Önsöz Nedir

Önsöz Nedir ? Önsöz Ne demek ?

1-)Çoğumuz çeşitli
yabancı dil veya değişik bilim dallarıyla ilgili sözlük bulundurmanın tadını
biliriz. Anlamadığımız, anlamından emin olmadığımız bir kelime yahut kavramla
karşılaşınca elimizin altındaki sözlükleri karıştırır, anlamı yakalamaya
çalışırız, Bazan sözlüklerle de işin içinden çıkamadığımız olur. Çünkü, yine
çoğu­muz sözlüğü kullanırken onun en önemli ve giderilmesi mümkün olmayan
yapısal zaafını gözden kaçırırız. Sözlükler, bir yandan anlamakla zorluk
çektiğimiz kavramları ne eşü'rir, yahut zorlandı­ğımız düşünceleri daha kolay
kavramamıza yardımcı olurken, Öte yandan da sözkonusu kavramların değişen
anlamlarını dondura­rak, bu canlı kavramları bize ölü olarak sunarlar.

Açıktır ki, kavramlar
da dinamik hayatın içinde üretildikleri; değişik zaman dilimlerinde, veya aynı
zaman diliminde bile olsa değişik bilgi, küftür ve eğilime sahip İnsanlar
tarafından farklı an­lamlar yüklenerek kullanıldıkları için, sürekli değişime
uğrar; evrilir, genişler, büyür, küçülür yahut kabuk değiştirirler. Sözlükler,
kavramlardaki bu dinamizmi, belki de ancak yüzyıldan yüzyıla yakalayabilirler.

Bu yüzden; bazı
kavramların okuduğumuz metinde geçen anlamlarının sözlüklerde bulunmayışının
kabahati tamamen söz­lüklere ait değildir. Böyle bir durumda, sözkonusu kelime
yahut terimin anlam değiştirmeye
başladığım söyleyebiliriz. Onun anla­mı, büyük bir olasılıkla bir so aki
kuşağın sözlüklerinde buluna­bilecektir. Eğer bir kitapta, makalede yahut sözlü
kültürde karşı­laştığımız kelimenin anlamını, kullanıldığı şekliyle sözlüklerde
bulamıyorsak, o zaman bu, sözlüğün bize yardımcı olmak yerine, tam tersi, bizi
yanıltıyor olduğu anlamına mı gelir? Hayır, en azın­dan o sözcüğün bir zamanlar
ne anlamda kullanıldığını veya ha­len bazı insanlar tarafından nasıl bir anlam
yüklenerek kullanıldı­ğını öğrenmiş oluruz. Belki böyle bir bilgi, o anki
pratik sorunu­muzu çözmez ama, kavramların izledikleri serüvenleri öğrenme­mize
yardımcı olması ve böylelikle kültür dağarcığımızın genişle­mesine katkıda
bulunması bakımından değerlendirildiğinde bu bilgi de küçümsenemeyecek bir
bilgidir.

Buradan, elinizdeki
sözlüğün, yukarıda bahsedilen zaaflardan tümüyle arındırılmış olduğu gibi bir
iddia taşıdığımız sonucu çıka­rılmamalıdır. Bu sözlük de, diğer sözlüklerin
taşıdığı, bir yandan maymuncuk İşlevi görürken, öte yandan kavramların
dinamizmini dondurma paradoksunu doğal olarak taşıyacaktır. Zira, nihayetin­de
bu da bir sözlüktür.

Türkçe'de değişik
disiplinlere ait sözlükler bulunmakla bera­ber, disiplinlerarası nitelikte bir
sosyal bilimler sözlüğü şimdiye kadar hazırlanmamıştır. Halbuki, böyle bir
sözlük hem değişik di­siplinlerle ilgili temel kavramları bir arada sunarak,
genel bir sos­yal bilim nosyonu oluşmasına katkıda bulunacak, hem de özel il­gisi
olmayanları her disipline ait bir sözlük edinme külfetinden kurtaracaktır.

Ayrıca ülkemizde,
sosyal bilim literatürünün çok fakir olma­sı, felsefenin bile uzun bir geçmiş
ve köklü bir geleneğe sahip ol­maması, ansiklopedi ve sözlüklere olan ihtiyacı
daha bir artırmak­ta, onlara neredeyse kilit bir işlev yüklemektedir. Bu
eksikliği farkeden Türk Dil Kurumu, dil konusunda benimsediği uç sayilabilecek
bir politika yüzünden, sözü edilen boşluğu dolduramamış­tır. Azımsanamayacak
bir emek ve zaman, dilin sosyal bağlamı yeterince hesaba katılmadan, daha çok siyasal
tercihler yüzün­den, esperanto'yıı çağrıştırır çabalara harcanmıştır.

