Münker-Nekir Nedir

Münker-Nekir Nedir ? Münker-Nekir Ne demek ?

1-)MÜNKER-NEKİR



Ölen kimseyi mezarında sorguya çeken ve gerektiğinde onu cezalandıran iki Melek. Bunların, Münker ve Nekir diye isimlendirilmeleri, her ikisinin de aşinası olmadığımız garip bir surette olmalarındandır. Nitekim Arapça'da bir kimsenin, bilmediği veya tanımadığı bir şeyi bilmediğini ifade etmek için, "nekirtü'ş-şey'e" der.

Ehl-i Sünnet'e göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabbini, dinini ve peygamberini sorarlar. Mü'min kişi bu sorulara cevap verir, ama kafir veremez. Bu husustaki hadisler pek çoktur. Söz konusu iki melek ölünün kabrine gelir, Allah ölüyü diriltir ve melekler sorularını yöneltirler (Pezdevi, "Ehl-i Sünnet Akaidi" Çev., Şerafettin Gölcük, İstanbul 1980, 237).

Ebu Hüreyre'den; Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Ölü defnedildiğinde, ona gök gözlü simsiyah iki melek gelir. Bunlardan birine Münker diğerine de Nekir denir. Ölüye: "Bu adam (Rasulüllah) hakkında ne diyorsun?" diye sorarlar. O da hayatta iken söylemekte olduğu; "O, Allah'ın kulu ve Resulüdür. Allah'tan başka Allah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim"sözlerini söyler. Melekler; "Biz de bunu söylediğini biliyorduk zaten" derler. Sonra kabri yetmiş çarpı yetmiş zira' kadar genişletilir ve aydınlatılır. Sonra ona "Yat!" denir. "Aileme dönüp onlara haber versem mi?" diye sorar. Onlar da; "Akrabalarından en çok sevdiği kimseden başkası kendisini uyandırmayan, güveğinin uyuması gibi uyu!" derler. Böylece, yatlığı yerden, Cenab-ı Allah onu tekrar diriltinceye kadar uyur.

Eğer münafık ise, "İnsanların söylediklerini duyup aynısını söylerdim, bilmiyorum" der. Melekler de, "Böyle söylediğini zaten biliyorduk" derler. Sonra arza: "Onu sıkıştır" denir. Arz onu sıkıştırır da kaburga kemikleri birbirine geçer. Allah onu yattığı bu yerden tekrar diriltinceye kadar kendisine azap edilir." (Tirmizi, Cenaiz, 70)

Akaid kitaplarının hemen hemen tümünde, Münker-Nekir'den, bunların kabirde ölüye yönelttikleri sorulardan bahsedilir. Kur'an-ı Kerim'de bu iki meleğin adından söz edilmediği gibi kabirde ölünün sorguya çekileceğine dair açık bir ifadeye de rastlanmaz. Ancak bazı ayetlerin buna işaret ettiği, hatta bazılarının tamamen kabir suali ile ilgili olduğu Ehl-i Sünnet alimlerince kabul edilmiştir. Ömer Nesefi'nin "Akaid"inde: "Münker ve Nekir'in suali Kitap ve Sünnetle sabittir" denmektedir.

"Allah, iman edenleri dünyada da ahirette de değişmeyen sağlam söz üzerinde sabit kılar. Zalimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar" (İbrahim, 14/27) ayetinde geçen ahiret hayatından maksat kabir; "sabit söz''den maksat da "Kelime-i Şehadet''tir denmiştir. İbn Mace, Sünen'inde şöyle demektedir:

"Allah, iman edenleri sabit bir söz ile metanetli kılar" ayeti, kabir azabı (sorgusu) hakkında indi. Ölüye kabirde; "Senin Rabbin kim?" diye sorulur. O da; "Rabbim Allah'tır, Peygamberim Muhammed (s.a.s.)'dir" diye cevap verir. İşte mü'min ölünün böyle cevabı; "Allah iman edenleri sabit söz ile dünya hayatında ve ahirette metanetli kılar" mealindeki ayetin ifadesidir (İbn Mace, Zühd, 32; Ayrıca bk. Buhari, Tefsir, Sure, 14).

Bu hadis, kütübü sittenin hepsinde rivayet edilmiştir. Bazı rivayetlerde kabirde ölüye sorulan sorular; "Rabbin kimdir, dinin nedir, peygamberin kimdir?" diye üçe çıkarılmıştır.

"Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün; Fir'avn'ın adamlarını azabın en ağırına sokun, denir" (el-Mü'min, 40/46) ayetinin de kabir suali ve kabir azabı ile ilgili olduğu tefsir kitaplarında belirtilmiştir (İbn Kesir, "Tefsirü'l-Kur'ani'l-Azim", 40/46. ayetin tefsiri).

Münker ve Nekir'in kabirdeki sorularıyla ilgili pek çok hadis varid olmuştur. Bu ahad haberler, lafızları itibariyle tevatür derecesine ulaşmamışlarsa da, bu konudaki hadislerin çokluğu, konuyu manevi mütevatir derecesine yükseltir (Haşiyetü'l-Kesteli ala Şerhi'l-Akaid, İstanbul 1973, 133, 134).

Bu hadislerin bir kısmında ölünün sorguya çekileceğinden söz edilmekte, ancak herhangi bir melekten bahsedilmemektedir:

"Ölü mezara konulur. Salih kişi kabrinde endişesiz ve korkusuz oturtulur. Sonra ona; "Hangi dinde idin?"diye sorulur. O; "Ben İslam dininde idim" diye cevap verir. Sonra ona; "Şu adam (Rasulüllah, s.a.s.) kimdir?" diye sorulur. O da; "Muhammed (s.a.s.), Allah'ın Rasulüdür. O, bize Allah katından apaçık ayetler getirdi; biz de O'nu doğruladık" diye cevap verir. Daha sonra bu ölüye; "Sen Allah'ı gördün mü? diye sorulur. O da "Hiçbir kimse Allah'ı görmeye layık değildir" diye cevap verir. Bu soru ve cevaplardan sonra onun için ateş tarafına bir pencere açılır. Ölü ona bakarak ateş alevlerinin birbirini kırıp yenmeye çalıştığını görür. Sonra ona; "Allah'ın seni koruduğu ateşe bak" denir. Daha sonra onun için Cennet tarafına bir pencere açılır. O da bu defa Cennetin süsüne ve nimetlerine bakar. Kendisine; "İşte bu yer senin makamındır" denildikten sonra; "Sen samimi iman üzerinde idin, bu sağlam iman üzerinde öldün ve inşallah iman üzerinde dirileceksin" denir" (İbn Mace, Zühd, 32).

Görüldüğü gibi yukardaki hadiste herhangi bir melekten söz edilmemekte, mücerred olarak kabir suali zikredilmektedir. Başka bir hadiste ise ölüyü sorguya çekecek olanın bir melek olduğu belirtilmekte ancak isminden bahsedilmemektedir:

"Bu ümmet kabirlerinde imtihan edilecek. İnsan defnedilip arkadaşları ondan ayrılınca, elinde topuzla bir melek gelerek onu oturtur ve; "Bu adam (Rasulüllah hakkında ne dersin "? diye sorar. Kişi mü'min ise; "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)'in, Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim" diye cevap verir. Melek de ona; "Doğru söyledin" der..." (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, III, 3, 40).

Daha önce geçen Ebu Hüreyre hadisinde iki sorgu meleğinden söz edilmekte ve birinin adının Münker, diğerinin de Nekir olduğu beyan edilmektedir.

Ehl-i Sünnet'e göre Münker ve Nekir'in kabirde ölüyü sorguya çekmeleri haktır. Kabrin sıkması ve azabı haktır. Bu bütün kafirler ve asi bazı mü'minler için olan bir şeydir (İmam Azam, "Fıkh-ı Ekber", trc. H. Basri Çantay, Ankara 1985, s. 14).

Ancak Mutezile buna muhalefet etmiştir. Kabirdeki sual ve azap, ruhun cesede iade edilmesiyle mümkündür. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, ölüyü defnettikten sonra; " Kardeşiniz için Allah'tan mağfiret dileyiniz, çünkü o, şu anda sorguya çekilmektedir" buyurmuşlardır (Ebu Davud, Cenaiz. 67; es-Sabuni, "el-Bidaye Fi Usuli'd-Din ", Nşr. B. Topaloğlu, Dımaşk 1979 s. 97).

Halid ERBOĞA


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Münker-Nekir kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Münker-Nekir kelimesi anlamı 262 defa okunmuştur. [242327] Münker-Nekir kelime anlamı, Münker-Nekir nedir, Münker-Nekir ne demek, Münker-Nekir sözlük anlamı

Paylaş