Amme Hukuku Nedir

Amme Hukuku Nedir ? Amme Hukuku Ne demek ?

1-)Alm. Öffentliches Recht (n), Fr. Droit Poblique, İng. Public Law. Devletin kuruluş ve teşkilatını, devlet sıfatıyla gösterdiği faaliyetleri ve bu faaliyetlerin yerine getirilmesi (ifası) dolayısıyle devletle şahıslar arasında meydana gelen bağ ve münasebetleri tanzim ve şahsın devlet karşısında haiz olduğu hak ve yetkileri tayin eden hukuk şubesi.

Amme hukuku, insanların, doğuştan gelen vazgeçilmez hak ve hürriyetlere sahip olduğunun kabul edilmesinden beri, bu hak ve hürriyetleri devlete ve diğer insanlara karşı korur ve bunların karşılıklı ilişkisini tanzim eder. Amme hukukunun tarihi gelişimi fertlerin faydasına olmuştur. Ferdin, hak ve hürriyetleri faydasına devletin yetkileri sınırlandırılırken, hak ve hürriyetlerin gerçekleşmesi için devlete yeni yeni vazifeler yüklenmiştir.

Amme hukuku terimi, özel hukukun zıddı olarak kullanılmaktadır. Yürürlükte olan hukuku (mer’i hukuku), Özel hukuk ve Amme hukuku olarak ayırmak Roma hukukuna kadar dayanır. Özel hukuk; fertler ve özel nitelikteki bazı kuruluşlar arasındaki ilişkilere ait kuralları; Amme hukuku ise, devlet ve kamu müesseseleri hukukunu ve bunların fertlerle olan münasebetlerini tanzim eder.

Bu ayırım mutlak manada değildir. Birçok hukuk kollarında Amme hukuku ve Özel hukuk birbirine girmiş durumdadır. İkisi arasındaki hudut kesin değildir. Yirminci yüzyılda Amme hukuku alanı büyüme eğilimi göstermiştir. Sosyal devlet anlayışı, devletin vazifelerini ve dolayısıyla Amme hukuku tarafından düzenlenen sahayı genişletmiştir. Mesela; eskiden özel hukuka giren iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku Amme hukukuna dahil olmuştur.

Amme hukukunu, Özel hukukdan ayıran başlıca hususlar şunlardır:

1. Devlet ve kamu müesseseleri, hukuki ilişkilerde amme kudretinden gelen hakimiyet hakkını kullanarak faaliyet gösterirler. Özel hukuk ilişkilerinde ise hakimiyet hakkının kullanılması söz konusu değildir.

2. Özel hukukta, taraflar arasındaki ilişkilerde eşitlik esası bulunduğu halde, Amme hukukunda, devlet ve kamu kuruluşları ve bunlarla fertler arasında eşitlik yoktur; burada aksine, üst-ast (mafevk-madun) münasebeti vardır.

3. Özel hukuk ilişkilerinde şahsi menfaatler söz konusu olduğu halde, Amme hukukunda Amme menfaati söz konusudur.

Amme hukukunun çeşitli dalları:

1. Anayasa hukuku

2. İdare hukuku

3. Mali hukuk (Vergi hukuku)

4. Ceza hukuku

5. Ceza usül hukuku

6. Medeni usül hukuku

7. Devletler umumi hukuku

8. İş hukuku

9. Sosyal güvenlik hukuku

Fakat iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku en son yapılan tasnifle tekrar özel hukuk arasında kabul edilmiştir.


2-)AMME HUKÛKU



Bir devletin hukuki yapısını, bu hukukun işleyişini, özel ve tüzel şahsiyetler ve yabancı devletlerle karşılıklı ilişkilerini düzenleyen hukuk dalı.

"Amme" kelimesi, "amm, umum"dan türetilmiş olup kapsama ve kuşatma (şümul ve ihate) anlamınadır. Her çokluğa, fertleri sayılamayacak oranda çok olan halk topluluğuna ıtlak olunur. "Âmm" kelimesinin ifade ettiği çokluk, "amme" kelimesinin delalet ettiği şeyde mübalağalı bir şekilde söz konusu olmaktadır ki, özetle büyük-küçük, erkek-dişi, zengin-fakir, vb. her yerde şümulü anlatır. Bu bakımından amme velayeti, amme hukuku (kamu hukuku), amme riyaseti, amme idaresi (kamu yönetimi), amme müesseseleri, (kamu kurumları) amme kudreti (kamu otoritesi), amme hizmeti (kamu hizmeti) terimlerinde bu genel ve üyesinin sayısız çokluğu anlamı vardır. Nitekim devlet kurumunun nüfus, ülke, hakimiyet unsurlarından birincisi olan nüfus miktarının çokluğunu "Âmme" kelimesiyle anlatmak söz konusudur.

