Surme Nedir

Surme Nedir ? Surme Ne demek ?

1-)rastık, is, ZECR, TEDLİK, tutya, Kirpik diplerine sürülen siyah boya:"Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu." A. Gündüz, Sürülerek kullanılan, Masa ve dolapta küçük çekmece, Kapı kanadını içeriden kapamak veya dolap kapağını yerinde tutmak gibi işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü:"Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu." P. Safa, Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, is, rastık, Küçük çekmece, Tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, Kapı kanadını içeriden kapamak veya dolap kapağını yerinde tutmak gibi işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü, Kirpik diplerine sürülen siyah boya, Sürmek işi, Yönetip yürütmek, sevk etmek. Önüne katıp götürmek, Uzatmak, ileri doğru itmek:"Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor." M. Ş. Esendal, Oturduğu, bulunduğu yer veya ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek:"Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler." Y. Z. Ortaç, Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak:"Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler." H. R. Gürpınar, Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak veya dökmek, serpmek:"Avcuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor." R. H. Karay, Dokundurmak, değdirmek:"Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim." H. C. Yalçın, KERD, HEDS, HADV, CEZF, vurmak, AKL, AZK, TESYİR, çekmek, gitmek, salmak, Yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek, Zaman almak, Önüne katıp götürmek, Zaman geçmek, Zaman almak:"Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü." A. Haşim, Yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek:"Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı." R. H. Karay, Olmaya devam etmek:"Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum." A. Gündüz, Pulluk veya sabanla toprağı işlemek:"Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi." Ö. Seyfettin, Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak, Herhangi bir durum içinde bulunmak:"Dört duvar arasında bir memur hayat sürüyordu." Y. Z. Ortaç, Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak, Yönetip yürütmek, sevk etmek, Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak, Herhangi bir durum içinde bulunmak, Pulluk veya sabanla toprağı işlemek, Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak veya dökmek; serpmek, Oturduğu, bulunduğu yer veya ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek, Uzatmak, ileri doğru itmek, Dokundurmak, değdirmek, Olmaya devam etmek,


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Surme kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Surme kelimesi anlamı 33 defa okunmuştur. [152749] Surme kelime anlamı, Surme nedir, Surme ne demek, Surme sözlük anlamı

Paylaş