Timürlular Nedir

Timürlular Nedir ? Timürlular Ne demek ?

1-)Orta Asya ve İran’da büyük bir İslam devleti kuran hanedanlık. Dünyanın en büyük hükümdarlarından Timur Han tarafından 1370’te kuruldu. Maveraünnehr ve İran dahil Çin ve Delhi’ye kadar bütün Asya’ya Irak, Suriye ve İzmir’e kadar Anadolu’ya hakim oldular. Moskova ve Astırhan’a kadar ilerlediler.

Timur Han, askeri fetihler yanında İslam alimlerine ve mübarek makamlarına hürmet ederek, hakimiyetini çok genişletti. Çok harp edip, hep galip geldi. Hanedanın kurucusu Timur Hanın Çin’e giderken vefat etmesiyle, ülke oğulları ve torunları arasında bölüşüldü. (Bkz. Timur Han)

Timur Hanın torunu şehzade Halil Sultan bin Miranşah, 1409 yılına kadar merkezde hakimiyet kurdu. Timur Hanın oğlu Şahruh önce Horasan’a, 14E2��dan sonra da Semerkand’a Büyük Timurlu hükümdarı oldu. Miranşah Batı İran ve Irak’ı ele geçirdi. Fakat Şahruh 1420’de bütün Timurlu ülkesinin hakimi olup, Hindistan ve Çin’de ismen hükümdardı. Şahruh’un 1447’de vefatıyla taht mücadelesini Semerkand hakimi oğlu Uluğ Bey kazandı.

Uluğ Bey, hükümdarlığı yanında ilme ve fenne çok hizmet etti. Uluğ Bey, oğlu Abdüllatif tarafından 1449’da öldürüldü. Abdüllatif, Timurlu ülkesine hakim olup, 1450 yılına kadar hükümdarlık yaptı. Abdüllatif, otoriter idaresine rağmen tasavvuf ehline iyi davrandı. 1450’de suikastla öldürülmesiyle yerine, Şahruh’un torunu Abdullah bin İbrahim hükümdar oldu. Abdullah Mirza 1451’de tahtından indirilip, yerine Ebu Said bin Muhammed Timurlu hükümdarı oldu. Ebu Said’in hükümdarlığı uzun sürüp, ülkede istikrar sağlandı.

Ebu Said, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed Handan sonra devrin en güçlü hükümdarıydı. Sofiyye-i aliyyenin büyüklerinden Ubeydullah-ı Ahrar’ın sohbetinde bulunup, duasını alırdı. Ebu Said, Akkoyunlu Uzun Hasan’a karşı, Karakoyunlu Hasan Ali’ye yardım seferine çıktı. İaşe ve levazımının ele geçirilmesiyle zor duruma düştü. İkmalin olmaması ve orduda kaçakların bulunması sebebiyle zayıflayıp, 1469’da Türkmenlere esir düştü.

Timurluların sonuncu uzun ömürlü hükümdarı Hüseyin Baykara’dır. Herat ve bütün Horasan üzerinde hüküm süren Hüseyin Baykara (1470-1505) zamanında Timurlu kültürü en parlak devrini yaşadı. Ülkenin Özbekler de denilen Şeybanilerin hakimiyetine geçmesiyle, Timurlu hanedanı sona erdi.

Timurlu Devleti, teşkilat itibariyle Moğol-Türk-Fars ve İslam müesseselerinin sentezleşmesinden meydana geliyordu. Baştaki han kültür itibariyle olmasa da Moğol soyundandı. İdari ve askeri teşkilatı Türkleşmiş Moğol vasıflarını taşıyordu. Fars’a hakim olduklarından devletin maliyesinde İranlı katipler çoğunluktaydı. Timurlular, Orta Asya ve İran’da Ehl-i sünnetin hamisiydiler. Zamanlarında büyük İslam alim ve tasavvuf ehli yetişip, Timurlu ülkesinde yaşadı. Timurlular, bozkır karakteri de taşıyan son büyük Müslüman hanedandır. Devletin başında Timur Han neslinden bir han bulunurdu. Timurlu şehzadeleri, yarı müstakil veya müstakil eyaletlerde vazife yapardı. Eyaletlerdeki şehzadeler çok büyük kuvvetlere sahiptiler. Bu durum taht mücadelelerine de sebep oluyordu.

Geniş yetkileri bulunan bu emirler, askeri topluyor, ordunun nizam ve inzibatıyla uğraşıyor, ganimeti paylaştırıyor, hükümdar önünde resmi geçit yaptırıyordu. Timurlu ordusu; hükümdarlarından hassa alayından başka kendilerine suyurgallar (bir nevi ikta) verilen askerlerden meydana geliyordu. Tavacılara askeri toplama emri verilince, askerin tespit edilen yer ve zamanda bulunmaları mecburiydi. Savaşlarda fillerden de istifade ediliyordu. Timur Hanın başarılarının sırrı, son derece disiplinli ve düzenli bir orduya sahip olmasından kaynaklanır. Savaşlarda başarı gösterenlere “suyurgallar” ihsan etti. Bir nevi ikta sistemi olan “Suyurgal” teşkilatı, Timurlu ordusuna asker hazırlıyordu. Timurlularda büyük devlet divanı karakterinde “divan-ı buzurg-ı emaret, divan-ı emaret-i tavaciyan” denilen Tavacı Divanı vardı. Bu divan Türkleşmiş Moğollardan meydana gelen ordunun işlerine baktığı için “Türk divanı” denilmesi dikkat çekicidir. Türk divanı, genelkurmay başkanlığı mahiyetindeydi. Üyelerine “emir-i tavacı” veya “divan beyi” denirdi.

