Varis Nedir

Varis Nedir ? Varis Ne demek ?

1-)Alm. Krampfader (f), Fr. Varice (f), İng. Varix; varicose vein. Orta ve büyük yüzey venlerin (kirli kan damarları) uzaması, kıvrılması ve kanla dolarak genişlemesi (Bkz. Toplardamar). Bu terim aynı zamanda atardamar ve lenfatik damarlardaki benzer anormallikler için de kullanılır. Variköz venler sıklıkla bacaklarda olmakla beraber, çeşitli bölgelerde de meydana gelir. Makat civarındaki variköz venler hemoroid (basur) meydana getirebilir. Hayalarda (Scrotum) meydana gelen varislere varikosel denir. Özofagus (yemek borusu) ve mesane venlerinde de varis görülebilir. Hemoroid ve özofagus varisi karaciğer portal venindeki basınç artışı sonucunda meydana gelir.

Varisler en sık bacaklarda görülür. Erişkin toplumda % 10-17 nispetinde bulunur. Kadınlarda erkeklere göre iki kat fazladır. Bunda muhtemelen hamilelikte venlerdeki kan göllenmesinin etkisi vardır. Varislerin gelişmesinde en önemli faktör irsi olarak ven duvarları ve kapakçıklarının zayıf olmasıdır. Ven kapakçıkları iyi çalışmadığı zaman kan yüzey venlerde toplanır, genişleme ve kıvrılmalara yol açar. Diğer muhtemel sebepler arasında bacakları uygun olmayan bir biçimde sıkan uzun botlar sayılabilir. (Bacağın alt kısmını boylu boyunca sıkan botlar varis yapmazlar). Büyümüş lenf düğümleri ve kalça tömürleri de varise sebep olabilir. Hamilelik esnasında varislerin artmasında hormonal faaliyetlerdeki anormalliğin de rolü düşünülebilir.

Varisler nadiren belirti verirler. İlerleyicidir, ayakta durmakla şikayetler artar. Sıklıkla ağırlık hissi, ağrı, kramp veya günün sonunda ayaklarda şişme gibi hemen hepsi bacakların yukarı kaldırılmasıyla geçen şikayetlere sebep olurlar. Daha ileri vak’alarda; uzun süren venöz yetmezlik, ciltte kararma, cilt, cilt-altı iltihabı gibi venöz staz belirtilerine yol açar. Topuk çevresinde iyileşmeyen yaralar, kan damarlarında pıhtılar olabilir. Venler nadiren yırtılarak, çevre dokuları kanayabilir. Bütün varislerde ven duvarları sertleşir.

Bacak varisleri, elastik bandaj veya çoraplarla desteklenebilir. Şikayet fazla ise, venöz staz belirtilir varsa, yüzey tromboflebit, ani kanama olmuşsa cerrahi olarak varisler çıkarılır.


2-)VÂRİS



Mirasçı, miras hakkı olan kişi. "Verise (mirasçı oldu)" fiilinden ism-i fail ve bir miras terimi. Bir terim olarak anlamı, ölen bir kimsenin mal varlığına mirasçı olan hısımlarını ifade eder.

Mirasın rükünleri üç tanedir. Müris, varis ve tereke. Müris, vefat edip, geride miras bırakan kimsedir. Varis, kendisine miras intikat eden, yani terekede payı ve hakkı olan kimsedir. Tereke ise, mirasçılara intikal eden mal ve haklardır. Bu üç unsur olmadıkça miras cereyan etmez.

Mirasçı olmanın sebepleri üçtür:

1- Hısımlık: Mirasçı olma sebeplerinin başında miras bırakanla mirasçı arasında hısımlık bağının bulunması gelir. Bunlar da ana-baba, dede, nine gibi kendi neslinden gelinenlerle; oğul, kız, torun gibi kendi neslinden gelenler, kardeş, amcalar veya bunların çocukları gibi nesep bağı yukarıda birleşen kimselerdir. Bu hısımlardan miras bırakana araya kadın girmeksizin bağlanan erkeklere "asabe" denir. Oğul, oğlun oğlu, baba, babanın babası gibi. Bir de payları belirli miktarda olan mirasçılar vardır ki, bunlara "ashabü'l-feraiz", denir. Bunların alacakları paylar 1/2, 1/3, 1/4, 2/3,1/6 ve 1/8 olmak üzere ayet veya hadislerde belirlenmiştir. Prensip olarak mirasçılar arasında önce ashabü'l-feraizin payları verilir, kalan da yakınlık derecesine göre asabeye intikal eder. Belirli pay sahipleri veya asabeden hiç hısım yoksa, bunların dışında kalan ve miras bırakanın uzaktan kan hısımı olan kimselere mirasçılık sırası gelir ki, bunlara "zevi'lerham" denir. Kızın kızı, annenin babası, ana bir amca, dayı ve teyze gibi. Ancak sağ kalan eş nesep hısımı olmadığı için, bunlardan kalan mirası alacak farz sahibi veya asabe yoksa, zevi'l-erhama sıra gelir. Çünkü eşe, red yoluyla artan miras verilmez.

