Tevbe Nedir

Tevbe Nedir ? Tevbe Ne demek ?

1-)

Şeriatın kötü saydığı işlerden, sırf kötü olduklan için pişman olup vazgeçmek ve Allah'a dönmek. "Tevbe" kelimesinin sözlükteki asıl manası ilk asla "dönmektir." Bu mana ile bağlantili olarak tevbe, kula nisbet edildiği zaman, arizi olan günah halini bırakıp asli olan salah haline dönmek anlamına gelir. Allah'a nisbet edildiği zaman da tali olan gazab bakışından asli olan rahmet bakışına dönmek anlamını verir. Bunun için tevbenin seri manasında hem kulun, günahıni itiraf edip, ondan pişmanlık duyarak bir daha yapmamaya kararlı olması, hem de Allah'ın da bu müracaati kabul ederek günahı bağışlaması anlamları vardır. "Tevb" de tevbe demektir. Ancak bunun "tevbe"nin çoğulu olduğunu söyleyenler de vardır. "Inabe" terimide tevbeye yakın bir anlamdadır. "Tevbe" teriminde sözü edilen, "sırf kötü olduğu için dönme" özelliğinden ötürü, vicdanında o kötülügün çirkinliğini duyduğundan dolayı değil de, bedenine, malına veya haysiyetine zarar vermesi gibi bir korku ya da ümit sebebiyle vazgeçmesi tevbe sayılmaz. Tevbe, yaptığı bir kabahatin bir menfaatini görse dahi, onun çirkinliğini düşünüp, tiksinerek vazgeçmektir. Bu yüzden Hz. Ali, bir bedevi'nin "estagfirullah ve etubu ileyk = Allahım, beni bağışlamanı dilerim ve sana tevbe ederim" dediğini duyunca, "be adam! Çabuk çabuk tevbe etmek yalancıların tevbesidir. Gerçek bir tevbede altı şartın bulunması gerekir: Günaha pişmanlık, farzları kaza etmek, yediği hakları iade etmek, haklarını yedikleriyle helalleşmek, bir daha dönmemeye karar vermek, nefsi, günahlarla büyüttügü gibi Allah'a itaatta eritmek ve ona masiyetlerin tadını tattırdığı gibi taatların acısını tattırmak." Bu anlamları destekleyen bir ayeti kerimede: "Allah'ın kesinlikle kabul edeceğini v'ad ettiği tevbe ancak bilmeyerek kötülük yapıp ta sonra çok geçmeden tevbe eden, günahında israr etmeyen kimselere aittir. Yoksa fenalıkları yapıp yapıp ta, sonunda herbirine ölüm gelip çattığında, ben şimdi tevbe ettim diyenlere ve de kafir olarak ölenlere tevbe .yoktur" buyurulur. Bu ayetten hareketle Islam alimlerinin çoğu tevbenin "fevri" (günaha düşülür düşülmez) yapılmasının vacipolduğu görüşündedirler. Binaenaleyh, bir günaha düşüldüğü anda tevbe edilmemesine de ayrıca tevbe etmek gerekir.Bu konuda ölçü şudur: Hayattan ümit kesme ve ölüm anından önce küfürden tevbe edip iman etmek makbuldür. Ama can çıkma (nez') anında küfürden tevbe edip iman etme makbul değildir. Imandan sonra hayırlı işler yapabilecek bir zaman bulunmalıdır. Fakat fasık mü'minin son nefesindeki tevbesi de kabul edilebilir. Çünkü mü'minlere "Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin" buyurulmuştur. Ne var ki, o andaki tevbenin kabul edileceği kesin değildir. Islam'da hiç günah işlemeyen insanların oluşturduğu bir toplum idealizmi yoktur. Hatta bir hadiste: "Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah isleyip, hemen arkasından da tevbe eden bir kavim yaratırdı" buyurulur. "Mü'minlerin ekine benzediği, küfür rüzgarlarıyla eğilip, tevbe ile hemen doğrulduğu" anlatılır. Yine Allah Rasülü: "Hayırlı olanlarınız çeşitli fitne ve imtihanlara maruz kalıp, çokça tevbe edenlerinizdir", "Kulunun tevbe etmesinden Allah, korkunç ve ıssız bir çölde her türlü erzakını taşıyan devesini kaybedip, bulma ümidini kestikten sonra karşısında gören yolcunun sevindiğinden daha çok sevinir." "Günahlarından tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir..." buyurur. Kur'an-ı Kerim'de "tevbe" ve türevlerinin 86 defa geçmiş olması Allah'ın tevbe'ye verdiği önemi anlatır. Tevbe, Hz. Adem'le başlar ve Allah'ın razı olduğu kulluğun en belirgin vasfını temsil eder. Karşıtı ise inat, kibir ve hatada bile bile isrardır ve bunlar da şeytanın ve şeytan tinetindeki insanların özelliğidir. Adem hata etmiş ve tevbe etmiştir, şeytan ise isyan etmiş ve kibirlenerek isyanında ısrar etmiştir. Allah da onu ebediyyen ateşte bırakacağını söylemiştir. Adem (a.s.) ise hatasını anlayıp tevbe etmiş, Allah da onun tevbesini kabul etmiştir. Bir ayette de "tevbe"nin "nasuh" olması istenir. "Nasuh" kelimesinin aslında halis ve saf olma, bir söküğü dikip yırtığı yamayarak düzeltme manaları bulunduğu için Islam alimleri "nasuh tevbe"nin: halis (samimi), ciddi, temiz ve insanın dinini çok tamir edecek etkili bir tevbe olduğunu söylerler. Nitekim Allah Resulüne: "Nasuh tevbe nasıl olur?" diye sorduklarında: "Kulun yapmış olduğu günaha öyle pişman olup ve Allah'a öyle özür dilemesi, sonra da o günaha öyle dönmemesidir ki, sütün memeye dönmeyeceği gibi" buyurmuştur. Ibn Abbas da "nasuh tevbe"yi: "Kalp ile pişmanlık duymak , dil ile istigfar (bağışlanmayı dilemek), beden ile günahlardan kopmak, içinden de bir daha dönmemeye karar vermek" diye tanımlamıştır.


2-)(Tövbe) Yaptığı fenalığa pişman olmak. Allah'dan afv dilemek. Bir daha işlememeye azmetmek. Estağfirullah deyip, pişmanlık duymak. (Bak: Afv)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

  • ” Görüşmede Tevbe süresi 51.
  • Öyle kuru Tevbe olmaz.

Sizde içinde Tevbe kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Tevbe kelimesi anlamı 1080 defa okunmuştur. [244560] Tevbe kelime anlamı, Tevbe nedir, Tevbe ne demek, Tevbe sözlük anlamı

Paylaş