Muhammed Bakibillah Kimdir ?

Muhammed Bakibillah Biyografisi

Muhammed Bakibillah Kimdir ? Biyografisi, Hayatı, Eşi, Nereli, Kaç Yaşında, Öldü mü ?

Muhammed Bakibillah : Muhammed Bakibillah mutasavvıf
İmamı Rabbani'nin Hocası
1563 (H. 971) yılında Kabil’de doğdu. İnsanları Hakka davet eden, doğru yolu göstererek saadete kavuşturan ve kendilerine silsile-i aliyye denilen büyük alim ve velilerin yirmi ikincisidir. İmamı Rabbani Ahmed-i Faruki Serhendi hazretlerinin hocasıdır. Babasının ismi Abdüsselam olup, faziletli bir zat idi. Annesi ise Hazreti Hüseyin’in soyundan olup, seyyide ve mübarek bir hanım idi.
Muhammed Bakibillah’ın büyüklük hali daha çocukluk zamanlarında simasından belli olurdu. Yüksek bir zat olacağının işaretleri ve büyük faydalara sebep olacağının alametleri, işlerinden, çalışmalarından ve gayretinden anlaşılırdı. Daha çocukluk zamanlarında, bazan bütün gün odanın bir köşesinde başını önüne eğip sessizce oturur, tefekküre dalardı. Gençliğinde, ilim tahsili için Kabil’den Semerkand’a gidip akli ve nakli ilimleri, zamanının en büyük alimlerinden olan Mevlana Sadık-ı Hulvani’den öğrendi. Yüksek yaratılışı ve kabiliyetiyle kısa zamanda, hocasının talebeleri arasında en yüksek seviyeye ulaştı.
Zahiri ilimleri öğrenip yetiştikten sonra, tasavvufa, yönelerek batıni yani kalp ilimlerini öğrenmek için, bu yolun büyük alimlerinin sohbetlerine ve derslerine devam etti. Zekasının ve kabiliyetinin üstünlüğü ile, ilimlerde yüksek bir dereceye ulaştı. Muhammed Bakibillah’ın, zahiri ilimleri tahsil ettiği gençlik yıllarında, Nakşibendiyye yoluna karşı büyük bir muhabbeti vardı. Kendisini bu yolda yetiştirecek bir büyük arıyor, onun derslerinden ve sohbetlerinden feyz alıp faydalanmak istiyordu. Bu büyüklerin bulunduğu Maveraünnehr’e giderek birçoğu ile görüşüp tanıştı. Sohbetlerinde bulunarak feyz aldı.
Tasavvufa karşı duyduğu aşırı istek ve arzu ile bir büyüğe tabi olmak için dolaştı. İlk önce Hace Ubeydullah hazretlerine daha sonra Semerkand’da bulunan Yeseviyye yolu ileri gelenlerinden İftihar-ı Şeyh’e talebe oldu. Bir müddet sonra da Emir Abdullah Belhi’nin sohbetinde bulundu. Bir gece rüyasında Şah-ı Nakşibend Buhari hazretlerinin huzurunda tövbe ettiğini görüp tasavvufa karşı olan istek ve arzusu iyice fazlalaştı. Bir ara Keşmir’e gidip Baba Vali’nin sohbetine devam etti. Baba Vali’nin vefatından sonra bir hoca aramaya başladı.
Muhammed Bakibillah Maveraünnehr şehirlerinden birine giderken, bir gece rüyasında Mevlana Hacegi İmkenegi ona; “Ey oğul! Senin yolunu gözlüyordum” buyurdu. Mevlana Hacegi İmkenegi’nin huzuruna kavuşup, çok yardım ve ihsanlar gördü. Hocası onun yüksek hallerini dinledikten sonra, üç gün üç gece birlikte yalnız bir odada sohbet ettiler. Hacegi İmkenegi, Muhammed Bakibillah’ı kısa zamanda tasavvufta yetiştirip, yüksek derecelere kavuşturdu.
Muhammed Bakibillah, hocası Muhammed İmkenegi’nin sohbetinde yetişip icazet aldıktan sonra, onun emriyle Hindistan’a gidip, bir sene Lahor’da kaldı. Oradaki alimler ve fadıllar sohbetine gelip, istifade ettiler. Sonra Delhi’ye gidip, vefatına kadar orada kalarak, insanlara doğru yolu anlattı. İki-üç sene gibi kısa bir müddet irşad makamında bulunmasına rağmen, pekçok alim ve evliya yetiştirdi. Yetiştirdiği büyüklerin başında, kendisinden sonra halifesi olan, hicri ikinci bin yılının müceddidi, İslam alimlerinin gözbebeği İmamıRabbani Ahmed Faruki Serhendi gelir. İmamı Rabbani yetişip kemale gelince, Muhammed Bakibillah bütün talebesinin yetiştirilmesini ona bıraktı. Bunlar arasında Hace Ubeydullah ve Hace Muhammed Abdullah adındaki oğulları da vardı.
Muhammed Bakibillah, kırk yaşında iken, 1603 (H.1012) yılında Delhi’de vefat etti. Türbesi, Kutabrol denilen yerde bulunmaktadır.
ESERLERİ:
1) Külliyat-ı Bakibillah: Bir kitap halinde toplanmıştır.
2) Mektupları: Berekat kitabı içinde yer almaktadır.
3) Ruba’iyyat: Bu eserini İmamıRabbani hazretleri, Şerh-i Ruba’iyyat adıyla şerh etmiştir. HAKKINDA YAZILANLAR
Muhammed Bakibillah hazretlerinin hayatı, menkıbeleri ve kerametleri Berekat, Hadarat-ül-Kuds ve Külliyat-ı Bakibillah kitaplarında uzun anlatılmaktadır.