Mali meselelere “divan-ı mal” bakardı. Başkanına “Amir-i divan-ı mal” denirdi. Burada İranlı katipler vazife yapar, bunlara “Nuvisandagan-ı Tacik” denirdi. Moğol vergi usulünde toplanan “tamga” çiftçilerden, ticaret ve zanaat sahipleriyle kısmen gümrükten alınırdı.

Timurlu ülkelerinden Maveraünnehr, Horasan ve İsfehan’da ziraat yapılırdı. Osmanlılar, Memlukler ve Bizanslılarla ticaret yaparlardı. Semerkand, Herat önemli ticaret merkezlerindendi. Urtak adında ticari teşkilatları vardı. Semerkand, Şiraz, Herat en önemli Timurlu şehirleri olup, hükümdarlar buralarda otururlardı.

Timurlular kültür, sanat ve mimarlık alanında muhteşem eserler verdiler. Bu eserlerin ihtişamına batılılar da hayran olup, buna Timurlu rönesansı demişlerdir. Eserleri hala okunup faydalanılan alimler yetişti. Müslümanların gözbebeği, sofiyye-i aliyyeden Behaeddin-i Buhari, Alaüddin-i Attar, Hace Ubeydullah-ı Ahrar, Seyyid Şerif Cürcani, Yakub-i Çerhi, Muhammed Parisa, Mevlana Sadüddin-i Kaşgari, Nizameddin-i Hamuş, Ali bin Hüseyin, Abdullah-ı İlahi, Abdullah-ı Semerkandi dahil daha pekçok alim ve tasavvuf ehli Timurlular devrinde yaşayıp, yetişti. Timurlu hanlarından iltifat ve himaye gördü.

Molla Cami’nin Şevahid-ün-Nübüvve ve Nefehat isimli eserleri Türkçe’ye de tercüme edildi. Daha pekçok eseri olan Molla Cami aynı zamanda şeyhülislam, alim ve veliyyi kamildi.

Uluğ Bey, Timurlu hükümdarı ve hey’et (astronomi) alimiydi. Zic-i Uluği pek kıymetli olup, hala faydalanılmaktadır. Semerkand’da kurduğu rasathanenin araştırmaları ve alimleri pek meşhurdu.

Doğu Türkçesi olan Çağataycada meşhur eserler veren Ali Şir Nevai, Timurlulardan çok itibar görüp, devlet hizmetinde vazife aldı. Nevai’nin Türkçe, Farsça mukayeseli Muhakemet-ül-Lügateyn kitabı meşhur olup, büyük alim Molla Cami’nin Nefehat, Feridüddin-i Attar’ın da Mantık-üt-Tayr eserlerini Türkçeye çevirdi. Ali Şir Nevai’nin daha pekçok eseri vardır.

Şah Nimetullah-i Veli, Kasım-ı Envar, Hafız-ı Şirazi, Kemaleddin-i Binai, Nişapurlu Katibi, Sekkaki, Heratlı Lütfi, Abdullah Hatifi şair olup, Timurlular devrinde tasavvufi ve lirik şiirler söyleyip, yazdılar.

Timurlu tarihçilerinden Hafız-ı Ebru, Abdürrezzak Semerkandi meşhur olup, eserleri devrin kaynaklarındandır. Hafız-ı Ebru, dört bölüm halinde on iki eserden meydana gelen Mecmuat-üt-Tevarih ve Abdürrezzak’ın umumi tarih mahiyetindeki Matla-üs-Sa’deyn adlı eseri vardır.

Tabiat manzarası ressamı ve minyatürcü Kemaleddin Behzad, Timurlular devrinde yetişen meşhur sanatkardır. Behzad, tabiat resimleriyle an’anevi minyatür unsurlarını birleştirerek, kitap süslemesine yeni bir çehre getirdi. Mimari eserlerde yüksekliğe, süsleme ve renk zenginliğine önem verdiler.

Timurlu hanları zaptettikleri beldelerin meşhur mimar, usta, sanatkar ve alimlerini başşehre getirtip, güzide eser vermelerini temin ederlerdi. Timurlu sarayları, cami, medrese, türbe ve dergahları muhteşem olup, yeni üslupla çok zengin olarak inşa edilmişti. Semerkand’da Bibi Hanım Camii, Gur-i Mir, Şah-ı Zinde Türbesi, Şirin Bike Ağa, Hasan Bike ve Çocuk Bike, Olcay ve Bibi Zeynep kabirleri, Meşhed’de Gevher Şad Camii, Mescid-i Şah, Anov’da Babür Camii, Herat’ta Medrese, Yesi’de Ahmed Yesevi Türbesi, Timurluların meşhur mimarlık ve sanat eserlerindendir.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Timürlular kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Timürlular kelimesi anlamı 10 defa okunmuştur. [240517] Timürlular kelime anlamı, Timürlular nedir, Timürlular ne demek, Timürlular sözlük anlamı

Paylaş