Akıle Nedir

Akıle Nedir ? Akıle Ne demek ?

1-)ÂKİLE

Diyet anlamında kullanılan bir İslam ceza hukuku terimi.

Diyet ödemek anlamına gelen 'akl' mastarından ism-i fail olup, diyet ödemeyi yüklenen kimse veya kimseler demektir. Kasten birisini öldürmekten veya bir organa karşı kasten işlenen cinayetten dolayı ödenmesi gereken diyet, suçu işleyenin malından ödenir. Öldürme fiili kasta benzer şekilde veya yanlışlıkla (hata yoluyla) işlenmiş ise diyeti 'akile' öder.

Kasten öldürmekten doğan diyetin, öldürenin malından ödeneceği konusunda İslam hukukçuları arasında görüş birliği vardır. Çünkü prensip olarak her insanın, mala verdiği zararların tazmininde olduğu gibi cana veya bedene verdiği zararlardan da şahsen sorumlu olması, başkasının bundan sorumlu tutulmaması gerekir. Cezalarda asıl olan şahsi sorumluluktur. Ayetlerde şöyle buyurulur: "Herkes kazandığına karşılık bir rehindir" (el Müddessir, 74/38). "Herkesin kazandığı günah ancak kendi aleyhinedir. Hiç bir kimse başkasının günahını taşımaz" (el-En'am, 6/164; Bk. İsra, 170/15; el-Fatır, 35/18; ez-Zümer, 39/7; en-Necm, 53/38). "Sen onlara şöyle de. Ne siz bizim işlediğimiz suçlardan sorumlu olacaksınız,, ne de biz sizin işlediklerinizden sorumlu olacağız" (Sebe', 34/25). Hadiste: "Bir suçlu ancak kendi aleyhine suç işlemiş olur" buyurulur. (Tirmizi, Fiten, 2, Tefsiru Sureti't-tevbe, 2; İbn Mace, Menasik, 76, Diyat, 26, 76; İbn Hanbel, IV, 14). Hz. Peygamber yanında çocuğu bulunan bazı sahabilere, "Bu senin oğlun mudur?" diye sormuş, "Evet" cevabı üzerine şöyle buyurmuştur: "Bu çocuk senin aleyhine suç işleyemez; Sen de onun aleyhine suç işleyemezsin" (Ebu Davud, Diyat, 2; Nesai, Kasame, 42; İbn Mace, Diyat, 26).

Kasten öldürme, kölenin öldürmesi, diyetin sulh veya suçlunun itirafı sonucu belirlenmesi hallerinde akılenin diyet ödeme yükümlülüğünün bulunmaması sünnetle sabittir. (Zeylai, Nasbü'r-Raye, IV, 379). Malikiler dışındaki İslam hukukçuları kasta benzer (şibhü'l-amd) ve yanlışlıkla (hataen) öldürmelerde diyetin akileye yükletilmesinde görüş birliği içindedirler (el-Kasani, Bedayetu's-Sanayi, VII. 256; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, V, 400; İbn Kudame, el-Muğni, VII, 764-770). Küçük çocuğun ve akıl hastasının kasten öldürmesi halinde de diyet akileye aittir. Çünkü bunların kasıt ve hatası eşittir. Hz. Ali, suç işleyen akıl hastasının diyetini akilesine yüklemiştir.

Âkile veya maakil sistemi, Medine'deki Arap kabilelerinin Hz. Peygamber tarafından yeniden teşkilatlandırılması ile birlikte düzenli bir şekil almıştır. Çünkü bir kimse savaşta esir düşse, onun kurtarılması için fidye*; öldürme ve yaralamalarda ise diyet * ödenmesi gerekiyordu. Bunların miktarları çoğu zaman esir ve suçluların ödeme gücünü aşıyordu. Hz. Peygamber bu durumu çözüme kavuşturmak için, karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan akile veya maakil sistemini kurdu. Buna göre, bir kabilenin mensupları kabile bütçesi için para yardımı yapacak; buna karşılık ödeme gücünü aşan bir tazminatla karşılaşırsa bu bütçeden yardım bekleyecekti. Hatta, kabile bütçesi de yeterli olmazsa diğer akraba ve komşu kabileler onların yardımına gelecekti. Daha sonra akile sistemi Hz. Ömer tarafından geliştirilmiş; insanların mensubu bulunduğu meslekler, askeri, mülki idare esaslarına veya çeşitli bölgelere göre bir düzenleme yapılmıştır. Hür, akil, baliğ erkeklerden oluşan akile listesi deftere yazılınca, bunlara "divan" adı verilmiştir. Bazı müellifler, divan uygulamasının Hz. Peygamber tarafından, Mustalikoğulları gazasından sonra, ganimetlerdeki devlet hissesi olan Humus'u* (beşte bir) idare etmek üzere Mahmiye b. Cez'i tayin etmesiyle başladığını söylerler. Hanefilere göre diyet yükümlüsü, suçlu divan ehlinden ise, divandır. Bu durumda diyet, divan üyelerinin ata veya rızık (maaş) larından kesilir. Hz. Ömer'in uygulaması bu şekilde olmuştur. Eğer suçlu divan üyesi değilse, bunun akilesi; kabilesi, hısımları ve ödeme gücünü aşan tazminatlarda yardımlaşacağı diğer kimselerdir. Kendi kabilesi diyeti ödemeye yeterli olmazsa 'asabe' sırasına göre en yakın nesep hısımları buna ilave edilir. Ancak buluntu çocuk, harbi ve zimmi gibi akilesi olmayanın akilesi ise 'beytülmal'dir. Suçu işleyen de akileye dahildir. Ancak suçlunun eşi babaları ve oğulları akileye girmez. Baba ve oğulları akileye dahil sayanlar da vardır. Kadınlar, küçük çocuklar ve akıl hastaları da akile kapsamı dışındadır. Çünkü akilenin diyeti yüklenmesi teberru niteliğindedir. Bu kimseler ise teberru ehlinden değildir. Ödenecek kan bedeli normal diyetin beşte birinden daha az ise, bu, suçlunun malından ödenir (elKasani, a.g.e, VII, 255 vd.; el-Meydani, el-Kitap maa'l-lübab, III, 178 vd.; ez-Zeylai, a.g.e., IV, 398; İbn Âbidin, V, 454). Burada asabe, ana baba bir veya baba bir erkek kardeşlerle, bunların oğulları, sonra amcalar ve bunların oğullarıdır.

