Toy Nedir

Toy Nedir ? Toy Ne demek ?

1-)Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan:"Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı?" Y. K. Karaosmanoğlu Eski Türklerde, toplumsal ve örgütsel içerikli büyük ziyafet Kızıl tüylü bir kuş Yemekli eğlence Eski Türklerde toplumsal ve örgütsel içerikli büyük ziyafet Böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş Ziyafet, şölen, yemekli eğlence Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda) Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan


2-)Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, çaylak
Örnek:Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı? Y. K. Karaosmanoğlu


3-)Ziyafet.


4-)Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda).


5-)Bk. büyüktoy kuşu


6-)Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz.


7-)Ziyafet, yemekli eğlence.


8-)Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.


9-)Oyuncak


10-)Oyuncak gibi ufak şey, önemsiz şey


11-)Eğlenmek, oynamak: oyuncak gibi, küçük, ufak


12-)Oynamak, önemsememek


13-)i. oyuncak. f. with 1. -i yarı ciddi bir şekilde düşünmek. 2. ile oynamak, -i elinde evirip çevirmek.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Plaything for children; a bawble.
İngilizcesi İngilizce
Thing for amusement, but of no real value; an article of trade of little value; a trifle.
İngilizcesi İngilizce
Wild fancy; an odd conceit; idle sport; folly; trifling opinion.
İngilizcesi İngilizce
Amorous dalliance; play; sport; pastime.
İngilizcesi İngilizce
An old story; a silly tale.
İngilizcesi İngilizce
Headdress of linen or woolen, that hangs down over the shoulders, worn by old women of the lower classes; called also toy mutch.
İngilizcesi İngilizce
To dally amorously; to trifle; to play.
İngilizcesi İngilizce
Brash.
İngilizcesi İngilizce
Callow.
İngilizcesi İngilizce
Child.
İngilizcesi İngilizce
Colt.
İngilizcesi İngilizce
Fresh.
İngilizcesi İngilizce
Green.
İngilizcesi İngilizce
İngenuous.
İngilizcesi İngilizce
Naive.
İngilizcesi İngilizce
Novice.
İngilizcesi İngilizce
Simple.
İngilizcesi İngilizce
Tender.
İngilizcesi İngilizce
Unsophisticated.
İngilizcesi İngilizce
To treat foolishly.
İngilizcesi İngilizce
Nonfunctional replica of something else ; 'a toy stove' manipulate manually or in one's mind or imagination; 'She played nervously with her wedding ring'; 'Don't fiddle with the screws'; 'He played with the idea of running for the Senate'.
İngilizcesi İngilizce
İnexperienced or immature person.
İngilizcesi İngilizce
Green horn.
İngilizcesi İngilizce
İmmature.
İngilizcesi İngilizce
İnapt.
İngilizcesi İngilizce
İnept.
İngilizcesi İngilizce
Jackaroo.
İngilizcesi İngilizce
An artifact designed to be played with.
İngilizcesi İngilizce
Nonfunctional replica of something else ; 'a toy stove'.
İngilizcesi İngilizce
Copy that reproduces something in greatly reduced size.
İngilizcesi İngilizce
Any of several breeds of very small dogs kept purely as pets.
İngilizcesi İngilizce
Behave carelessly or indifferently; 'Play about with a young girl's affection'.
İngilizcesi İngilizce
Manipulate manually or in one's mind or imagination; 'She played nervously with her wedding ring'; 'Don't fiddle with the screws'; 'He played with the idea of running for the Senate'.
İngilizcesi İngilizce
Engage in an activity as if it were a game rather than take it seriously; 'They played games on their opponents'; 'play the stockmarket'; 'play with her feelings'; 'toy with an idea'.

  • Sen daha Toysun
  • bu at daha Toy
  • ÇOK ToySUNUZ DOKTOR BEY
  • Mal gibi ortada kalırsın Toy
  • Yaptığım düşüncesiz ve Toy bir hareketti” dedi.

Sizde içinde Toy kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Toy kelimesi anlamı 5384 defa okunmuştur. [186532] Toy kelime anlamı, Toy nedir, Toy ne demek, Toy sözlük anlamı

Paylaş