Nasr Suresi Nedir

Nasr Suresi Nedir ? Nasr Suresi Ne demek ?

1-)NASR SÛRESİ



Kur'an-ı Kerim'in yüz onuncu suresi. Üç ayet, yirmi dokuz kelime ve doksan dokuz harften ibarettir. Fasılası "elif" ve "ha" harfleridir. Tevbe suresinden sonra nazil olmuştur. Veda haccı esnasında inmiş olmakla birlikte Medeni surelerden sayılmaktadır. Adını ilk ayetinde geçen ve müminlere Allah'ın yardımını bildiren nasr kelimesinden almıştır. "İzacae" adı verildiği gibi, veda haccı esnasında nazil olduğundan dolayı "Tevdi" adı da verilmektedir. Kur'an'ın en son indirilen suresidir.

Bir hadis-i şerifte sure hakkında; "Bu sure, Kur'an'ın dörtte birine denktir" buyurulmaktadır (Tirmizi, Fedailul-Kur'an, 10).

"Yukarıda zikredilen rivayetlerden anlaşılıyor ki, bu surede Allah Teala, Resulullah'a, Arabistan'da İslam'ın zaferi kemale erdikten sonra ve insanlar grup grup dine girdiklerinde, bunun anlamının, bu dünyadaki misyonunun sona ermesi olduğunu bildirmiştir. Ondan sonra Resulullaha, hamd ve Allah'ı tesbih ile meşgul olması emredilmiştir. Çünkü o, Allah'ın lutfu ile büyük bir işi başarıyla tamamlamıştır. Görevini yerine getirirken gösterdiği zaaf ve eksikliklerden dolayı Allah'dan af dilemelidir. Buradaki önemli nokta, bir resul ile dünyevi önder arasındaki farkın ne kadar büyük olduğudur. Dünyevi öndere, dünyada büyük bir inkılab yapmak nasip olsa, o kişi törenler düzenleyerek önderliğinden gurur duyar. Ama burada Allah'ın peygamberi yirmi üç sene gibi kısa bir sürede bir kavmin akide, düşünce, ahlak, kültür, medeniyet, muaşeret, siyaset, iktisat ve savaş anlayışını değiştirerek, cahiliyeye boğulmuş bu kavmi bütün dünyaya hakim olacak bir duruma getirmesine ve dünyanın bütün kavimlerine önder olmaya layık hale kavuşturmasına rağmen, böyle büyük bir başarının sonunda törenler düzenleyip gururlanmak yerine, Allah'a hamd edip, mağfiret dilemesi ve O'nu tesbih etmesi emredilmiştir. Hz. Peygamber de bütün acziyle bu emri yerine getirmekle meşgul olmuştur" (Mevdudi, Tefhim, VII, 284).

Müfessirler surede zikredilen fethin Mekke fethi olduğunu belirtirler. Çünkü Arap kabileleri müslüman olmak için önce Kureyş'in (Mekke halkının) müslüman olmasını bekliyorlardı ve; "Onu kavmiyle baş başa bırakın, eğer kavmini yenerse gerçekten o hak peygamberdir" diyorlardı. Allah vaadini gerçekleştirip, Mekke'nin fethini ona müyesser kılınca, diğer Arap kabileleri Medine'ye elçiler göndererek akın akın Allah'ın dinine girdiler. Fetih üzerinden daha iki yıl geçmeden yarımada bütünüyle müslüman oldu, İslam'ı kabul etmeyen kalmadı.

Hz. Âişe validemiz der ki: Resulullah (s.a.s), bu sure geldikten sonra "Sübhanallahi ve bihamdihi estağfirullahe ve etubu ileyh" tesbihini çokça yapardı (İbn Kesir, Tefsir, IV, 563).

Surede; "Rabbını hamd ile tesbih et” ve O'ndan mağfiret dile" buyurulması ve Resulullah (s.a.s)'in istiğfar ile emredilmesi, ecelinin yaklaştığını belirtiyordu. Bunun içindir ki, bu sureye, Tevdi' (veda etme) suresi de denilmiştir. Resulullah (s.a.s), bu sure ile, ecelinin yaklaşmış olduğunu anladı. Nitekim, Resulullah (s.a.s), bu sureyi okuduğu zaman amcası Abbas (r.a) ağlamış, Resulullah (s.a.s); Niçin ağlıyorsun" diye sorunca, "Bizzat veda haberini veriyorsun" demiştir.

Sahabe-i kiramın büyüklerinden İbn Abbas ve Hz. Ömer de, Nasr suresinden, Resulullah (s.a.s)'in ecelinin yaklaştığının haber verildiğini anlamışlardır. Buhari'nin, Said b. Cübeyr'den rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir: "Hz. Ömer (r.a) Bedir gazvesine katılmış olan ashabın yaşlıları arasına beni de alıyordu. Öyle sanıyorum ki onların bir kısmı bunu hoş karşılamıyordu. İçlerinden biri, Hz. Ömer (r.a)'a; "Bunu niçin bizim aramıza alıyorsun? Bizim onun gibi çocuklarımız var" demişti. Hz. Ömer (r.a); "Onu, sizin de bildiğiniz gibi ilminden dolayı aranıza alıyorum" diye cevap verdi. Bir gün beni onların meclisine yine çağırdı.

Zannediyorum ki o gün, beni onlara göstermek için yanına almıştı. Hz. Ömer (r.a) onlara; Allah'ın yardımı ve fethi geldiğinde" ayeti hakkında ne diyorsunuz?" dedi. Onların bir kısmı; "Bununla Allah'ın yardımına nail olup bize fetih müyesser olduğu zaman Allah'a hamdedip istiğfar etmemiz emredilmiştir" dediler. Bir kısmı da, hiç bir şey söylemeyip sustu. Hz. Ömer (r.a) bana yönelerek; "İbn Abbas! Sen de böyle mi diyorsun?" dedi. Ben; "Hayır" dedim. "Peki ne diyorsun öyleyse?" deyince, şöyle cevap verdim: "Bununla Allah, Resulullah (s.a.s)'e ecelinin yaklaştığım bildirmiştir. "Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde işte bu, genin ecelinin belirtisidir. O zaman Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Şüphesiz O, tevbeleri çok kabul edendir" buyurulmuştur. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a); "Bu hususta ben de senin dediklerinden başka bir şey bilmiyorum" dedi (Buhari, Tefsir Sure, 3).

Durak PUSMAZ


2-)Kur'an-I Kerim'deki 110. Sure. İza-cae veya Tevdi' Suresi de denir.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Nasr Suresi kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Nasr Suresi kelimesi anlamı 25 defa okunmuştur. [242382] Nasr Suresi kelime anlamı, Nasr Suresi nedir, Nasr Suresi ne demek, Nasr Suresi sözlük anlamı

Paylaş