Mesh Nedir

Mesh Nedir ? Mesh Ne demek ?

1-)MESH



Silme, eli bir şey üzerine sürme; belirli süre içinde özel bir mest'in üzerine ıslak eli sürmek anlamında bir fıkıh terimi. Topuklarla birlikte ayakları örten, giyilen ayakkabıya "mest (huff)" denir. Abdestte mest üzerine meshetmek, ayakları yıkama yerine geçer. Deriden yapılan ve topukları örten özel yapılı mest; potin, çizme, aba, terlik ve kalın çorabı da kapsamına alır. Yani bunlarda mest hükmündedirler.

Mest üzerine meshin cevazı sünnetle sabittir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Mukim, mestleri üzerine bir gün bir gece; yolcu ise üç gün üç gece mesheder" (Nesai, Tahare, 98; İbn Mace, Tahare, 86; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 213). Bu, meşhur bir hadis olup, içlerinde Hz. Ömer, Afi, Huzeyme b. Sabit, Ebu Said el-Hudri, Saffan b. Assal, Avf b. Malik, İbn Abbas ve Hz. Âişe gibi ünlü sahabelerin bulunduğu kalabalık bir sahabe topluluğu tarafından nakledilmiştir. Hatta İmam Ebu Yusuf, mestlerin üzerine mesih haberinin, benzeriyle Kur'an ayetini neshetmenin mümkün olacağı kuvvette bir hadis olduğunu belirtmiştir. Ashab-ı Kiram söz ve fiil olarak meshin caiz olduğunda ittifak etmiştir. İmam Malik meshi yalnız yolcu için caiz görmüştür. Hasan el-Basri şöyle demiştir: "Bedir gazvesine katılmış yetmiş sahabeye yetiştim, hepsi de mest üzerine meshi caiz görüyordu" (el-Kasani, Bedayiu's-Sanayi, Beyrut 1402/1982, I, 7; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, İstanbul 1984, I, 260, 261).

Ayaklara meshin farz miktarı, her ayağın ön tarafına rastlayan mestin üzerindeki, elin küçük parmağı ile üç parmaklık yerdir. Bu kadar bir yere meshetmekle, farz yerine gelmiş olur.

Şafiilere göre, mestlerin üzerine bir parmak bile olsa mesh yeterlidir. Hanbeliler mestlerin üstünün yarıdan fazlasına, Malikiler ise, mestlerin üstünün tamamına meshi gerekli görürler.

Mestlerin altına mesh edilmez. Yapılan mesihte parmakların açıkça bulunması, meshin ayak parmaklarının ucundan yukarıya doğru yapılması sünnete uygun bir meshdir. Ancak sünnete uygun düşmemekle birlikte, mestin üzerine su dökmek, mesti sünger gibi bir şeyle ıslatmak, mestin üzerine enine olarak mesh etmek veya meshe mestin koncundan başlamak da yeterli olur.

Meshin cevazındaki şartlar şunlardır:

1) Mestler, ayağa abdest için ayaklar yıkandıktan sonra giyilmiş olmalıdır. Bir özürden dolayı çıplak ayak veya sargı üzerine meshedilmiş bulunması yıkama hükmünde olup, bundan sonra giyilmiş mestler üzerine de meshedilebilir.

2) Mestler, ayakları topuklarıyla birlikte her taraftan örtmüş bir halde bulunmalıdır. Topuklardan kısa mestler, potin, terlik ve benzerleri üzerine mesih yapılmaz.

3) Ayağa giyilmiş mestler ile, en az üç mil kadar (5 km. kadar) bir yol yürümek mümkün olmalıdır.

4) Mestlerin topuktan aşağı kısmında, ayağın küçük parmakları ile üç parmak miktarı kadar yırtık veya sökük bulunmamalıdır. Yırtık veya sökük konuşunda her iki mest ayrı kabul edilir.

5) Mestler, bağsız olarak ayakta durabilecek derecede kalın olmalıdır.

6) Mestler dışarıdan aldığı suyu hemen içine çekerek ayağa ulaştıracak bir halden uzak bulunmalıdır.

7) Her ayağın ön tarafından en az küçük el parmağı kadar kısım mevcut olmalıdır. Bu yüzden bir veya iki ayağının ön tarafı bulunmayan kimse, mestlerine mesh edemez. Ancak bir ayağı tamamen bulunmayan kimse, diğer ayağına giydiği mestine mesh edebilir (el-Kasani, a.g.e., I, 7 vd.; İbn Âbidin, a.g.e., I, 261 vd.; el-Fetava'l-Hindiyye, I, 32-34; Mehmed Zihni, Nimet-i İslam, İstanbul, t.y.; s. 76; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul 1985, s. 82 vd.).