ÖZELLİKLERİ:
Muhammed Bakibillah, daima hallerini gizlerdi. Çok tevazu sahibiydi. Sual soranlara zaruret miktarınca, kısa cevap verirdi. Müslümanlara çok yardım eder, iyi işlerinde onlara faydalı olmaktan asla kaçınmazdı. Alimlere ve büyüklere aşırı hürmetleri vardı.
Bir gün adamın birisi ona karşı haddini bilmeden edepsizlik yapıp, bağırıp çağırmaya başladı. O kimseye acıyıp yüzünden terini sildi ve birkaç altını da ona hediye etti. Adam sakinleşti. Bu hali görenler: “İşte o zaman yeryüzünde melek sıfatlı bir insan bulunduğunu gözümüzle gördük” demişlerdir.
Bir kadının üç-dört yaşındaki çocuğu yüksek bir yerden düşüp kulaklarından kan gelmişti. Zor nefes alıyordu. Annesi şaşkın bir halde çocuğunu Bakibillah hazretlerinin huzuruna getirip durumu anlatınca, bir tıp kitabı isteyip; “Anlıyorum ki bu çocuk ölmeyecek” buyurdu. Orada bulunanlar, hayretler içinde kalıp neticeyi beklediler. Biraz sonra onun duası bereketiyle çocuğun eskisi gibi sağlam hale geldiğini gördüler.
Bir gün talebelerinden birinin bir yorgana ihtiyacı oldu. Hatırından hocasından istemeyi düşündü. Daha o istemeden; “Falan dervişe ve yorgana ihtiyacı olanlara yorgan veriniz” buyurdu.


Yemek pişirenin abdestli, hatta huzur ve safa sahibi olmasını, yemek pişirirken çarşı, pazar, dünya kelamı konuşulmamasını söylerdi. “Huzur ve ihtiyat sahibi olmayanın yemeklerinden bir duman çıkar ki, feyz kapısını kapatır ve feyzin gelmesine vesile olan temiz ruhlar, kalp aynasının karşısında durmaz” buyurmuştur.


Muhammed Bakibillah hazretlerinin mektuplarından kırk bir tanesi, Zübdet-ül-Makamat kitabının sonuna ilave edilmiştir. Mektuplarından altıncısını Şeyh Taceddin’e göndermiştir. Bu mektubunda buyuruyor ki:
“Devamlı abdestli bulunmak; helal yemeye dikkat etmek, bütün günahlardan, gıybetten, söz taşıyıcılıktan, mümini aşağılamaktan, Müslümana düşman olmaktan, kin tutmaktan, eli altında olanlara kızmaktan ve sert davranmaktan sakınmak lazımdır. Bizim yolumuzun esası budur. Bunlarsız iş sağlam olmaz. Ama bu sayılanlarda arada bir gevşeklik olursa, bu işi, yani büyüklerin verdiği vazifeleri ve o yolun icablarını terk etmemeli, aksine tövbe ve istigfar etmeli, aldığı ve yapmakta olduğu vazifelere daha sıkı sarılmalıdır ki; “Muhakkak ki sevaplar, günahları götürür” mealindeki ayet-i kerimesinin sırrı ortaya çıksın. Doğru yolda bulunanlara selam olsun!”


Muhammed Bakibillah hazretleri buyurdular ki:
Kalbinde marifet-i ilahi isteği olmayanla sohbet etme, arkadaşlık yapma. İlmini; mevki, makam ve övünmek için vesile eden alimlerden, aslandan kaçar gibi kaçın.
Oruç tutmak, Allahu Teala’nın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zira Allahu Teala, yemekten ve içmekten münezzehtir.
Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkam-ı ilahiyeyi yerine getirmek demektir.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Muhammed Bakibillah Özgeçmişi

Muhammed Bakibillah Hayatı

Sizde Muhammed Bakibillah ile ilgili bildiklerinizi paylaşır mısınız ?

Muhammed Bakibillah biyografisi 101 defa okunmuştur. [6039]