Biçim sorununa
gelince; literatürde, çok sayıda kavramı, de­ğişik yazarların verdikleri farklı
anlamlan da içerecek şekilde bir araya toplayanından; sınırlı sayıda kavramı
kısmen ansiklopedik bir biçimde detaylı olarak açıklayanına kadar, çok değişik
biçim­lerde sözlükler bulmak mümkün. Sosyal Bilimler Sözlüğü hazır­lanırken,
belli başlı sosyal bilim dallarının anahtar kavramlarını biraraya toplamak,
yalnızca konunun uzmanını İlgilendiren detay ya da çok teknik kavramları
dışarıda bırakmak, kavramların ta­nımlanmasını ansiklopedik boyuta taşırmadan
yapmak gibi optik­ler gözeten orta bir yol tutuldu. Bu çerçevede, bazı
kavramlar bir kaç maddeye ayrılarak, diğer bazıları İse anlam ilişkisi bakımın­dan
yakın oldukları kavramlarla grup halinde bir başlık allında toplanarak
tanımlandı; bazılarına literatüre kazandıranın ismi ek­lendi; daha kolay
anlaşılabilüir düşüncesi İle, bazı kavramlar ör­neklerle açıklanırken, bir
kısmına ise sadece bir cümlelik kısa bir tanım vermekle yetinıldi.

Kavram havuzu,
herhangi bir kitap ya da sözlük esas alına­rak değil, değişik disiplinler
alanında temel kabul edilen kitaplar­dan yola çıkılarak hazırlandı. Kavram
seçiminde, genel olarak, di­siplinlerin temel kavramlarını biraraya getirmek
amaçlandı. An­cak, ülkemizde -aynen başka bir kitap okur gibi- sözlük okuma
alışkanlığının pek yaygın olmadığı, dolayısıyla yeni yabancı kav­ramların
literatüre genellikle sözlükler kanalıyla girmediği dikkate alınarak, yabancı
literatürde bulunan kimi önemli sayılabilecek kavramlar sözlüğün kapsamı
dışında bırakıldı. Türkçe literatürde yaygın olarak bilinen karşılığı olmayan
bu türden yabancı kav­ramlara İlk kez önerilecek Türkçe karşılıkların, sözlüğün
işlevine

pek fazla katkıda
bulunmayacağı, dahası karışıklıklara neden ola­bileceği düşüncesi, böyle bir
yolun tutulmasını gerekli kıldı.

Öte yandan, zaman
zaman Türkçe kelime hazinesi zorlana­rak, sözlüğün genel optiklerine aykırı
düşmeyen kimi kavramlara Türkçe karşılık önerildi. Buna ek olarak, akademik
camiada ya da aydınlar arasındaki tartışmalarda kullanıldığı halde sözlüklere
he­nüz geçmemiş bazı kavramlann yamsıra, sınırlı sayıda da olsa, ilk kez
tarafımızdan önerilen bazı yeni kavramlara da yer verildi.

Ayrıca standart sosyal
bilim sözlüklerinde bulunmayan felse­fe, mantık ve ilahiyaı'la ilgili temel
kavramlar da eklenerek, sözlü­ğün yelpazesinin kapsamı genişletildi. Bu
çerçevede sözlük, ge­nel kavramlann yanısıra, şu disiplenlerin temel
kavramlarından oluşmaktadır: Antropoloji, Ekonomi, Felsefe, İlahiyat, Mantık,
Psi­koloji, Siyaset Bilimi, Sosyoloji, Uluslararası İlişkiler, Yönelim Bi­limleri.