2- Nikah akdi: Evlilik akdi de bir miras sebebidir. Evli eşlerden birisi ölünce diğerinin ona mirasçı olması ve miras payları ayetle belirlenmiştir. Kocanın miras payı şu ayette açıklanmıştır: "Karılarınızın çocuğu yoksa miras bıraktığının yarısı sizindir. Eğer onları çocuğu varsa, size terekesinden düşecek pay dörtte birdir" (en-Nisa, I/'2). Kadının mirası da şöyle belirlenmiştir " Eğer çocuğunuz yoksa bıraktığınızdan dörtte biri onların (karılarınızın) dır. Eğer çocuğunuz varsa terekenizden sekizde biri yine onlardandır" (en-Nisa, 4/12). Diğer yandan sağ kalan eşin diğer farz sahiplerinden ayrıldığı nokta, tek başına mirasçı olunca, koca ise ikide bir, kan ise dörtte bir almakla yetinir. Artan mirası red yoluyla alamaz. Bu, zevı'l-erham denilen uzak hısımlara, hatta beytülmale kadar başka hak sahiplerine gider.

Mirasın Şartları:

Mirasın, mirasçıya geçebilmesi için üç şartın gerçekleşmesi gerekir.

a- Miras bırakanın ölmesi. Bir kimse ölmedikçe malının miras konusu yapılması mümkün değildir. Ağır hastalık, baygınlık, koma veya bitkisel hayata geçmiş olan kimsenin hükmen ölü sayılması caiz olmaz. Ancak kaybolan ve kendisinden uzun zaman haber alınamayan kimsenin ölümüne hakimin karar vermesi halinde "hükmen ölüm" esası ortaya çıkar. Düşman ülkesine sığınan mürted de hükmen ölü sayılır. Kaybolan kişi için belli süreler geçmişse hakim ölümüne hükmeder. Eşi iddet bekler, serbest kalır. Mirası, hüküm sırasında hak sahibi olan hısımlarına paylaştırır.

b- Miras bırakanın ölümü sırasında mirasçının hayatta olması gerekir. Miras bırakandan daha önce ölmüş olan bir hısım bu kimseye mirasçı olamaz. Miras bırakan vefat ettiği sırada ana karnında bulunan çocuğu (cenin) da sağ doğmak şartıyla mirasçı olur.

c- Miras engelinin bulunmaması gerekir.

Miras engellerinden birisi bulununca, mirasçı terkeden bir şey alamaz.

Miras engelleri şunlardır:

1- Miras bırakanını öldürmek: Bu prensip, bir an önce, mirasa konmak için murisini öldürmeyi düşünecek olan mirasçıları böyle bir kötü düşünceden arındırmak için konulmuştur. Hangi çeşit öldürmelerin miras engeli sayılacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Hadiste "Katil mirasçı olamaz" (Ebu Davud, Diyat,18; Tirmizi, Feraiz, 17; Ahmed b. Hanbel, I, 49) buyurulur. Hanefilere göre, kısas veya keffaret cezasını gerektiren öldürme çeşitleri miras engeli olur. Kasten öldürme, kasta benzer şekilde öldürme ve yanlışlıkla öldürme bu niteliktedir (bk. es-Serahsi, el-Mebsut, XXVI, 59 vd.; el-Kasani, Bedayiu's Saneyi ; VII, 234, 254; M. Cevat Akşit, İslam Ceza Hukuku ve İnsani Esasları, 55, 56).

2- Din Ayrılığı: Her iki taraf için de miras engelidir. Bir Müslüman bir gayri müslime ve bir gayri müslim de Müslümana mirasçı olamaz. Hadiste şöyle buyurulur: "Müslüman kafire, kafir de müslümana mirasçı olamaz" (Buhari, Hacc, II, Meğazi, 48, Feraiz, 26; Müslim, Feraiz, l; Ebu Davud, Feraiz, 10; Tirmizi; Feraiz, 15). Bu duruma göre, Müslüman bir erkekle gayri müslim olan karısı arasında mirasçılık cereyan etmeyeceği gibi, bunlardan doğan çocuklar da babaya tabi olarak Müslüman sayılacaklarından onlarla gayri müslim olan anneleri arasında da mirasçılık söz konusu olmaz. Çoğunluğun görüşü budur.

