Çevirmek Nedir

1-)çalkalamak, tercüme etmek, Döndürerek hareket ettirmek, Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek, Yönetmek, idare etmek, Çevrilemek, tevil etmek, Kötü bir duruma getirmek, Öteki yüzünü görünür duruma getirmek, Oynamak, Bir dilden başka bir dile aktarmak, tercüme etmek, Hile, dolap, dalavere gibi dürüst olmayan davranışlar için yapmak, Kötü bir duruma getirmek. Çeviri yapmak:"Romanlar, hikayeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş." M. Ş. Esendal, Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek, Geri göndermek, Yönetmek, idare etmek:"Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor." H. Taner, Döndürerek hareket ettirmek:"Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi." S. F. Abasıyanık, Bir şeyin yönünü değiştirmek:"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." Y. Z. Ortaç. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek:"Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu." Ö. Seyfettin, Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. Çevrilemek, tevil etmek, Hile, dolap, dalavere gibi dürüst olmayan davranışlar için yapmak:"Bendenize şikayetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir." Atatürk, Kağıt oyunu oynamak, Bir durumdan başka duruma geçmek, Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek, Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak, Bir şeyin yönünü değiştirmek, tercüme, ATF, Bir dilden başka dile çevrilmiş, tercüme, Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi, Çevirmek işi, tedvir, çevresi duvar ya da çitle çevrilmiş küçük bahçe, Kuzu, oğlak gibi hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi:"Değirmende, daha sabahtan gönderilip hazırlanan yağlı bir oğlak çevirmesini tam kıvamında buldular." R. H. Karay, Kuzu, oğlak gibi hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi, Tavuk eti, patlıcan ve pirinçle yapılan bir yemek, Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, kuşatma, ihata, Etrafı çitle çevrilmiş küçük bahçe,

2-)Bir şeyin yönünü değiştirmek
Örnek:Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç

3-)Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
Örnek:Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin

4-)Döndürerek hareket ettirmek
Örnek:Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi. S. F. Abasıyanık

5-)Yönetmek, idare etmek
Örnek:Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor. H. Taner

6-)Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek.

7-)Geri göndermek.

8-)Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek.

9-)Çevrilemek, tevil etmek.

10-)Çevirim eylemi.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?