Mevali Nedir

Mevali Nedir ? Mevali Ne demek ?

1-)MEVÂLİ



Veli, vela kökünden mevla kelimesinin çoğulu. Mevla; veli, hami, yardımcı, dost, sahip, efendi, malik, nimet veren veya nimetlenen, köle, köle satın alan yahut satan, akraba, komşu, halef, konuk, amca, amca oğlu, oğul, yeğen, misafir, muhib, tabi', ortak, hısım, yakın gibi anlamlara gelmektedir (A. J. Wensick, İA. "Mevla" Mad. VIII, 163-164; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, II, 495-496; Türk Ansiklopedisi, XXIV, 79).

Kur'an-ı Kerim'de mevla kelimesi sahip, dost, yardımcı, efendi anlamlarında kullanılmış ve çoğu kere de bu kelime ile "Allah" kasdedilmiştir. Nitekim; "...Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi yükleme; bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen mevlamızsın; kafirlere karşı bize yardım et" (el-Bakara, 2/286); "O ne güzel mevla ve ne güzel yardımcıdır"(el-Enfal" 8/40; el Hacc, 22/78) ayetlerinde olduğu gibi ayrıca (bk. et-Tevbe 9/51; Muhammet 47/11). "Mevali" kelimesi ise daha çok "mirasçılar" (en-Nisa, 4/33; Meryem, 19/5) ve "dostlar" (el-Ahzab, 33/5) anlamında kullanılmıştır (en-Nahl, 4/76) ayetinde ise "mevla", efendi anlamına gelmektedir.

Gerek mevla gerekse mevali kelimeleri, hadislerde de bazen efendi, bazen de azadlı köle anlamında kullanılmıştır (Buhari, İlim, 31; Cizye, 17; Feraiz, 24; Müslim, Eyman, 45; Itk, 18, 19; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 84).

Hukuki bakımdan mevali, Arap toplumunda İslam'dan önce bulunduğu gibi, müslümanlıkla hukuki durumları daha da belirlenmiş bir sınıf olarak meydana gelmiştir. Hakim sınıf ile köleler arasında azadlı köle veya esirlerden oluşan bu sınıf, bağlı olduğu aileye, kabileye veya beldeye mensup insan grubunu meydana getiriyordu. Bu özellikleri ile Roma İmparatorluğundaki "Libertinus", yani azadlı kölelere benzemekte idiler. Cahiliye devrinde mevali de -hangi dinden olursa olsun- sahip bakımından bir fark gözetilmemekte iken, müslümanlık, Mecusi, Yahudi ve Hristiyanların mevali sahibi olmaları yasaklamıştır (el-Maide, 5/51).

Mevali üç kısma ayrılıyordu:

1- Itk mevalisi: Köle ile efendisi arasında, hürriyetini satın alma yoluyla olur ve mükatebe yani yazışma suretiyle bağlanırdı. Bir köle, değeri olan parayı çalışarak kazanıp efendisine ödemekle hürriyetini elde ederdi. Veya efendi, bir esiri gördüğü mühim bir hizmetten dolayı da azad edebilirdi. Aynı şekilde bir adam kendi kölesine, mesela; "Şunu yaparsan hürsün" derdi. Köle o hizmeti görürse hür olur ve sahibinin mevlası (azadlı kölesi) sayılırdı.

2- Akid mevalisi: Bir şahsın diğer bir şahsa, bir kabileye veya beldeye, bir hizmet ile veya her ne sebeple olursa olsun, intisap etmesiyle ve bu intisabın asırlarca devam etmesiyle ortaya çıkardı. Ayrıca İslam fetihlerinden sonra İslam'a giren kavimlere eski Mezopotamyalılar, Suriyeliler, İranlılar, Türkler, Hind ve Berberilere Mevali adı verilmiştir. Yine, İslam'dan önce Medine'de bulunan Yahudiler de Evs ve Hazrec kabilelerinin mevalisi durumunda idiler. Akid mevalisinde Arap muharipler hakim sınıf; mağlup kavimler ise mülazemet, karışına ve muaşeret yoluyla Arap kabilelerine mensup oluyorlardı. Bu anlaşmaya "Velayil-muvalat" adı veriliyordu. Muvalat, bir şahsın diğerine "Sen benim mevlamsın. Ölürsem bana mirasçı olursun, mirasım sana kalır. Sağ olduğum sürece beni müdafaa ve himaye edersin" teklifinde bulunması, karşı tarafın da "Kabul ettim" demesi ile akid yapılmış olurdu.

3- Rahim mevalisi: Bir kabile erkeklerinin mevaliden zevce (eş) almalarıyla meydana gelirdi.

Araplarda vela bir takım umumi ve hususi hüküm ve kurallara tabi idi. Umumi ahkama göre mevla, hürden aşağı, köleden üstün kabul edilirdi köle gibi satılamazdı. Özel hükümlerde ise hür gibi muamele görmezdi. Mevla, hür bir kadın veya kızla evlenemezdi. Diyeti de -sanki köle imiş gibi- yarı yarıya hesap edilirdi. Kısasta da cezası yarı olarak tatbik edilirdi. Hususi ahkamda en mühim konu miras meselesiydi. Mesela; Itk mevlasına mirasçı olunur, fakat kendisi mirasçı olamazdı. Akid mevlasına ne mirasçı olunur ne de kendisi mirasçı olurdu. Rahim mevlası ise hem mirasçı olur hem de kendisine mirasçı olunurdu.

Bu hukuki düzen Dört Halife ve Emeviler devrinde geniş çapta kullanıldı. Neticede İslam Devletinde hakim sınıfı teşkil eden Arapları azınlıkta bırakacak kadar büyük bir mevali kitlesi ortaya çıktı. Daha sonra Emeviler, bu kalabalık mevali kitlesine karşı kesin ve sert tedbirler almaya başladılar. Bu da, mevali topluluğunun Emevilere karşı teşkilatlanmasına yol açtı. Hatta zaman zaman Şiiler ve Haricilerle işbirliği yaptıkları bile oldu.

Mevali, Abbasiler ve diğer İslam devletlerinde aynı şekilde devam etti. Osmanlılar döneminde de bunlar hayli yekun teşkil ediyorlardı.

Bu konu ile ilgili olarak bilinmesi gereken hususlardan biri de, o dönemde Arapların İslam devletinin sadece siyasi ve askeri meseleleri ile ilgilenmeleri sebebiyle çoğu eski medeniyetlere mensup kavimlerin çocukları olan mevalinin, İslam dünyasının kültür, ticaret ve sanat alanlarında üstünlüklerini devam ettirdikleri ve İslam medeniyetinin oluşmasına büyük katkılarda bulunduklarıdır.

Ahmet GÜÇ


2-)Osmanlı Devleti'nde görev yapan yüksek dereceli ilim adamları.


3-)Arap olmayan müslüman halklar için kullanılan bir terim (İslam Ansiklopedisi).


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Mevali kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mevali kelimesi anlamı 701 defa okunmuştur. [242235] Mevali kelime anlamı, Mevali nedir, Mevali ne demek, Mevali sözlük anlamı

Paylaş