Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) Nedir

Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) Nedir ? Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) Ne demek ?

1-)

İmama birinci rekatte yetişemeyen ve daha sonraki rekatlerde ona uyan kimse. Namaza sonradan yetişen kimse birinci rekattan sonra ve son oturuşta imam selam vermeden önce imama uyan kimse cemaatle kılınan namaza yetişmiş olur ve mesbuk hükümlerine tabi bulunur. Bu duruma göre mesbuk, iki rekatlı namazda ikinci rekat ve son oturuşta; dört rekatlı namazda iki, üç ve dördüncü rekatta veya son oturuşta üç rekatlı namazda ise; iki ve üçüncü rekatlarda veya son oturuşta imama uyan kimsedir.

Mesbuk hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

Mesbuk, imama sesli okunan bir rekatta yetişmişse "Sübhaneke"yi okumaz, tekbir alıp, susar. İmam ile birlikte son oturuşta yalnız "et-Tehiyyat"ı okur, imam selam verince kalkar, euzu-besmeleden sonra, Fatiha ile bir miktar Kur'an okur ve geri kalan rek'atleri tamamlar. İmama rükuda veya secdelerde yetişirse; duruma bakar. Eğer "Sübhaneke"yi okuyunca, rüku veya secdeden bir bölümüne yetişebileceğine kanaat getirirse, bunu ayakta okur. Aksi halde imama uyar ve Sübhaneke'yi okumaz. İmama oturuşta yetişirse Sübhaneke'yi okumaz, başlangıç tekbiri alıp, oturur (el-Fetaval-Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 90, 91).

Mesbuk, son oturuşta teşehhüd miktarı oturduktan sonra, aşağıdaki durumlarda imamın selam vermesini beklemeksizin ayağa kalkabılir:

a) Mesbukun, ayağındaki mestinin, mesih süresinin sona ermesinden korkması (bk. "mesh" mad.).

b) Özür sahibi olan mesbukun, namaz vaktinin çıkmasından korkması (bk. "özür" mad.).

c) Cuma namazında, ikindi namazı vaktinin girmesinden korkması.

d) Bayram namazlarında, öğle vaktinin girmesinden veya sabah namazında güneşin doğmasından korkması.

e) Abdestinin bozulacağına kanaat getirirse, artık ne imamın selamını ve ne de yanılma secdesini yapmasını beklemez.

f) Mesbuk, imamın selamını beklerse, önünden insanların geçeceği kanaatine varırsa yine teşehhüdden sonra kalkabılir.

Bir sebep ve özür olmadığı halde teşehhüdden sonra kalkarsa, namaz geçerli olur. Fakat bu tahrimen mekruhtur. Teşehhüd miktarı oturmadan kalkarsa, caiz olmaz. Mesbuk, imamın selamından önce, namazını tamamlasa ve selamda imama uysa, mümkün ve caizdir (el-Fetaval-Hindiyye, I, 91).

Namazların özelliğine göre, imama birinci rekatten sonra uyan kimselerin, eksik kalan rekatları tamamlarken karşılaşması mümkün olan durumları şöylece ifade edebiliriz.

1) Sabah namazının ikinci rekatında imama uyan kimse, tekbir alıp susar. Son oturuşta "et-Tehiyyatü"yü okur, imam selam verince ayağa kalkar ve imamla birlikte kılmadığı ilk rekatı kılmaya başlar. Sübhaneke'den, Euzü ile besmeleden sonra Fatiha ile bir miktar daha Kur'an okur, ruku ve secdelerden sonra oturup et-Tehiyyat ile Salavatı ve Rabbena Âtina dualarını okuyarak selam verir.

2) Mesbuk, akşam namazının son rekatında imama uysa; Sübhaneke'yi okur, imamla beraber o rekatı kılıp teşehhütte oturur, sonra kalkar, Sübhaneke ile Euzü ve Besmele'yi ve Fatiha ile bir miktar daha Kur'an okur, rüku ve secdelerden sonra oturur, yalnız et-Tehiyyat'ı okur, sonra Allahü Ekber diyerek ayağa kalkar, sadece Besmele ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okuyarak rükuya ve secdelere varır, bundan sonra son kadeyi (oturuş) yaparak selam ile namazdan çıkar. Bu halde üç defa teşehhütte bulunmuş olur. Bununla beraber mesbuk, ikinci rekatın sonunda teşehhütte yanlışlıkla oturmayacak olsa kendisine sehiv (yanılma) secdeleri gerekmez. Çünkü bu rekat, onun yönünden birinci rekat mesabesindedir.

3) Mesbuk, dört rekatlı namazlardan birinin dördüncü rekatında imama uysa, imam ile teşehhüde oturduktan sonra kalkar, Sübhaneke'yi, Euzü ile Besmele'yi ve Fatiha ile bir miktar daha Kur'an okur, rüku ve secdelerden sonra oturur, yalnız et-Tehiyyat'ı okur. Sonra kalkar, Besmele ile Fatiha'yı ve bir miktar daha Kur'an okuyup rükua, secdelere varır, oturmaksızın ayağa kalkar,sadece Besmele ve Fatiha ile bir rekat daha kılarak son oturuşu yapar, et-Tehiyyat ile Salavat ve Rabbena Âtina dualarını okuyup selam verir.

