Sahur Nedir

Sahur Nedir ? Sahur Ne demek ?

1-)Ramazan ayında, oruç tutmak niyetiyle, seher vaktinde yenilen yemeğin adı. Seher vakti, gecenin yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir. Seher Vaktinde yenilen yemeğe “sahur” denir. Oruç tutan bir kimsenin, güneşin ufukta kaybolmasından sonra, orucunu açmak için yediği yemeğe de “iftar” adı verilir (Bkz. İftar). Sahur, Arapça bir kelime olup, seher kelimesinden türemiştir.

Sahurun son vaktine imsak denir. İmsak, yemenin içmenin kesildiği vakittir. İmsak vakti, İslam astronomi alimlerinin fıkıh kitaplarındaki tarifleri esas alarak yaptıkları rasatlarla tespit edilmiş ve güneşin ufkun altına -19 derece yaklaştığı vakit hesap edilerek bulunmuştur. Bu da fecrin doğduğu, yani ufukta beyazlığın göründüğü vakittir. Bundan 15-20 dakika sonra bu beyazlık ufukta yayılır ve sabah namazı da bu vakitte kılınır.

İftarı acele etmek ve sahuru, fecrin (tan yerinin) ağarmasından önce olmak şartı ile geciktirmek sünnettir. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem, bu iki sünneti yapmaya çok dikkat ederdi. Sahuru geciktirmek ve iftarı çabuk yapmak, belki insanın aczini gösterdiği için sünnet olmuştur. İbadet, Allahü tealaya karşı aciz ve O’na ihtiyacının olduğunu göstermek demektir.

Asırlardan beri Müslümanlar, iftar için gösterdikleri ihtimamı, çeşitli yemekler hazırlayıp, fakirlere yemek yedirmeyi, birbirini davet edip ziyafet vermeyi ve çeşitli ikramları, sahurda da göstermişlerdir. Yine Müslümanlar, teravih namazlarını kıldıktan sonra, camilerde, sohbet odalarında, evlerde biraraya gelerek sahura kadar dini sohbetler ederler, alimlere bilmediklerini sorarak öğrenirlerdi. Farz namaz borcu olanlar, namazlarını kaza ederler, Kur’an-ı kerim okuyup, tövbe istiğfar ederek Allahü tealadan bağışlanmalarını isterlerdi. Böylece Ramazan-ı şerifin gündüzünü oruçla süsledikleri gibi, gecesini de ilim öğrenerek, zikir, tövbe ve istiğfar ederek, sahura kadar olan vakti de değerlendirirlerdi.

Eskiden ve hatta bugün bile, Ramazanlarda sahur saatleri yaklaşınca, Ramazan davulcuları davulu döğmeye başlarlar, hoş nağmelerle Ramazan ve sahur manileri söyleyerek köylerde ve mahallelerde uyuyanları kaldırırlar, bunun için kapı tokmaklarını ve zillerini çalarlardı. Ramazanın başından on beşine kadar övücü ve “Hoş Geldin Ya Ramazan!” diye başlayan maniler söylenir, on beşinden sonraki maniler, daha ziyade Ramazandan ayrılışın üzüntüsünü ifade ederdi.

Bunların bazıları, “Elveda, Ya Şehr-i Ramazan!” diye başlayan manilerdir. Sahurun başladığını ve bittiğini haber vermek için sahur topları da atılırdı. Ramazanın son günlerine doğru davulcular, mahallelerde gezerek ve mani okuyarak bahşiş toplarlar, Müslümanlar da, bir ay kendilerine hizmet etmiş, onları sahura kaldırmış olan bu davulculara mali güçleri nispetinde ihsanlarda ve ikramlarda bulunurlardı.


2-)SAHUR



Oruç tutmak üzere gecenin son altıda birinde yenen yemek. Hz. Peygamber sahur yemeğini özellikle teşvik ederek, Yahudilerden sahur yemeği ile ayrılacağımızı beyan etmiş; mutlaka yenmesini tavsiye ile bunda bereket olduğunu söylemiştir. Böylece sahur yemeği oruç tutan müslümanların önem verdikleri bir yemek olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s) "Sahurda kalkınız, sahurda bereket vardır" buyurmuştur.

İslam dini, insanların hem kişisel hem de toplumsal davranışlarını en iyi şekilde düzenleyerek onları terbiye etmeyi hedef almıştır. Dolayısıyla, Allah'ın karşısındaki konumunu ancak kulluğunu en mükemmel şekilde ifa etmekle koruyabilecek olan insana, belli görev ve yükümlülüklerin ve gerekli ibadetlerin belli zamanlarda yapılması emredilmiştir. Bu ibadetlerden biri olan oruç disiplini gerektiren ibadetlerden biridir. Uykudan uyanarak yemek yemek oldukça zor bir iş olduğu için, bu günkü hayat şartlarında sahur yemeği daha da önem kazanmıştır. Çünkü sahurun oruç zamanını kısaltmaktan öte bir rolü vardır.

Orucun başlayış ve bitiş vakti gündüze göre tayin edilmiştir. Gündüz ise güneşin doğuşu ile batışı arasındaki zamandır. Kur'an-ı Kerimin orucun başlangıcını bildirirken kullandığı ifade ile, orucun bitimini bildirirken kullandığı ifade arasında farklı bir üslup vardır. Ayette orucun başlama zamanı için "siyah iplikle beyaz ipliğin birbirinden ayrılması" ibaresi kullanılırken; orucun bitimi için de "geceye kadar" ifadesi kullanılır.

