Rıza Nedir

Rıza Nedir ? Rıza Ne demek ?

1-)RIZA



Kabul gösterme, memnun etme, şu veya bu şekilde cereyan eden hadiseyi hoş görüp itiraz ve muhalefet etmeyerek kabul etme. Mukabili red, muhalefet ve itiraz etmektir.

Arapça bir kelime olan rıza, öncelikle Cenab-ı Hakk (c.c)'in takdir ettiğine karşı olmamaktır. Bu bir kulluk vazifesi olarak tanımlanır. Hakk'tan gelen ve hak olan bir şeye razı olmamak, rıza göstermemek ahmaklık alametlerinden sayılmıştır. Buna mukabil batıl bir şeye rıza göstermek de bir tuğyan, bir isyan eseri olarak kabul edilir ki, zaten küfre de rıza gösterilmez; çünkü küfre rıza küfürdür' (Buhari, Meğazi, 46).

Rıza, kaza'nın hükümlerine kalbin güzel bir surette bakması ve teslimidir. Her durum ve her işte Cenab-ı Hakk'a itimattan, kulluk vazifelerini yerine getirmekten ibarettir.

Hakikatte, sır ve özü belli olmayan, akla aykırı ve nefse zahmetli görünen, ilahi kazanın hükmüne karşı kulun pozisyonu teslim ve rıza' olarak meydana gelir. Çünkü o hükmün sonunda hayır mı, şer mi' olduğu bilinemez. Ve onun öyle olması Allah katında kesinleşmiş ve takdir edilmiş şeyler arasındadır.

Allah'tan gelene razı olmak vacib iken; itiraz ederek hilafında bulunmak Yüce Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olmakla fazl-u kereminden mahrumiyeti gerektirir.

Şu kadar var ki, günah olan şeylerden, tehlikelerden kaçmak rızaya zıt olmaz. Belki rıza, kendisinden kaçınılması gerekli olan şeylerden kaçmaktır, şeklinde de tarif edilmiştir (Ahmet Rıfat, Tasvir-i Ahlak, sh. 255).

Alimler, rıza'nın müstehap olduğu konusunda ittifak halindedirler.

Şeyhül-İslam İbn Teymiye rıza için, "Rıza, sabrın emrolunduğu şekilde emrolunmamış, ancak razı olanlar övülmüş ve metholunmuştur," der.

Rıza hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür.

Bazıları rızayı makamlar olarak anlamıştır. Bunlara göre rıza, tevekkülün sonudur. Kulun çalışıp çabalamakla ona ulaşması mümkündür. Kazanmakla elde edilir, anlayışı hakimdir. Bu görüş sahipleri, Allah'ın razı olanları methedip övdüğünü, kendilerini rızaya davet ettiğini, bunun da güç yetecek bir şey olduğunu söylerler.

Allah Rasulü (s.a.s), Rab olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, Rasul olarak Muhammed (s.a.s)'den razı olan imanın tadını tatmıştır" buyurur (Sahih-i Müslim, Abbas b. Abdil Muttalib hadisi, No: 56).

Bazılarına göre rıza "haller" topluluğundandır. Bunlar; Rıza kesbi değildir, yani kul için çalışıp gayretle elde edilemez; diğer haller gibi kalbe inip yerleşen şeydir derler. Bunların görüşlerine göre haller, sırf Allah vergisidir.

Bir de bu iki görüşten başkaca makam ve haller kaynaştırılmıştır. Kuşeyri de bu görüşü savunanlardandır. Bu görüş sahiplerinin düşünceleri özetle; "Rıza'nın başlangıcı kul için çalışıp kazanmakla elde edilebilir. Ki, bu makamlar topluluğuna dahildir. Ve sonu hallerdendir. O halde baş tarafı makam, sonu hal'dir" şeklindedir (Risale-i Kuşeyri, sh. 415 Medaricu's-Salikin, İbn Kayyim el-Cevziyye, II, 153).

Rıza, sebebi itibari ile kesbi (kazanarak, çaba sarfederek meydana gelen); hakikatı itibarı ile de vehbi (Allah vergisi)dir.

