızı Meryem’i (misal yaptı) ki, ırzını pek sağlam korumuştu. Biz de ona ruhumuzdan (vasıtasız olarak yarattığımız ruhtan) üfledik, intikal ettirdik, o, Rabbinin bütün dini hükümlerini ve kitaplarını tasdik etti. Hem o, ibadette devam edenlerdendi.

Hadis-i şerifte de şöyle buyrulmaktadır: “Zamanındaki dünya kadınlarının en hayırlısı İmran kızı Meryem’dir. Bu ümmetin kadınlarının en hayırlısı da Hadice’dir.”

Hazret-i Meryem, iffetli, faziletli olup, gece-gündüz hep ibadetle meşgul olurdu. O kadar çok ibadet ederdi ki, ibadeti İsrailoğulları arasında darb- ı mesel haline gelmişti. Allahü teala ona bir çok kerametler ve güzel haller ihsan etmişti. Onun bu hal ve kerametleri meşhur olup, yayılmıştır. Hazret-i Meryem, o zamanda bulunan kadınların en faziletlisiydi. Nitekim Sahih-i Buhari’de hazret-i Ali’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:

İmran kızı Meryem, zamanında dünyada bulunan bütün kadınların hayırlısıdır. Bu ümmetin kadınlarının en hayırlısı da Hadice’dir (radıyallahü anhüma).

Tirmizi’nin hazret-i Enes’ten bildirdiği hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur.

Âlemdeki kadınların en hayırlıları dörttür. Meryem binti İmran, Fir’avn’ın hanımı Âsiye, Hadice binti Hüveylid ve Fatıma binti Muhammed Resulullah.


2-)Peygamber İsa'nın annesi.


3-)Bu adın kökeni İbranca "İsyan, ayaklanma" anlamındadır.


4-)Dindar kadın.


5-)1. abid. ibadete düşkün insan. 2. hz. isa'nın annesi


6-)İsa Aleyhisselamın annesinin adı. (Süryanicede hadim manasınadır) (Bak: Zekeriyya)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Meryem kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Meryem kelimesi anlamı 258 defa okunmuştur. [239124] Meryem kelime anlamı, Meryem nedir, Meryem ne demek, Meryem sözlük anlamı

Paylaş