Kur'an-ı Kerim'de orucun vakti için kullanılan ifade gayet açıktır. "Şafağın beyaz ipliği, siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar yiyin, için " (el-Bakara, 2/187). Bu ayette, vaktin sınırlarını tespit edecek olan unsur, oruç tutan kimsedir. Çünkü sahur ve iftar vaktinin sınırları tayin edilirken, "sizce" ifadesi kullanılmıştır. Aşağıda da göreceğimiz gibi Hz. Peygamber'in ve sahabelerinin tatbikatı da bu hususu doğrulamaktadır.

Rasulüllah (s.a.s): "Bilal'in ezanı ve ufuktaki uzunlamasına beyazlık,sizi sahur yemenizde aldatmasın. Beyazlık yayılana kadar yiyin, için " (Müslim) buyurmuştur.

"Zirr b. Hubeys diyor ki: Sahuru yedim, sonra mescide gidiyordum. Yolda Huzeyfe İbnül-Yemani'ye uğradım ve yanına girdim. Doğuracak bir devenin sağılmasını emretti. Getirilen süt kaynatıldı, sonra bana yaklaşıp, "ye" dedi. "Oruç tutmak niyetindeyim" cevabını verdim. O da "ben de oruç tutmak niyetindeyim" dedi. Yedik, içtik, sonra mescide geldik namaz başladı. Sonra Huzeyfe, "bir defasında Rasulüllah'la böyle yapmıştık" dedi. "Sabahtan sonra mı?" diye sordum. "Evet sabahtı ama güneş henüz doğmamıştı" cevabını verdi" (Müsned-i Ahmed İbn Hanbel). Bu vakit de genelde ikinci fecrin başlangıcından sonra gece karanlığının aralandığı vakittir.

"Ebu Zübeyr diyor ki: "Cabir b. Abdullah'a oruç tutmak isteyen fakat kap elinde su içecek iken, ezan okunduğunu işiten bir kimsenin durumunu sordum. Cabir, Rasulüllah'ın "içsin" dediğinin rivayet edildiğini söyledi (Müsned-i Ahmed İbn Hanbel).

"Hubeyb'in halası Uneyse bir rivayette diyor ki: "Eğer bir kadın sahurunu bitirememiş ise, Bilal'e derdi ki, "Bekle sahurumu bitireyim" (Abdurrezzak b. Memmam, el-Musannef).

"İbn Münzir, Hz. Ali sabah namazını kıldırdıktan sonra, "İşte şimdi beyaz ipliğin siyah iplikten ayrılıp farkedildiği vakittir" dediğini nakleder" (el-Ayni, Umdetül-Kari li Şer'il-Buhari).

Sadece bir kaç örnekle bile yetinildiğinde, Hz. Peygamber'in ve sahabelerinin sahur konusundaki tavırlarının anlaşılması mümkündür. Nitekim Maide suresindeki "Ey insanlar, Allah dini sizi zorlamak için va'z etmemiştir" ayetini tefsir ederken, Fahreddin er-Razi "Mefatih'ul Gayb" adlı eserinde şöyle söylüyor:

"Bu ayeti kerime dinde önemli bir esas ve prensiptir. Bu prensip zararlı şeylerin meşru olmaması prensibidir".

Kur'an'da ve Hz. Peygamber'in tatbikatında da görüldüğü üzere, sahurun vakti gündüzün geceden ayrıldığı ve bunun bizzat açıkça yükümlünün şahsi gözleriyle tespit edildiği vakittir.

Genelde fukahanın sahur vaktini belirlerken izledikleri sünnet şu olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s) sahura son verip imsak ettikten sonra Kur'an-ı Kerim'den elli ayet kadar okur veya okuyacak bir vakit bekledikten sonra sabah namazını kıldırırdı. Bu imsak vakti de yaklaşık güneşin doğmasından 75-90 dakika kadar öncesi olur ki; sahur yemeği için en son kabul edilen vakittir.

Şamil İA


3-)Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
Örnek:Sonra sahur niyetine iki lokma bir şey yemek için otelin salonuna girdiğinde... A. İlhan


4-)Bu yemeğin yendiği vakit.


5-)1. gece uyanıklığı, uykusuzluk. 2. ay ağılı, hale. dünya'nın ay'a düşen, ay tutulmasını meydana getiren gölgesi.


6-)Temcid yemeği. Ramazan'da şafaktan önce yenen yemekr.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Meal before dawn during ramazan.
İngilizcesi İngilizce
Meal before dawn during ramadan.

  • Sahura uyanamadığı halde oruç tutuyor.
  • Halep'in Sahur Mahallesi'nde bombardımanın ardından siyah duman yükseldiğini belirten SRGC, kentin birçok bölgesinde Özgür Suriye Ordusu ile Esed'e bağlı nizami ordu arasında çatışmaların yaşandığını dile getirdi.

Sizde içinde Sahur kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Sahur kelimesi anlamı 164 defa okunmuştur. [239994] Sahur kelime anlamı, Sahur nedir, Sahur ne demek, Sahur sözlük anlamı

Paylaş