Rıza Makamı Yahya İbn Muaz'a "Kul ne zaman rıza makamına ulaşır?" diye sorulduğunda o; "kendinde, "Allah Rasulü'nün Rab olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, Rasul olarak Muhammed'den razı olma" prensibini uyguladığı zaman ve "Bana verirsen kabul ederim; vermezsen razı olurum; beni terk edersen sana ibadet ederim; beni çağırırsan icabet ederim" diye cevap verir.

Zünnün el-Mısriye göre üç şey rıza'nın alametlerindendir.

1) Kaza gelmeden evvel ihtiyarını terk etmesi (Yani Allah'ın ezeli hükmünün yerine gelmesinden önce seçmeyi bırakmak);

2) Kaza geldikten sonra acıyı kaybetmek (acı duymamak);

3) Belada sevginin tahrik olması (Yani belanın içinde sevginin heyacanını kabartmaktır) (İbnül-Kayyim el-Cevziyye, Medaric, II, 157; Risale-i Kuşeyri, Rıza babı, Terc. Ali Arslan, 419).

İbn Kayyim el-Cevziyye'ye göre. Rıza üç kısımdır:

1) Avamın Allah'ın taksimine ve bağışına rızası; 2) Havass (Alimler)in O'nun kaza ve kaderine rızası; 3) Hassül Havassin rızası ki; bu da Allah'tan gayrısı yerine bizzat Allah'tan razı olmalarıdır (Medari'cu's-Salikin, II, 160).

Kur'ani bakış açısıyla rıza, yönelmenin şartlarından sayılmıştır:

Allah " Ey itminane ermiş ruh! Dön rabbine, sen O'ndan razı, O senden razı olarak, haydi gir kullarımın içine, gir Cennetime" (el-Fecr, 89/27-30) buyurur.

Rasulüllah (s.a.s) bir adama şöyle dedi: "Deki: Allah'ım! Senden mutmain olan bir lütuf istiyorum. Sana ulaşmaya inanan, hükmüne rıza gösteren ve Sana kanaat eden" (İbn Kesir, Muhtasar, III, 639).

Rabbine güvenen, yoluna güvenen, Allah'ın takdirine güvenen, varlıkta ve bollukta, gizli ve açıkta, verdiğinde ve vermediğinde O'na güvenen bir kimlikle kulluk rıza'ya ulaşır. Allah da onları rahmetine ve himayesine alır (Seyyid Kutub, Fizilalil-Kur an, XVI, 207; Elmalılı M. Hamdi Yazır, Kur'an dili, VIII, 5818).

Yukarıdaki ayette Rabbül-Alemin rıza sıfatıyla nefsin kendine dönüşünü bir hale bağlamıştır. Bu durumda "Nefsin Rabbine dönüşü için şart olan rızaya' girmektir."

Rıza üç derecedir: 1) Şirk'ten temizlenip Rab olarak Allah'tan razı olmaktır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyruluyor: "De ki: O, herşeyin Rabbi iken ben O'ndan başka bir Rab mi arayacağım?" (el-En'am, 6/164).

"De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah'tan başkasını mı dost edinecekmişim?" (el-En'am, 6/14). Yine aynı sürede geçen bir ayette: "O size o kitabı açıklanmış bir halde indirmişken Allah'tan başka bir hakem mi arayacakmışım?" (el-En'am, 6/114).

Kul için yegane ilah, ibadete layık tek varlık, mabudu mutlak olan Allah olursa, bu noktada Rab olarak Allah'tan razı olma derecesi meydana gelir.

2) Allah'tan razı olmaktır. Bu, O'nun sıfatları, fiilleri, isimleri ve hükümlerine razı olmayı gerektirir. O da tamamıyla kaza ve takdir buyurduklarına rıza göstermektir.

Kulluğun aslı, kulun Allah'ın rızasında ve hoşlanmadığı şeylerde O'na uygun davranması, razı olduğu şeylerden razı olması, gazab ettiği şeylerden hoşlanmamasıdır.

Bu derece ilk dereceyi içine alır mahiyette düzenlenmiştir.