Meshin Süresi:

Bir meshin süresi, mükim olan kimse için bir gün bir gece, yani yirmi dört saat; en az o sekiz saatlik yola giden yolcu için üç gün üç gecedir. Bu da yetmiş iki saat eder. Bu süreler hadislerde belirlenmiştir (Nesai, Tahare, 98; İbn Mace, Tahare, 86). Bir meshin süresi, mestin ayağa giyildiği andan itibaren değil, abdestinin bozulduğu andan itibaren başlar. Mesela; sabah abdest alıp mestlerini giyen kimsenin. abdesti, öğle vakti saat on ikide bozulsa, mesh süresi saat on ikide başlamış olur.

Mukim iken yolcu olan kimse, yolculuk süresine tabi olur ve bu süreyi doldurur. Bunun aksine yolcu olan kimse bir gün bir gece meshettikten sonra mukim olsa, süresi bitmiş olur. Artık abdest alırken ayaklarını yıkaması gerekir. Yolculuğun helal veya haram bir amaç için yapılmış olup olmaması meshi etkilemez. İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel'e göre, mübah olmayan bir amaç için yapılan yolculukta mesh süresi yirmi dört saattir.

Meshi bozan şeyler:

1) Mesh süresinin dolması. Mukim için bir gün bir gece, yolcu için üç gün, üç gece geçtiği zaman kişi abdestsiz ise, abdest alır ve namazını kılar. Eğer süre dolduğu zaman, abdestli durumda ise, yalnız iki ayağını yıkaması yeterlidir.

2) Ayağından mestleri çıkarmak. Bu sırada, abdestli ise ayaklarını yıkaması yeterlidir. Mesih süresi başlamadan abdestli iken çıkarılan mesh ise abdesti etkilemez. Ayakkabıyı çıkarıp giymek gibi olur. Eğer mesh süresi içinde, abdestsiz bulunduğu sırada mestlerini çıkarırsa, tam abdest alması gerekir. Tek mestin veya ayağın çoğunun çıkması da abdesti bozar (el- Kasani, a.g.e., I, 12; el-Fetava'l-Hindiyye, II, 34 vd.).

3) Mestlerdeki yırtık veya sökük, ayak parmaklarından en küçük üç parmak sığacak büyüklükte ise, mesh bozulur. Bu konuda iki mest ayrı ayrı değerlendirilir.

4) Gusül abdesti gerektiren durumlarda da mesh bozulur. Boy abdesti alındıktan sonra, mestler giyilir ve abdest bozulduğu andan itibaren yeni mesh süresi başlar.

Malikilere göre, mesh için bir süre yoktur. Guslü gerektiren bir şey bulunmadıkça mest üzerine devamlı olarak mesh etmek mümkündür. Ancak cuma namazı kılacak kimseler için, her cuma günü mestlerini çıkarıp ayaklarını yıkaması menduptur (el-Kasani, a.g.e., I, 8,9).

Sonuç olarak, mest üzerine mesh, İslam'ın müslümanlara getirdiği bir kolaylıktır, bir ruhsattır. Meshin caiz olduğunu kabul etmekle birlikte, abdestle ayaklarını yıkamayı tercih etmek azimet niteliğindedir ve daha fazla sevaba vesile olur. Mest özelliği bulanan çorap üzerine mesh de başka bir kolaylıktır. Özellikle soğuk iklimlerde yaşayan müslümanların giyecekleri kalın, keçeleşmiş, altını göstermeyen ve altına suyu da geçirmeyen çoraplar mest yerine kullanılabilir (bk. "Çorap üzerine Mesh etmek" maddesi); çorapla ilgili hadislerin kritiği için bk. eş-Şevkani, Neylü'l-Evtar, Mısır, t.y., I, 213, 214).

Hamdi DÖNDÜREN


2-)

Silme, eli bir şey üzerine sürme; belirli süre içinde özel bir mest'in üzerine ıslak eli sürmek anlamında bir fıkıh terimi. Topuklarla birlikte ayakları örten, giyilen ayakkabıya "mest (huff)" denir. Abdestte mest üzerine meshetmek, ayakları yıkama yerine geçer. Deriden yapılan ve topukları örten özel yapılı mest; potin, çizme, aba, terlik ve kalın çorabı da kapsamına alır. Yani bunlarda mest hükmündedirler.