Hanefiler dışında diğer İslam hukukçularına göre akile, suçlunun baba tarafından hısımlarıdır. Bunlar asabe adını alır. Ana-baba bir veya baba bir erkek kardeş ve amcalar gibi. Delil, Muğire b. Şu'be (r.a.)'den nakledilen şu hadistir: "Nebi (s.a.s.) öldürülen bir kadının diyetini, katilin asabesi aleyhine hükmetti"(Buhari, Diyat, 26; Müslim, Kasame, 37, 38; Ebu Davud, Diyat, 19; Nesai, Kasame, 40, 41; Ahmed b. Hanbel, II, 274, IV, 246, 249; eş-Şevkani, Neylü'lEvtar, VII, 69).

Diyet yükümlüsünün hiçbir akilesi yoksa, onun diyetini beytülmal yani İslam devletinin bizzat kendisi yüklenir. Hz. Peygamber "Ben mirasçısı olmayan kimsenin mirasçısıyım. Bu kimsenin diyetini öderim ve ona mirasçı olurum" buyurmuştur. (Ebu Davud, Feraiz, 8; ibn Mace, Diyat, 7, Feraiz, 9; Ahmed b. Hanbel, IV, 131). Diyet, akile mensuplarına, yakını uzağı, hazır olanı olmayanı, sağlamı veya hasta olanı arasında bir ayırım yapmaksızın üç yılda, üç eşit taksitler halinde ödenir. Yıllık ödeme üç veya dört dirhemi (2,8 gr. gümüş para) geçemez. Şafii'ye göre, zengin yarım dinar (1 dinar=4 gr. altın para), orta halli dörtte bir dinar öder. Hz. Peygamber (s.a.s.) devrinde bir koyunun fiyatı yaklaşık beş dirhem veya yarım dinar kadardır. Diyet miktarları Hz. Peygamber ve dört halife devrinde 100 deve, 1000 dinar (4 kg. altın), 10.000 veya 12.000 dirhem (28 veya 33.6 kg. gümüş), 200 sığır, 2000 koyun veya 200 takım elbise olarak uygulanmıştır. Yalnız kasta benzer öldürmede diyetin deve cinsinden hesap edilerek verilmesi (ed-diyetü'l-müğallaza ağırlaştırılmış diyet) zorunlu sayılmıştır. Diyet, akilenin; fakir, kadın, çocuk ve akıl hastası olan üyelerinden alınmaz. Çünkü diyeti yüklenme yardımlaşma içindir. Yoksulun ise, yardıma gücü yetmez. Yıl sonu gelmezden önce akileden birisi ölse veya yoksul düşse yahut akıl hastası olsa, onun bir şey ödemesi gerekmez. Günümüzde, üyesinin ödeme gücünü aşan tazminatını üstlenen yardımlaşma kuruluşları meydana gelse, bu kuruluş Hanefilere göre, onun akilesi sayılır (el-Kasani, a.g.e. VII, 251 vd.; eş-Şirazi, el-Mühezzeb, II, 211; İbn Kudame, el-Muğni, VIII, 97; İbn Rüşd, Bidayetü'lMüctehid, II, 783-791; İbnü'lHümam, Fethu 'I-Kadir, VIII, 251 vd.; el-Meydani, a.g.e., III, 178; Abdulkadir Ûdeh, et-Teşru'l-Cinai'l İslami, Beyrut (t.y.),II 195 vd.; Bilmen, İstilahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İstanbul 1967, II, 32 vd.; Salih Tuğ, İslam Ülkelerinde Anayasa Hareketleri, İstanbul 1969, s. 30-45; Muhammed Hamidullah, İslam'a Giriş, İstanbul 1973, s. 200-203; Celal Yeniçeri, İslam'da Devlet Bütçesi, İstanbul 1984, s. 384-386; Süleyman Akdemir, Ceza Hukukunda Mağdurun Korunması, s. 52-71).

Hamdi DÖNDÜREN


2-)Katilin cinayeti işlemesine mani olmadıkları, bilakis bu hususta onu koruyup, gözettikleri ve katil, onlardan kuvvet alarak bu suçu işlediği için akıle, cinayete karışmış gibi olurlar. Katil ile birlikte diyeti (para cezasını) yüklenmeleri bu sebeptendir. (Kıvamuddin Kaki)

Katilin ödeyeceği diyet, ödemeleri için akıleye taksim edilir, paylaştırılır, üç senede alınır. Kadın, deli ve çocuk akıleye katılmaz. (İbn-i Âbidin)

Müslüman olan katilin akılesi ve varisi (öldüğünde malından miras alacak kimse) yoksa, diyetini beytülmal verir. Yani hükumet verir. Beytülmal yoksa, kendi üç senede öder. (İbn-i Âbidin)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Akıle kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Akıle kelimesi anlamı 32 defa okunmuştur. [241469] Akıle kelime anlamı, Akıle nedir, Akıle ne demek, Akıle sözlük anlamı

Paylaş