Diğer yandan ashab-ı kiramdan Muaz b. Cebel ve Muaviye ile tabiilerden Mesruk b. el-Ecda', Said b. el-Müseyyeb, İbrahim en-Nahai gibi bazı müctehitler aksi görüştedir. Bunlar, "Müslüman kafirlerden miras alır, fakat kafir müslümandan miras alamaz" prensibini benimsemişlerdir. Dayandıkları delil bazı hadislerdir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "İslam arttırır, eksiltmez" (Ebu Davud, Feraiz,10, Ahmed b. Hanbel, V, 230, 236). "İslam yücedir, onun üzerine yücelinmez" (Buhari, Cenaiz, 79). Sahabe devrinde görülen şu uygulama da bu ikinci görüşü desteklemektedir. Bir yahudi ölünce, biri yahudi, diğeri Müslüman iki oğlu kalınıştı. Yahudi olan oğul yukarıdaki ilk prensibe göre bütün mirası almıştı. Bunun üzerine, Müslüman olan oğul mahkemeye başvurup hak istedi. Davaya bakan Muaz b. Cebel (r.a) Müslümanı da Yahudi olan babasını mirasçı yaptı (el-Askalani, Bülügu'l-Meram, terc. ve Şerh A. Davudoğlu, İstanbul 1967, III, 206). Ancak çoğunluk fakihler, yukarıda verdiğimiz ilk hadisi bu konuyu düzenleyen ana delil saymış, "İslam arttırır, eksiltmez" gibi hadisleri ise doğrudan mirasla bağlantılı görmemişlerdir.

Gayri müslimler tek millet sayıldıkları için, onların kendi aralarında miras cereyan eder.

3- Teb'alık ayrılığı: Müslümanlar hangi ülkede yaşarsa yaşasın, birbirine mirasçı olurlar. Kısaca devlet, sanır ayrılıkları miras engeli meydana getirmez; belki, mirasların intikali, ikili anlaşmaların yapılmaması veya gecikme nedeniyle gecikebilir. Sınır ayrılığı gayri müslimlerin kendi aralarında ise bir miras engelidir.

4- Kölelik: Köle efendisine veya nesep hısımlarına mirasçı olamaz. Çünkü köle özel mülk edinemediği gibi, eğer miras kapısı açılırsa, köleye gelecek miras malları, kendiliğinden efendisine geçer, bu da haksız mülk edinmeye yol açar. Ancak köleye, kendini satın almak üzere kazanç sağlama izni verilmişse bu, konunun istisnasını teşkil eder (bk., Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam Hukuku, İstanbul, 1983, 419 vd.; "Âshabu'l Feraiz", "Âsabe", "Miras" ve "Zevi'l-Erham" maddeleri).

Hamdi DÖNDÜREN


3-)Bir kimse maraz-ı mevtte (ölüm hastalığında), varislere veya başkasına hediye verse, ölünce, alacaklıları geri alıp paylaşırlar. (Hacı Reşid Paşa)

2. İlim ve ma'rifette mirasçı.

Âlimler peygamberlerin varisleridir. (Hadis-i şerif-Mektubat-ı Rabbani)


4-)Kendisine miras düşen, mirasçı, kalıtçı


5-)Toplardamar genişlemesi, ordubozan.


6-)Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdır.Yüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir.


7-)Toplardamar genişlemesi


8-)Bir veya daha fazla toplardamar, atardamar veya lenf damarı duvarında torba veya kese biçiminde yerel genişleme göstermesi, variks, varikosite.


9-)Kıvrıntılar gösteren genişlemiş toplardamar.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Heiress.
İngilizcesi İngilizce
Successor.
İngilizcesi İngilizce
Heir.
İngilizcesi İngilizce
Devisee.
İngilizcesi İngilizce
Heritor.
İngilizcesi İngilizce
İnheritor.
İngilizcesi İngilizce
İnheritress.
İngilizcesi İngilizce
İnheritrix.
İngilizcesi İngilizce
Survivor.
İngilizcesi İngilizce
Varicose vein.
İngilizcesi İngilizce
Varicosis.
İngilizcesi İngilizce
Varicosity.
İngilizcesi İngilizce
Varix.
İngilizcesi İngilizce
Varicose veins.

  • Başkasının çocuğuna Varis
  • Chavez’in kendisine Varis olarak seçtiği, otobüs şoförlüğünden başkan yardımcılığına inanılmaz hikayesiyle dünyayı konuşturan, eski sendikacı Maduro, efsane liderin boşluğunu doldurabilecek mi ? Yeğin’e göre, “Uzun vadede evet”.

Sizde içinde Varis kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Varis kelimesi anlamı 192 defa okunmuştur. [240753] Varis kelime anlamı, Varis nedir, Varis ne demek, Varis sözlük anlamı

Paylaş