Mest üzerine meshin cevazı sünnetle sabittir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Mukim, mestleri üzerine bir gün bir gece; yolcu ise üç gün üç gece mesheder" (Nesai, Tahare, 98; İbn Mace, Tahare, 86; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 213). Bu, meşhur bir hadis olup, içlerinde Hz. Ömer, Afi, Huzeyme b. Sabit, Ebu Said el-Hudri, Saffan b. Assal, Avf b. Malik, İbn Abbas ve Hz. Âişe gibi ünlü sahabelerin bulunduğu kalabalık bir sahabe topluluğu tarafından nakledilmiştir. Hatta İmam Ebu Yusuf, mestlerin üzerine mesih haberinin, benzeriyle Kur'an ayetini neshetmenin mümkün olacağı kuvvette bir hadis olduğunu belirtmiştir. Ashab-ı Kiram söz ve fiil olarak meshin caiz olduğunda ittifak etmiştir. İmam Malik meshi yalnız yolcu için caiz görmüştür. Hasan el-Basri şöyle demiştir: "Bedir gazvesine katılmış yetmiş sahabeye yetiştim, hepsi de mest üzerine meshi caiz görüyordu" (el-Kasani, Bedayiu's-Sanayi, Beyrut 1402/1982, I, 7; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, İstanbul 1984, I, 260, 261).

Ayaklara meshin farz miktarı, her ayağın ön tarafına rastlayan mestin üzerindeki, elin küçük parmağı ile üç parmaklık yerdir. Bu kadar bir yere meshetmekle, farz yerine gelmiş olur.

Şafiilere göre, mestlerin üzerine bir parmak bile olsa mesh yeterlidir. Hanbeliler mestlerin üstünün yarıdan fazlasına, Malikiler ise, mestlerin üstünün tamamına meshi gerekli görürler.

Mestlerin altına mesh edilmez. Yapılan mesihte parmakların açıkça bulunması, meshin ayak parmaklarının ucundan yukarıya doğru yapılması sünnete uygun bir meshdir. Ancak sünnete uygun düşmemekle birlikte, mestin üzerine su dökmek, mesti sünger gibi bir şeyle ıslatmak, mestin üzerine enine olarak mesh etmek veya meshe mestin koncundan başlamak da yeterli olur.


3-)Resulullah efendimiz abdest almak istediklerinde ben su döktüm. Abdest aldılar ve mestleri üzerine meshettiler. (Mugire bin Şu'be)

Mest üzerine mesh müddeti mukim (yolcu olmayan) için yirmi dört saat, misafir için üç gün üç gece yani yetmiş iki saattir. Bu müddet, mesti giydiği zaman değil, mest giydikten sonra abdesti bozulduğu zaman başlar. (İbn-i Âbidin)

Mest üzerine mesh etmeyi Eshab-ı kiramdan yetmişin üzerinde sahabi bildirmiştir. Bunlardan biri de hazret-i Ali'dir. (Abdullah-ı Süveydi)

Gusül (boy) abdesti alırken veya teyemmüm ederken mest üzerine mesh edilmez. (Halebi)

2.Bir uzva veya sargıya ıslak eli sürme.


4-)Bir şeyi elle sıvazlama.


5-)Abdest alırken ıslak eli başa ve meste sürme.


6-)İle tutmak, tuzağa düşürmek


7-)Çark dişlerini birbirine geçirmek.