4) Mesbuk, dört rekatlı namazların üçüncü rekatından itibaren imama uysa onunla beraber son oturuşta yalnız et-Tehiyyat'ı okur, sonra kalkar, Sübhaneke'yi ve Euzü ile Besmele ve Fatiha ile bir miktar daha Kur'an okuyup rükua ve secdelere varır, sonra kalkar, yalnız Besmele'yi ve Fatiha ile bir miktar daha ayet okuyarak yine rükua, secdelere varır, teşehhüde oturur, et-Tehiyyat ile Salevatı ve Rabbena Âtina duası okuyarak selam ile namazını bitirir.

5) Mesbuk, dört rekatlı namazların ikinci rekatında imama uyacak olsa, üç rekatı imam ile beraber kılmış olur, teşehhütten sonra ayağa kalkar, Sübhaneke'yi ve Euzü ile Besmele'yi ve Fatiha ile bir miktar ayet okur, rüku ve secdeleri yapar, son kadeyi yaparak namazını selam ile tamamlar.

6) İmama rükuda iken uyan kişi, o rükuun ait olduğu rekata yetişmiş sayılır. Fakat imamı secde halinde bulan kimse, hemen secdeye varırsa da bu secdenin ait olduğu rekatı kaçırmış sayılır. Binaenaleyh o rekatı yukardaki tariflere uygun olarak kaza etmesi gerekir.

7) Mesbukun kaza edeceği rekatlarda başkasına uyması, başkasının da bu durumda mesbuka tabi olması caiz değildir. Mesbuk bu hususta tek başına namaz kılan sayılmaz. Fakat bir mesbuk, ne kadar rekat kaza edeceğini unutup da kendisiyle beraber mesbuk bulunan bir şahsın ne kadar kaza edeceğini mücerred olarak göz önüne alsa bununla namazının sıhhatine bir noksanlık gelmez.

8) Mesbuk, namazını yeniden kılmak niyetiyle tekbir alacak olsa önceki tekbir ile başlamış olduğu namazı bozmuş olur. Tek başına kılan ise böyle değildir, başka bir namaz kılmaya niyet etmedikçe aynı namaza yeniden başlamak niyetiyle alacağı tekbir, bu namazını bozmaz. Çünkü her iki namaz, tek başına kılana göre birbirinin aynıdır. Mesbuk ise kendi yönünden münferit (tek başına kılan); imama uyması bakımından da onun hakkında bu aynı durum yoktur.

9) Mesbuk, Ebu Hanife'ye göre de Kurban Bayramında teşrik tekbirlerini imam ile beraber alır, sonra ayağa kalkıp geri kalan rekatları tamamlar. Halbuki Ebu Hanife'ye göre münferit, bu tekbirler ile mükellef (yükümlü) değildir. Binaenaleyh mesbuk, bu konuda münferit değil, muktedi (tabi olan, uyan) durumunda kabul edilmiştir.

10) Mesbuk, imam daha selam vermeden tahiyyatı okuyup bitirmiş olsa bir görüşe göre şahadet kelimesini tekrar eder, bir görüşe göre de susar. Bu hususta sahih olan, mesbukun tahiyyatı yavaş yavaş okumasıdır. Birinci oturuşta imamdan önce teşehhüdü bitirmiş olan bir muktedi (imama uyan kişi) de susar, teşehhüdde bulunmaz.

11) İmam yanlışlıkla beşinci rekata kalktığı gibi mesbuk da kendisine tabi olarak ayağa kalksa, bakılır; eğer imam, dördüncü rekatta oturmuş ise, mesbukun namazı bu ayağa kalkışla bozulur; fakat imam, dördüncü rekatta oturmamış ise, beşinci rekatta secdeye varmadıkça mesbukun namazı bozulmaz.

12) Bir mesbuk, aynı zamanda lahik de olabilir, Şöyle ki: İmama sonradan uyan kişi, uyku veya abdestsizlik meydana gelmesi gibi bir sebeple rükünlerden veya rekatlardan bir kaçını imam ile kılamayıp geçirse hem mesbuk, hem de lahik * olmuş olur. Bu halde önce, ulaşamadığı için geçirdiği rekatları okumayarak kaza eder, sonra mümkün ise geri kalan namazda imama uyar, daha sonra da imama uymadan önceki bir veya birden fazla rekatı okuyarak kaza eder. Önce bunları kaza edip, sonra namaz arasında geçirmiş olduğu rükünleri veya rekatları kaza etmesi de caizdir. Fakat bu takdirde meşru tertibi gözetmemiş olacağından günaha girmiş olur (bk. "Lahik" mad.).

Sonuç olarak mesbuk ve lahikle ilgili hükümlerin amacı, müslümanları cemaatle namaza teşvik etmek ve namaza vaktinde yetişemeyenlere veya namazın tümünü imamla birlikte kılamayanlara kolaylık sağlamaktadır. İslam'da cemaatle namaza büyük önem verilmiş ve yalnız başına kılınacak bir farz namaza göre, cemaatle kılınacak böyle bir farz namaza yirmi yedi derece ecir olduğu haber verilmiştir (Mesbuk için bk. Molla Hüsrev, Durarul-Hukkam, İstanbul 1307, I, 92 vd.; el-Fetaval-Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 90 vd.; İbnül-Hümam, Fethul-Kadir, Mısır 1389/1970, I, 377 vd.; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul 1985, s. 186 vd.).

 


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) kelimesi anlamı 6 defa okunmuştur. [244247] Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) kelime anlamı, Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) nedir, Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) ne demek, Mesbük(Imama Bırıncı Rekatta Yetısemıyen) sözlük anlamı

Paylaş