3) Allah'ın rızasına rıza göstermektir. Kul, nefsi için ne hoşnutsuzluk, ne de hoşnutluk görmez. Bu halde kendini, tahakkümünü terketmeye, ateşe bile atılsa temyizi yok etmeye sevk eder. Bu derece diğer derecelerden en yüksek olanıdır. Bu makamda kişi, Rabbinden gelenlere yine Rab'binin yardımı ile razıdır (İbn Kayyim, Medaricu's-Salikin, Terc. Heyet, 153-203)

Kur'an-ı Kerim'de Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz" (et-Tekvir, 81/30) buyruluyor.

Rıza'nın şartına gelince; Allah'ın kula en sevimli şey olmasıdır. Bu hal şunlarla bilinir:

1) Kalbine doğru Allah sevgisi bütün sevgilerin önüne geçmelidir. 2) Ma'bud-u Mutlak'a duyulan sevgi, bütün muhabbetlere üstün gelmeli ve Allah'ın sevgisi kalbe doğru önde ve üstün olmalıdır. Allah'tan başkasının sevgisi geride, mağlup ve dürülüp bükülmüş vaziyette olmalıdır. 3) O'ndan başkasının sevgisi O'nun sevgisine tabi olmandır. O, bizatihi sevgili ve ilk kasdolunan olur.

Bu üçü O'nun itaate ve ta'zime en layık olmasındandır (İbn Kayyim, Medaricu's Salikin, II,161). Rıza konusunda gerekli olan ilmi şart ise, Allah'ın hükmüne razı olmak, Allah'ın takdirine itiraz etmemektir.

Abdülmelik ERDOĞAN


2-)Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyuruyor ki:

Dünya malından, sarıldığınız, sakladığınız her şey yanınızda kalmayacaktır. Ancak Allah rızası için yaptığınız iyilikler ve ibadetler sizinle beraber kalacaktır. (Nahl suresi: 96)

Kim benim kazama rıza göstermez, verdiğim belaya sabretmez ve nimetlerime şükretmezse, benim yerimden ve göğümden çıksın. Kendine benden başka Rab arasın. (Hadis-i kudsi-Mektubat-ı Ma'sumiyye)

Rıza sahiblerine belalar, musibet değildir. Onlar belaları beğenmemezlik etmezler. Çünkü belaları veren yine Allahü tealadır. (Muhammed Baki-billah)

Allahü tealanın takdirine rıza göstermeyen kimse ahmaktır ve tedavisi yoktur. (Meymun bin Mihran)

Allahü tealanın rızasını kazanmak için dünya nimetlerinden aza kanaat eden kullarının, amelleri az olsa da, cenab-ı Hak böyle kullarından hoşnud olur. (Ali Havas Berlisi)

Bu kadar zahmet ve meşakkatlere, sıkıntılara katlanarak aradığımı, annemin rızasını almakta buldum. Çok basit gibi gelen anne rızasını almanın bütün işlerin evvelinde lazım olduğunu anladım. (Bayezid-i Bistami)


3-)Razı olma, isteme, istek.


4-)1) istek. 2) onam. ~ fesadı: bk. irade fesadı.


5-)Hoşnutluk, memnuniyet.


6-)razılık, razı olma, hoşnutluk, memnuniyet, muvafakat, kabul. bir şeyin olmasına muvafakat etme. kadere mukadderata boyun eğme


7-)Memnunluk, hoşluk, razı olmak.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Compliance.
İngilizcesi İngilizce
Consent.
İngilizcesi İngilizce
İmplied consent.
İngilizcesi İngilizce
Approval.
İngilizcesi İngilizce
Assent.
İngilizcesi İngilizce
Choice.
İngilizcesi İngilizce
Volition.
İngilizcesi İngilizce
Acceptance.
İngilizcesi İngilizce
Acquiescence.
İngilizcesi İngilizce
Allowance.
İngilizcesi İngilizce
Consent accession.
İngilizcesi İngilizce
Countenance.

  • Pakistan Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz aylarda eski Başbakan Yusuf Rıza Gilani'nin de görevine son vermişti.
  • Pakistan Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz aylarda eski Başbakan Yusuf Rıza Gilani'nin görevine son vermişti.

Sizde içinde Rıza kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Rıza kelimesi anlamı 180 defa okunmuştur. [242510] Rıza kelime anlamı, Rıza nedir, Rıza ne demek, Rıza sözlük anlamı

Paylaş