8-)Ağ gözü


9-)Ağ, şebeke


10-)Çark dişlerinin birbirine girmesi


11-)Gen


12-)Birbirine geçmek (çark dişi), ağ ile tutmak, tuzağa düşürmek


13-)göz


14-)v.ez:n.ızgara


15-)i. 1. ağ gözü. 2. ağ, şebeke. 3. çark dişlerinin birbirine girmesi. f. 1. ağ ile tutmak. 2. (çark dişlerini) birbirine geçirmek; birbirine geçmek.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
The opening or space inclosed by the threads of a net between knot and knot, or the threads inclosing such a space; network; a net.
İngilizcesi İngilizce
The engagement of the teeth of wheels, or of a wheel and rack.
İngilizcesi İngilizce
To catch in a mesh.
İngilizcesi İngilizce
Type of fabric characterized by its net-like open appearance, and the spaces between the yarns Mesh is available in a variety of constructions including wovens, knits, laces, or crocheted fabrics.
İngilizcesi İngilizce
The National Library of Medicine's controlled vocabulary thesaurus.
İngilizcesi İngilizce
An any-to-any network in which a node is connected to virtually any other node in a collection of cross-connect links, implemented using OXCs This can allow very efficient routing, but can be expensive to implement.
İngilizcesi İngilizce
Medical Subject Headings The thesaurus or controlled vocabulary for Medline.
İngilizcesi İngilizce
Network architecture in which each node has a dedicated connection to all other nodes.
İngilizcesi İngilizce
System of subject headings related to the medical fields These will be seen most often in catalog records for items found at the Veterinary Medicine Library.
İngilizcesi İngilizce
Any fabric, knitted or woven, with an open texture, fine, or coarse.
İngilizcesi İngilizce
Grading of particle size according to passage through a standard sieve with a known number of filaments per inch Substances graded at 80/100 mesh are those which pass through a screen with 80 filaments per inch but are retained by a screen with 100 filaments per inch.
İngilizcesi İngilizce
Medical Subject Headings; an alphabetic and categorized list of subject descriptors created by the National Library of Medicine to analyze biomedical literature.
İngilizcesi İngilizce
Medical Subject Headings, the thesaurus for Medline; a controlled vocabulary providing consistent terminology for concepts covered by the database.
İngilizcesi İngilizce
The lines and points which make up the structure of a 3-D model.
İngilizcesi İngilizce
To engage with each other, as the teeth of wheels.
İngilizcesi İngilizce
The act of interlocking or meshing; 'an interlocking of arms by the police held the crowd in check' the number of opening per inch of a screen; measures size of particles; 'a 100 mesh screen'; '100 mesh powdered cellulose' work together in harmony.
İngilizcesi İngilizce
Set of subject term and associated thesaurus used to describe medical research, maintained by the National Library of Medicine.
İngilizcesi İngilizce
Topology in which nodes form a regular acyclic d-dimensional grid, and each edge is parallel to a grid axis and joins two nodes that are adjacent along that axis The architecture of many multicomputers is a two or three dimensional mesh; meshes are also the basis of many scientific calculations, in which each node represents a point in space, and the edges define the neighbours of a node See also hypercube, torus.
İngilizcesi İngilizce
Medical Subject Headings Controlled vocabulary designed by the National Library of Medicine to search MEDLINE and other health sciences databases.
İngilizcesi İngilizce
Graphics object composed of, typically, triangles or quadrilaterals that share vertexes and edges, and thus can be transmitted in a compact format to a graphics accelerator.
İngilizcesi İngilizce
Collection of vertices, faces, and edges that represent a topological polyhedron Defined by the TQ3Mesh data type.
İngilizcesi İngilizce
Uniformly spaced arrangement of interlaced or interlocked strands of thread or wire; screen fabric; the open space between the threads of a woven screen fabric.
İngilizcesi İngilizce
Fabric made of either fiberglass or aluminum, used in the making of screens.
İngilizcesi İngilizce
Field's map from indices to geometric values such as cell size, edge length, and cell normals In other words, it specifies a Field's 'spatial extent' See Also: Field, cell, cell size, corner position, layout.
İngilizcesi İngilizce
One of the openings or spaces in a screen or woven fabric The value of the mesh is usually given as the number openings per inch This value does not consider the diameter of the wire or fabric; therefore, the mesh number does not always have a definite relationship to the size of the hole.
İngilizcesi İngilizce
The finite elements.
İngilizcesi İngilizce
This is the nominal distance from the mid-point of one bond in expanded metal to the mid-point of the next bond measured across the SWD Mesh is expressed in inches.
İngilizcesi İngilizce
Similar to a pique knit, but with a more open texture for increased breathability Larger knit than Cool Weave.
İngilizcesi İngilizce
The number of opening per inch of a screen; measures size of particles; 'a 100 mesh screen'; '100 mesh powdered cellulose'.
İngilizcesi İngilizce
Contact by fitting together; 'the engagement of the clutch'; 'the meshing of gears'.
İngilizcesi İngilizce
The topology of a network whose components are all connected directly to every other component.
İngilizcesi İngilizce
An open fabric of string or rope or wire woven together at regular intervals.
İngilizcesi İngilizce
The act of interlocking or meshing; 'an interlocking of arms by the police held the crowd in check'.
İngilizcesi İngilizce
Keep engaged; 'engaged the gears'.
İngilizcesi İngilizce
Coordinate in such a way that all parts work together effectively.
İngilizcesi İngilizce
Work together in harmony.
İngilizcesi İngilizce
Entangle or catch in a mesh.

Sizde içinde Mesh kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mesh kelimesi anlamı 138 defa okunmuştur. [242225] Mesh kelime anlamı, Mesh nedir, Mesh ne demek, Mesh sözlük anlamı

Paylaş