Aslında "Âmme" kelimesiyle anlatılmak istenen devlettir. Çünkü devlet son tahlilde "fertlerden" oluşturulmaktadır. Yani devlet, varlığını fertlerin oluşturdukları toplulukta bulmakta, dolayısıyla devlet bu topluluğa mal edilerek devletle topluluk aynı şeyler telakki olunmaktadır. Devlete atfedilen gerçeğin aslında devleti meydana getiren kamuya raci bulunduğu söylenebilir. Âmme hukuku denildiğinde, doğrudan doğruya fertlerden oluşan kamuya şamil, onunla ilgili bir hukuk dalı sözkonusu olmaktadır. Başka söylenişle bu hukuk dalının, kamuya aidiyetini belirtmek için "Âmme" kelimesiyle tanımlanmaktadır. Ancak buradaki kamu, kendi hukuki anlamını devletle bulduğuna göre, devlete has hukuk şeklinde tanımlanan yaygın ve doğru kabul edilmiştir .

Demek oluyor ki, bir toplumu meydana getiren fertlerin müştereken sahip bulundukları kuvvetten, yetkiden, o fertler ile onları yöneten ve koruyan üstün ya da kamu otoriteleri (devlet) arasında riayet olunması gereken ilişkiler akla gelir. Bu bakımdan fertler veya şahıslar ile devlet arasındaki ilişkileri gösteren, şahısların devlete karşı sahip bulundukları hak ve yetkileri, ayrıca yapmakla yükümlü bulundukları ödevleri tayin eden ve düzenleyen dolayısıyla hukuk biliminin bir dalını meydana getiren usul ve kuralların bütünü, amme hukuku kapsamında düşünülebilir.

Tarihi Gelişim: Âmme hukukunun genel hukuk içindeki yerinin belirlenmesi konusu tartışılmıştır. Bir anlayışa göre ilk defa Roma hukukçuları tarafından tespit edilen ve Roma hukuk külliyeti (corus iuris) içinde yer alan tasnifte, ilki, kamu menfaatiyle ilgili "devlete ait hukuk" veya "devlet hukuku" şeklinde nitelendirilmesi mümkün "amme hukuku" (ius publicum); ikincisi özel menfaatle ilgili "özel hukuk" (ius privatum)tur.

Fakat bu tasnifin hakikate, özellikle de hukukun mahiyetine uygun olmadığı ileri sürülmüştür. Çünkü kamu menfaatiyle özel hukukun sınırlarının kesin ve açık bir şekilde tespiti mümkün olamayacağı gibi, tasnifin dayandığı esas (menfaat) da hukukun mahiyetini tam anlamıyla ifadeden uzaktır. Kaldı ki hukukta gaye, menfaati korumak ve güvence altına almak olmakla birlikte, asıl gaye hakkın, daha doğrusu adaletin gerçekleştirilmesidir. Ayrıca uygulamada kamu özel menfaat ayrımının yapılması daima mümkün değildir. Gerçekte sözgelimi amme hukukunun merkezi olan devlet fertlerin özel menfaatlerine hizmet ettiği gibi mülkiyet ve evlenme gibi özel hukuk müesseseleri de kamu menfaatiyle yakından ilgilidirler. Öte yandan bu tasnifin bilimsel olduğu da ileri sürülemez. Sözgelimi ferdin hayatını koruyan kanunlar (mesela temel hak ve özgürlükler kanununda bulunan düşünce özgürlüğü, inanç ve vicdan özgürlüğü, çalışma hakkı vb.) amme hukuku kapsamındadırlar. Kaldı ki, Roma hukukundaki bu tasnifin aksine Germen hukukunda böyle bir ayrım kabul edilmektedir.