Türkçe'de bir eser
verip de dil sorununa değinmemek müm­kün mü? Cumhuriyet so ası TDK'nın
çabaları ile oluşturulan Öz-türkçe; Türkçe, Arapça ve Farsça, hatta yer yer
Batı kökenli keli­melerden oluşan yaşayan Türkçenin yerini lam olarak alamadığı
İçin, aynı anlama gelen ve her biri değişik sosyal grup veya siya­sal düşünceye
mensup kişiler tarafından kullanılan ikili bir dil kullanımı ortaya çıkmıştır.
Bu sorun iki şekilde aşılabilirdi: ya söz­lüğün arkasına eşanlamlı kelimeler
dizini eklemek; ya da sözlü­ğün içinde eşanlamlıları birbirine göndermek.
Kullanım kolaylığı sağlayacağı düşüncesiyle ikinci yol tercih edildi.
Fakat,bütün eşanlamlı kavramların sözlüğün içine yerleştirilmesi gereksiz bir
kavram artışı sağlayacağı düşüncesiyle, bu uygulama her iki kul­lanımı da
yaygın olan kavramlarla sınırlı tutulmaya çalışıldı.

Tanımların yazımında
ise, özel bir dil tercihi yapılmadan yay­gın kullanımı olan eşanlamlı kelimeler
İçice kullanıldı. Dilin amaçsal işlevi gözardı edilmemekle beraber, temel
sorunun iletişim ve toplumun değişik kesimlerine aynı anda seslenebilmek so­runu
olduğu düşünülerek, araçsal işlevine ağırlık verildi; sonuçta her iki
kullanımdan sözcüklerin birarada, içice bulunduğu yine orta bir kullanım ortaya
çıkü. Bu yüzden bazan aynı cümle içinde bile iküsadı-ekonomik, toplumsal
sosyal, siyasalpolilik, kuramteori, seviye-düzey, idare-yönetim,
bilimdah-disiplin... gibi eşanlam­lı kelimelerin birarada kullanılmasında bir
mahzur görülmedi.

Tanımlar içinde geçen
ve sözlükte tanımlanan kavramlar ile, alfabeiik sıradaki yerinden belirli bir
kavrama gönderme yapılan kavramlar, gönderme yapıldığı tanım içinde koyu
yazdırılmak su­retiyle okuyucuya sözlükten yararlanmada kolaylık sağlanmaya
çalışıldı. İngilizcedeki yazılışı ile aynen Türkçeye geçmiş olan kavramların,
ayrıca İngilizcelerinİn verilmesine gerek görülmedi. Bilinen ve yaygın
İngilizce karşılığı olmayan bazı kavramlara İn­gilizce karşılık konmadı.
Sözlüğün sonuna bir Türkçe, bir de İngi­lizce dizin eklendi. Sözlüğe eklenen
kaynakça ile de faydalanılan kaynaklar konusunda okuyucuya genel bir fikir
vermek amaçlan­dı.

Sözlüğün hazırlanışına
değişik düzeylerde, burada ayrı ayrı isimlerinin belirtilmesi imkansız bir çok
kişi kalkıda bulundu; hepsine ayn ayrı teşekkürü bir borç biliriz. Özellikle
bilgisayarla ilgili teknik sorunların üstesinden gelmede yardımlarını esirgeme­yen,
sırf bu sözlük için özel bir bilgisayar programı yazma zah­metine katlanan
Mehmet Güneş'e, metnin bilgisayara aktarılması sırasındaki yardımlarından
dolayı Ayşe Acar'a teşekkür ederiz.

Ömer Demir - Mustafa
Acar Ankara, Kasım 1991


2-)Bir yapıtın amacını, konusunu, işleniş biçimini açıklayan, kimi kez de hazırlanmasında emeği geçen kişileri belirten yazı, mukaddime, dibace.


3-)Kitabın amacını, konusunu, işleniş biçimini açıklayan ve (ya da) hazırlanmasında emeği geçen kişileri anan yazı.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Preface, foreword.
İngilizcesi İngilizce
Foreword.
İngilizcesi İngilizce
Preface.
İngilizcesi İngilizce
İntroduction.
İngilizcesi İngilizce
Prolog.
İngilizcesi İngilizce
Prologue.
İngilizcesi İngilizce
Exordium.
İngilizcesi İngilizce
Preamble.
İngilizcesi İngilizce
Proem.
İngilizcesi İngilizce
Prolegomena.
İngilizcesi İngilizce
Prolegomenon.

  • Önsöz haricinde tek kelime Türkçe kelime yer almaması üzerine CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a soru önergesi verdi.
  •  İşte kitapta yer alan tüm yazarlar ve babaları :   Önsöz : Prof.

Sizde içinde Önsöz kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Önsöz kelimesi anlamı 82 defa okunmuştur. [250525] Önsöz kelime anlamı, Önsöz nedir, Önsöz ne demek, Önsöz sözlük anlamı

Paylaş