İslam hukuku (fıkıh) böyle bir ayrımı kabul etmemektedir. Çünkü İslam hukukunun, kaynağı, mahiyeti, usulü ve dayandığı kavramların kendine has oluşu sebebi yanında; İslam dininin esasları da bu türden bir ayrıma cevaz verir nitelikte değildir. Ancak bu durum İslam hukuk teorisi içinde amme hukukunun bulunmadığı ya da ihmal edildiği anlamına alınmamalıdır. Aksine İslam hukukunun özel hukuk alanında olduğu gibi amme hukuku alanında da önemli kural ve ilkelerinin bulunduğunu ve şimdiye kadar yapılan incelemelerin bu konuda yeterli bilgileri ortaya koyduğu söylenmelidir. Ne var ki, İslam hukukunun gerek kaynaklarının düzenlenmesi, gerek kavramlarının farklılığı, bu kural ve ilkeleri anlamada özel bir çalışmayı gerektirmektedir. Gerçekte İslam amme hukukunun devlet, anayasa, idare, ceza hukuku; hukuk felsefe ve sosyolojisi alanında oluşturulan bilgilerini, bu hukukun kaynaklarında toplu bir şekilde bulmak mümkün olmayabilir. Sözgelimi amme hukukunun çeşitli konuları fıkıh eserlerinin kaza, imare, siyer, hudud, fey kısımlarında ele alındığı gibi; es-siyasetü '-şer'iyye, el-ahkamü's sultaniyye, el-emval adı altında yazılmış bağımsız eserlerde, bazen de tarih ve kelam kitaplarında incelenmiştir. Keza Devletler Umumi Hukuku dalı fıkıh eserlerinin siyer, cihat, meğazi, nikah, talak vb. bölümlerinde ele alınmıştır.

Demek oluyor ki, amme hukukunun genel hukuk teorisi içindeki yerini belirlemek Romalılar'ın yaptığı tarife göre yeterli olmadığı gibi, bütün hukuk sistemleri bakımından da ayrı görünüşü vermesi düşünülmemelidir. Kaldı ki, kıta Avrupası hukukunda da Romalılar'ın tasnifi önceki yüzyıllardaki önemini ve geçerliliğini pek korur durumda değildir.

Âmme hukukunun genel hukuk teorisi içinde yerinin Batı hukuk sisteminde şu şekilde tespit edildiği bilinmektedir:

1-Anayasa hukuku

2-İdare hukuku

3-Ceza hukuku (Bu da kendi içerisinde a) Genel ceza hukuku, b) Özel ceza hukuku, c) Askeri ceza hukuku, d) Milletlerarası ceza hukuku bölümlerine ayrılır).

4-Muhakeme (veya usul) hukukları. (Bu da: a) Medeni-muhakeme hukuku, b) Ceza muhakeme hukuku, c) İdari yargı olmak üzere üç kısımdır.)

5-Umumi amme hukuku (devlet hukuku)

6-Devletler umumi hukuku

7-İş hukuku

8-Mali hukuk

İslam hukukunda ise genel olarak üçlü bir tasnif mevcuttur:

1) İbadad 2) Muamelat 3) Ukubat.

Fakat bu tasnif bazen şu şekilde de yapılmaktadır:

1) İbadat

2) Ahval-i şahsiyye (şahıs ve aile hukuku)

3) Muamelat (kısmen medeni ve borçlar hukuku)

4) Ahkam-ı Sultaniyye (velayet-i amme): Anayasa, idare, kısmen ceza hukuku,

5) Ukubat (ceza hukuku)

6) Siyer (devletler umumi ve kısmen devletler hususi hukuku)

7) Âdab (ahlak ve muaşeret).

Âmme hukukunun mahiyetine gelince: Amme hukuku, devlete uygulanan hukuk kurallarının bütünü, kısacası devlet hukuku olarak tanımlanabilir. Yani bu hukukun konusu bizzat devlet, devlet teşkilatı ve organları, hükumet ve idare ile faaliyetleri, bunlarla fertler arasındaki ilişkilerdir.

Kısacası amme hukuku, devlet ve devlet ile ilgili ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları ve müesseselerinin bütününü ihtiva eden bir hukuk dalıdır. Amme hukukunda hukuki ilişkinin taraflarından birisinin mutlaka devlet veya amme hükmi şahıslarından birinin olması gerekmektedir. Genellikle bu ilişkilerde kamu menfaati hakim ve üstün mevkide bir eşitlik değil, devlet veya kamu hükmi şahısları lehine fertler aleyhine bir üstünlük kamu menfaatlerini önde tutma sözkonusudur.

İsmail KILLIOĞLU


3-)Kamu hukuku.


4-)Bk. kamu türesi


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Public law.

Sizde içinde Amme Hukuku kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Amme Hukuku kelimesi anlamı 74 defa okunmuştur. [235820] Amme Hukuku kelime anlamı, Amme Hukuku nedir, Amme Hukuku ne demek, Amme Hukuku sözlük anlamı

Paylaş